Üniversiteleri, yargı çevrelerini ve siyaseti, sivil toplum örgütlerinde bölünmeye yol açan türban için Anayasa değişikliği paketi dün Genel Kurulu’nda geçti. Ancak tartışmalar bitmedi. Anayasa değişikliği Cumhurbaşkanı Gül’ün onayına sunulmasıyla birlikte yaşanacak, aşama aşama olası tartışma ve gelişmeler şöyle:
Pazartesi günü Köşk’te: Cumhurbaşkanı Gül beklendiği şekilde referandum yetkisini kullanmadan Anayasa değişikliklerini onaylarsa, düzenleme Resmi Gazete’de yayımlanarak, yürürlüğe girecek.
CHP yargıya gidecek: CHP, düzenlemenin iptali için Anyasa Mahkemesi’ne iptal başvurusunda bulunacak. Anayasa Mahkemesi TBMM’nin Anayasa değişikliklerini sadece şeklen (usulden) görüşebiliyor. Ancak CHP, yapılan değişikliklerin Anayasa’nın “değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek 2. ve 4. maddesine aykırı” olduğunu belirterek, mahkemenin “esastan” inceleme yapmasını talep edecek, İki olasılık gündeme gelecek.
İptal kararı verilirse?: Anayasa Mahkemesi, CHP’nin talebi doğrultusunda Anayasa’nın değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek maddelerine aykırı düzenleme yapıldığını kabul ederse, Anayasa değişikliklerini iptal edecek. Bu durumda süreç başa dönecek.
Örnek kararlar?: Anayasa Mahkemesi, 1980’den önce verdiği çok sayıda kararında Anayasa’nın değiştirilemeyecek hükümlerine aykırı bulduğu çok sayıda değişikliği iptal etmişti. Örneğin, 76’ya 43 sayılı esas kararında, şu ifadeleri kullanmıştı: “Anayasa değişikliklerine ilişkin teklifler, her şeyden önce Anayasa’nın başlangıç bolümü ile 1. ve 2. maddelerinde yer almış bulunan ilkelerde en küçük sapmayı veya değişikliği öngöremezler. Değişikliğin sözü geçen ilkelerin tümünü veya herhangi birisini hedef almış olması arasında fark yoktur. Kapsamı ne olursa olsun, bu konulardaki bütün değişiklikler bu yasağın içindedir. Cumhuriyetin temel ilkelerinden sapma nitelikleri taşıyan bir Anayasa değişikliği hem teklif edilemez, hem de yasama meclislerince kabul olunamaz. Buna rağmen teklif yapılmış ve kabul de edilmiş ise, Anayasa’nın 9. maddesinde yer alan biçim koşullarına aykırı olur.”
Onaylarsa: Mahkeme başvuruyu reddederse, Anayasa değişiklikleri yürürlüğe girecek. Bu da, YÖK yasasında öngörülen değişiklik teklifinin gündeme getirilmesini rahatlatacak. Hukukçular, üniversitelerde türban serbestisinin sağlanması için yapılan Anayasa değişikliğinin yeterli olmayacağını, bunun için mutlaka YÖK Yasası’nda değişiklik yapılması gerektiğini ifade ediyor.
Türbanlı öğrencilerin tutumu? YÖK Yasası değişikliği yapılmadan, Anayasa değişikliklerinin yürürle girmesinin ardından türbanlı öğrencilerin üniversiteye girmek istemeleri durumunda da kaos yaşanacak. Rektörler, türbanlı öğrencileri okula almama yönünde tavır sergilerlerse, konu idare mahkemesine taşınabilecek.
İdari yargının tutumu?: İdare mahkemesi rektörün tavrını onaylarsa, türban eylemleri başlayacak. Mahkeme, rektörün Anayasaya aykırı şekilde eğitim hakkını engellediğine karar verirse ise, bir yandan mahkeme kararlarının taşınacağı Danıştay ve Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına göre yeni hukuki tartışmalar yaşanacak. Diğer yandan da AKP ve MHP’nin YÖK Yasası değişikliğini yapıp yapmama konusunda karar alması gerekecek.
