AB Komisyonunun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, Türkiyenin ABye girişinde yolun virajlı olacağını belirterek, işkenceye sıfır tolerans, çok kararlı bir şekilde Türk Devletinin her kademesinde uygulanmalı ve işkencenin kalan izleri de yok edilmelidir dedi.
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneğinin (TÜSİAD) evsahipliğinde TOBB, TİSK, YASED, İKV ve TÜRKONFED temsilcilerinin katılımıyla düzenlenen toplantıya katılan Rehn, işadamlarına hitaben bir konuşma yaptı.
Rehn, toplantıya katılan kuruluşların temsilcilerine teşekkür ederek, Sizler Türkiyenin AB yolunda çok önemli katkılarda bulunuyorsunuz. Türkiye-AB ilişkilerinin derinleşmesine yardımcı oluyorsunuz. Bu çalışmalar, 2004de meyvesini verdi ve ilişkilerde yeni bir sayfa açıldı diye konuştu.
İstanbulun çok önemli bir konuma sahip olduğunu, Avrupanın pekçok şehrinin bu kadar ortak tarih ve kimlik barındırmadığını vurgulayan Rehn, şöyle devam etti:
Boğaziçinin kıyılarını, memleketimin bir vatandaşı, Fin ve Avrupalı edebiyatının en güzel örneklerini Boğaza bakıp ilham bularak yazmış. Nobel adayı Orhan Pamuk da, yazılarında gerçekçi açıdan çağdaş Türkiyeyi ele alıyor. Orhan Pamukun son romanı Kar, aslında bana Karsı da ziyaret etme ilhamı verdi. İnşallah gelecek sefere... Avrupa Konseyinin Türkiye ile müzakerelere başlama kararının Avrupa kıtasının barışçıl bir şekilde birleştirilmesinin sonucu olduğunu belirten Rehn, Türkiyenin çok özel karakteristikleri var. Laik, demokratik bir devlet ile çoğunluğu Müslüman olan bir nüfusu bağdaştırabiliyor. Türkiyenin bölge istikrarına çok önemli bir katkı yapma potansiyeli var dedi.
ANKARA ANLAŞMASI PROTOKOLÜ ÖNEMLİ ÖN KOŞUL
Olli Rehn, Türkiyenin ABye üyelik sürecinin politik ve ekonomik dönüşüm için çok kuvvetli bir unsur olduğuna dikkati çekerek, Türkiye günümüzde çok önemli, cesur, hatta radikal değişimler yaşamakta. Bunların içine bazı zihniyet değişimleri de dahil. Hem Türkiyede hem Avrupada bu dönüşüm sürecinin devamının istenmesi gerekmektedir şeklinde konuştu.
Rehn, bir evvelki büyüme müzakereleri sırasında görüldüğü gibi bu müzakerelerin zorlu bir egzersiz olabileceğini ifade ederek, şunları kaydetti:
Ben inanıyorum ki hem AB hem Türkiye ilerideki yolun uzun, bazen de engebeli olacağının bilincinde. Biz inanıyoruz ki her iki taraf için karşılıklı anlayış, sabır, enerji ve kararlılık gerekmekte. Nihai hedefe ulaşmada, yani Türkiyenin ABye girişinde yol virajlı olacak. Bizler şu anda yaptığımız gibi, Avrupa Konseyinin geçen Aralıkta aldığı kararlar çerçevesinde müzakerelerin ilerlemesine odaklanacağız. Önümüzdeki birkaç ay içinde, Avrupa Konseyinin sunuşlarına dayanarak bizler bir müzakere taslağı hazırlayarak üye ülkelerin Bakanlar Konseyine sunacağız. Bu standart bir uygulama. Bu dokümanın amacı, müzakere metodunu ve prensiplerini ortaya koymaktır. Türkiyenin yaptığı çalışmalara değinen Rehn, Ekim 2004ten bu yana yapılan ve ilerki çalışmalarda Türkiye, Ankara Anlaşması Protokolünü imzalayarak yeni üyelerin üyeliğini bu şekilde teyit etmiş olacak. Bu önemli bir husus. Avrupa Konseyinin müzakerelerin başlaması için koyduğu önemli ön koşullardan biridir şeklinde konuştu.
İŞKENCEYE SIFIR TOLERANS
Avrupa Konseyi, Türkiyenin reform sürecinde yapmış olduklarını takdirle karşılamakta diyen Rehn, bu reform sürecinin devam edeceğine inandıklarını dile getirerek şunları kaydetti:
İşkenceye sıfır tolerans, çok kararlı bir şekilde Türk Devletinin her kademesinde uygulanmalı ve işkencenin kalan izleri de yok edilmelidir.
Türkiye aynı zamanda yasal ve politik reformlarını konsolide ederek Güneydoğudaki durumun normalleştirilmesini, sosyo-ekonomik durumun geliştirilmesi, yerinden edilmişlerin yine yerlerine dönebilmesi, tüm Türk vatandaşlarının kökenleri ne olursa olsun aynı koşullara tabi olması... Politik reformların yanı sıra Türkiyenin ekonomisini daha da istikrara kavuşturması gerektiğini vurgulayan Rehn, Türkiye istikrarlı ve daha hızlı ekonomik büyümeye hiç bu kadar yakın olmamıştı dedi.
Olli Rehn, ekonomideki olumlu gelişmelerle, özellikle doğrudan yabancı yatırımların gelişmekte olan ülkeler düzeyine çıkabileceğini vurguladı.
AA
Yayın Tarihi :
8 Mart 2005 Salı 17:15:59