22
Mayıs
2024
Çarşamba
ANASAYFA

'Şeriatçı terör yeniden toparlanıyor'

Türkiye’de faaliyet yürüten irticai örgütler ve misyonerlik faaliyetleriyle ilgili ’’İrticai Unsurlar ve Riskleri’’ adlı rapor hazırladı.

Raporun ilk bölümünde irticai terör örgütleri, ikinci bölümünde ise misyonerlik faaliyetleri anlatıldı. Önemli bir bölümü şeriatçı terör örgütü Hizbullah’a ayrılan raporda, örgütün stratejisi ve yeniden toparlanmak için gerçekleştirdiği faaliyetler sıralandı.

Lider hâlâ belirsiz

Rapora göre, 2000 yılında düzenlenen ve lider Hüseyin Velioğlu ’nun da öldürüldüğü operasyonlardan sonra örgüt içerisinde yaşanan yönetim boşluğu sonucunda hiyerarşik yapı ve örgüt içi kontrol kaybedildi. Örgüt üyeleri arasında büyük bir moral çöküntüsü, şaşkınlık ve ümitsizlik yaşandı.

İkinci lider Sülhattin Ürük ise 5 Eylül 2001’de Adana’da düzenlenen operasyonda öldürüldü. Bunun üzerine örgütün başına halen yurtdışında bulunan İsa Altsoy geçti. Hüseyin Velioğlu’nun oğlu Abdullah Velioğlu ’yla birlikte İran’a kaçan Altsoy’la uzun süre iletişim kurulamadı. Örgüt üst yönetimindeki boşluğu ’’Melle Mizgin’’ kod adlı Mehmet Beşir Varol doldurdu. Varol da 17 Mayıs 2003 tarihinde Konya’da gerçekleştirilen operasyonda yakalandı. Varol lider olarak kabul edilmesine karşın yönetimde hâlâ boşluk var. Liderlik için 3 yeni isim öne çıkıyor. Operasyonlardan sonra örgüt toparlanmak için cami faaliyetlerine ağırlık verdi. Bu amaçla örgütün, üyelerinin iller bünyesinde açılan vekil imamlık sınavlarına girmesi kararı aldığı belirtilen raporda, ’’Ağırlıklı olarak köylerde uygulandığı bilinen vekil imamlık, söz konusu terör örgütünün kırsal bölgelerdeki faaliyetlerini tekrar başlatması açısından da önem arz ediyor’’ denildi. Bu raporun hazırlanmasından sonra AKP hükümetinin geçen ay hazırladığı özel kanunla yaklaşık 10 bin vekil imamı asaleten ataması dikkat çekiyor.

Almanya’dan propaganda

Hizbullah, birbirine yakın il ve ilçeleri aynı bölge içerisinde değerlendirerek ’’bölgesel yapılanmayı’’ yeniden kurma arayışlarına girdi. Deşifre olmamış örgüt üyeleri, yeni yapılanmadaki bölge, il, ilçe, köy, mahalle, cami sorumluları ve alt kadroların belirlenmesine çalışıyor. Ayrıca Almanya’da hazırlanarak Türkiye’deki militanlara gönderilen ’’Hüseyni Sevda’’ (İslam Ümmetinin Sesi) ve ’’Ware Hüseyin’’ adlı kasetlerin dağıtımı yapıldı. Örgüt üyeleri, deşifre olmamak ve faaliyetlerinin devamını sağlamak amacıyla sık sık telefon ve ikametlerini değiştiriyorlar. İletişimi çoğunlukla internet üzerinden sağlıyorlar. Operasyonlarda deşifre olmamış bazı örgüt yöneticileri Batı bölgesindeki metropollere yerleştirildi.

2000 yılında başlayan operasyonlardan sonra yurtdışına kaçan örgüt üyelerinin büyük bölümü Almanya’ya yerleşti. Bu ülkeye gitmek için de çoğunlukla İtalya yolunu kullandılar.

Deşifre olan İran’a kaçıyor

Havalimanlarında kontrollerin sık olması nedeniyle bir dönem de KKTC üzerinden diğer ülkelere çıkma arayışına girdiler.

* Örgütün önemli isimlerinden İsa Altsoy ve Hüseyin Velioğlu’nun oğlu Abdullah Velioğlu 1999 yılında İran’a kaçmıştı. Örgütün İran istihbarat servisi elemanları ile ilişkisi var. İran, deşifre olan örgütün üst düzey yöneticileri için kaçması düşünülen ilk ülke konumunda. Üyelerinin yurtdışına çıkmaları, örgütün ileride uluslararası bir kimlik kazanacağının göstergesi olarak kabul edilmektedir.

