30
Mayıs
2024
Perşembe
ANASAYFA

Siyaset mahkemede görülmez!

Avrupa Birliği'nin genişlemeden sorumlu komiseri Olli Rehn, AK Parti'ye karşı açılan kapatma davasına tepki göstererek meselenin mahkemeye taşınmasının doğru olmadığını söyledi. 


Brussels Forumu'nda bir basın toplantısı düzenleyen Rehn, Türkiye'deki girişimin Avrupa standartlarına yakışmadığını ima etti. "Normal bir Avrupa demokrasisinde siyasi meseleler meclislerde ve seçim sandıklarında alınır, mahkemelerde değil." diyen Rehn, kuvvetler ayrılığı ilkesi uyarınca siyasetin yargıya, yargının da siyasete müdahale etmemesi gerektiğini vurguladı.

Adli sürecin Türkiye'nin enerjisini tüketeceği endişesi taşıdığını söyleyen Rehn, "Umuyorum ki hükümet, reform sürecinden taviz vermez." dedi. Türkiye'de bazı CHP milletvekillerinin Avrupa'da da siyasi partilerin kapatıldığını söylediğini hatırlattığımız Rehn, Türkiye'nin geçen yıl standartları hayli yüksek bir seçim yaptığını, seçim kampanyasında bütün meselelerin tartışıldığını vurgulayarak, "Az önce de söyledim, siyasi meseleler demokrasi çerçevesinde seçim sandıklarında çözülmeli, mahkeme salonlarında değil." dedi.

Türkiye'de laiklik ilkesinin zedelendiği yönündeki iddialar konusunda Rehn, bütün bu tartışmaların demokratik çerçevede yapılması gerektiğini vurguladı. Hükümetin reform sürecini tekrar başlattığını söyleyen Rehn, buna örnek olarak da Vakıflar Kanunu'nu gösterdi. Türkiye'nin reform sürecinden taviz vermemesi gerektiğini tekrarlayan Rehn, Türkiye'nin üyeliğine inanan Avrupalı dostlara yardım edilmesi gerektiğini kaydetti.

Lord Ahmed: Başsavcı emekli edilmeli

Avrupa Parlamentosu Türkiye raportörü Ria Ruijten-Oomen de dava için, "Bu, tamamıyla delilik. Ben hayatımda böyle bir şey görmedim. İnanamıyorum." ifadelerini kullanmıştı. AP üyesi Sosyalist Grup Başkan Yardımcısı Hannes Swoboda, "Bu delilik. Tamamıyla şoke oldum. Bu, Türk insanının iradesine ve demokrasiye tamamen aykırı." derken, Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk ise "Şok içerisindeyim. Böyle bir davayı ciddiye almakta zorlanıyorum. Türkiye'nin acilen yeni bir hakimler, savcılar, hukukçular nesline ihtiyacı var." ifadelerini kullanmıştı.

İngiltere Lordlar Kamarası üyesi Lord Ahmed de gelişmeyle ilgili olarak, "Hâlâ Türkiye'de birtakım radikal fikirli yargıç ve yargı üyelerinin bu pozisyonlarda bulunması çok çirkin. Adalet Bakanlığı hemen bu kişileri çağırmalı ve bunların erken emekliliğini istemeli. Bu kişiler çağdaş değiller. Bu zihniyette olanlar hâlâ 1950 ve 1960'lı yıllardan kurtulamamışlar. Yaşadığımız zamanda değiller bunlar." değerlendirmesinde bulundu. Halkın AK Parti'yi seçip iktidara taşıdığını hatırlatan Lord Ahmet, "AK Parti, olağanüstü reformlar yaptı ve yapıyor. AB ile müzakereleri açan da bu partidir. Bu üyeler zamane dışı kişiler ve bu davayı açan kişi tekrar oturup düşünmeli. Bence Adalet Bakanlığı kesinlikle bu kişiye erken emeklilik önermelidir." şeklinde konuştu.

Eski ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Türkiye Büyükelçisi Marc Grossman da AK Parti'nin kapatılma davası konusunda, seçim sonuçlarına saygı gösterilmesi gerektiğini söyledi. Türk halkının iradesinin yakın zamanda yapılan seçimlerde ortaya çıktığını ifade eden Grossman, "Seçim sonuçları çok mühim bir hakikat." dedi. Grossman, davanın reform sürecini olumsuz etkileyebileceğini de kaydetti.

