18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Soros’un Türkiye ilgisi

Yugoslavya, Gürcistan, Ukrayna ve Kırgızistan’daki ayaklanmalarda, sahibi olduğu Açık Toplum Enstitüsü ile etkin rol oynadığı belirtilen uluslararası finans spekülatörü George Soros, Türkiye ile de yakından ilgileniyor.

Türkiye’deki çok sayıda sivil toplum örgütünü destekleyen Açık Toplum Enstitüsü, birçok projeye de öncülük ediyor.

Son olarak Kırgızistan’daki halk ayaklanmasıyla gündeme gelen dolar milyarderi George Soros, Türkiye’de de Açık Toplum Enstitüsü aracılığıyla geniş çaplı çalışmalar yürütüyor. Açık Toplum Enstitüsü’nün Türkiye şubesi 2001’de çalışmalarına başladı.

Kendisine Türkiye’deki reform sürecine destek vermeyi amaç edinen enstitütü, 3 yıl boyunca Türkiye’de yaklaşık 5 milyon dolar harcadı. Bu paranın yüzde 95’i sivil topluma giderken yüzde 5’lik bölümü de hükümetin sosyal faaliyetleri için kullanıldı.

Direktörlüğünü Hakan Altınay’ın yaptığı enstitünün kurucu üyeleri şu isimlerden oluşuyor:

Can Paker (TESEV Başkanı), Nebahat Akkoç (Diyarbakır’da kurulu Kadın Araştırmaları Merkezi Vakfı Yöneticisi), Şahin Alpay (gazeteci, yazar), Murat Belge (gazeteci, yazar), Üstün Ergüder (eski Boğaziçi Üniversitesi Rektörü), Osman Kavala (Kavala Grubu’nun sahibi), Ömer Madra (Açık Radyo’nun kurucularından), Nadire Mater (Bağımsız İletişim Ağı’nın yönetmenlerinden), Oğuz Özerden (Bilgi Üniversitesi Kurcusu).

Enstitü, Türkiye’de birçok projeye de maddi destek sağlıyor. Bu çerçevede desteklenen projelerden bazıları şunlar:

Bağımsız Türkiye Komisyonu, Ders Kitaplarında İnsan Hakları Taraması, Eğitim Reformu Girişimi, Sosyal Politika Forumu, Herkes İçin İnsan Hakları, 20 İlde İnsan Hakları Filmleri Gösterimi, Bireysel Silahsızlanma Projesi, STK Eğitim Merkezi, Gezici Afet Eğitim Merkezi, Kagider Kadın Fonu, Namus Cinayetlerini Önleme Projesi, Kadın Filmleri Festivali, Açık Radyo, Beyoğlu Gazetesi ve Uluslararası Basın Enstitüsü ile birlikte gazetecilik eğitim semineri.

Bu arada Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu adına hazırladığı ’’azınlık raporu’’ yla tartışmalara neden olan Prof. Dr. Baskın Oran ’ın ’’Türkiye’de Azınlıklar’’ adlı kitabı da ’’Açık Toplum Enstitüsü’’ nün katkılarıyla TESEV Yayınları arasından çıkmıştı.

Yoksullara 200 bin dolar

Soros’un finanse ettiği Açık Toplum Enstitüsü’nün geçen yıl yoksullara 200 bin dolar yardım yaptığı ortaya çıktı. AKP Diyarbakır Milletvekili ve Türkiye İsrafı Önleme Vakfı Başkanı Aziz Akgül , yoksul yurttaşların yiyecek, giyecek ve temizlik ihtiyaçlarını karşılamak için oluşturulan Gıda Bankaları projesine ünlü spekülatör George Soros’un finanse ettiği Açık Toplum Vakfı’nın katkı sağladığını söyledi.

Türkiye İsrafı Önleme Vakfı tarafından ’’Toplumsal çıkarların ön plana çıkarılması ve dayanışma duygusunun pekiştirilmesi’’ amacıyla başta Diyarbakır olmak üzere birçok ilde Gıda Bankaları kuruluyor.

Gıda Bankaları, kişi ve kurumların bağışladıkları üretim veya ihtiyaç fazlası, sağlığa uygun her türlü gıdanın açlık sınırındaki yoksul yurttaşlara ulaştırılmasını amaçlıyor.

Vakıf Başkanı Aziz Akgül, Gıda Bankalarının kurulması için ilk dönemde kendisinin 10 bin dolar, AKP İstanbul Milletvekili Nevzat Yalçıntaş ’ın 10 bin dolar, Vakıfbank’ın 50 bin dolar, Finansbank’ın 25 bin dolar ve Açık Toplum Vakfı’nın 200 bin dolar bağışladığını söyledi.

SOROS’UN KÜRESEL AĞI

Ülkesinde ve uluslararası alanda ’’solcu bir işadamı’’ olarak da tanınan mali spekülatör George Soros , oluşturduğu sivil toplum örgütleri ve medya ağıyla özellikle eski sosyalist ülkeler coğrafyası başta olmak üzere dünyanın çeşitli bölgelerinde ’’demokrasi ve açık toplum’’ için faaliyetler yürütüyor.