* Bu bağlamda özellikle Almanya, Hollanda, Avusturya gibi Türk vatandaşlarının yoğun olarak bulunduğu ülkelerde aktif ve teşkilatlı bir şekilde faaliyetlerini yoğunlaştırdı.

Kadınlara yeni görev: Cezaevi kuryeliği

Kadın örgüt üyeleri örgütsel faaliyetlerde daha aktif hale getirildi. Kadınlara özellikle cezaevi kuryeliği gibi görevler verildi. Bazı örgüt üyeleri, cezaevinde bulundukları sırada evlilik yaptı. Bu evlilikler kadınların örgütsel faaliyetler içerisinde kullanılması amacıyla yapılmış olabilir.

Nurcularla yakınlaşma çabası

Örgüt üyeleri son dönemde örgütsel faaliyetlerini kamufle edebilmek için kendilerini ’’milliyetçi-ülkücü’’ kimliğiyle lanse etmeye çalışıyorlar. Örgüt tabanında cemaatin legalize olması, Nur cemaatleri, Müslüman Gençlik gibi gruplarla ortak hareket etme ve bu grupların imkânlarından yararlanmaya çalışılması fikri gelişti.

Şeriatçı teröriste imam hatip eğitimi

Örgüt, cezaevlerinde ’’siyer, fıkıh ve hadis’’ konularının işlendiği eğitim faaliyetlerine devam etti. Söz konusu eğitimlerde imam hatip liselerinde uygulanan müfredat örnek alındı. Bu liselerde okutulan ders kitapları eğitim materyali olarak kullanıldı. Dağılma noktasına gelen örgüt, üyelerine yönelik ’’Allah’ın, cezaevlerini İlim grubu için ilk medreseler olarak seçtiği’’ şeklinde propaganda yaptı.

Hâkim köylerde ’PKK’ korkusu

Terör örgütü PKK’nin gerçekleştirdiği son eylemler Güneydoğu’daki bazı illerde örgüt içerisinde tedirginliğe neden oldu. Bazı örgüt üyeleri PKK’nin ’’Hizbullahçı’’ olarak bilinen köylerdeki tarlaları ateşe verebilecekleri endişesi taşıyor.
Cumhuriyet Gazetesi
Yayın Tarihi : 11 Haziran 2005 Cumartesi 13:20:49
Güncelleme :11 Haziran 2005 Cumartesi 13:24:33


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
halime sakar IP: 88.242.188.xxx Tarih : 30.05.2007 23:36:41
kim demiş acaba bu tesettüründe olanların rejim yıkmak istediklerini. ben bunu yapmaya çalıştıklarına inanmıyorum. hem bizsosyalistler insanların ve düşüncelerin özgürlüğünden yanayız. bence bir parça tesettürn hiç kimseye zararı olmaz. bakın tayyip erdoğan seçilirken herkes ne kadar korkmuştu "eyvah hepimiz kara çarşafa bürünücez" diye ama o daha çok ona oy veren tesettürlülerin işini zorlaştırdı. bence bu yaranma zihniyeti daha elem verici ve tehlikeli bir durum. böyle beyinler özgürlüklerini bile bile tutsak eden insanlardır. özgürlük asla engellenemeyecek bir ödüldür doğadan alınan ve bunu ancak insan isterse kendi elinden kendi alır. işte bu kadar benim düşüncem

korkulu rüyanız IP: 88.254.58.xxx Tarih : 2.05.2008 20:14:01

korkunun ecele faydası yoooooookk


KAMİL OCAK IP: 88.227.36.xxx Tarih : 21.10.2008 20:48:57

kim demiş acaba bu tesettüründe olanların rejim yıkmak istediklerini. ben bunu yapmaya çalıştıklarına inanmıyorum. hem biz MÜSLÜMANLAR insanların ve düşüncelerin özgürlüğünden yanayız. bence bir parça tesettürn hiç kimseye zararı olmaz.AKSİNE CENNETE GİRMELERİNE YARDIMCI OLACAKLARDIR.EĞER T.C. ÖZGÜR BİR DEVLET DİYE GEÇİNİYORSA TESETTÜRÜDE SERBEST YAPMALARI GEREKİR


muhammed bagdadi IP: 85.104.90.xxx Tarih : 26.05.2008 16:24:51

öncelikle şeriat terörüzim degil insanların özgür yaşam tarzıdır şeriatı terörizim lanse edenler kafir dir timurtaş hoca efendi (namaz kılan kafirler)diyor gerçektende şeriatı istemeyen kim olursa olsun kafir olur lütfen istigfar ediniz ki afolasınız