22
Mayıs
2024
Çarşamba
ANASAYFA

Sokaktaki işsizlik yüzde 20’yi aşıyor

İşsizliğin sadece "arttı-azaldı" diye tartışıldığı Türkiye’de AB ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) standartlarına göre yüzde 11.5 olarak hesaplanan "resmi işsizlik" oranı, Devlet İstatistik Enstitüsü’nün (DİE) yöntem gereğince işgücünde ve işsizler içerisinde göstermediği "işizlerle" birlikte değerlendirildiğinde yüzde 20’yi, işsiz sayısı ise 5.4 milyonu aşıyor. DİE, AB ve ILO standartlarına göre hazırladığı işsizlikle ilgili istasitklerinde, işsiz olarak sadece, istihdam halinde olmayan kişilerden iş aramak için son üç ay içinde iş arama kanallarından en az birini kullanmış ve 2 hafta içinde işbaşı yapabilecek durumda olanları kabul ediyor.

İŞSİZ KABUL EDİLMEYEN İŞSİZLER

İş bulmaktan umudunu kestiği için, mevsimlik çalışma, ev işleriyle meşgul olma, öğrencilik, emeklilik ve çalışamaz halde olma gibi nedenlerle iş aramayan ancak iş bulursa 2 hafta içinde işbaşı yapmaya hazır olanlarla, çeşitli nedenlerle daha önce çalıştığı işinden uzaklaştırılmış ve işine geri çağrılmayı beklediği için başka bir iş aramayanlar işgücüne ve dolayısıyla işsiz ordusun dahil edilmiyor. Ayrıca, işi olmadığı halde mevsimlik çalıştığı için iş aramayan kişiler de işgücünde ve işsiz olarak kabul edilmiyor.

DİE’nin Aralık 2004-Ocak-Şubat 2005 döneminin ortalamalarını içeren Ocak 2005 istatistiklerine göre işsiz olduğu halde iş aramadığı için işgücüne dahil edilmeyen ve kişi sayısı 1 milyor 711 kişi düzeyinde bulunuyor. Mevsimlik çalıştığı gereçkesiyle anketin yapıldığı dönemde çalışmadığı halde işgücüne ve işsiz sayısına dahil edilmeyenler ise 1 milyon 10 bin kişi olarak tahmin edildi. Her iki gruptakilerin toplamı 2 milyon 711 bin kişiyi buluyor.

Söz konusu kişiler işgücüne dahil edildiğinde Türkiye genelinde 23 milyon 512 bin kişi olan işgücü 26 milyor 223 bine kadar yükseliyor. Resmi istatistiklerde yüzde 46.7 olan işgücüne katılma oranı da diğer ülkelere benzer ve daha anlamlı bir düzey olan yüzde 52’ye yükseliyor. Türkiye resmi işgücüne katılma oranıyla OECD’nin en son sıralarında yer alıyor.

Resmi istatistiklere göre 2 milyon 697 bin kişi olan işsizler ordusuna, işsiz olarak kabul edilmeyen söz konusu kişilerde eklendiğinde Türkiye genelindeki toplam işsiz sayısı 5 milyon 417 bine kadar yükseliyor. Bu rakamın 26 milyon 233 bin kişi olan işgücüne oranı ise yüzde 20.7 olarak hesaplanıyor.

Bu arada hem işgücü hem de istihdam içerisinde gözüken 701 bin kişi ise eksik istihdam olarak sınıflandırılıyor.

DİE’nin Hanehalkı İşgücü Anketini uyguladığı bir haftalık referans döneminde 40 saatten daha az süre çalışıp, mevcut işinde ya da ikinci bir işte daha fazla süre çalışmaya uygun olan kişilerle mevcut işinde elde ettiği gelirin azlığı ya da kendi mesleğinde istihdam edilmediği için yeni bir iş arayanlar eksik istihdam olarak tanımlanıyor.

Atıl işgücü olarak da değerlendirilebilecek olan eksik istihdamdakilerde işsizlere dahil edildiğinde Türkiye’deki atıl işgücünün 6.1 milyonu, bunun işgücüne oranının da yüzde 23.3’ü bulduğu hesaplanıyor.


...
Yayın Tarihi : 27 Nisan 2005 Çarşamba 13:23:55
Güncelleme :27 Nisan 2005 Çarşamba 16:23:31


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Mehmet Öcal IP: 81.215.221.xxx Tarih : 27.04.2005 15:04:35
EEE! Bu politikaya bu sonuç normal işsizliğin ülkemizde son 50 yıldır bir türlü çare bulunulamayan bir dert devletin yanlış politikası ve bazı cumhuriyet dönemi fabrikaların kapatılması bu sonucun en önemli faktörleri bir bankacılık öğrencisi olarak ekonomiye değinilecek olursak Türkiye ileride çok yakında yeni bir kaos ortamında bulacak kendini enflasyon artacak ekonomik kriz patlak verecek bu olay çok yakın 2006 nın sonlarında ya da 2007 nin ilk 3 ayından sonra bu sorun ortaya çıkacak demedi demeyin yetkililere duyurulur ekonominin gidişatı iyi değil önemle hatırlatırım