AKP iktidarı, savaşın toz duman ortamını fırsat bilip, devletin her kademesinde kadrolaşmaya başladı. AKP kadroları, devletin neredeyse her kademesinde, yönetimleri ele geçirdiler.
Herkes, özellikle de medya savaş derdine düştüğü için devlet geleneklerini hoyratça çiğneyerek yapılan bu istila operasyonundan kimse haberdar değil.
Örneğin THY'nin başındaki bu işin uzmanı olan, başarılı genel müdür alınıyor, yerine İstanbul metrosunun müdürü getirilip oturtuluyor. Ziraat ve Halk bankalarının başına çağdaş bankacılığa karşı olan, ‘‘faizsiz bankacılık’’ anlayışının kurumlarında yöneticilik yapan kadrolar atanıyor. Tayyip Bey'in bir sürü davada birlikte yargılandığı İstanbul Belediyesi'ndeki kadrosu devletin en önemli kurumlarının başına getiriliyor. Başbakanlık, TCDD, Vakıflar, DSİ, Gençlik ve Spor gibi...
Şimdi sıra TRT ile AA'da. Önümüzdeki günlerde de kim bilir nerelerde... Yukardan başlayıp aşağı doğru dalga dalga yayılan bu ‘‘devlet istilası’’ ile bürokrasi tarumar ediliyor. * * *
Bir iktidar, atamalarda liyakat yerine ideolojiyi esas alırsa devleti yönetilemez hale getirir. Recep Bey meydanlarda söylediklerinin tamamen tersini yapıyor. Başarılı insanları kendi dünya görüşüne uygun değil diye uzaklaştırıyor, yerlerine ilgisine, bilgisine bakmadan birtakım insanları getirip oturtuyor.
Batı'da devlet böyle sakat bir anlayışla yönetilmez. Hiçbir iktidar başarılı yöneticileri görevden almayı, yerine kendi adamı diye o işten anlamayan birini getirip oturtmayı aklının ucundan bile geçirmez.
Ama Türkiye'de iktidara gelenlerde böyle bir devlet geleneği ve saygısı olmadığı için ülkenin başı beladan kurtulmaz. AKP bu kafayla giderse zaten zorlandığı devleti yönetmedeki beceriksizliği daha da artar.
* * *
Son örnek İstanbul Gençlik ve Spor İl Müdürü Vedat Bayram olayı. Vedat Bayram 6.5 yıldır bu görevi yürütüyordu. 1996 yılında RP-DYP koalisyonu zamanında atandı. Teşkilatın içinden, basamakları tek tek çıkarak, her kademede hizmet vererek bu göreve getirilmişti. İstanbul gibi bir bölgede çok büyük hizmetler verdi. Devlete yük olmadan ‘‘100 Gönüllü, 100 Tesis’’ projesiyle çok önemli işler başardı. 6.5 yıllık müdürlük döneminde adı en ufak bir olaya karışmadı. Dürüst, yaratıcı ve yapıcıydı... Ama bir tek kusuru vardı. Çağdaş bir insandı, ‘‘molla kafalı’’ değildi. Onun için tasfiyesi gerekiyordu. Öyle de yaptılar. Ona hiç de şık olmayan bir şekilde ‘‘Seni görevden alıyoruz, bir başka yerde değerlendireceğiz’’ diye haber gönderdiler. Hemen o anda devlet geleneğine, adabına, edebine uymayan bu teklifi reddetti ve istifa etti. Bazı insanlar onursuzca görevde kalmaktansa, onurlarıyla istifa etmesini bilirler. AKP'lilerin de bilmediği bu zaten.