Rum Basını, Annan Planı'nı tartıştı

Kıbrıs Rum kesiminde yayımlanan gazeteler, Rum Yönetimi Başkanı Tasos Papadopulos’un geçtiğimiz gün Atina’da Yunan Başbakanı Kostas Simitis’le görüşmesinde Annan Planı’yla ilgili değişiklikleri ve çözüm olmaması halinde meydana gelebilecek tehlikeleri ele aldıklarını ve çeşitli yönlere doğru girişim başlatma kararına vardıklarını yazdı.

Fileleftheros gazetesi, "BM ve AB Nezdinde Girişimler; Simitis-Papadopulos Annan Planında Değişiklik ve Tehlikeleri Tartışt; Güvenlik Konusu da Görüşme Masasında" başlığıyla manşetten verdiği haberinde şunları yazdı:

"Atina ve Lefkoşa uluslararası alanda girişim ve müdahaleleri tırmandırıyorlar. Bunu şu iki temel hedefle yapıyorlar. Annan Planında istenilen değişikliklerin gerçekleşme olanağını ölçmek için planda değiştirilmesi istenen bir dizi konuyu yabancı hükümetlerle ele almak ve ikinci olarak görüşmelerin yeniden başlatılması için girişim olması konusunda BM ve daha somut olarak BM genel sekreteri yönünde müdahaleler için yöntem bulmak. Bu senaryolar dünkü (geçtiğimiz günkü) Simitis-Papadopulos görüşmesinde ele alındı. Toplantıda her iki tarafın danışmanları da hazır bulundu. Her iki hükümet tam bir koordinasyonla, yabancı yetkililerle bir dizi temas başlattı. Görüşülen kişilere, planda Kıbrıs’ın AB sürecine etkin katılımını öngören konularla ilgili (örneğin Kıbrıslı Türklerin vetosu) hususlarını anlatıyorlar. Toplumlararası görüşmelerin yeniden başlaması için Lefkoşa, ocak ayında devreye sokulacak bir hareket çerçevesi belirledi.

Edinilen bilgilere göre, toplantıda biri Kıbrıs hükümeti, diğeri de Yunan hükümetinden olmak üzere not şeklinde iki belge masaya kondu. Bu belgelerde, Annan Planı’nda değişiklik ve iyileştirmeler konusunda, bu amaçla oluşturulan komitelerin önerileri sunuldu. Bu çerçevede ’Güvenlik konusunda notlar masaya kondu ve özlü şekilde tartışıldı. Elen tarafı, bu konuda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin güvenlik ve daha ziyade anlaşmanın uygulanmasını garanti eden kararının bulunması gerektiğini savunuyor.

Görüşmede, Kıbrıs sorununun 1 Mayıs 2004’e kadar çözümlenmemesi durumunda muhtemel tehlikeler de ele alındı. Özellikle barikatlarda ihtiyaçtan dolayı gümrükler oluşturulmasıyla ilgili büyük endişe olmasına karşın Lefkoşa her şeyin göğüslenip çözümlenebileceğine inanıyor."
Gazeteye göre, geçtiğimiz günkü toplantıda Rum ve Yunan hükümetleri, önümüzdeki aylarda uygulayacakları taktiği de belirlediler. Her iki hükümet, Türkiye’nin, 1 Mayıs’tan önce çözüm yönünde bir girişimde bulunmayacağı değerlendirmesi içerisindedir. Papadopulos ve Simitis tüm olgu ve bilgileri değerlendirerek bir sonuca vardılar.

Gazeteye göre iki tarafın da danışmanlarıyla katıldığı geçtiğimiz günkü toplantıda Simitis, Kıbrıs sorununa bulunacak çözümün BM kararları ve üyeliğiyle beraber, AB müktesebatına uygun olması ve insan haklarına ("mahsurlar", Loizidu ve sömürgeciler konularına da atıfta bulundu) saygı göstermesi, aynı zamanda adil, yaşayabilir ve fonksiyonel olması gerektiğini savundu.

Simitis, "Ankara ve Denktaş’ın aynı çizgide olduğunu söyledi ve Başbakan Erdoğan’ın KKTC’nin kuruluş yıldönümünde KKTC’deki ’tahrikkar varlığı ve demeçleriyle uzlaşmazlığını’ şikayet etti.

Yunanistan hükümeti ve Rum Yönetimi’nin AB konularındaki koordinasyonuna da değinen Simitis, İstanbul’daki terörist saldırılardan sonra Türkiye’ye farklı gözle bakılması gerektiği yönünde Türkiye’deki tutuma değindi ve "bunlar iki ayrı konudur" diye konuştu.

Simitis, görüşmelerin Annan Planı temelinde yeniden başlaması için Rum tarafının buna her an hazır olduğunu da söyledi ve şunları ekledi:

"Annan Planı’na dayalı çözümün daha işlevsel hale gelmesi ve devletin yaşayabilir olması için iyileştirilmesi gereken hususları tespit etmek bakımından Kıbrıs Rum tarafı sistemli bir çalışma içerisindedir."

Papadopulos ise konuşmasında, yaptıkları temaslar neticesinde önerilerine son şekli vermeye çalıştıklarını söyledi.
Gazete her iki hükümetin değerlendirmesinin, Türk tarafının Ocak ayında Kıbrıs sorununun çözümünü öngören kendi belgesini sunacağı ve bu belgenin iki devlet, iki egemenlik ve iyi komşuluk ilişkileri içeren Türk tarafının bilinen görüşlerini içereceği yönünde olduğunu da yazdı.

Haberde, Atina ve "Lefkoşa’nın" diğer bir değerlendirmesinin ise "Türk belgesinin içeriğinin BM ve başka arabulucular tarafından kabul görmeyeceği" yönünde olduğu da kaydedildi.
Gazeteye göre çözüm olmaması durumunda muhtemel tehlikeler için her iki hükümet, sorunların giderilebileceği görüşünü taşıyor.

Bir Rum yetkili, Shengen sözleşmesinin uygulanmasıyla doğabilecek sorunlar için "Çözüm vardır. Duvarlar örülmesine izin vermeyeceğiz" diye konuştu.

Haberde, Rum ve Yunan heyetlerinin; Kıbrıs konusu dışında Güney Kıbrıs ve Yunanistan’ı ilgilendiren bir dizi konuyu görüştüğü ve bu konular arasında dokunulmazlık, taşımacılık, teknik bilgi alışverişi, AB müktesebatının uygulanması ve "Kıbrıs’ın" AB çalışmaları ve Hükümetler Arası Konferansa katılması gibi konuların bulunduğu da belirtildi.