Şener'in 'Şov gibi' kitap tanıtımı

Yeni bir siyasi oluşum içinde olduğunu açıklayan eski Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, "Sorunların çözümüne ne kadar katkı sağlarsam kendimi o kadar başarılı göreceğim" dedi.

Şener, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi'nde "Osmanlı Maliyesinin Şeffaflaşması" adlı kitabının tanıtımı için düzenlenen törene katıldı.

22 Temmuz seçimlerinin ardından 1 yıldır üniversite hocalığı yaptığını anımsatan Şener, bu süre içinde yaptığı çalışmaların bir parçası olarak bu kitabının yayınlandığını ifade etti.

"Herhalde Cumhuriyet tarihi boyunca bir kitabın tanıtımına gösterilen en büyük ilgi budur" diyen Şener, bu nedenle teşekkür etti.

Ders verdiği dönem içinde kamuoyunun kendisini "siyasi görüntülerle" tanıdığını ifade eden Şener, akademik dönemin son derece verimli olduğunu, yoğun bir şekilde araştırma ve çalışma yaptığını belirtti.

Bu dönem içinde yaptığı çalışmalar hakkında bilgi veren Şener, bir tanesi başkası tarafından kendisi hakkında yazılan kitap olmak üzere, 3 kitabının daha çıkacağını belirtti.

Şener, TOBB ve Hacettepe üniversitesi yetkililerine ve hocalarına teşekkür etti.

Hacettepe Üniversitesi Maliye Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nurettin Bilici, Şener'e hep "hocam" diye hitap ettiğini, Şener'in Hacettepe
Üniversitesinde maliye derslerine geldiğini, 2. sınıfların maliye derslerini vermeye devam edeceğini ifade etti.

TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tahsin Keseci, Şener'in bir yıl boyunca düzenli derslere geldiğini ve öğrencilerin Şener'den son derece memnun olduklarını kaydetti.

Prof. Dr. Keseci, Şener'in TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesinden ayrılma kararının kendisinin takdiri olduğunu belirterek, "Bu,
üniversite için kayıp ama memleketimiz için inşallah kazanç olur" dedi.

Şener'in kitabının "kaynak kitap olarak kullanılacağını" belirten Prof. Dr. Keseci, Şener'i kutladı.

-SORULAR-

Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Şener, "Gittiğiniz illerde gösterilen ilgiyi nasıl buldunuz?" şeklindeki soru üzerine,
Ağrı'da ve Konya'da kalabalık araç konvoylarıyla karşılandığını ve bunun dikkat çektiğini ifade etti.

Bir karar açıkladığını ancak henüz çalışmaya başlamadığını belirten Şener, örgütlenmemiş hatta tek başına birinin böylesine binlerce
arabayla karşılanmasının nasıl gerçekleştirildiğini yorumlamasının zor olduğunu, bunu kendisinin organize etmediğini söyledi.

Şener, Çarşamba günü Denizli'de olacağını belirtti.

Şener, "Kadronuzda belli olan isimler var mı?" sorusuna, karar açıkladığını ancak çalışmalara başlamadığını belirterek, "Onun için
kiminle beraber olduğum konusunda şu anda herhangi bir şey söylemek istemiyorum ama beni izlemeye devam edin diyorum" karşılığını verdi.

Şener, bir soru üzerine, istifasını açıkladığı AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısında bir ilki gerçekleştirdiğini,
toplantıda veda konuşması yaptığını ve Başbakan'la kucaklaştığını kaydetti.

"Sayın Başbakan'da bir ilki gösterdiler ve partinin genel sekreterini görevlendirdiler ve arabaya binene kadar beni yolcu etti" diyen Şener, "Bu manzara, Türk siyasi hayatının görmediği ve ama halkımızın özlediği bir tablodur. Çünkü halkımızın kavga, dövüş, çekiş istemiyor" dedi.

-"YENİ SİYA TARZI"-

Başarılı ya da başarısız olmayı, oy potansiyelinin ne olduğuyla ilgili olarak hesaplamadığını belirten Şener, şunları kaydetti:
"Ben Türkiye'nin yeni bir siyaset tarzına ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. İnsanımızın birbirini sevmesini sağlayacak bir toplumsal
kültürün oluşmasına siyasetin katkı sağlaması gerektiğini düşünüyorum.

Kurumlar arası güven ve işbirliğini sağlamada siyasetin etkin rol alması gerektiğini düşünüyorum. Bunlar Türkiye'nin en temel ihtiyaçlarıdır. Bu ülkenin bu ihtiyaçlarına ne kadar katkı sağlarsam kendimi o kadar başarılı sayacağım. Başarının ölçüsü oy potansiyeli değildir.

Türkiye'deki sorunların çözümüne ne kadar katkı sağlarsam kendimi o kadar başarılı göreceğim."

Yeni söylemine AK Parti'den de destek olup olmadığının sorulması üzerine Şener, tüm Türkiye'nin yeni söylemine destek verdiğini ancak organik birliktelikleri zamanın göstereceğini söyledi.

Şu anda kiminle beraber olduğunun hiç belli olmadığını, yanındaki ikinci, üçüncü kişileri bile söylemediğini belirten Şener, "Çalışmaları
başlatacağım. Bazı kişilerle görüşmeler yapacağım. Bu yapıldıkça beraber olduğum isimler ortaya çıkacak" dedi.

-"ÜSLUBUMDA KAVGA, DÖVÜŞ YOK"-

Şener, bazı AK Partililerden gelen eleştirilerin kendisini incitip incitmediği sorusunu yanıtlarken, "Eleştirileri kabullenebilmek
demokratik kültürün özümsenmesinin bir parçasıdır. Eleştirenleri de sağladıkları katkıdan dolayı kabullenmem gerekir ama benim üslubumda kavga, dövüş yoktur. Yapılan eleştirilerin zaman zaman tonu yükselse de herhangi bir cevap vermeye lüzum görmüyorum. Ben, bu ülkenin vatandaşı olan herkesi seviyorum" diye konuştu.

"Ergenekon" soruşturması iddianamesini nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Şener, şunları kaydetti:

"Bu iddianame henüz basın ve benim tarafından baştan sona okunup incelenmedi. Bir hukuk devletinde herkesin görevinin ne olduğu, sorumluluklarının neler olduğu Anayasalarda ve yasalarda belirlenmiştir.

Bir hukuki yetki içerisinde herkes varlığını devam ettirmektedir.

Dolayısıyla kamunun içinden veya dışardan birileri yasaların veya Anayasanın kendisine vermediği yetkileri veya verdiği sınırların dışında yetkileri kullanıyorsa, kullanmışsa, bunlarla ilgili süreçlerin nasıl tekemmül edeceği yine yasalarımızda belirlenmiştir. Türkiye'de bağımsız yargı vardır. Bağımsız yargı sadece bir savcıdan, sadece bazı hakimlerden ibaret değildir. Sistemi bir bütün olarak değerlendirmek
gerekir. Çünkü alt, üst mahkemeler var, Anayasa Mahkemesi var, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu var. Dolayısıyla bağımsız yargı bir bütün olarak düşünülmelidir. Hukuk devleti kurallarının geçerli olduğu Türkiye'de, yargı üzerine düşeni elbette yapar. Süreç de kendi içerisinde hukuk devletinin gereklerine göre işleyecektir ve sonuçlanacaktır."

Şener, soruların ardından kitabını imzaladı.

Tanıtım törenine, DP Genel Başkan Yardımcısı Salim Ensarioğlu ile eski milletvekilleri Cavit Torun ve Abdülbaki Türkoğlu da katıldı.