30
Mayıs
2024
Perşembe
ANASAYFA

Şimdi de evinden kovuldu!

Polisten tekme tokat dayak yiyen Fevziye Cengiz'in hayatı alt üst etti. Cengiz'in şikayetçi olmasının ardından polis yetkilileri “O kadın konsomatris” diye açıklama yapmıştı.

Bunu duyan mahalleli de “Konsomatris istemiyoruz” diye imza toplayıp aileyi evden kovdurmuş.

Vatan Gazetesi'nden Kemal Göktaş'ın haberine göre, kendisini acımasızca döven, ellerini kelepçeleyip yere yatırarak üzerine çıkan polislere karşı giriştiği hukuk mücadelesinde art arda hayal kırıklıkları yaşayan Fevziye Cengiz, yaşadıklarının yazılmasından, konuşulmasından, sorumlular hakkında yeni soruşturmalar açılmasından sonra kaybettiği umudunu yeniden yeşertmiş. İşkence yapan polislere sadece 1.5 yıl hapis istemiyle dava açılırken, 6.5 yıl hapisle kendisini sanık sandalyesinde bulan Fevziye Cengiz, neyin peşinde olduğunu tek bir kelimeyle anlatıyor: Adalet...

4 aylık torunu var 

İzmir Karabağlar’da mütevazi ve sade bir evde yaşıyor Cengiz ailesi. Sadece 37 yaşında olan Fevziye Cengiz’in 18 yaşındaki kızının 4 aylık oğlu var. Olay gecesi, birlikte eğlenmeye gittiklerinde 8 aylık hamile olan kızı, doğum yapmış. Bu yaşta anneanne olmuş genç kadın. İki kızı daha evde, biri 18, diğeri 16 yaşında. Dayak olayını bilmesek mutlu, sakin, sevgi dolu bir evin huzuruna kaptırabiliriz kendimizi. 

Hiç şiddet görmemiştim 

Fevziye Cengiz, Elazığ’dan ailesiyle küçük yaşta İzmir’e yerleşmiş. “Ben İzmir’de büyüdüm. Babam kireç ocaklarında çalışıp emekli oldu. Annem 8 yıldır felç. 3 kardeşiz. Ben ilkokulu bitirdim. Babam vefat etti. Hep toprağıma gömün derdi, Elazığ’a gezmeye gittiğimizde vefat etti. Biz 22 yıldır evliyiz. Üç kız çocuğumuz var. Bu olaydan önce hiç şiddet görmedim. Ne ailemden, ne kocamdan, ne de başka birinden. ” 

Damadım ev buldu 

Cengiz ailesinin hayatı tam anlamıyla alt üst olmuş. Eşi Murat Cengiz evden kovulduklarını söylüyor: “16 yıldır Eski İzmir’de anne babama ait evde yaşıyorduk. Polislerden şikâyetçi olduktan sonra bir gazetede, konsomatris diye haber çıkınca bizi evden çıkardılar. Mahalleli imza toplamış kendi arasında. Bir gece bizi çağırdılar. ‘Sizi bu mahallede istemiyoruz, çıkın başka yere gidin’ dediler. Annem babam da sahip çıkmadı. Halbuki Fevziye’yi çok severlerdi. Biz o evin tadilatını yapmıştık. Ama ilk darbeyi böyle aldık. ‘Biz gelinimize güveniyoruz ama söz çıkıyor’ demişler sonra. Damadım bize bu evi buldu, kiraya çıktık.” 

Öyle bir vurdular ki gözlerimden ateş çıktı

O gün müzikhole eğlenmek için gitmişler. “Gitmez olaydık” diyor eşi. “Biz Alsancak’a giderdik, deniz kenarına, balık tutardık ailecek. Hiç öyle bir yere gitmemiştik. İşte gittik, gördünüz eğlendik. Mekan sahipleri önce müşteri dedi benim için ama sonra ifade değiştirdi. Burada çalışıyor diye. Demek ki baskı yapmışlar. Ben orada çalışsam kimliğim yanımda olurdu. Eşim, ben, damadım ve 8 aylık hamile kızımla gitmiştik. Üstelik ilk defa ailecek bir eğlence yerine gittik. Ağabeylerim geliyordu İzmir’e, yarım saat oturup kalkacaktık. Kızım ve damadım dışarı çıktılar, sigara için. Polisler geldi sonra. Kimliğim yanımda olmadığı için eşime arabadan almasını söyledim. O çıkınca gelen polise durumu anlatıyordum ki birden biri arkadan öyle bir vurdu ki boynuma, ateşler çıktı gözümden. Sonra beni çekip çıkardılar. Arabaya atarken de vuruyorlardı. Karakola götürdüklerinde bağırmaya başladım ‘Kim bana vurdu’ diye. Çünkü oradaki polislere, insanlara güveniyordum. Bir şey olmaz sandım. Ama beni bir odaya çekip vurmaya başladılar. Önce ‘İmdat beni kurtarın’ diye bağırıyordum, ama oradaki polislerden kimse karışmayınca ‘Adalet bu mu?’ diye bağırmaya başladım. Orada mezarın içinde olduğumu düşündüm. Hiç çıkamayacağım sandım. Kameraların görmediği yerde, daha çok dövdüler. Zaten görüntüde de elleri kolları kalkıp iniyor.” 

