Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Türkiyenin terör örgütü PKK/KONGRA-GELin Kuzey Iraktaki varlığı konusundaki rahatsızlığını vurgulayarak, PKK/KONGRA-GEL konusunda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerektiğini söyledi.
Sezer, Harp Akademileri konferansında yaptığı konuşmada, ABnin 17 aralık zirvesi sonrasında tam üyelik görüşmelerinin başlatılması konusundaki kararının ardından, Türkiyenin siyasal, ekonomik ve toplumsal dinamiklerini etkileyecek bir süreç başladığını kaydetti.
Sezer, Ankara Anlaşmasının yeni üyelere genişletilmesi konusundaki protokol ile ilgili teknik düzenlemelerin, Kıbrıs Türklerinin haklı oldukları bir davada Türkiye tarafından yalnız bırakılacakları anlamına geldiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı, Türkiye, Kıbrıs Cumhuriyetini, ancak soruna adil ve kalıcı bir çözüm bulunduğu, Adada iki toplumun bir arada yaşayacakları yeni bir ortaklık devleti kurulduğunda tanıyabilir dedi.
Sezerin konuşmasından öne çıkan başlıklarsa şöyle:
Türkiyenin çağdaşlaşma ve Batıyla bütünleşme amacı, ABD ve ABDyi birlikte kapsamaktadır. Biri diğerinin seçeneği değil, tamamlayıcısıdır. Ülkemiz de, bu iki önemli ortağı arasında bir yeğleme yapmak durumunda değildir.
Türkiyenin, demokrasi ve laiklik deneyiminden, kültür ve zengin kimliğinden kaynaklanan karşılaştırmalı üstünlüklerini çevre bölgelere yansıtması, Batıyla paylaşılan stratejik amaçlar doğrultusunda olacaktır.
Batının ortak değer ve hedeflerini benimseyen Türkiyenin kendi değerlendirmeleri ve ulusal çıkarları doğrultusunda, kimi durumlarda ABDden ya da ABden farklı hareket etmeyi yeğlemesi, karşılıklı saygıya dayanan bağlaşıklık çerçevesinde anlayışla karşılanmalıdır.
Iraktaki durum
Iraktaki gelişmeler Türkiyeyi yakından ilgilendirmektedir.
Süregelen kargaşa ortamı, giderek artan can kaybı ve istikrarın bir türlü sağlanamamış olması, endişelerimizi artırmaktadır.
Geçimini sürdürmek üzere Irakta çalışan yurttaşlarımızın haince saldırılar sonucu yaşamlarını yitirmeleri, bizi son derece üzmektedir. Iraktaki yurttaşlarımızın can güvenliğinin sağlanması için, devlet olarak tüm çabayı göstermeyi sürdürüyoruz.
"ABD, sorumluluğunun gereğini yerine getirmeli
Irakın toprak bütünlüğünün ve siyasal birliğinin korunması konusundaki duyarlılığımız da esasen herkes tarafından bilinmektedir.
Kerkükün Irakın toprak bütünlüğü ve siyasal birliği içindeki yerinin korunması, bizim gibi uluslararası toplumun da öncelikleri arasında yer almalıdır.
PKK/KONGRA-GEL adlı terör örgütünün Kuzey Iraktaki varlığının, bizim için açık bir rahatsızlık nedeni olduğunu burada bir kez daha yinelemek istiyorum. Geçici Irak hükümeti, PKK varlığına son verilmesi konusunda açıklamalar yapmıştır. Irak hükümetiyle bu alanda etkin işbirliğinin başlayacağını umuyoruz. ABDnin sorumluluğunun gereklerini artık yerine getirmesini bekliyoruz.
Sözde soykırım iddiaları
Son yıllarda ve son aylarda sözde soykırım savlarının hızı arttı ve bu yıl adeta doruk noktasına ulaştı.
Bu savlar, Türk ulusunu üzmekte ve rencide etmektedir. Toplumumuzda kimi kanaat önderlerinin, tarihsel doğruluğunu hiçbir biçimde sorgulamadan, en aşırı iddia sahiplerinin yanında çekincesiz yer almayı seçmiş olmaları, üzüntü vericidir.
Değerli devlet adamı İsmet İnönünün Lozanda kendisini itham eden İngiliz Başdelegesi Lord Curzona hitaben söylediği Türk milletinin elleri bilhassa temizdir cümlesinin arkasındayız.
Tarihsel olayları yorumlarken bilimsel nesnellikten uzaklaşmak, aydın dürüstlüğü ve tutarlılığıyla bağdaşmaz.Bu konuda yapılması gereken, tarihi, önyargılardan arınmış olarak belgelere dayanarak araştırmak, soruşturmak ve belgeler üzerinden tartışmaktır.
Bu tartışmanın zemini, siyasal değil, bilimsel olmak zorundadır. Çünkü, konunun siyasallaşması, aynı zamanda bilimselliktende uzaklaşılması anlamına gelir. Tarih de bir bilimdir ve bilimin arka plana atılması sağlıklı sonuçlara ulaşılmasını engelleyecektir.
Tarih yazmanın, tarih yapmak kadar önemli olduğu hiçbir zaman unutulmamalıdır.
Filistin-İsrail barışına destek
Filistin-İsrail anlaşmazlığında Filistin seçimlerinden sonra oluşan yeni dinamikler ve uzlaşma olasılığının, tüm bölge ülkeleri ve uluslararası toplum gibi Türkiyeyi de umutlandırıyor.
Türkiye, her iki tarafla geleneksel iyi ilişkileri bulunan bir ülke olarak, barış sürecini ileriye götürmek için tarafların isteyecekleri girişimlerde bulunmaya hazırdır.
"Suriyenin çekilme kararını sevinçle karşılıyoruz"
Suriyenin 1559 sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararı uyarınca Lübnandaki birliklerini geri çekmeye başlamasından da mutluluk duyuyoruz.
Geçmişte, bir dönem ciddi sorunlar yaşadığımız Suriyeyle ilişkilerimiz, son yıllarda, özellikle bu ülkenin PKK terörüyle savaşımda kararlı bir tutum takınmasından sonra, karşılıklı saygı ve yarar çerçevesinde gelişmektedir.
Kritik bir dönemeçten geçmekte olan bölgemizde, istikrarın korunması ve gerginlikleri azaltıcı politikalar üretilmesi yönünden, bölge ülkelerine özel bir görev düşmektedir. Biz de, uluslararası toplumun beklentileri doğrultusunda, bu yönde gerekli adımların atılması için, Suriye ve ilgili tüm taraflara gerekli telkinlerde bulunmayı sürdüreceğiz.
CNN TÜRK
Yayın Tarihi :
8 Nisan 2005 Cuma 00:03:42
Güncelleme :8 Nisan 2005 Cuma 01:36:32