Demokrasi ve açık toplum vizyonuna karşın, Soros’un ’’karanlık fonları’’ yönettiği hatta Bush yönetiminin, trilyoner spekülatörün off-shore varlıklarını denetlemek üzere harekete geçtiği belirtiliyor.

Uyuşturucuya da destek veriyor

ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Dennis Hastert, ’’açık toplum’’ söylemine karşın Soros’un paralarının nereden geldiğini kimsenin bilmediğini söylüyor.

’’Accuracy in media’’ internet sitesinde, ’’Soros’un gizli gündemi: Uyuşturucu, para, medya ve siyasi iktidar’’ başlıklı, Cliff Kincaid imzalı değerlendirmede, uyuşturucu ticareti veya diğer suç örgütleriyle ilişkili suçlamaları reddeden ünlü spekülatörün bankacılık ve finans alanındaki kimi işlerinin off-shore niteliği ve bu faaliyetlerin kara para aklama merkezleriyle bağlantıları üzerinde duruluyor.

Makalede, ’’açık toplum’’ faaliyetlerinin yanı sıra uyuşturucunun serbestleştirilmesi konusunda yürüttüğü kampanyalar da bu iddialara destek olarak gösteriliyor.

1990’lı yıllarda, ABD siyasetinde ve BM aracılığıyla bu konuda yürüttüğü çalışmaların, Soros vakıflarının gündeminde önemli yer tutmuş olduğu üzerinde duruluyor.

Kosova’da ’şahin’ idi

Soros’un Bush’un Irak savaşına karşı tutumu ise Kosova savaşında sergilediği tutum ile çelişkili bir tablo oluşturuyor. Soros, Kosova’ya dönük olarak bir ’’önleyici saldırı’’ yı desteklemişti ve bunda savaştan sağladığı kârların ve bölgedeki yatırımlarının büyük payı olduğu belirtiliyor.

Bush’un Irak politikasına yönelik eleştirilerine karşın ABD yönetiminin ’’demokrasi ihraç etme’’ faaliyetleri içerisinde Soros vakıfları önemli bir yer tutuyor.

CIA’nın örtülü operasyonlarını, açık bir biçimde gerçekleştirme rolünü üstlenen ABD’nin Nadional Endowment for Democracy (NED) vakfı ile birlikte Soros’un Açık Toplum Enstitüleri özellikle eski sosyalist ülkelerde ’’demokratikleşme’’ faaliyetlerine büyük destek sağlıyorlar.

Mali yardımların yanında, sivil toplum örgütleri ve medyaya verdikleri destek sayesinde etkin olan bu kurumlar, Yugoslavya, Gürcistan ve Ukrayna gibi ülkelerde yaşanan ’’demokratik devrim’’ lerde imzası olan muhalefet hareketleriyle açık bağlara sahip.

Soros’un ’’demokrasi’’ ihracı konusundaki önemli ilk hamlesi, yakından ilgilendiği bir bölge olan Yugoslavya’da gerçekleşti. Devlet Başkanı Slobodan Miloşeviç ’i daha sonraki yıllarda bir savaş suçlusu olarak yargılanmaya kadar götürecek olan 24 Eylül 2000 tarihli seçimlerin ardından gerçekleşen ’’halk ayaklanması’’ daha sonra Gürcistan ve Ukrayna’da gerçekleştirilenlerin ilki olmuştu.

Yugoslavya seçimlerinden bir gün sonra, IMF-Dünya Bankası toplantısı için Prag’da bulunan Soros, gazetecilere şu açıklamayı yapmıştı:

’’Yugoslavlar, muhalefetin seçim zaferinin çok büyük yolsuzluklarla inkar edildiğine inanırlarsa sanırım, gereken iradeyi göstereceklerdir, toplumun seferberliği hepimiz için süpriz olacak, hayrete düşeceğiz.’’

Soros, geçen yıl gerçekleştirdiği Kırgızistan ziyaretinde basına yaptığı açıklamalarda, her ne kadar, ’’Gürcistan’da yaşanan Kadife devrimle ilgim yok’’ demiş olsa da, Gürcistan parlamentosundan eski bir milletvekili, ’’Kadife Devrim öncesinde ağustos ayından ekim ayına kadar geçen sürede Soros 42 milyon dolar harcadı’’ diyor.

Yaz aylarında Soros’un, Mihail Saakaşvili ve yandaşları için Belgrad’da ’’kendi Kadife Devriminizi nasıl sahnelersiniz’’ başlıklı bir seminer örgütlediği biliniyor.

Ukrayna’da ise son yaşanan iktidar değişikliğinde yine Yugoslavya ve Gürcistan’da oluşturulan muhalif örgütlenmelerin benzerleri sahneye çıkmış ve yine benzer bir senaryo sahneye konmuştu.

CUMHURİYET
Yayın Tarihi : 30 Mart 2005 Çarşamba 14:00:48


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?