Süt dökmüş kedi oldum 

“Dayak yedikten sonra süt dökmüş kedi gibi oldum. Çok korktum çünkü. Beni nezarete atacaklarını, düğmesi koptuğu için en az 6 ay hapis yatacağımı söylediler. ‘Öldürsek bile kimse bir şey yapamaz’ dediler. Zaten bakın dedikleri doğruymuş. O yüzden şikayetçi olmadığımı söyledim. Hastaneye götürürken sürekli küfür ve tehdit vardı. Eşimi yanıma yaklaştırmadılar.” 

Şikayete gittik, terslendik 

Eşim beni hiç uyutmadan adliyeye götürdü. İlk dilekçemi orada el yazımla yazıp verdim. Savcı çok ilgiliydi. Ama daha sonra görevlendirilen savcı Alaaddin Dokur (Polislere basit yaralama suçundan dava açan savcı) bizi tersledi. Gerçi biz umutlandık ama sonradan kaybettik.

‘Karın konsomatris’ derler diye işime gidemiyorum 

Murat Cengiz, kamyon şoförlüğü yapmış daha önce. Ama şimdilerde ‘Karın konsomatrismiş’ derler diye çekinip iş bakmaya gidemiyor nakliyeciler sitesine. Evlerinin yakınında açtıkları dükkan, şimdi kapalı. Polislerden şikayetçi olduktan sonra bir ihbar üzerine “kaçak sigara satıyorsun” bahanesiyle aranmış ve bir şey bulunmamış. “Ama dükkan açık olduğunda bir komplo olur diye kapatmak zorunda kaldık” diye anlatıyor Murat Cengiz. 

Konsomatris olsam ‘Dayağı hak etmiş’ mi diyecekler 

“Polisler bize leke vurmak için konsomatris diye iftira attılar” diyen Fevziye Cengiz, garson kartı olduğunu, garsonlukla konsomatrisliğin ilgisi olmadığını vurguluyor ısrarla ve ekliyor: “Damadım, kızlarım, eşim çalıştığım yere geldiler hep. Öyle olsa izin verir miydim? Ne fark eder gerçi? Konsomatris olsa bu dayağı hak etmiş mi diyecekler?” 

Polisleri severdim ama şimdi ödüm kopuyor 

“Bu olaydan önce polisleri severdim. Çocuklarım da çok severdi. Eskiden polislerin yanına giden kızım şimdi pencereden polis otosunun geçtiğini görünce korkup içeri kaçıyor. Adaletin yerini bulmadığına çok kızdım. Ben adalete çok güvenirdim. Şimdi bir şey olsa nasıl polise gideceğim? Beni suçlu diye mahkemeye çıkardılar. Orada sanık sandalyesinde oturmak çok ağrıma gitti. Ne olursa olsun adalet yerini bulsun diye düşünüyorum hep.”. 

Bir torba ilaç kullanıyor 

Fevziye Cengiz olayın ardından bir torba ilaç kullanmaya başlamış. “Psikolojik destekle ayakta durabiliyorum. Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nda epikriz değerlendirme görüşmeleri yapıyorum. Dışarı çıkarken, mahkemeye giderken ilaç alıyorum. Geceleri kabus görüyorum. Hep boğazımı sıktıklarını görüyorum. O an içeri girip beni alacaklar sanıyorum“ diyor. 

Karakolda dayak Meclis’te 

Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı Gönül ile PTT Genel Müdürü Tural, “Daha adil bir dünya için yanımda ol” kampanyası çerçevesinde “Biz de varız” bildirisini imzaladı. Gönül, karakolda dayak olayının herkesi yaraladığını ifade ederek, yürütülen soruşturmalar ve incelemelerin takipçisi olacaklarını söyledi: “Bu şiddeti, uygulayan polislerin hiçbir mazereti veya itirazı mazur gösteremez. Polislere verilen eğitim sonrasında böyle bir olayın yaşanması, bu konuda hassasiyetin daha da fazla olması gerektiğini ortaya koydu. Olayın ortaya çıkmasından sonra İzmir Valiliği, emniyet müdürlüğü, İçişleri Bakanlığı’nın gösterdiği reaksiyon; sadece kadına yönelik değil, cinsiyet, dil, din ırk ayırt etmeksizin tüm insanlara yönelik insani olmayan müdahalelerin kabul edilmediğinin ve bu hak ihlallerine sıfır tolerans gösterileceğinin önemli bir göstergesi.”

