SSK ve Sağlık Bakanlığı hastanelerinin ortak kullanımı projesinin 1 Ocak 2004 tarihinden itibaren tüm yurtta uygulanmaya başlaması, devlet hastanelerindeki kuyrukların artmasıyla birlikte yeni tartışmaları da beraberinde getirdi.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) 2. Başkanı Dr. Metin Bakkalcı, sağlık kuruluşlarının ortak kullanıma başlamasıyla birlikte sevkin kaldırılmasını eleştirdi. Bakkalcı, "Bu uygulamayı getirenlere sormak lazım. Sevk neden kalktı? Eğer bu doğruysa, neden Temmuz’da protokolün tanıtımında sevke önem verildiği söylendi. Sevkin kalkması raslantı değil" diye konuştu.
Sağlıkta sorunların bütünüyle ele alınmadığı taktirde sıkıntıların çözülemeyeceğini savunan Bakkalcı, "Bütünlüklü bir sağlık hizmeti için sevk olmalıdır" dedi. Birinci basamak sağlık kuruluşlarına ağır verilmezse yataklı sağlık kuruluşlarındaki kuyrukların önlenemeyeceğini ifade eden Metin Bakkalcı, "Sevkin kalkmasıyla şimdi herkes soluğu devlet hastanelerinde alıyor. Bu da aşırı yığılma ve kuyruk oluşturuyor" şeklinde konuştu. "Sağlıkta Dönüşüm Programı bu hükümetin projesi değildir" diyen TTB 2. Başkanı Bakkalcı, şunları söyledi:
"Bu program 2002 yılı Temmuz ayında nihai şeklini veren dönemin Sağlık Bakanı Osman Durmuş’un projesidir. 1987’den itibaren bu krumların ortak kullanımına ilişkin çok sayıda girişim ve protokoller imzalanmıştı. Ancak şimdi bu yeniymiş gibi gösteriliyor. Sağlık hizmetlerinin önündeki tıkanıklığı önlemek için ’basamak’ sistemi çalışacak. Daha önce bakanlık yetkilileri, ’Sağlık hizmetlerinin yükünü yüzde 85 birinci basamak, yüzde 15’i de ikinci basamak yataklı tedavi kurumları karşılayacak’ demişti. Bu olmadı. 1 Ocak’tan sonra tüm Türkiye’de sevk ortadan kalkınca herkes ikinci basamağa hücum etti. Sağlık hizmeti sunumun tek elden planlanmasında ve yürütülmesinde son derece yarar vardır. Bu bilimsel çalışmalarda da açıklandı. Ancak sağlık hizmetlerinin tek elden yürütülmesi ve planlanması konusu öncelikle sağlık hizmetlerine yönelik finansman, insan gücü ve eğitim başta olmak üzere pek çok unsurla birarada ele alınması gereken hadisedir. Bu çerçevede hizmetin yürütülmesinde gerekli olan finans meselesinin de aynı şekilde tek elden olmasında doğal olarak yarar vardır. Ne yazık ki bu bütünlük çerçevesinde ele almak bir yana bunları bütünüyle parçalamak doğrultusunda finansman hizmet sunumunu ayırdılar. Biçimsel girişimlerde bulunuluyor. Finansman meselesini kullanıcılara yüklerseniz yazık olur. 67 milyon insanımız ciddi bir sağlık probemi ile karşı kaşıyadır. İnsanlar, ’3 gün 3 saat beklemeyim’ diyor. Bu talepleri anlamak lazım. Bunu rahatlatacak proje önemlidir. Ama uyguluma bu haliyle rahatlık sağlamaz".