26
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Şehit ailesine büyük şok!

Şehit edildi diye resmi törenle toprağa verilen Ali Yüksel'in ailesine, 5 ay sonra soruşturma kararı gereği çocuklarının şehit olmadığı, aksine intihar ederek hayatına son verdiği haberi bildirildi.

Şanlıurfa'da, şehit edildi diye resmi törenle toprağa verilen Ali Yüksel'in ailesine, 5 ay sonra soruşturma kararı gereği çocuklarının şehit olmadığı, aksine intihar ederek hayatına son verdiği haberinin bildirilmesi aileyi ikinci kez yıkarak, şoke etti.

8 Eylül 2008 tarihinde Elazığ'ın Karakoçan ilçesine bağlı Çan köyü kırsalında güvenlik güçleriyle teröristler arasında çıkan çatışmada şehit düştüğü bildirilen Şanlıurfalı Jandarma Er Ali Yüksel için ilk olarak Elazığ'da, daha sonra da Şanlıurfa'da askeri tören düzenlenmişti. Askerliğinin 45. gününde hayatını kaybeden Ali Yüksel, Şanlıurfa'da binlerce kişinin sloganları eşliğinde Vergili Köyü'nde toprağa verilmişti.

Daha sonra Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Köksal Toptan, Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ve CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın yanı sıra birçok bakan ve devlet görevlisinden taziye mesajları alan acılı aile, çocuklarını kaybetmenin acısını yüreklerine gömdü.

Olayın ardından 5 ay geçtikten sonra, Kara Kuvvetleri Komutanlığı 8. Kolordu Komutanlığı Elazığ Askeri Savcılığı tarafından acılı aileye 'Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı' gönderildi.

Gönderilen kararda; Ali Yüksel'in şehit olmadığı, askerliğe elverişsiz hale gelmek maksadıyla intihar ettiğinin belirlendiği bildirildi. Kararda ayrıca, olay anında meydana gelen hazine zararının da takip ve tahsilinin gerekip gerekmeyeceği, Elazığ İl Jandarma Komutanlığı'nın takdirine bırakıldığı ifade edildi. Kararı okuyan aile; evlatlarının acısı ile ikinci bir kez yıkılırken, karar bir süre anne Fatma Yüksel'den gizlendi. Daha sonra kararı öğrenen anne 2. kez kalp krizi geçirerek hastaneye kaldırıldı. Gaziantep'te anjiyo olan annenin güçlükle yürüyebildiği ifade edildi. Eline aldığı oğlunun fotoğrafını sık sık öpen acılı anne göz yaşlarına boğuldu. İkinci kez yas ilan edilen evde, Ali Yüksel'in yakınları ağlayarak, feryatlar yaktı.

Olup bitenlere anlam veremeyen acılı aile, bir taraftan çocuklarının şehit olması haberi ile acılarını bir nebze azaltırken, diğer taraftan çocuklarının intihar ettiği kararı evde ikinci bir yasa neden oldu. Gözyaşlarına boğulan acılı aile, feryatlarla ağıtlar getiriyor. Baba Hüseyin Yüksel de diğer erkek çocukları ile oğlu Ali Yüksel'in mezarını ziyaret ederek, mezar başında dua etti.

Oğlunun intihar ettiğine inanmadığını ileri süren baba Hüseyin Yüksel, "Ben inanmıyorum. Önce 'Teröristler öldürdü, pusu kurmuşlar öldürmüşler' dediler. Şimdi komutanlar operasyonu kurtarmak için böyle bir iftira ettiler. Oğlumun hiçbir sorunu yoktu. Alay komutanı geldi, merkez komutanı geldi. Dediler ki; 'Teröristler pusu kurmuşlar, sağ omzuna arkadan vurulmuş.' Sonra başka bir ifade kullanıyorlar. Diyorlar; 'Kendi kendini vurmuş.' Biz şok olduk. Kendilerinin söylediği intiharmış ama ben inanmıyorum. Hatta; 'Bir kadın, bir erkek terörist ölü olarak ele geçirildi' dediler. Oğlumu oraya kadar götürdük, bölüğe teslim ettik. Biz hakkımız varsa, hakkımızı arayacağız. Devletin adaletine sığınıyoruz. Duyunca hasta olduk, şimdi hepimiz hastayız. Ben olsam; ben de vatan için giderim savaşırım" ifadelerini kullandı.