ABD eski Dışişleri Bakanı Albright: Dehşete kapıldım

ABD eski Dışişleri Bakanı Madeleine Albright, AK Parti'ye karşı açılan kapatma davasının halkın iradesine karşı olduğunu ve "dehşete kapıldığını" söyledi. Yargıtay'ın kapatma davasının kendisi için "çok büyük sürpriz" olduğunu birkaç defa tekrarlayan Albright, kapatma teşebbüsünün halkın iradesinin tersine gitmek olduğunu vurguladı.

Halen Milli Demokratik Enstitü Başkanı olan ABD'nin ilk kadın dışişleri bakanı Albright, Amerika'dan telekonferans marifetiyle Türk gazetecilerin sorularını cevapladı. AK Parti'nin 22 Temmuz seçimlerinde büyük bir zafer kazandığına dikkat çeken Albright, seçim kampanyası sırasında Türkiye'de mükemmel bir demokratik mücadele olduğunu ve demokrasi ile İslam'ın bir arada yaşayabileceğini çok güzel gösterdiğini söyledi.

AK Parti'nin laikliği aşındırdığına ilişkin herhangi bir dayanak olmadığını söyleyen Albright, tam tersine AK Parti'nin Türkiye'de mühim reformlara imza attığını söyledi. "Kaldı ki bu konular seçim kampanyasında yoğun olarak tartışıldı ve insanlar sandıklara gitmeden önce kararlarını verdi. Sonuçta bildiğiniz gibi insanların büyük bir kısmı bu partiye oy verdi." ifadelerini kullandı.

Türkiye'de adli sürece müdahale etme gibi bir niyeti olmadığını birkaç defa vurgulayan Albright, savcının Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan'ı siyaseten yasaklı getirmek istemesine ise, "İkisini de çok iyi tanıyorum. Bu iki insan kendilerini reformlara adadılar. Hukuka bağlı kaldılar. İnsanlar da oy verirken kime oy verdiklerini gayet iyi biliyorlardı." dedi.

New York Times: Seçimde yenemediler yargıyla alt etme peşindeler

AK Parti'ye yönelik kapatma davası, dünya basınında geniş yankı buldu. Basın, genel olarak kapatma davasını, "iktidar partisini yasaklama girişimi" olarak değerlendirirken gazeteler, seçimde AK Parti'yi alt edemeyen laik çevrelerin, yargı sistemine yöneldikleri yorumunda bulundu. İngiliz Financial Times gazetesi, AK Parti'nin kapatılmasına ilişkin bu talebin parti kadar muhalefet tarafından da beklenmedik bir çıkış olarak karşılandığını yazdı.

Gazete, "Gözlemciler hükümete karşı başlatılan bu çıkışın AK Parti'ye diş bileyen aşırı milliyetçi değil, devletin üst düzey bir yetkilisinden gelmiş olmasının anlamlı olduğu kanaatindeler." değerlendirmesine yer verdi. Amerikan New York Times gazetesi de, "Türkiye'deki iktidar partisine ülkenin laik çevrelerinden sert bir darbe geldi.'' ifadelerinin yer aldığı haberinde, Başbakan Erdoğan'ın geçen ay başörtüsünü üniversitelerde serbest bırakan bir karar aldığı için Türkiye'deki laik çevreleri rahatsız ettiğini belirtti. Anayasa Mahkemesi tarafından kabul edildiği takdirde başsavcının talebinin ülkenin laik çevreleri ile AK Parti'nin bir çatışma içine girmesinin muhtemel olduğunu vurgulayan gazete, "Seçimde AK Parti'yi alt edemeyen laik çevreler ise devletin hâlâ kontrol altında tutabildikleri tek ayağı olan yargı sistemine yönelmiş durumdalar." ifadelerini kullandı.

Benzer bir değerlendirmeye yer veren Amerikan International Herald Tribune gazetesi de, yüzde 47 oranında oy alan bir partinin kapatılması beklenmese de, ocak ayında başlayan yasal sürecin bu noktaya kadar gelmesini sürpriz olarak değerlendirdi. "Dava, Anayasa Mahkemesi tarafından kabul edilirse, laiklerle Erdoğan ve partisi arasında çatışmaya doğru gidilecek" öngörüsünde bulunan Herald Tribune, laiklerin Erdoğan'ın partisine karşı ellerinde yalnızca yargı silahının kaldığını savundu. Haberde, Refah Partisi ile Kürt partilerinin daha önce kapatıldığı hatırlatıldı. Katar merkezli El Cezire ise "AK Parti, 2002'de iktidara geldiğinden beri yargıç ve askerlerden oluşan laik kurumlarla karşı karşıyaydı. Türkiye'de katı laik kurumlar var." yorumunda bulundu.

