23
Mayıs
2024
Perşembe
ANASAYFA

Rehn: Türkiye’nin AB yolu virajlı olacak

AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, Türkiye’nin AB’ye girişinde yolun virajlı olacağını belirterek, ’’işkenceye sıfır tolerans, çok kararlı bir şekilde Türk Devleti’nin her kademesinde uygulanmalı ve işkencenin kalan izleri de yok edilmelidir’’ dedi.
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) evsahipliğinde TOBB, TİSK, YASED, İKV ve TÜRKONFED temsilcilerinin katılımıyla düzenlenen toplantıya katılan Rehn, işadamlarına hitaben bir konuşma yaptı.
Rehn, toplantıya katılan kuruluşların temsilcilerine teşekkür ederek, ’’Sizler Türkiye’nin AB yolunda çok önemli katkılarda bulunuyorsunuz. Türkiye-AB ilişkilerinin derinleşmesine yardımcı oluyorsunuz. Bu çalışmalar, 2004’de meyvesini verdi ve ilişkilerde yeni bir sayfa açıldı’’ diye konuştu.
İstanbul’un çok önemli bir konuma sahip olduğunu, Avrupa’nın pekçok şehrinin bu kadar ortak tarih ve kimlik barındırmadığını vurgulayan Rehn, şöyle devam etti:
’’Boğaziçi’nin kıyılarını, memleketimin bir vatandaşı, Fin ve Avrupalı edebiyatının en güzel örneklerini Boğaz’a bakıp ilham bularak yazmış. Nobel adayı Orhan Pamuk da, yazılarında gerçekçi açıdan çağdaş Türkiye’yi ele alıyor. Orhan Pamuk’un son romanı Kar, aslında bana Karsı da ziyaret etme ilhamı verdi. İnşallah gelecek sefere...’’ Avrupa Konseyi’nin Türkiye ile müzakerelere başlama kararının Avrupa kıtasının barışçıl bir şekilde birleştirilmesinin sonucu olduğunu belirten Rehn, ’’Türkiye’nin çok özel karakteristikleri var. Laik, demokratik bir devlet ile çoğunluğu Müslüman olan bir nüfusu bağdaştırabiliyor. Türkiye’nin bölge istikrarına çok önemli bir katkı yapma potansiyeli var’’ dedi.

’’ANKARA ANLAŞMASI PROTOKOLÜ ÖNEMLİ ÖN KOŞUL’’

Olli Rehn, Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecinin politik ve ekonomik dönüşüm için çok kuvvetli bir unsur olduğuna dikkati çekerek, ’’Türkiye günümüzde çok önemli, cesur, hatta radikal değişimler yaşamakta. Bunların içine bazı zihniyet değişimleri de dahil. Hem Türkiye’de hem Avrupa’da bu dönüşüm sürecinin devamının istenmesi gerekmektedir’’ şeklinde konuştu.
Rehn, bir evvelki büyüme müzakereleri sırasında görüldüğü gibi bu müzakerelerin zorlu bir egzersiz olabileceğini ifade ederek, şunları kaydetti:
’’Ben inanıyorum ki hem AB hem Türkiye ilerideki yolun uzun, bazen de engebeli olacağının bilincinde. Biz inanıyoruz ki her iki taraf için karşılıklı anlayış, sabır, enerji ve kararlılık gerekmekte. Nihai hedefe ulaşmada, yani Türkiye’nin AB’ye girişinde yol virajlı olacak. Bizler şu anda yaptığımız gibi, Avrupa Konseyi’nin geçen Aralık’ta aldığı kararlar çerçevesinde müzakerelerin ilerlemesine odaklanacağız. Önümüzdeki birkaç ay içinde, Avrupa Konseyi’nin sunuşlarına dayanarak bizler bir müzakere taslağı hazırlayarak üye ülkelerin Bakanlar Konseyi’ne sunacağız. Bu standart bir uygulama. Bu dokümanın amacı, müzakere metodunu ve prensiplerini ortaya koymaktır.’’ Türkiye’nin yaptığı çalışmalara değinen Rehn, ’’Ekim 2004’ten bu yana yapılan ve ilerki çalışmalarda Türkiye, Ankara Anlaşması Protokolü’nü imzalayarak yeni üyelerin üyeliğini bu şekilde teyit etmiş olacak. Bu önemli bir husus. Avrupa Konseyi’nin müzakerelerin başlaması için koyduğu önemli ön koşullardan biridir’’ şeklinde konuştu.

’’İŞKENCEYE SIFIR TOLERANS’’

’’Avrupa Konseyi, Türkiye’nin reform sürecinde yapmış olduklarını takdirle karşılamakta’’ diyen Rehn, bu reform sürecinin devam edeceğine inandıklarını dile getirerek şunları kaydetti:
’’İşkenceye sıfır tolerans, çok kararlı bir şekilde Türk Devleti’nin her kademesinde uygulanmalı ve işkencenin kalan izleri de yok edilmelidir.
Türkiye aynı zamanda yasal ve politik reformlarını konsolide ederek Güneydoğu’daki durumun normalleştirilmesini, sosyo-ekonomik durumun geliştirilmesi, yerinden edilmişlerin yine yerlerine dönebilmesi, tüm Türk vatandaşlarının kökenleri ne olursa olsun aynı koşullara tabi olması...’’ Politik reformların yanı sıra Türkiye’nin ekonomisini daha da istikrara kavuşturması gerektiğini vurgulayan Rehn, ’’Türkiye istikrarlı ve daha hızlı ekonomik büyümeye hiç bu kadar yakın olmamıştı’’ dedi.
Olli Rehn, ekonomideki olumlu gelişmelerle, özellikle doğrudan yabancı yatırımların gelişmekte olan ülkeler düzeyine çıkabileceğini vurguladı.
AA
Yayın Tarihi : 8 Mart 2005 Salı 17:15:59


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?