Kıbrıs Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos, devletin çalışabilirliğini garanti altına almayan herhangi bir anlaşmayı kabul etmeyeceğini belirterek, baskılara ve şantajlara boyun eğmeyeceğini bildirdi.
Yunan hükümet sözcüsü Teodoros Rusopulos da, ''müzakerelerde gelinen noktada, taraflar arasında uzlaşma şansının şu an için zayıf göründüğünü'' söyledi. Türk diplomatik kaynakları ise sözcünün bu açıklamalarının hatırlatılması üzerine, kendilerine masadan kalkılacağı yönünde herhangi bir sinyal gelmediğini açıkladılar.
Tasos Papadopulos, 19. Rum Yedek Komandolar Kurultayı'na gönderdiği mesajda, yaşayabilir ve çalışabilir bir çözüm arzuladıklarını ve bunu talep ettiklerini ifade ederek, Kıbrıs'a döndüğü zaman halka bilgi vererek, kesin tutumunu göstereceğini belirtti.
''Çok kritik saatlerden geçildiğini'' ifade eden Papadopulos, ''(Kıbrıs Cumhuriyeti)nin başkanı ve Kıbrıs Helenizminin lideri'' olarak, kendisinin, güvenliği ve halkın yaşamını sürdürmesini sağlamlaştırmayan ve devletin çalışabilirliğini garanti altına almayan herhangi bir anlaşmayı kabul etmeyeceğini ve desteklemeyeceğini vurguladı.
Rum halkının İsviçre'deki gelişmelerden ve olanlardan endişe duyduğunu bildiğini ifade eden Papadopulos, baskılara ve şantajlara boyun eğmeyeceğini, halkın bunu bilmesini istediğini kaydetti.
YENİ PLAN DA REDDEDİLİYOR
Bu arada, Güney Kıbrıs'ta yayın yapan ''ANT 1'' televizyonunun Evresis Call Center'e yaptırdığı yeni anket, Rum halkının dördüncü Annan planına da karşı olduğunu ortaya koydu.
300 kişiyle telefonla yapılan ankete katılanların yüzde 74'ü yeni plana ''hayır'', yüzde 4'ü ''evet'', yüzde 22'si ise ''bilmiyorum'' yanıtını verdi.
Ankete katılan kadınların yüzde 70'i ''hayır'', yüzde 3'ü ''evet'', yüzde 27'si ''bilmiyorum, yanıt yok'', erkeklerin ise yüzde 77'si ''hayır'', yüzde 6'sı ''evet'', yüzde 17'si ''bilmiyorum, yanıt yok'' dedi.
Uzlaşma şansı zayıf, iyileştirme isteği
Yunanistan hükümet sözcüsü Teodoros Rusopulos, Yunan tarafının Annan planında ''güvenlik ve derogasyon konularında'' iyileştirme istediğini söyledi.
Rusopulos, düzenlediği basın toplantısında, şu an için gelinen noktada uzlaşma umudunun zayıf olduğunu kaydetti.
Yunan tarafının yoğun bir diplomatik hareketlilik içinde bulunduğunu belirten Rusopulos, Başbakan Kostas Karamanlis'in BM Genel Sekreteri Kofi Annan ile bugün 35 dakikalık bir görüşme yaptığını ve Yunan tarafının plandaki güvenlik ve derogasyon konularında iyileştirme yapılması talebini dile getirdiğini açıkladı.
Rusopulos, Karamanlis'in ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell ile de telefon görüşmesi yaptığını, Powell'ın Yunan tarafından çözüm için tüm çabaların harcanmasını istediğini söyledi.
Yunanistan Dışişleri Bakanı Petros Molivyatis'in de İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw ile görüştüğünü açıklayan Rusopulos, Straw'un Yunan tarafına çözüm arzusunu ilettiğini kaydetti. Rusopulos, Molivyatis'in AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen ile de bir görüşme yaptığını bildirdi.
ÇIKMAYAN CANDAN UMUT KESİLMEZ
Bu arada Yunan heyetine yakın kaynaklar, müzakerelerde şu an için gelinen noktayı değerlendirirken, ''Çıkmayan candan umut kesilmez'' dediler.
Aynı kaynaklar, şu an için müzakere sürecinin durduğunu da belirttiler.
Türk-Yunan ilişkilerinin Kıbrıs'ta çözümsüzlükten nasıl etkileneceğini de değerlendiren kaynaklar, iki ülke arasındaki ilişkilerin iyi düzeyde bulunduğunu ve bunun böyle devam edeceğine inandıklarını kaydettiler.
