Aralarında 350 yıllık çam ağaçlarının bulunduğu 3 bin 120 dönümlük Sorgun ormanının bin 450 dönümlük bölümü golf sahaları ve otellere kurban gidiyor.
Sorgun ormanındaki kıyımın önüne geçmek için sivil toplum örgütleri internet üzerinden protesto kampanyası başlattı.
Antalyanın Manavgat ilçesi Titreyengöl mevkiindeki Sorgun ormanı, 2004 yılı başında dönemin Turizm Bakanlığının kararıyla orman içi turistik mesire alanı tanımından çıkarılarak golf ve otel alanı ilan edildi. Bu karar bölgedeki ağaç katliamının da yolunu açtı.
Şimdi bölgedeki 200 bin ağacın yanı sıra bitki örtüsü ve flora tamamıyla yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Zira Sorgundaki toplam bin 450 dönümlük alanda ikişer golf sahası ve otel yapılacak. Bu amaçla otellerden ilkinin yapımına başlandı bile...
Uzmanlar ağaçların kesilmesi ve bitki örtüsünün yok edilmesinin ormanın doğal yapısını bozup kumul istilasına yol açağı uyarısında bulunuyor. TEMA Vakfı raporuna göre teknik olarak kum ormanı diye nitelenen Sorgunda kum üzerindeki mevcut ormanın kaldırılması, kumulları yeniden harekete geçirecek ve kum istilası tarım alanlarını da etkileyebilecek.
Şu ana kadar 108 ağaç kesildi
Cnnturk.coma konuşan Ali Yükser, internet üzerinden de protesto kampanyası düzenleyen Side Doğa Gönüllüleri platformunun sözcüsü.
Şu ana kadar sadece bir otel inşaatı için resmi rakamlara göre 108 çam ağacının kesildiğini belirten Yükser, bölgenin tel örgülerle çevrildiğini ve inşaat alanına kimsenin alınmadığını belirtiyor.
Sorgun ormanındaki ağaç kıyımı sonucu eko-sistemin büyük bir darbe alacağını söyleyen Yükser, oluşturulacak golf sahaları için kullanılacak su miktarı ve kimyasal maddelerin de kendilerini endişelendirdiğini söylüyor.
"Zehir denize karışacak"
Yükser, "golf çok yağış olan ülkelerde müthiş bir doğa sporu çünkü çok miktarda su tüketimi gerektiriyor. 27 delikli iki golf sahası için Akdeniz koşullarında yıllık 12 milyon ton su tüketimi gerekiyor. Sorgunda bu su Manavgattan karşılanacak" diyor.
Golf sahalarında çimlerin korunması için kimyasal maddeler kullanıldığına da dikkat çeken Yükser, bu zehirli atıkların sulama sonucu yeraltı suları aracılığıyla doğrudan denize karışacağına da dikkat çekiyor.
Yükser, Sorgun konusunda bilimadamlarının görüşü alınmadan verilen kararların yalı çapkını gibi nesli tükenmekte olan kuş türlerini de tehdit ettiğini vurguladı.
Bölgedeki Titreyengölde Türkiyenin en büyük kuş halkalama merkezi bulunuyor.
Bilimadamları ağ kurarak yılda 45 bin kuşu yakalıyor ve gerekli ölçümleri ve ağırlığı saptayarak bu bilgileri ayak bileklerine halkalıyor. Böylece başka bir bölgede kuşların değişim süreçleri gözlenerek istatistikler çıkartılıyor.
Sorgun nasıl golf alanı oldu?
Manavgatta bulunan Sorgun ormanı fıstık çamı, kızıl çam ve kara çam ağaçlarından oluşuyor. 350 yıllık ağaçların yanı sıra zengin bir bitki örtüsüne de ev sahipliği yapan orman, nesli tükenmekte olan bazı kuş türlerini de barındırıyor.
Turizm Bakanlığı, 4957 sayılı kanun ile 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunununda yapılan değişiklikler sonucu aldığı yetkiye dayanarak Doğu Antalya Çevre Düzeni planında orman içi turistik mesire alanı olarak ayrılan sahayı 28 ocak 2004te golf ve otel alanı olarak değiştirdi.
Bölgede iki adet 27şer delikli golf sahası ile iki adet otel sahası yapılması kararı alındı. Ardından birinci golf alanı TURAB adlı turizm şirketine 1 trilyon 50 milyar liraya 49 yıllığına tahsis edildi.
