Diyanet İşleri Başkanlığı, Irak`ta rehin alınan, zaman zaman yaşamını yitiren kişilere yönelik olarak, "Hangi din ve milletten olursa olsun, Irak`ta sivil ve masum bir şekilde kamu görevi yapan kişilerin öldürülmesini, İslam dininin onaylaması ve destek vermesi mümkün değildir" yaklaşımında bulundu.

Diyanet İşleri Başkanlığı, Irak`ta sivil ve masum kişileri rehin alan militanlara sert tepki gösterdi.

İnsan hayatının İslam dininde önemli bir yere sahip olduğunu belirten Diyanet, İslam dininin insanı en saygın varlık olarak tanıttığını ve insanın yaşadığı ortamın huzur ve emniyet içinde olmasını hedeflediğini kaydetti. Her ferdin güven ve barış içinde olduğu bir toplum oluşması gerektiğine işaret eden Başkanlık, can ve mala yönelik haksız saldırıların büyük günah olduğunu belirtti.

``Kur`an-ı Kerim`de haksız yere cana kıymak insanlık suçu olarak kabul edilmiş ve bir insanı öldürmek bütün insanlığı öldürmeye, bir hayat kurtarmak da bütün insanlığı kurtarmaya denk tutulmuştur`` görüşüne yer veren Diyanet, İslam`ın daima birliği, sevgiyi ve kardeşliği emrettiğine işaret etti.

Diyanet`in Irak`ta yaşanan rehine olayları ile ilgili görüşü şöyle:

``Dinimiz; savaş hali bile olsa, özellikle masum insanlara, yaşlılara, kadınlara, çocuklara karşı işlenen öldürme ve sindirme eylemlerini, insani değerlere yönelik saldırıları, nereden ve kimden gelirse gelsin, hangi gerekçe ve adı ne olursa olsun şiddet ve terörü ise yasaklamıştır. Nitekim Hz. Peygamber, savaş ortamında bile, savaşa katılmayan gayrı müslim kadınların, çocukların, yaşlıların ibadetle meşgul din adamlarının öldürülmesini, ibadethanelerin yıkılmamasını, ağaçların kesilmemesini ve hayvanların öldürülmemesini emretmiştir. Özetle; dinimizde suçlarda ve cezalarda şahsilik esastır. Bir kimsenin, bir başkasının işlediği suçtan dolayı sorgulanması ve cezalandırılması da dinimizin açıkça yasakladığı bir husustur. Bu itibarla, hangi din ve milletten olursa olsun, Irak`ta sivil ve masum bir şekilde kamu görevi yapan kişilerin öldürülmesini, İslam dininin onaylaması ve destek vermesi mümkün değildir.``