15
Mayıs
2024
Çarşamba
ANASAYFA

Ramazan kilo aldırıyor

Uzman Diyetisyen Hatice Ünlüel Horsanalı, Ramazan ayında bir ay süreyle oruç tutulmasının sindirim sistemini dinlendirdiğini, bu sayede vücudun zararlı toksinlerden arındığını belirtti.

Oruç tutulması nedeniyle Ramazan ayında günlük beslenme düzeninin tamamen değiştiğini, normalde 5-6 öğün beslenen insanların, Ramazan ayında öğün sayısının ikiye indiğini hatırlatan Horsanalı, “Oruç tutulurken uzun süreli açlığın ardından gelen hızlı ve bol kalorili beslenme sonucunda metabolizma yavaşlamakta, kilo almak kaçınılmaz hale gelmektedir. Bunun önlenmesi için yapılması gereken, normal beslenme düzeninin yakalanmaya çalışılmasıdır” dedi.

Beslenmede en önemli öğünün kahvaltı olduğunu, ramazan ayında kahvaltının yerini sahurun aldığını ifade eden Horsanalı, şunları söyledi:
“Vücudu uzun süreli açlığa hazırlamak için mutlaka sahura kalkılmalı ve beş temel besin grubundan tüketilmeye özen gösterilmelidir. Böylece açlık süresi boyunca vücudun karbonhidrat-protein dengesi sağlanabilir. Bu besin grupları et, süt, ekmek, sebze ve meyve gruplarıdır. İftarda ise aç olmanın verdiği iştahla yemekler hızlı şekilde tüketilmemelidir. İftar yemeği parçalara ayrılmalıdır. Bunun için yemeğe bir kase çorba ile başlandıktan sonra ana yemeğe geçmeden 15-20 dakika bekleyerek mide dinlendirilmelidir. Metabolizmanın yavaşlaması sonucu kilo alma derdinden kurtulmak için dinlenerek beslenilmesi gerekir.”

Gün boyunca aç kalmanın etkisiyle kan şekerinin düştüğünü, bu nedenle birçok insanın iftar yemeğinde bir an önce tatlı tüketme eğiliminde olduğunu kaydeden Horsanalı, yapılan en düşük yanlışlardan birinin de yüksek kalorili yemeklerin ardından tatlı veya meyveyle iftarın kapatılması olduğunu vurguladı. Bu şekilde beslenenlerin mide hacmini zorladığını ve nefes alıp vermekte zorluk, hazımsızlık gibi rahatsızlıklar meydana geldiğini belirten Horsanalı, bu sorunların yaşanmaması için tatlı ve meyvenin ana yemekten 2 saat sonrasına bırakılması gerektiğini bildirdi.

Yatmadan en az 1 saat öncesine denk gelecek şekilde bir öğün daha yapılmasının faydalı olacağına işaret eden Horsanalı, böylece iftarın 4 parçaya bölünmüş ve sahurla birlikte günlük öğün düzeninin yine 5 öğüne erişmesinin sağlanmış olabileceğini ifade etti.

A.A
Yayın Tarihi : 19 Eylül 2007 Çarşamba 20:34:16


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?