Ayıgürü mevkiindeki bir otel alanı ihalesini de Güral Turizm ve Maden A.Ş. 11 trilyon 800 milyar liraya, aynı mevkiideki ikinci otel alanını ise ise 10 trilyon 450 milyara Telarko Kablo Plastik ve Turizm Sanayi A.Ş. aldı.
Daha önce aynı bölgede Bayındırlık ve İskan Bakanlığı kararıyla yoğun Sorgun çamlığı içinde olması ve bu alanda çok sayıda yetişkin çam ağacının bulunması nedeniyle delikli golf sahası yapılması kararı iptal edilmiş ve bölge orman içi turistik mesire alanına dahil edilmişti.
İLGİLİ SÖYLEŞİ
Akdeniz Üniversitesi Çevre Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü ve TEMA Vakfı Danışmanı Prof. Dr. Tuncay Neyişçi, cnnturk.coma konuştu:
Sorgunda ağaç kesiminin kumul istilası yaratacağı yönündeki TEMA raporunda sizin de imzanız var...
Sorgundaki ağaçları kesip yerine yenisini dikseniz bile bir daha asla şimdiki gibi bir orman yaratamazsınız. Ağaç ve kumul arasında doğrudan bir ilişki var. Sorgunda yüzlerce yıllık kumulun üzerindeki ağaçları keserseniz yerine bir daha asla öyle bir ağaç yetiştiremezsiniz. Belekte de buna benzer olarak doğal kumul alanlarını dümdüz ettiler.
Golf sahasının turizmi olumlu yönde etkileyeceğine inanıyor musunuz?
Aynı zamanda turist rehberliği de yapıyorum. Belekte golf sahası yapılan alanlarda fiyatlar düştü. Sorguna golf sahası yaparsanız buranın turistik özelliğini yok edersiniz. Biz turizmi sadece otelcilik olarak görüyoruz. Bu gibi doğal güzellikler olmadığı zaman Türkiyeye sadece gelir düzeyi düşük turistler gelir. Çevre dostu uygulamalar yapılırsa Türkiyeye daha üst düzey turistler de gelir.
Bölgenin golf ve otel sahası yapılmasına karar verilirken bilimadamlarının görüşü alındı mı?
ÇEKÜL Vakfı Başkanı Metin Sözen bu konunun duayenidir. Geçenlerde sohbet ederken Kültür Bakanlığı bir kere bile bana danışmadı" dedi. Türkiyenin gerçeği bu...
İLGİLİ YAZI
Bir çam ağacıyım...
Bekir Coşkun / Hürriyet
BEN bir çam ağacıyım Sorgun ormanında.
Yüzyıllardır yaşıyorum gururla ve gülümseyerek.
Piknik yapan çocukların neşeli çığlıkları hálá dallarımın arasında dolaşıyor, kuş sesleriyle karışık.
Ne çok sevgilinin gizli anısı var, anaç gövdeme kazınmış.
Ben bir çam ağacıyım Sorgun ormanında.
*
Hálá ziyarete gelir sevdalılar.
Ve hálá dolanır atalarınızın haklı gururu buralarda.
Ama şimdi başım dertte.
Korkuyorum...
Tedirginim...
Güçlü ve azimli göründüğüme bakmayın.
(.....)
Hadi birleştirin kollarınızı.
Beni çembere alın.
Korkuyorum.
Ben bir çam ağacıyım Sorgun ormanında....
*
Sorgun Ormanı, Antalya Manavgat İlçesindedir.
Oraya golf sahaları yapacaklar. 1400 dönümlük arazideki 100.000 orman ağacının kesilmesi gerekiyor.
Sevgili okurum Hüseyin Savcının internetten gönderdiği yukarıdaki çığlığı kim yazmış bilmiyorum.
Ne fark eder ki.
Biz doğayı sevenler; ağaçların, ormanın, denizin, ırmakların, toprağın, suyun, turnaların, Sorgun Ormanındaki ağacın dostları yıllardır aynı çığlıkları atıyoruz.
Duyan yok.
*
Siyasetçi-bürokrat-işadamı el ele verdiklerinde... Çıkarları söz konusu olduğunda... Sıra dört bir yanı yağmalanmış ülkenin suyunu-toprağını-denizini-ormanını paylaşmaya geldiğinde...
Hiçbir şey onları durduramıyor.
Bu ülkenin bireyleri korkup-sinip, kendi havasına-suyuna-ağacına sahip çıkmadığında...
Toplum duyarsız-nemelazımcıysa, çığlıklar duyulmuyor:
Beni çembere alın
Korkuyorum.
Ben bir çam ağacıyım Sorgun ormanında...