23
Mayıs
2024
Perşembe
ANASAYFA

'RTÜK’ün yorumu TV’leri mafyaya bırakır'

Televizyon Yayıncıları Derneği (TVYD) Başkanı Nuri Çolakoğlu, Doğan TV’nin (DTV) hisselerinin Deutsche Bank’a (DB) satılmasına karşı çıkan Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) yasayı yanlış yorumladığını söyledi.

Çolakoğlu, yasanın RTÜK’ünkü gibi yorumlanması durumunda ‘şirketler, iş ortakları, birlikler ile üretim, yatırım, ihracat, ithalat, pazarlama kurum ve kuruluşlarına’ da radyo ve televizyon yayın izni verilmemesi gerekeceğini, böylece ‘TV ya da radyo kurabilecek durumda geriye bir tek kara para aklayıcıları ya da mafya’ nın kalacağını belirtti.

SİYASİLERİ KASTEDİYOR:

Çolakoğlu, RTÜK’ün DTV’nin yüzde 20 hissesinin Deutsche Bank’a satılmasına karşı çıkarken finans kuruluşlarının TV’lere ortak olamayacağını savunduğunu kaydetti. Çolakoğlu, halen yürürlükte olan 29. maddenin 1. fıkrasındaki ‘Siyasi partiler, dernekler, sendikalar, meslek kuruluşları, kooperatifler, vakıflar, mahalli idareler ile bunlar tarafından kurulan veya bunların ortak oldukları şirketler, iş ortakları, birlikler ile üretim, yatırım, ihracat, ithalat, pazarlama ve finans kurum ve kuruluşlarına radyo ve televizyon yayın izni verilmez; bu kuruluşlar radyo ve televizyon yayın izni almış şirketlere ortak olamazlar’ ibaresinde yer alan ‘finans kurum ve kuruluşlarına’ iberesinin ‘siyasi partiler, dernekler, sendikalar, meslek kuruluşları, kooperatifler, vakıflar, mahalli idareler tarafından kurulan veya bunların ortak oldukları’ finans şirketlerini ifade ettiğini belirtti.

HERKES RTÜK GİBİ YORUMLASA:

Çolakoğlu, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: ‘Eğer herkes bunu RTÜK gibi yorumlasa, o zaman fıkrada yer alan ifadenin gereği olarak ‘şirketler, iş ortakları, birlikler ile üretim, yatırım, ihracat, ithalat, pazarlama kurum ve kuruluşlarına’ da radyo ve televizyon yayın izni verilmemesi gerekir. Bu durumda TV ya da radyo kurabilecek durumda geriye bir tek kara para aklayıcıları ya da mafya kalır ki, kanun koyucunun amacı bu olmasa gerek. Bu ifade ile yapılmak istenen, siyasi partiler, dernekler, sendikalar, meslek kuruluşları, kooperatifler, vakıflar, mahalli idareleri yayın dünyasının dışında tutmak. Bu yasanın kabul edildiği yıllarda, yani 1992-1993 yıllarında birçok yerel yönetimin radyo ve TV kurmaya kalkıştığını hatırlarsak, bunu daha kolay anlarız. Bu yasayı yapanlar hálá hayatta. Onlar da sanırım bunu doğrulayacaktır.’

PARAVAN İSİMLER OLUR:

Çolakoğlu, açıklamasını şöyle tamamladı: ‘Eğer RTÜK’ün bu yorumu kabul edilecek olursa, yasanın bir sonraki fıkrasında düzenlediği biçimde TV’lerin ileride halka açılmasına olanak kalmayacağı gibi yasal yollardan TV hisseleri alıp satmak imkansız hale gelecek, TV’lerin sahipleri hep paravan isimlerden oluşacaktır.’
Hürriyet
Yayın Tarihi : 19 Haziran 2005 Pazar 16:26:41
Güncelleme :19 Haziran 2005 Pazar 16:30:04


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?