Rektör ve öğrenciler ortada kaldı

YÖK Başkanı Özcan "Türbanlıyı alın" açıklaması yapınca dokuz YÖK üyesi bir bildiri hazırlayarak "Yasa çıkmadan olmaz" dedi. Özcan yeni bir açıklamayla rektörleri uyardı: Suç işliyorsunuz..

'Açıklama yetki saptırması'
YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan'ın rektörlere gönderdiği "türbanlı öğrencileri alın" yazısı 10'uncu Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer döneminde atanan YÖK üyelerinin tepkisini çekti. Muhalif üyeler Prof. Engin Ataç, Prof. Atilla Eriş, Prof. İsa Eşme, Prof. Mustafa İlhan, Prof. Tunçalp Özgen, Prof. Ali Ekrem Özkul, Bülent Serim, Prof. Fikret Şenses ve Prof. Necmi Yüzbaşıoğlu bütün gece çalışarak bir bildiri yayımlama kararı aldı.

Bildiride, sınır ötesi operasyonun sürdüğü bir dönemde üniversitelerde kargaşaya yol açacak hassas bir konuda YÖK üyelerine danışılmadan açıklama yapılması eleştirildi. Ardından Özcan'ın "yeni düzenlemeye gerek yok, İnkılap Kanunları yeterli" sözleri hatırlatılarak, "Bu sözlerle yükseköğretim kurumlarında kılık kıyafetle ilgili Anayasa Mahkemesi'nin içtihatlarıyla oluşturulan hukuki durum ortadan kaldırılmak istenmektedir" eleştirisi yapıldı.

'GEREKÇELER YANLIŞ'
Meclis'in yasayı çıkarmadan YÖK'ün ve üniversitelerin bu konuda düzenleme yapma yetkisi bulunmadığı ileri sürülen bildiride şu görüşlere yer verildi: "Hiçbir kimse veya organın kaynağını Anayasa'dan almayan bir devlet yetkisini kullanamayacağı Anayasa'nın 6. maddesinin amir hükmü gereğidir. Bu nedenle, Anayasa'nın söz konusu hükümleri uyarınca YÖK Başkanlığınca yapılan bu açıklama yetki saptırılması niteliğinde olup hukuken yok hükmündedir." Anayasa değişikliklerinin Anayasa Mahkemesi'nin kararını ortadan kaldırmadığını savunan üyeler, "Aksine yorum ve değerlendirmeler Anayasa'nın teklif dahi edilemeyen hukuk devleti ve laiklik ilkesine açıkça aykırı düşecektir" dedi.

'Suç işlemiş olursunuz'

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, "Türbanlı öğrencileri alın" talimatını uygulamayan rektörlere dün öğleden sonra ikinci bir yazı gönderdi. "Cumhuriyetin nitelikleri özgürlüklerin kısıtlanmasının gerekçesi olamaz" diyen Özcan, türbanlı öğrencileri üniversiteye almayan rektörler hakkında eğitim öğretim hakkını engellediği gerekçesiyle dava açılabileceğinin sinyalini verdi. YÖK Başkanlığı'ndan, "Kamuoyuna duyuru" başlığıyla yapılan açıklamada, önceki gün Özcan tarafından rektörlere gönderilen 'yazıyla ilgili tereddütlere açıklık' getirildi.

Açıklamada muhalif rektörlere yanıt verilirken şu görüşe yer verildi: "Cumhuriyetin (ve dolayısıyla, devletin) Anayasa'da belirlenen nitelikleri, temel hak ve hürriyetlerin korunmasının ve geliştirilmesinin teminatı olup, hiçbir biçimde kişi hak ve hürriyetlerin sınırlandırılmasının gerekçesi olarak kullanılamazlar." Türbanlı öğrencilerin türbansız öğrenciler üzerinde baskı kuracağı yönündeki iddialara da yanıt verilen metinde, "Kişilerin belirli bir kılık ve kıyafet tarzını benimsemeleri veya terk etmeleri yönünde zorlamaya tabi tutulması, TCK'nın 106. maddesinde tanımlanan tehdit suçunu oluşturur" dendi.

'ENGEL OLAMAZSINIZ'
Rektörlere TCK'nın 112'nci maddesine göre eğitim ve öğretim hakkını engelledikleri uyarısı da yapıldı: "Cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla; devletçe kurulan veya kamu makamlarının verdiği izne dayalı olarak yürütülen her türlü eğitim ve öğretim faaliyetlerine, öğrencilerin toplu olarak oturdukları binalara veya bunların eklentilerine girilmesine veya orada kalınmasına engel olunması suç oluşturmaktadır."