Graham Watson (AP'nin Liberal Demokrat Parti Başkanı): Şaşırdım. Avrupa'da çok tuhaf bir hadise olarak algılanacak.

Ria Ruijten-Oomen (AP Türkiye Raportörü): Ben hayatımda böyle bir şey görmedim. Bu dava yargının acilen ıslah edilmesi gerektiğini bütün çıplaklığıyla ortaya koyuyor.

Jan Marinus Wiersma (AP üyesi, Sosyalist Grup Başkan Yardımcısı): Bu tamamıyla savcının siyasi bir müdahalesi. Bu olay Türk adaletinin tarafsız olmadığını gösteriyor.

Joost Lagendijk (AP üyesi-Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı): Şok içerisindeyim. Böyle bir davayı ciddiye almakta zorlanıyorum. Bu 21. yüzyıla uyum sağlayamayan eski bir zihniyeti temsil ediyor. Umuyorum ki dava hemen reddedilir.

Cem Özdemir (AP üyesi): Bu dava Türkiye'nin yüzde 50'sine 'Siz bu ülkenin bir parçası değilsiniz' mesajı vermektir. O zaman devlet kendisine başka bir halk seçsin.

Emine Bozkurt (AP üyesi-Kadın Hakları Raportörü): Çok tuhaf. Bu partiyi Türk halkı hükümet yaptı.

Vural Öger (AP üyesi): Dava Türkiye karşıtlarını sevindirecek. Çünkü Türkiye'de demokrasi olmadığını söyleyecekler.

....
Yayın Tarihi : 16 Mart 2008 Pazar 04:10:54
Güncelleme :16 Mart 2008 Pazar 13:23:38


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Remzi CANGÜVEN IP: 88.228.233.xxx Tarih : 16.03.2008 09:49:59

TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNİN 3 DÜŞMANI VAR.BUNLARDAN 1.ABD 2.AB 3.İSRAİL EMPERYALİST GÜÇLER HAÇLI SEFERLERİNDE VE ÇANAKKALA'DE YAPMAK İSTEYİP DE YAPAMADIKLARINI ÇOK YÖNLÜ OLARAK YAPMAK İSTİYORLAR.TÜRK HALKI SİZLERİN UŞAĞI OLMADI.BUNDAN SONRADA OLMUYACAKTIR.BU BÖYLE BİLİNE.SİZLERİN İNSANLIK SUÇU İŞLEDİĞİNİ ZANNETMEYİN Kİ TÜRK HALKI BİLMİYOR.BİLİYOR,HEM DE ÇOK İYİ BİLİYOR.10 BİNLERCE KM UZAKTAN AFGANİSTAN'A,IRAK'A GELİP BURALARI İŞGAL ETTİNİZ VE BURALAR HALEN SİZLERİN İŞGALİ ALTINDA.ORADA Kİ HALKIN NAMUSUNA MALINA TECAVÜZ ETTİNİZ?EDİYORSUNUZ.KISACASI HALEN İNSANLIK SUÇU İŞLİYORSUNUZ?ELİNİZDEKİ PROJEYİ UYGULAMAK İÇİN İNSANLARA ACIMASIZCA DAVRANDIĞINIZ GİBİ YERLİ İŞBİRLİKÇİLERİ DE ELİNE ŞEKER VEREREK KULLANIYORSUNUZ? İŞİNİZE GELDİĞİNDE TERÖR DİYORSUNUZ.İŞİNİZE GELMEDİĞİNDE TERÖRÜ KENDİNİZ BESLİYORSUNUZ?SORUYORUm SİZLERE,SİZLER NE BİÇİM İNSANSINIZ?TERÖR ÖRGÜTÜ İLE UTANMADAN,ARLANMADAN MASAYA OTURUN DİYEBİLİYORSUNUZ VE İŞİNİZE GELMEYEN TERÖR ÖRGÜTLERİNİ DÜŞMAN İLAN EDERKEN İŞİNİZE GELEN TERÖR ÖRGÜTÜNE HER TÜRLÜ SİLAH VE MADDİ DESTEKTE BULUNUYORSUNUZ?EMPERYALİST GÜÇLER HADDİNİZİ BİLİN.HADDİNİZİ