AKP Milletvekili Gülseren Topuzun aracına çarpan gazeteci Arzu Sertap Dural, savcılık talimatıyla, bütün geceyi poliste geçirdi. Polis yetkilileri, Duralın gözaltına alınmadığını, talimatla muhafaza edildiğini söyledi
Gazeteci Arzu Sertap Duralın kullandığı otomobilin, AKP İstanbul Milletvekili Gülseren Topuzun otomobiline çarpmasıyla başlayan tartışma karakolda bitti. Duralın kullandığı 06 GRB 77 plakalı otomobil, önceki gece Kuruçeşmede, Topuzun 34 BRK 43 plakalı otomobiline arkadan çarptı. Maddi hasarlı kaza sonrası Topuz ve Dural tartıştı. İddiaya göre, milletvekili olduğunu ve bunun hesabını soracağını söyleyen Topuz, polisi aradı. Kısa süre sonra polis telsizinden "Vekil kazası vardır, ivedi intikal edin" anonsu yapıldı.
Gözaltı değil, tutma
Arnavutköy Polis Merkezine giden Topuz, kendisine hakaret etmekle suçladığı Duraldan şikâyetçi oldu. Dural da, Topuzdan şikâyetçi olduğunu söyledi. Burada yapılan kontrolde Duralın, 133 promil alkollü olduğu belirlendi.
Bu arada, savcıyı da arayarak gerekli işlemlerin yapılmasını istediği iddia edilen Topuz, 02.00 sıralarında polis merkezinden ayrıldı. Dural ise, dün 09.30 sıralarında gazetecilerden kaçırılarak arka kapıya yanaşan minibüsle İstanbul Adliyesine götürüldü. Polis, Duralın gözaltına alınmadığını, savcılık emriyle muhafaza altında tutulduğunu söyledi.
Trabzonu örnek verdi
Geceyi polis merkezinde geçirdikten sonra dün sabah savcıya ifade veren Dural, saldırgan sarhoşluk ve hakaret suçlamalarından serbest bırakıldı. Ancak, soruşturmanın sürdürüleceği ve gerekirse dava açılabileceği belirtildi.
Dural adliye çıkışında, Topuzun milletvekili olduğunu polis merkezinde öğrendiğini söyledi.
Topuzdan şikâyetçi olduğunu ifade eden Dural, duruma şöyle isyan etti:
"Ona hakaret etmedim. Niye sabaha kadar orada tutuluyorum. Ne yaptım yolsuzluk mu, hayali ihracat mı, hırsızlık mı? Trabzonda 2 hafta önce linç girişiminde bulunuldu, savcılık saldırganları tespit etmesine rağmen hiçbir şey yapmıyor, ancak hakaret bile etmememe rağmen bir milletvekilinin asılsız ihbarı üzerine sabaha kadar tutuluyorum. Milletvekilliği dokunulmazlığı var diye ben niye orada sabaha kadar tutuluyorum. Nedir benim suçum, sade vatandaş olmam mı? ABye tam üyeliğe aday bir ülke bunu nasıl açıklayabilir?"
AKP Milletvekili Topuz ise, otomobilden inmesiyle arkadaki araçtan genç bir kadının fırladığını söyleyerek, "Hakaret etti. Polis gelene kadar hakaret ve taşkınlığa devam etti. Sonra karakola gittik, şikâyetçi oldum" dedi. Kendisinin hakaret etmediğini iddia eden Topuz, polise ifade verdiğini belirterek "Savcıyla alakam yok. Milletvekili olduğumu arabamdaki belgeden gördüler zaten" diye konuştu.
Hukukçu görüşü
Ceza Hukukçusu Doç. Dr. Adem Sözüer, durumla ilgili şu yorumu yaptı:
"Türkiyede vatandaşlığın dokunulmazlığı yok! Ortada bir suç yoksa, sadece otomobile çarptı diye, bir kimse gözaltına alınamaz. Kişiler birbirinden şikâyetçi oldu gerekçesiyle gece boyu gözaltında tutulamaz. Polis de böyle şeyleri prensipte yapmaz. Gözaltı süresinin uzun sürmesi için, ölme ve yaralama yoksa, salt kişinin alkollü olması neden değildir. Hakaret ettiyse, en fazla ifade alınır, şikâyet belirtilir, alkol durumu tespit edilir, sonra serbest bırakılır. Davanın açılıp açılmayacağına savcı karar verir. Her trafik kazasında kişiler gözaltına alınırsa, içerde yer kalmaz."