23
Mayıs
2024
Perşembe
ANASAYFA

Sokakta yürümek cesaret istediğinde

Kürşat Akyol
İstanbul



İstanbul’un en işlek yeri, İstiklal Caddesi, gecenin ilerlemiş saatine karşın hala cıvıl cıvıl.

Lokantalardan, barlardan çıkanlar, ya evlerinin yolunu tutuyorlar, ya da gece kulüplerinin.

Geceler uzun Beyoğlu’nda...

Ara sokaklardan birinden, İstiklal Caddesi’ne paralel Tarlabaşı Bulvarı’na inip, taksiye binmeye yürürken, gençten iki adam bana doğru geliyor bir şeyler söyleye söyleye.

Niyetleri, pek iyi görünmüyor.

Ne söylediklerini anlamaya çalışırken, biri ceketimin yakalarından tutuyor, öteki itiyor.

Belki 3, belki de 5 saniye sonra, birden çekip gidiyorlar. Ne oldu, dertleri neydi diye düşünürken, elim cep telefonuma gidiyor gayri ihtiyari. Ne olduğunu anlıyorum ister istemez.

Yaklaşık iki buçuk yıllık bir Londra deneyiminden sonra 10 ay önce döndüğüm İstanbul’da, meğerse cep telefonu çalınmamış bir tane bile arkadaşım yokmuş. Mutlaka ama mutlaka bir yolunu bulup çalıyorlarmış.

Bir arkadaşımın şapkasına vurmuşlar sokakta yürüken. Bu, düşen şapkasını yerden almaya uğraşırken çaldırmış telefonunu.

"O kadar sıkıldım ki artık bu işten, artık Beyoğlu’na çıkarken ya cep telefonumu evde bırakıyorum, ya da elimi telefonun bulunduğu cebimden hiç çıkarmıyorum" dedi, ben başıma geleni anlatınca.

Çözüm mü, peki?

Bu sorunun yanıtını, yılbaşından hemen önce, kızkardeşimin başına gelen bir olay verdi. Bir lokanta çıkışında, sokakta, boğazına dayanan bir bıçak, yalnızca cep telefonunu değil, bankadan o gün çekmiş olduğu mütevazı maaşını da aldı cebinden. 

Aylar önce, bir apartmanın üçüncü katındaki evimizin açık balkon kapısından giren hırsız, ikimizi de dehşete düşürmüştü ama artık yadırgamıyoruz, yadırgayamıyoruz.

Bunlar yalnızca bizim başımıza gelenler 10 ay içinde. Kaldı ki, biz halimize üzülmüyor, aksine şükrediyoruz. Neden mi? Çünkü, bizim başımıza gelenler, sokaktaki suç dehşetinin en az vahşi olanlarından.

Bundan birkaç ay önce cep telefonunu kapkaççılara vermeye direnen 17 yaşında bir üniversite öğrencisi, trenden atılarak öldürüldüğünde, iyice gün yüzüne çıktı sokaktaki suç terörü.

Hükümet, sorunun çözümü için, acilen, 5 bakandan oluşan bir komisyon kurmuştu ki, bir futbol maçı sırasında tribünlerden gelen bir haber, infial yarattı tüm Türkiye’de. 


Polisin aynı günlerde yaptığı açıklamaya göre, bu türden suç oranı yüzde 7 civarında artmış. Peki, bu rakam gerçekçi mi? Hayır. Çünkü, savcıları ister istemez harekete geçiren bu tür ölümlü, yaralamalı olaylar dışında, genelde, ne polise başvuran var, ne de polisin bununla mücadele için yeterli olanağı.

Benim telefonum çalındığında polise gitmemiştim örneğin. Sordum arkadaşlarıma, pek çoğu benim gibi davranmış. Evimize hırsız girdiğinde polise haber verdik ama, Taksim Meydanı’na yürüyerek 10 dakika uzaklıktaki evimize 2 polis memurunun gelmesi tam 7 saat aldı.


Cihat Aktaş bir futbol maçı sırasında bıçaklanarak öldürüldü

"Tutanak tutalım mı" diye sordular geldiklerinde. "Tutmayın" dedim, "Olur" deyip, gittiler.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde 1990’lı yılların sonuna kadar yaşanan şiddetin doğurduğu kitlesel göçün sonuçları bunlar, uzmanlara göre.

İstiklal Caddesi’ndeki tinerci, kağıt mendil ya da çiçek satıcısı çocuklar büyüdüler şimdilerde ve artık yoldan geçenlerin verdiği 3-5 kuruşa tamah etmiyorlar.

1990’lı yıllarda boşaltılan köylerden, sokaklarına çıkılamayan kentlerden ilk göçen sokak çocukları, artık büyüdüler ve çeteleştiler. Ve polise göre, sokak çetelerine çalışmaları için halen onlarcası, yüzlercesi getiriliyor Güneydoğu’dan.

İstanbul’da sokakta yürümek, ayrı bir cesaret istiyor artık.

Yankesicilik, kapkaç, hırsızlık, taciz ve hatta tecavüz girişimleri, günlük olağan olaylar haline geldi. Bu tür olaylarla karşılaşmayanlar kendilerini şanslı hissettiklerini söylüyorlar, ama uzmanlar, onlar kadar iyimser değil.

"Esas tehlike önümüzdeki yıllarda" uzmanlara göre. Çünkü, şimdi çoğunlukla genç ve çocuklardan oluşan bu suç makinası, daha büyüyecek, daha örgütlenecek ve daha profesyonelleşecek yıllar geçtikçe.

Hükümet ve polis, önlemleri arttırdıklarını söylüyor; yeni planlar, projeler hazırlıyor sokaktaki suç terörünün önüne geçebilmek için. Şimdilik değişen bir şey yok ama sonucu, her daim olduğu gibi, yine zaman gösterecek.


BBC TÜRKÇE YAYINI
Yayın Tarihi : 16 Ocak 2005 Pazar 14:04:38


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?