...
Yayın Tarihi : 16 Aralık 2011 Cuma 10:56:27
Güncelleme :16 Aralık 2011 Cuma 11:03:30


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
midyat estel IP: 46.106.93.xxx Tarih : 16.12.2011 20:10:00

s.a ben inanmıyorum o bayanın ordan calıstığını iftira ola bilir ben onların yerinden olsam malleden ayrılmam bana hesap verecek insanlar gelsin derim ben suan mardindeym ben bu aileye her kunuda destek olurum  eyer bu aile bu haberi okuyorsa mullaka bu yorumu okuyordur bu aile neden bu hale düştü ? bir iftira eyer bu semt istemiyorsa bile ben kalırdım kimlerki imza neki ben bu aileye destek vermekistiyorum neden evlerinden olacaklar kimdiler ki kendilerini ne sanıyorlar ve o polislere ayıp oldu 2 erkek bi bayana öyle yapması beni şaşırtı ben olsaydım benim ailem olsaydı ben o insanları yasatmazdım bende onlara yaşatırdım adalet 6 yıl değil 20 yıl ve hiç bir polisin bir daha böyle yapmamasını duyuru ve yasaklardım eyerki adalet warsa o polislerin birdaha polislik vermemsi istiyorum eyer adalet adaletse bunu yapacaklar.


yasar ertas IP: 94.135.148.xxx Tarih : 16.12.2011 14:06:51

Iki konu dayagida aldi basini gecti. Birinci konu orada konsimatris olarak calismasi ikide bir dile getirilmesi. Ki bu isle calissa bile bunu o kadar kötü o kadar insanlik disi islenmesi. kabul edilecek gibi degil bence o da insandir (lütfen yanlis ansilmasin )bilmem neyin basi olsan oda bir insandir. Ikinci konu Bu kisinin  asiri dercede görüntülerinin basilmasi gösterilmesi kötü söhrete sürüklenmesi. ( bu hatamiz maalesef her yerde veya buna benzer olayda hep yapilmaktadir. ) Burada bu kisinin kendinden habersiz bilgisiz yüz hatlarini eskalini meshur eden her haber ve kurulusa dava hakki olmali  buda örnek olmali hem cezaca olmali hem sen benim eskalimi bana sormadan nasil yayinlarsin yasasini her kisi bilmeli ögrenmeli. ama kendi istegi ile görüntüleri olduysa yayinlandiysa  bu kötü söhrete katlanmali


KEMAL ÖZKAN IP: 85.105.182.xxx Tarih : 16.12.2011 16:10:57

böyle konulara insanın isyan etmemesi elden gelmiyor laf başına geldimi medeniyetden demokrasiden ahlakdan bahsederiz ve bunda üstümüze yokdur ama işe gelince sıfıra sıfır  adaletsizliğin ahlahsızlığın medeniyet denen nesneden zerrece nasip almadığımızın örnekleri saymakla bitmezs ayın okurların ve editörlerin affına sığınarak şunu demek isderim tamam kadın diyelimki orada konsamatris olarak çalışmakda olsun yapdığı işde ahlahsız olsun o zaman sormak isderim o yerlerde ahlahlı kişilerin ne işi var yada oraya gidenlerdemi ahlahsız olayı birde bu yönden incelersek  belki bir yerlere varabiliriz  şimdi gelin polie verilen yetkinin nerelere mal olacağını düşünün toplumun güvencesi oldu sanılan emniyet içindeki birkaç meslek haysiyetini bilmez şerefsiz yüzünden toplumun kinle nefretle baktığı güvence olacak yerde  korkusu haline geldi elbetde bunda bu günkü idarecilerin  de suçu çok gerekdiği zaman gereken kişiye gerekli ceza verilmeyince işte olayların alacağı boyut gözler önüne serilmiş oldu ve her konuda olduğu gibi bundada avrupadan tokat gibi cevaplar aldığımızda hiç gocunmayalım çünkü kişinin kendisine etdiğini kimse etmez toplumlarda yapdıklarını kendilerine yaparlar işte yakın örnek almanyadan isdenen dalanı almanya iade etmeme kararı aldı sebep isnat edilen suç ile isdenen cezanın çok farklı oluşu buda TÜRKİYEDE emniyetdede adaletdede  ne denli çarpıklık adaletsizlik olduğunun bir kanıtı değilde nedir sen dağda askere kurşun sıkanı askeri öldürmek için eğitim alanı devleti yıkmak için uğraşanları haburada merasimle karşılayıp salı vereceksin dalanı hükümete darbe planı yapıyor gerekçesiyle hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis isdeyeceksin işte senin adaletinde adaletsizliğinde başladığı yerde bitdiği yerde gözler önünde buyur burdan ye afiyet olsun