20
Mayıs
2024
Pazertesi
ANASAYFA

Sezer ve Özkök'ten 'azınlık' tepkisi

AB İlerleme Raporu ile ortaya çıkan "azınlık" tartışması, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı mesajlarına da yansıdı. Cumhurbaşkanı Sezer ve Genelkurmay Başkanı Özkök, "azınlık" tartışmalarına tepki gösterdiler.

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesinde bulunan ve anayasalarda da yer verilen Türk ulusu kavramının bir üst kimlik olarak kullanıldığını belirtti. Sezer, "Ülke ve ulus yönünden bölünmez bütünlüğü vazgeçilmez gören tekil devlet, özel yaşam alanında kalmak koşuluyla alt kimlikleri benimser; çünkü, farklı alt kimlikler toplumun zenginliğidir" dedi.

"Cumhuriyet Bayramı" dolayısıyla bir mesaj yayımlayan Sezer, Türk devleti ve ulusunun, cumhuriyetin sunduğu olanakları en iyi biçimde kullanarak Yüce Atatürk’ün gösterdiği gelişmiş ülkeler düzeyine ulaşma ereğine kararlılıkla ilerlediğini ifade etti.

Sezer, Türk ulusunun, kendisini çağdaş dünya ile buluşturan ve özgürlük ortamı yaratan cumhuriyeti korumaya ve sonsuza değin yaşatmaya kararlı olduğuna işaret ederek, cumhuriyetin kurucusu Ulu Önder Atatürk’ü, silah arkadaşlarını, kahraman şehitleri ve gazileri sonsuz gönül borcu ve saygıyla andığını kaydetti.

Sezer, "Cumhuriyet rejimi, bir yurttaşlık bilinci oluşturmuş, yurttaşlar arasında eşitliği sağlayarak, herkese ülke yönetimine katılma ve ülkenin geleceğini belirleme hakkını vermiştir. Böylece, cumhuriyetle birlikte kendini yöneten ve yönetme hakkına sahip etkin yurttaşlar yaratılmıştır" dedi.

Cumhuriyetin başarılarının gerisinde din ve vicdan özgürlüğünün güvencesi ve çağdaşlığın temeli olan laiklik ilkesinin yattığını belirten Sezer, "Türk Aydınlanma Devrimi’nin ekseni olan laiklik ilkesi, çağdaşlaşma ve toplumsal dönüşüm tasarımını hedefine ulaştırmıştır" diye konuştu.

Sezer, şöyle devam etti:

"Türk ulusu kavramı Türkiye’ye gönül bağı ile bağlı olan herkesi kapsamaktadır. Yüce Önder Atatürk’ün ’Ne mutlu Türküm diyene’ özlü sözü bunu en iyi biçimde anlatmaktadır. Çünkü, bu söyleyişte ’Türk olana’ değil, ’Türküm diyene’ denilmiştir"

Sezer, Avrupa Birliği üyelik sürecinin olumlu biçimde sonuçlanması için Türkiye’nin üzerine düşeni yaptığını belirterek, "Adım atma sırası artık Avrupalı ortaklarımızdadır. Bu gerçeklerin bilincinde olan Türk Ulusu’nun haklı beklentisi, 17 Aralık 2004 tarihinde yapılacak Avrupa Birliği Konseyi’nde katılım görüşmelerine 2005 yılının ilk aylarında başlanması kararının alınması ve ülkemize yönelik ek bir koşul getirilmemesi, ayırımcılık yapılmamasıdır" dedi.

Sezer, Cumhuriyet’in 81 yıllık kazanımlarının, onurlu bir ulus olarak geleceğe güvenle bakmayı olanaklı kıldığını, bununla birlikte, gelir dağılımındaki adaletsizlik ve işsizlik gibi kimi önemli sorunlar bulunduğunu vurgulayarak, "Ancak, ülkemizin ve Ulusumuzun potansiyeli doğru kullanıldığında tüm sorunlarımızı aşacak güce sahip olduğumuzdan kuşku duymuyoruz" diye konuştu.

ÖZKÖK: ASKERİN ROLÜ DEVAM EDECEK


Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, modern Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran ve değişimi gerçekleştiren kadroların çekirdeğini oluşturan askerlerin, önümüzdeki süreçte, Türkiye’nin çağdaş ülkeler arasındaki yerini almasında da aynı rolü oynamaya devam edeceklerini bildirdi.

Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla bir mesaj yayınlayan Orgeneral Özkök, Atatürk’ün, Türk ulusuna yıllar önce "çağdaş medeniyetler seviyesinin üzerini" işaret ederek, gelecek nesilleri kavrayacak ölçekte dinamik bir vizyon çizdiğini belirterek, bu vizyonla Ata’nın ulusundan beklentisinin, Türk toplumunun başladığı noktaya bir daha dönmeyecek şekilde sürekli ileriye doğru gitmesi ve sonunda "çağdaş medeniyetler seviyesinin üzerine" ulaşması olduğunu bildirdi.

Atatürk’ün çizdiği vizyonun çıkış düzlemini ve bu vizyon etrafında şekillenen temel değerleri, "cumhuriyet rejimi"nin oluşturduğunu bildiren Orgeneral Özkök, "Türkiye Cumhuriyeti, ülke, millet ve egemenlik unsurları ve keza yasama, yürütme ve yargı organları bakımından teklik özelliği olan bir üniter devlettir" dedi.

Orgeneral Özkök, Atatürk’ün, Cumhuriyet’in temeline ’laik devlet yapısını’ yerleştirerek, toplumsal gelişimin önünde yüzyıllar boyunca bir engel oluşturan ve toplumun üzerine bir kabus gibi çöken, bağnazlığa, cehalete, bulduğuyla yetinme anlayışına ve dinin siyasete alet edilmesi suretiyle toplumsal gelişimin yavaşlatılmasına son vermek istediğini belirterek, "Ayrıca Atatürk, ’Ne mutlu Türk’üm diyene’ söylemiyle Türkiye Cumhuriyeti’ni, din ve etnik farklılıkları bütünleştiren bir üst kimlik temeli üzerine oturtmuştur" diye konuştu.

"Atamızın başlattığı bu süreç, Türk ulusu için henüz tamamlanmamıştır" diyen Orgeneral Özkök, "O, çağdaşlaşma sürecinin en zor safhasını oluşturan dönüşü olmayan noktanın aşılmasını, Cumhuriyetin ilanını takip eden 15 yılda yakalanan büyük bir dinamizmle birlikte başarmış ve toplumun yönünü, söylemleri ve uygulamalarıyla saptadığı doğru hedeflere çevirmiştir" dedi.


ANKARA - AA
Yayın Tarihi : 28 Ekim 2004 Perşembe 14:51:26
Güncelleme :29 Ekim 2004 Cuma 09:44:59


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?