20
Mayıs
2024
Pazertesi
ANASAYFA

Sorumluluk kime ait

Asıl sorumluların, gemiyi limanda alıkoyarak 30 günlük süreyi geçiren, İskenderun liman işletmelerine ait olduğu öne sürülüyor.

MV ULLA 9 aralık 1999’da, önce İspanya’daki termik santrallerden aldığı 3 bin 488 ton baca külünü Cezayir’e götürmek üzere yola çıktı.

Greenpeace çevre örgütünün eylemleriyle tüm dünyanın dikkatini üzerinde toplayan gemi, toksik yüküne deniz suyu karıştığı gerekçesiyle yükünü Cezayir’e boşaltamadı.

Gemi Akdeniz’de bir süre dolaştı

Bu sırada 3 bin 488 tonla yola çıkan geminin yükü yolculuk sırasında 2 bin 200 tona indi. Cezayir’le İskenderun arasında bir yerlerde Ulla’nın zehirli atık yükü birden bire 1288 ton azaldı. Ulla gemisi’nin 1288 ton toksik atığı Akdeniz sularına boşalttığı iddia ediliyor.

Ancak, yükün tamamını boşaltamadığı için liman arayışı başladı. Rota, konaklama ve yakıt ikmali amacıyla İskenderun Limanı’na çevrildi. Gemi limana geldiğinde gümrük görevlileri Ulla’yı, taşıdığı atık yük nedeniyle alıkoydu.

Oysa zehir gemisi yakıt ikmali sonrası başka bir limana doğru yola çıkacaktı. Alıkoyma işlemi bürokratik engeller yüzünden uzadıkça uzadı. Gemi yetkilileri gümrükte kendilerinden haksız yere para talep edildiğini, ödemeyince de sürecin uzadığını öne sürdü.

Basel sözleşmesine göre 30 gün geçti

Ve uluslararası Basel sözleşmesinde iade süreci için belirlenen 30 gün geçti. Gemideki malın sahibi olan İspanya hükümeti de bu sözleşmeden doğan hakkını kullanarak yükü almayacağını açıkladı.

Bu arada yükü taşıyan Mavi adlı türk firma, geminin günlük liman kirası ve çalışanların yevmiye masrafları için İspanyol şirkete 400 bin dolarlık alacak davası açtı. Alamayınca bu rakamı 200 bin dolara indirdi. Ancak bunu da tahsil edemedi ve son çare olarak gemiye haciz koydurdu.

Yazışmalardan bir sonuç çıkmadı

Zehir yüklü gemiyle ilgili olarak Türkiye ve İspanya arasındaki yazışmalar devam etti, fakat bir sonuç alınamadı. Türk firma Mavi Denizcilik 17 haziran 2004’te haczi kaldırınca, İspanya devleti, Basel sözleşmesine göre, mecburiyeti olmamasına rağmen, atık yüklü gemiyi alacağını açıkladı.

Tam da Türkiye zehir yüklü gemiden kurtuluyor denilirken, Ulla’nın su tahliye kapakları açıldı, ya dört yıldır beklediği için çürüme, ya da sabotaj nedeniyle gemi sulara gömüldü.

Ortaya büyük bir çevre felaketi çıktı

İspanya, Basel sözleşmesinde kendisine tanınan haklardan feragat ederek, kendi malını almayı kabul etmiş ve bunun için bir ekip de yollamıştı.

Türk firması Mavi Denizcilik de geminin Türkiye’den gönderilmesi için alacağından vazgeçerek haczi kaldırdı ve bir anlamda felaketin sorumluluğunu üstünden atmış oldu.

Kaybeden Türkiye oldu

Bu tabloda sürecin uzamasında başrol oynadığı düşünülen liman işletmesi görevlilerinin sorumluluğu öne çıkıyor. Ancak kesin olan bir şey varsa o da Türkiye’nin kaybettiği.

Batan atıklardan en büyük darbeyi yıllık 180 bin tonluk jumbo karides ihracatının üçte ikisinin üretildiği İskenderun alıyor. Turizm cennetleri kirli sular nedeniyle tehlikeye giriyor ve olan yine Türkiye’ye oluyor.
cnn türk -onur tan
Yayın Tarihi : 8 Eylül 2004 Çarşamba 17:25:19


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?