Kaynaklar, Yunan tarafının, Verheugen'in elinden gelen tüm gayreti gösterdiği kanısında olduğunu da ifade ettiler.
Prodi: Kıbrıs'a istisnai ayrıcalıklar yapılabilir
Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Romano Prodi, Kıbrıs müzakerelerini, adadaki sorunun çözümü için tarihi bir fırsat olarak nitelendirdi ve ''Taraflar bu fırsatı kaçırırsa tarih onları gelecekte olumlu yargılamayacak'' dedi.
Prodi, Avrupa Parlamentosu Başkanı Pat Cox, AB dönem başkanı İrlanda Başbakanı Bertie Ahern ile ortak basın toplantısı düzenledi.
Basın toplantısında Kıbrıs müzakerelerine de değinen Prodi, taraflara esnek olmaları çağrısında bulundu.
''Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin ilk defa bu kadar somut ve olumlu bir ortam yakalandığını'' ifade eden Prodi, ''Bu fırsatın iyi değerlendirilmesi gerektiğini'' söyledi.
AYRICALIK BAŞKA ÜLKE İÇİN DE YAPILDI
Prodi, bir soru üzerine, ''Müzakereler sonunda bir kazanan veya kaybeden olacak diye bakmamalı, önemli olan sorunun çözümü ve sınırların kalkması'' dedi.
''Varılacak anlaşmada Kuzey Kıbrıs'a bazı istisnalar sağlanmasının AB müktesebatına aykırı olup olmayacağı'' yolundaki bir soru üzerine ise Prodi, ''Varılacak anlaşmayla tarihi bir dönemece girilecek. Önemli olan bu fırsatın kaçırılmaması. AB, bu fırsatın kaçırılmaması için elinden gelen her türlü yardımı yapmaya hazır. Ayrıca, bu yeni bir uygulama değil. Örneğin, Malta için de kalıcı istisnalar yapılmıştı'' diye konuştu.
AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen'in dün Strasbourg'da AB Komisyonu üyelerini Kıbrıs müzakereleri konusunda bilgilendirdiğini ve daha sonra tekrar İsviçre'ye döndüğünü hatırlatan Prodi, ''AB Komisyonu, müzakerelere arabulucu olarak değil, çözüme katkıda bulunmak için orada bulunuyor. Verheugen ile, AB Komisyonu'nun, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'a tam destek mesajını gönderdim'' dedi.
Prodi, ''Tarafların sağlayacağı anlaşmanın AB üyesi ülkelerin parlamentoları tarafından da onaylanıp onaylanmayacağına'' ilişkin soru üzerine ise bu konunun AB hukuk uzmanları tarafından incelenip araştırıldığını söyledi.
Verheugen İsviçre'ye cesaretlenmiş bir şekilde döndü
AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen'in sözcüsü, Verheugen'in Kıbrıs müzakerelerinin yapıldığı İsviçre'ye ''cesaretlenmiş'' bir şekilde döndüğünü söyledi.
Sözcü Jean-Christophe Filori, AB Komisyonu'nun günlük olağan basın toplantısında, ''Verheugen'in İsviçre'de ne yaptığının'' sorulması üzerine, kendisinin Brüksel'de gelişmeler hakkında bilgi sahibi olmadığını belirtti ve şunları söyledi:
''Tarafların uzlaşmaya varmaları için bugün son gün. Uzlaşma olmazsa BM Genel Sekreteri Kofi Annan boşlukları dolduracak ve referanduma gidilecek. Verheugen dün Strasbourg'a geçti, Komisyon toplantısına katıldı ve komiserlere gelişmeler hakkında bilgi verdi. Olası bir uzlaşma halinde Komisyon'un tepki gösterme gereği üzerinde duruldu. Kıbrıs Katılım Antlaşması'na göre, uzlaşma halinde uyarlamalar gerekiyor. Verheugen, Strasbourg toplantısından sonra İsviçre'ye cesaretlenmiş, tatmin olmuş ve AB Komisyonu'nun uzlaşma halinde süratle tepki göstereceğine inanmış bir şekilde döndü.''
BURGENSTOCK - LEFKOŞA - ATİNA
Yayın Tarihi :
31 Mart 2004 Çarşamba 20:50:13
Güncelleme :31 Mart 2004 Çarşamba 20:53:50