Rektörlerin inisiyatifi: Bu durumda, AKP ve MHP YÖK Yasası değişikliğini süratle yasalaştırabilir. Ancak YÖK Yasası değişikliğinin Anayasa Mahkemesi’nden iptal olasılığını dikkate alarak, yasal düzenlemeye gitmeden, sorunu rektörlerin inisiyatifiyle çözme yoluna da gidebilir. Bu durumda da, türbanlı öğrencilere üniversiteye giriş hakkı tanıyan rektörlerle ilgili hukuki tartışma gündeme gelecek.
17. madde kaosu: AKP ve MHP, YÖK Yasasının ek 17. madde değişikliğini gerçekleştirme yönünde tavır sergilerse, CHP bu düzenlemeyi de Anayasa Mahkemesi’ne götürecek. Mahkeme bu düzenlemeyi iptal ederse, ya Anayasa’ya açıkça “türbanın serbest olduğuna” dair bir ifade konulması gerekecek. Bunun da yine iptal edilmesi halinde Anayasa Mahkemesi’nin yapısı değişene kadar türban yasağını kaldırma hayali rafa rafa kaldırılacak.
’Bağlama’ tartışması: YÖK Yasası değişikliği Anayasa Mahkemesi engelini aşıp, yürürlüğe girse dahi, tartışma sona ermeyecek. Bu kez de “çene altı” formülünün uygulanıp uygulanmadığı kaosu yaşanacak.
Allahın ayetinin birini hiçe sayanlar.Atatürkün inklaplarından bir meddeyi neden hiçe sayamazlar.Acaba Allahdan mı korkarlar yoksa toprak olmuş bir insandan mı.Tam tersini var sayarsak Allahın 6666 ayetinden ödün verenler inklaplardan brini ödün versinler de görelim.Ayetin var olduğunu kabul eden müslüman inkar eden ise Allahın ayetlerine göre kafirdir.Bu arkadaş inkar etmemiş anladığım kadarıyla.o da günahkar bir müslüman benim gibi.
bencede herşey güzel olacak Allah yar ve yardımcımız olsun hayırlı olur inşallah ne rejim tehlikededeir ne de laiklik elden gidiyor hepsi yerinde duruyor duracak da bakın böylesi daha da iii ollacaktır
HICBIR SEY DAHA GUZEL OLMAYACAK. ULKEDE BUYUK BIR IC KAVGA BASLAYACAK. TURKIYE' 6666 AYETTEN MEYDANA GELEN KURANIN BIR AYETI ICIN DUNYAYA REZIL EDECEKSINIZ VE EMPERYALIST ULKELERI SEVINDIRECEKSINIZ. KINA GETIRIN HANIMLAAAAAARRR.
aranıyor.. demokrasinin arkasına geçipte ona çivi çakanların hakkında i,şlem yapacak hakim ve savcılar aranıyor.....
türban konusunda aslında üniversitelerde olmasını istemiyorum ama şöyle bişey daha var özgür laik bir ülkeysek açıkken özgürük laiklik oluyor peki ya türbanlılar onlarında özgürlüğü yokmu onlarda özgürlüğünü kullanarak türban takmak istiyorlar bence onlarında hakkı bi de bu yönden düşünelim derim yani onlarda özgürlüklerini yaşamalılar o yüzden tarafsızım
kızlarımızı kandırıyorlar yani okuduktan sonra ne yapacaklar islamda kadının çalışması diye bir olay yok kadın evde otutur kacasına hizmet eder ve çocuk doğurur yani rejimi yıkana kadar kadın siper edilecek yıktıktan sonra diğer islam devrimi yapılan devletler gibi kadını arka plana atacaklardır. bu böyle olmuştur kadına değer verilen tek sistem demokratik sistemdir
değerli hemşerilerim şimdi ne olacak sorusuna ben kendimce cevap vermek isterim HERŞEY ÇOK DAHA GÜZEL OLACAK...
Demokrasi ve Laikligin kelime anlamina bakalim ve oyle konusalim lutfen!!! Cikarilan Türban yasasi ile Türkiyede olusan Demokrasi ve Laiklige biraz olsun inanmaya basladim. Bugün Türkiye de mini etek giyen bir bayana nasil karisilmiyorsa; Türbanli bir kadinada saygi gösterilmesi gerekir.