İttifakın netleşen program metninde de Kürt sorununa vurgu yapılarak, "Bir kesim yurttaşımızın farklılıkları görmezden gelinerek dil, kültür ve kimliği üzerinde baskı kurularak ülke yönetimine demokratik katılımlarının engellenmesi kabul edilemez" deniliyor. SHP, DEHAP, ÖDP, EMEP, SDP ve ÖTP arasında yürütülen solda ittifak görüşmeleri, başarı ile sonuçlandı. İttifak için parti yetkilileri dün biraraya gelerek son bir değerlendirme yaptılar. Bu değerlendirmenin ardından ittifakın yarın açıklanması karara bağlandı. Solda ittifaktan yana olan ancak DEHAP'ın da bu ittifakın içinde olmasından rahatsızlık duyan Bağımsız Cumhuriyet Partisi (BCP) ve Cumhuriyetçi Demokrasi Partisi (CDP) ittifak içinde yer almıyor. Seçime katılma hakkı bulunmayan bu iki partinin desteğinin zaten sembolik bir anlam taşıdığı belirtiliyor.
Yarın SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, DEHAP Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, ÖDP Genel Başkanı Hayri Kozanoğlu, SDP Genel Başkanı Akın Birdal, ÖTP Genel Başkanı Ahmet Turan Demir ve EMEP Genel Başkanı Levent Tüzel biraraya gelerek "demokratik güçbirliği deklarasyonu" diye tanımladıkları solda ittifakı duyuracaklar. Ayrıca SHP, YTP ile de ikili bir ittifak içinde. Bu 6 sol parti arasında kurulan ittifaka katılmayan CHP, DSP, YTP, İP, BCP ve CDP'nin çekincesi ise DEHAP. Bu konuda en sert tepkiyi CHP lideri Deniz Baykal gösterdi. Baykal partisinin dünkü grup toplantısında, etnik temele dayalı siyaset yapma anlayışını eleştirdi. Baykal, eleştirilerini DEHAP ve yerel seçimlerde DEHAP ile işbirliği yapma kararı alan SHP'ye yönelterek, "Köşeye sıkışmış birileri hayat suyu olur mu diye birilerinin peşine takılacak. Uluslaşma sürecine zarar vermekten tereddüt etmeyecek.Yazıklar olsun. Bu modele CHP 'beni ilgilendirmiyor' dediği zaman, bir de CHP'yi suçlayacaksın 'sen niye girmiyorsun' diye. Sen girmişsin hayırlı olsun. Biz CHP'yi hiç kimseye kiralamayız, CHP kiralık parti değildir" dedi. Baykal, haftasonu katıldığı bir programda da DEHAP ile ittifak yapmayı 'üç kuruşluk oy peşinde olmak' diye nitelemişti. Baykal'ın bu sözleri DEHAP ve SHP'yi rahatsız etti. DEHAP, Baykal'ın bu sözlerini bir bitişin işareti olarak değerlendirirken, SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın CHP'nin DEHAP'la yaptığı gizli ittifak görüşmelerine vurgu yaparak, "CHP'li yöneticilerin DEHAP'lı yöneticilerle görüşmesini ne yapacağız?" demişti. SHP Genel Sekreteri Fikri Sağlar da Baykal'ı geri kafalı olmakla suçlamıştı.

'KÜRT SORUNUNA' VURGU
Tüm bu tartışmaların gölgesinde ittifakın program metni de netleşti. Programda eleştirilere rağmen 'Kürt sorununa' vurgu yapılıyor. Programdaki bu konuyla ilgili paragraf şöyle: "Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşu bir büyük mutabakata dayanmaktadır. Bu mutabakatın ve Cumhuriyetin kuruluş felsefesinin özü, Türkiye Cumhuriyetini kuran Türk, Kürt ve farklı etnik kökenlerden gelen yurttaşlarımızın hak ve görevler açısından ayrımsız eşit olduklarını içermektedir. Bu, Cumhuriyetimizin en temel ilkesidir. Bu ilkenin gereği olarak etnik kökenleri ne olursa olsun tüm yurttaşlarımız, bir kesim yurttaşımızın farklılıkları görmezden gelinerek dil, kültür ve kimliği üzerinde baskı kurularak ülke yönetimine demokratik katılımlarının engellenmesi kabul edilemez. Bunun için de toplumun beklentilerini karşılayacak gerekli demokratik düzenlemeleri zaman yitirmeden yapacak, Kürt sorunu başta olmak üzere ülkemizin acil çözüm bekleyen temel sorunlarını demokratik yöntemlerle çözecek güçlü bir demokratik birliktelik temel ihtiyaç haline gelmiştir. Kendisini özgürce ifade eden toplum demokratik Cumhuriyetin yılmaz koruyucusu olur".