20
Mayıs
2024
Pazertesi
ANASAYFA

Puana değil başarı sırasına bakın

Tercih yaparken puana değil başarı sırasına bakın
Puanlar yıllara ve soru çözüm ortalamalarına göre değiştiği için tercihlerde puan değil istenen okulun bir önceki yıl hangi başarı sırasından öğrenci kabul ettiğine bakmak gerekiyor

Son kez yapılan Ortaöğretim Kurumları Seçme ve Yerleştirme Sınavı (OKS) sonuçları açıklandı. Şimdi sıra tercihleri yapmaya geldi. OKS'ye giren öğrencilerin de dile getirdiği gibi iyi ve doğru bir lise seçmek üniversiteye açılan kapılardan biri. Bu yılın sorularının geçmiş yıllara göre kolay olması daha fazla sayıda öğrencinin net yapmasına ve birinci sayısının da 97'ye çıkmasına yol açtı. Bu nedenle tercih listelerinin bu yıl daha dikkatli hazırlanması gerekiyor. Bu dizide tercih listenizi hazırlarken dikkat etmeniz gereken noktaların neler olduğunun yanı sıra ilk kez bu yıl uygulanmaya başlanan ve kontenjanlardaki boşlukları ortadan kaldırmaya yönelik tercihte yükseltmesisteminin ne olduğunu, nasıl kullanabileceğinizi ve kimlerin başvurabileceğini öğreneceksiniz.

Ortaöğretim Kurumları Seçme ve Yerleştirme Sınavı (OKS) adı üstünde bir sıralama sınavı. Dolayısıyla bu tür sınavlarda diğer adaylara göre tercih listesi hazırlarken önemli olan başarı sırası. Yani hangi liseye girileceğine, puan değil girmek istenen okulun geçen yıl hangi başarı sırasından öğrenci aldığına bakarak karar vermek gerekiyor. Çünkü puanlar yıllara göre ve soru çözüm ortalamalarına göre değişiklik gösteriyor. Sınavları gerçekleştiren ve yerleştirmeyi yapacak olan Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı Orhan Ekinci de başarı sırasına dikkat edilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Ekinci bu yıl da bir seferde 20 tercih alınacağını ve tercihleri sonradan düzeltme ve değiştirme imkânı olmadığını belirtiyor. Ekinci, "Bu nedenle neyi istediğinize karar vererek tercihlerinizi yapın" diyor.

SIRA DEĞİŞMEZ
Ekinci, geçen yıllara göre daha çok birinci çıkmasının ve daha çok net sorusu yapanların sayısının yüksek olmasının puanlarda çok büyük değişiklik yaratmayacağı iddiasında. Ekinci, şöyle konuşuyor: "Aslında geçen yıl 100 sorudan 80 net çıkartan öğrenci 320 almışsa bu yıl 310 alacak. Puanlar biraz düşecek. Çünkü soruların puan değeri bilinmedikçe artıyor, çok bilinen sorunun puan değeri düşük oluyor. Bu yıl da sorular çok olduğu için puan değeri düşecek ama okullara girişte yine puan oranı korunacak. Okullar kontenjanlarında büyük değişiklik olmadığı için çok fazla puan oynamadan yani puanlar çok düşmeden ya da aynı aralıkta alacaklar. Aslında puan aralığından daha çok yüzdelik dilime bakarak yani başarı sırasını dikkate alarak, tercihte bulunmak en güzeli. Puanı hiç dikkate almayın, çünkü puanlar her yıl değişebiliyor ama sıralama değişmiyor."

YAZI TURAYA GEREK YOK
Ekinci en büyük kaygılardan biri olan "Aynı puan türüne sahip adaylar aynı okulu tercih ettiğinde ne olacak" sorusunu da şöyle yanıtlıyor: "Hiç yazı tura yapılmayacak. Sistem bu duruma otomatik olarak çözüm bulacak. Sistem böyle bir durumda otomatik olarak e-okuldan öğrencilerin okuldaki puanlarına bakıyor. Puanı aynı olanlar, tam puan yapanlar da olur. Tamamını yapmamış ama denklik oluşmuşsa mesela daha alt sıralarda 98 net yapanlarda bir denklik olmuşsa burada öncelikli olarak Türkçe, matematik fen ve sosyal bilimlerde doğru sayısına bakılıyor. Burada da denklik varsa okuldaki notlarına bakılıyor. Orada denklik mi var? O zaman da yine Türkçe matematik fen ve sosyal bilimlerde derslerine bakılıyor. Eğer o da denklik gösteriyorsa alt sınıflardaki notlarına iniliyor. Yani bir sıkıntı çekilmeden yazı turaya gerek kalmadan, yaşa göre durumlarına bile bakmaya gerek duyulmadan yerleştirmesi yapılacak. Önce doğanlar geç doğanlar diye bir ayrıma bile gerek duyulmayacağını düşünüyorum. Zaten diploma notu ile birlikte 500 tam puan alan öğrencilerin hepsi aynı şehirde değiller ve hepsi de aynı yeri tercih etmiyorlar."
PERVİN KAPLAN

Okul seçiminde ÖSS'yi unutmayın
UĞUR Dershaneleri Rehberlik Koordinatörü Turgay Polat da lise tercihinin üniversite tercihinde de önem taşıdığına dikkat çekerek, tercihleri yaparken geleceği de dikkate almak gerektiğinin altını çiziyor. Polat'ın uyarısı şöyle: "Ortaöğretimde öğrencinin mezun olduğu alana bağlı olarak yaptığı tercihler, ortaöğretim başarı puanının ağırlığını belirliyor. Alan dışı tercih yapılması halinde ağırlıklı ortaöğretim başarı puanı (AOBP) düşük katsayıyla çarpılıyor, bu da ciddi bir puan kaybına neden oluyor. Örneğin bir öğrenci OKS sonrasında fen lisesini tercih ederse üniversitede hukuk istediğinde ciddi bir puan kaybına uğruyor; bu da istediği bölüme yerleştirilmesini zorlaştırıyor."

En çok tercih edilen Anadolu liseleri
* İSTANBUL LİSESİ: Temelini 1884'te açılan ilk özel okul "Şems-ül Maarif'' oluşturuyor. 1910'da "İstanbul Lisesi'' adını alan okulda 1911'e kadar Fransız müfredatı uygulandı. Bu tarihten sonra Alman ekolüne geçti. Öğretim süresi 1 yıl Almanca hazırlık olmak üzere 5 yıl.

* KABATAŞ LİSESİ: 1909'da Kabataş "Mekteb-i İdadisi" adıyla eğitim öğretime başladı. Cumhuriyet'in ilanıyla "Kabataş Erkek Lisesi" adını aldı. Öğretim dili İngilizce.

* KADIKÖY ANADOLU LİSESİ: 1960'ta Maarif Koleji olarak eğitim ve öğretime başladı. 1977'den itibaren Kadıköy Anadolu Lisesi adını aldı. 2003-2004 öğretim yılından itibaren 1 yıl hazırlık olmak üzere 5 yıllık eğitim veriyor.

* GALATASARAY LİSESİ: Kuruluşunda "Galata Sarayı Hümayun Mektebi" adıyla bilinen bu okul saraya eğitimli görevli yetiştirdi. 1924'ten beri "Galatasaray Lisesi" adını alarak eğitime devam ediyor. Öğrenim süresi 1 yılı hazırlık olacak şekilde 5 yıl. Fransızca öğretim yapılıyor.

..
Yayın Tarihi : 12 Temmuz 2008 Cumartesi 08:17:37


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?