18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Sezer'den ABD'ye 'PKK'ya somut adım' çağrısı

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Türkiye’nin terör örgütü PKK/KONGRA-GEL’in Kuzey Irak’taki varlığı konusundaki rahatsızlığını vurgulayarak, PKK/KONGRA-GEL konusunda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerektiğini söyledi.

Sezer, Harp Akademileri konferansında yaptığı konuşmada, AB’nin 17 aralık zirvesi sonrasında tam üyelik görüşmelerinin başlatılması konusundaki kararının ardından, Türkiye’nin siyasal, ekonomik ve toplumsal dinamiklerini etkileyecek bir süreç başladığını kaydetti.

Sezer, Ankara Anlaşması’nın yeni üyelere genişletilmesi konusundaki protokol ile ilgili teknik düzenlemelerin, Kıbrıs Türkleri’nin haklı oldukları bir davada Türkiye tarafından yalnız bırakılacakları anlamına geldiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı, ’’Türkiye, Kıbrıs Cumhuriyeti’ni, ancak soruna adil ve kalıcı bir çözüm bulunduğu, Ada’da iki toplumun bir arada yaşayacakları yeni bir ortaklık devleti kurulduğunda tanıyabilir’’ dedi.

Sezer’in konuşmasından öne çıkan başlıklarsa şöyle:


Türkiye’nin çağdaşlaşma ve Batı’yla bütünleşme amacı, ABD ve ABD’yi birlikte kapsamaktadır. Biri diğerinin seçeneği değil, tamamlayıcısıdır. Ülkemiz de, bu iki önemli ortağı arasında bir yeğleme yapmak durumunda değildir.

Türkiye’nin, demokrasi ve laiklik deneyiminden, kültür ve zengin kimliğinden kaynaklanan karşılaştırmalı üstünlüklerini çevre bölgelere yansıtması, Batı’yla paylaşılan stratejik amaçlar doğrultusunda olacaktır.

Batı’nın ortak değer ve hedeflerini benimseyen Türkiye’nin kendi değerlendirmeleri ve ulusal çıkarları doğrultusunda, kimi durumlarda ABD’den ya da AB’den farklı hareket etmeyi yeğlemesi, karşılıklı saygıya dayanan bağlaşıklık çerçevesinde anlayışla karşılanmalıdır.

Irak’taki durum


Irak’taki gelişmeler Türkiye’yi yakından ilgilendirmektedir.

Süregelen kargaşa ortamı, giderek artan can kaybı ve istikrarın bir türlü sağlanamamış olması, endişelerimizi artırmaktadır.

Geçimini sürdürmek üzere Irak’ta çalışan yurttaşlarımızın haince saldırılar sonucu yaşamlarını yitirmeleri, bizi son derece üzmektedir. Irak’taki yurttaşlarımızın can güvenliğinin sağlanması için, devlet olarak tüm çabayı göstermeyi sürdürüyoruz.

"ABD, sorumluluğunun gereğini yerine getirmeli’’

Irak’ın toprak bütünlüğünün ve siyasal birliğinin korunması konusundaki duyarlılığımız da esasen herkes tarafından bilinmektedir.


Kerkük’ün Irak’ın toprak bütünlüğü ve siyasal birliği içindeki yerinin korunması, bizim gibi uluslararası toplumun da öncelikleri arasında yer almalıdır.

PKK/KONGRA-GEL adlı terör örgütünün Kuzey Irak’taki varlığının, bizim için açık bir rahatsızlık nedeni olduğunu burada bir kez daha yinelemek istiyorum. Geçici Irak hükümeti, PKK varlığına son verilmesi konusunda açıklamalar yapmıştır. Irak hükümetiyle bu alanda etkin işbirliğinin başlayacağını umuyoruz. ABD’nin sorumluluğunun gereklerini artık yerine getirmesini bekliyoruz.

Sözde soykırım iddiaları


Son yıllarda ve son aylarda sözde soykırım savlarının hızı arttı ve bu yıl adeta doruk noktasına ulaştı.
Bu savlar, Türk ulusunu üzmekte ve rencide etmektedir. Toplumumuzda kimi kanaat önderlerinin, tarihsel doğruluğunu hiçbir biçimde sorgulamadan, en aşırı iddia sahiplerinin yanında çekincesiz yer almayı seçmiş olmaları, üzüntü vericidir.
Değerli devlet adamı İsmet İnönü’nün Lozan’da kendisini itham eden İngiliz Başdelegesi Lord Curzon’a hitaben söylediği ’Türk milletinin elleri bilhassa temizdir’ cümlesinin arkasındayız.
Tarihsel olayları yorumlarken bilimsel nesnellikten uzaklaşmak, aydın dürüstlüğü ve tutarlılığıyla bağdaşmaz.Bu konuda yapılması gereken, tarihi, önyargılardan arınmış olarak belgelere dayanarak araştırmak, soruşturmak ve belgeler üzerinden tartışmaktır.
Bu tartışmanın zemini, siyasal değil, bilimsel olmak zorundadır. Çünkü, konunun siyasallaşması, aynı zamanda bilimselliktende uzaklaşılması anlamına gelir. Tarih de bir bilimdir ve bilimin arka plana atılması sağlıklı sonuçlara ulaşılmasını engelleyecektir.
’Tarih yazmanın, tarih yapmak kadar önemli olduğu’ hiçbir zaman unutulmamalıdır.

Filistin-İsrail barışına destek


Filistin-İsrail anlaşmazlığında Filistin seçimlerinden sonra oluşan yeni dinamikler ve uzlaşma olasılığının, tüm bölge ülkeleri ve uluslararası toplum gibi Türkiye’yi de umutlandırıyor.

Türkiye, her iki tarafla geleneksel iyi ilişkileri bulunan bir ülke olarak, barış sürecini ileriye götürmek için tarafların isteyecekleri girişimlerde bulunmaya hazırdır.

"Suriye’nin çekilme kararını sevinçle karşılıyoruz"


Suriye’nin 1559 sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararı uyarınca Lübnan’daki birliklerini geri çekmeye başlamasından da mutluluk duyuyoruz.

Geçmişte, bir dönem ciddi sorunlar yaşadığımız Suriye’yle ilişkilerimiz, son yıllarda, özellikle bu ülkenin PKK terörüyle savaşımda kararlı bir tutum takınmasından sonra, karşılıklı saygı ve yarar çerçevesinde gelişmektedir.

Kritik bir dönemeçten geçmekte olan bölgemizde, istikrarın korunması ve gerginlikleri azaltıcı politikalar üretilmesi yönünden, bölge ülkelerine özel bir görev düşmektedir. Biz de, uluslararası toplumun beklentileri doğrultusunda, bu yönde gerekli adımların atılması için, Suriye ve ilgili tüm taraflara gerekli telkinlerde bulunmayı sürdüreceğiz.
CNN TÜRK
Yayın Tarihi : 8 Nisan 2005 Cuma 00:03:42
Güncelleme :8 Nisan 2005 Cuma 01:36:32


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?