Oğlunun üniformalı fotoğrafının elinden bir an düşürmeyen ve sık sık öpen gözü yaşlı anne Fatma Yüksel ise Arapça konuşarak, "Olayı duyduğumdan beri, rahatsızlandım, anjiyo oldum, hastanede yattım. Şuan bu üzüntüyü yaşıyorum" diyerek gözyaşlarına boğuldu.

iha
Yayın Tarihi : 3 Mart 2009 Salı 12:58:11


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
salih seferoğlu IP: 88.224.15.xxx Tarih : 3.03.2009 19:28:46

böyle haberleri görmeye alıştık. fakat  türkiyede olan bu olayların yanı sıra askeriyede olan bu olaylar insanın canını gercekden cok yakıyor..  önce şehit deniliyor sonra intehar deniliyor. askeriyede bu tarz hatalar yaparsa bizim işimiz gercekden allaha kalmış..


kemal özkan IP: 85.105.182.xxx Tarih : 3.03.2009 20:12:40

şu ülkede güvenebileceğimiz ve bu güne kadarda güvendiğimiz bir silahlı kuvvetlerimiz vardı demekki onuda kaybetmek üzereyiz herşey gitti herşey bozuldu yalan,dolan,entirika, ve hertürlü ahlaksızlığın tavan yaptığı bir dönemde uğruna baş koyduğumuz şanlı ordumuz ve onun mensubu paşalar bunu yapabiliyorsa artık bu ülkede yaşanmaz demekdir tamam intihar edebilir ama sen bunu o zaman söyle bu maç bitmiş aradan günler geçmiş yok kardeşim senin attığın o gol gol deyildi sen malüpsun demek olur buna aklı selim hiç kimse inanmaz inanmasınıda bekleyemezsin yaptığınız sadece halkın size olan güvenini zedelemekdir eğer gayeniz buysa çok başarılısınız tebrik ederim ve bu hususda genelkurmaydan açıklama bekliyoruz yoksa bizi isdediğiniz şekilde suçlamağa serbestsiniz benim ne gocunacak  nede korkacakhalim var ölmüş eşek kurdan korkmazderler saygılarımla.


www.terorsehitleri.com IP: 194.27.246.xxx Tarih : 3.03.2009 16:54:20

Gerceğin En kısa zamanda delillerıyle beraber aydınlatılması ve sonuca varılması lazım...


gökşin yıldırımer IP: 88.254.72.xxx Tarih : 3.03.2009 14:59:27

adam 18 yaşını geçmiş, reşit olmuş, yaptığı bütün hareketlerden kendisi mesul, adam öldürse o ceza alacak başkası değil ama askerde iken bir zarar verirse cezasını ana babası ödüyor, böyle kepazelik ancak türkiyede olur, bana ne kardeşim 20 yaşındaki adamı askere benim rızam ile mi alıyorsun alırken sana senet mi veriyorum verdiği zarar bana ait diye, haa kendi isteğim ile çocuk iken askeri liseye verirsem orada verdiği zararlar bana ait olur, o da 18 yaşına kadar, türkiye bütçesinin 3/1 ini alan genelkurmayın paraya ihtiyacı varsa söylemesi yeter, evimizi arabamızı satıp veririz ama insanları böyle deli dumrul misali cezalandırmaları hiç hoş değil, şu ortamda devlet elden giderken tek güvenilen kurumun da böyle saçma sapan uygulamalarla insanların canını yakması hiç hoş değil, bu durum aslında AİHM ne taşınmalı, kişi reşit olduğu için verdiği zararlar kendi malvarlığı ile karşılanmalı ki zaten de hukukta öyledir, ayrıca vatan hizmetinin ilk üç ayı gerçek askerlik hizmeti ondan sonrası herkesin malumu, ülkedeki işsizliği az göstermek için fazladan tutuluyorlar askerde. Ben olsam 20 yaşındaki oğlum mecburi hizmete giderken noterden bildirim gönderirim genelkurmaya Sosyal Güvenlik Kurumu 18 yaşını geçtiği için üzerimden düşürdü sağlık hizmetini artık benimle hiçbir kanuni ilişkisi yoktur, kurumunuza vereceği zararlardan mesul değilim ona göre alın askere diye. Son söz iran bile yörüngeye uydu gönderdi biz böyle saçmalıklarla vakit harcamak zorunda kalıyoruz bu devirde.