'Rejim bunalımına dikkat'

Türkiye Barolar Birliği, türbanla ilgili yapılan düzenlemenin bir rejim bunalımına yol açabileceği uyarısında bulunarak, “Sorunun çözümünün demokraside aranması ve mutlaka orada bulunması gereğine işaret etmeyi zorunlu görüyoruz. Böyle ortamlarda darbe özlemcilerine asla fırsat verilmemesi gereğini demokrasiye ve cumhuriyete aşık Türk Avukatları olarak ifade etmeyi de hukukçu kimliğimizin doğal bir sonucu olarak nitelendiriyoruz” açıklamasını yaptı.


“TÜRBAN YAPAY GÜNDEM”

Üniversitelere türban serbestisi getirmesi için yapılan Anayasa değişikliğinin yarattığı tartışmalar bitmiyor. Dün Ankara’da düzenlenen 15. Baro Başkanları Toplantısı’nın ardından 41 Baro Başkanlığı tarafından ortak bir “kamuoyu duyurusu” yayınlandı. TBMM’de kabul edilen Anayasa değişikliklerinin yarattığı ortamın yapay bir gündem olarak nitelendirildiği duyuruda, “Ülkemizin çözüm bekleyen ve her biri son derece de yakıcı olan sorunları varken, toplumda derin bir ayrışmaya neden olan ‘türban gündemi’ niteliği itibarıyla yeni sorunlar yumağının bir başka eksende tartışma konusu olacaktır” denildi.

“ANAYASA TEKNİĞİ AÇISINDAN KÖTÜ BİR ÖRNEK”

Duyuruda, yargı kararları ile çözümlenen bir olgunun bir Anayasa değişikliğinin konusunu oluşturmasını, Anayasa tekniği açısından asla kabul edilemeyecek bir kötü örnek olarak hukuk tarihinde yer alacağı kaydedildi. Türbanla ilgili olarak, Anayasa Mahkemesi, Danıştay ve AİHM tarafından verilen kararların içeriği itibariyle, laiklik ilkesini ciddi biçimde zedeleyecek bir girişimin söz konusu olduğunu belirtildiği duyuruda, “Şimdi kabul edilen Anayasa Değişikliklerinin yeni bir kaos yaratacağı endişesi bir hukuki kaygı olarak vurgulanmaktadır” denildi.

“DARBE ÖZLEMCİLERİNE FIRSAT VERİLMEMELİ”

Baro başkanlarının duyurusunda konuyla ilgili şu değerlendirmede bulunuldu:

“Değişiklikler, laik-demokratik düzene ilişkin duyarlılık taşıyan kesimlerin bu duyarlılıklarını paylaşmadığı gibi yeni kaygılara gebedir. Oysa Sayın Başbakan tarafından 22 Temmuz gecesi yapılan konuşmadaki mutabakat arayışına ilişkin ifadeler toplumda yeni umutların filizlenmesine neden olmuş ve bu doğrultuda sadakat beklenmişti. Şimdi gelinen bu son noktada sağduyulu bir hukukçu kimliğinin taşımak zorunda olduğu sorumluluk içinde Baro Başkanları olarak bir rejim bunalımı olasılığına dikkat çekmeyi ve sorunun çözümünün demokraside aranması ve mutlaka orada bulunması gereğine işaret etmeyi zorunlu görüyoruz. Böyle ortamlarda darbe özlemcilerine asla fırsat verilmemesi gereğini demokrasiye ve cumhuriyete aşık Türk Avukatları olarak ifade etmeyi de hukukçu kimliğimizin doğal bir sonucu olarak nitelendiriyoruz.”

“YARGITAY YASASI GERİ ÇEKİLSİN”

Duyuruda, Yargıtay Yasasında yapılması düşünülen değişikliklerin de kaygıyla izlenildiği kaydedilerek, “Bölge Adliye Mahkemelerinin kurulmasına ilişkin yasal düzenlemelerin yürürlüğe girmesi 2010 yılına kadar uzayabilecek bir süreci gereksindirmekte iken Yargıtay Üyeliklerine atama yapılmaması ve giderek üyeliklerin eksiltilmesi, yargının kilitlenmesine neden olacak yeni bir aşamayı ifade edecektir” görüşüne yer verildi. Hükümet bu değişiklikten vazgeçmesinin istendiği duyuruda, en kısa sürede iş yükü ile uyumlu bir Yargıtay ortamı yaratmanın önlemlerinin alınması istendi. Duyuruda, “Aksi takdirde yakın gelecekte hak ihlalleri, adli hatalar kaçınılmazdır. Bunun tek sorumlusu da hükümet olacaktır” denildi.