Taciz davasında neler yaşandı?

Bursa'da 14 yaşındaki B.Ç.'e tacizde bulunduğu iddiasıyla tutuklanan Vakit Gazetesi'nin aşırı dinci Yazarı Hüseyin Üzmez'in (78) yargılanmasına başlandı.

Cezaevi aracında Bursa Adliyesi'ne gelen, takım elbise giyen Üzmez, fotoğrafını çeken basın mensuplarını elini sallayarak selamladı. Mahkemede daha önce verdiği ifadeleri kabul etmeyen Hüseyin Üzmez, "Allah'ın izniyle bu davadan beraat edeceğim" dedi. Üzmez'in tahliye istemi mahkeme heyeti tarafından kabul edilmedi.

Yapılan bir ihbarı değerlendiren İnegöl Cumhuriyet Savcılığı, küçük yaştaki kızları B.Ç.'yi para karşılığı erkeklere sattığı öne sürülen anne Livaze Ç. ile babası Bekir Ç.'nin telefonlarını dinlemeye almıştı. Savcılık telefon görüşmelerinden, Bursa'da 2003 yılında kendisinden 50 yaş küçük Hafız Ayşe Yılmaz'la evlenen Vakit Gazetesi Yazarı Hüseyin Üzmez'in sürekli olarak B.Ç.'ye cinsel tacizde bulunduğunu ortaya çıkarttı. İlerleyen yaşı nedeniyle cinsel ilişkiye giremeyen Hüseyin Üzmez'in, B.Ç. ve annesinin cinsel organlarını okşayıp öptüğü görüşme kayıtlarıyla belgelendi. 

Bursa Polisi, geçtiğimiz Nisan ayında Hüseyin Üzmez'i, Mudanya'daki yazlık evine getirdiği B.Ç.'ye cinsel tacizde bulunduktan sonra, çay bahçesinde B.Ç. ve annesi Liaze Ç. ile gezerken yakalamıştı. Polis, kızını erkeklere sattığı öne sürülen Bekir Ç.'yi ise İnegöl'de gözaltına almıştı. 26 Nisan günü geniş güvenlik önlemleri altında Mudanya Adliyesi'ne çıkartılan Hüseyin Üzmez ile Livaze Ç. tutuklanırken, Bekir Ç. ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. İnegöl'de İlköğretim Okulu 8. sınıfa giden B.Ç. ise devlet tarafından Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'nde koruma altına alınmıştı.

Bursa E Tipi Kapalı Cezaevi'nde can güvenliği açısından önce tek kişilik koğuşa, ardından yaşlıların kaldığı bölüme nakledilen Hüseyin Üzmez verdiği ifadelerde B.Ç.'nin iddialarının doğru olabileceğini belirtip, amacının kendisinden 64 yaş küçük olan torunu yaşındaki kız çocuğuyla evlenmek olduğunu belirtmişti.

Hakkında Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, "Küçük yaştaki kıza cinsel istismarda bulunup ruh sağlığını bozmak" suçundan 25 yıla kadar hapis cezası istenen Tutuklu Sanık Hüseyin Üzmez ile, "Kızını fuhuşa teşvik" suçundan suçundan 20 yıl hapsi istenen Livaze Ç.'nin yargılanmasına başlandı. Bu sabah cezaevi aracıyla eli kelepçeli olarak Bursa Adliyesi'ne giydiği takım elbise, taktığı kravat ile gelen Hüseyin Üzmez, fotoğrafını çeken görüntüsünü alan basın mensuplarını kelepçeli ellerini kaldırarak selamladı. Aynı davada tutuklanan Livaze Ç. ise taktığı türban ve giydiği uzun pardösü ile adliyeye getirildi.

ÜZMEZ'NİN YARGIÇLARINDAN İKİSİ KADIN HAKİM

Bursa Adliyesi'ne saat 10.00'da getirilen tutuklu sanıklar, saat 10.30'da, Apdullatif Yüksel'in Mahkeme Başkanı, Hatice Tuna ile Munise Türkpençe'nin hakim üye, Kadir Ünal'ın ise Cumhuriyet Savcısı olarak hazır bulunduğu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıktı. Duruşmaya babası Bekir Ç ve ağabeyi ile gelen B.Ç için iki pedagog görevlendirildi. Pedagogların mahkeme öncesi sakinleştirmeye çalıştığı B.Ç., duruşma salonunda gözyaşlarını tutamadı.

"KULAKLARIM DUYMUYOR, GAZETECİ YAZARIM HAKİM BEY"

Duruşma salonuna getirilen Vakit Gazetesi Yazarı Hüseyin Üzmez, kimlik ve adres tespitini yapmak için kendisine yöneltilen soruları yanıtlamadı. Söylenenleri anlamadığını belirten Üzmez, "Kulaklarım iyi duymuyor" deyince, mahkeme heyeti tarafından kürsünün yakınına çağrıldı. Açık adresini bildiren Üzmez, yöneltilen sorular üzerine, gazeteci yazar olduğunu, bir dönem avukatlık yaptığını, aylık gelirini ise eşi aldığı için tam olarak bilmediğini fakat en az 1500 YTL olduğunu gayri menkullerinin bulunduğunu belirtti.

Mahkeme heyeti, kimlik tespitinin yapılmasından sonra duruşmayı B.Ç.'nin ruhsal sağlığı dikkate alınarak sadece bir celse olmak üzere yargılamaya izleyici alınmamasına karar verirken, duruşma salonunda bulunan Hüseyin Üzmez'in tanık olarak dinlenecek eşi Ayşe Üzmez'i de dışarı çıkarttı.

"BANA KOLA İÇİRDİLER KÖTÜ OLDUM"

Hüseyin Üzmez mahkemede verdiği ifadede, soruşturma aşamasında daha önce söylediklerini kabul etmedi. Üzerine atılan suçlamaları kabul etmeyen Üzmez, "Suçlamaları kabul etmiyorum. Mağdure İstanbul'da yanıma geldiği zaman da kendisini hiç bir zaman görmedim, cinsel istismarda bulunmadım. Ayrıca yine mağdureye yönelik Mudanya'da işlediğim iddia olunan cinsel istismar suçlamasını kabul etmiyorum. Ben mağdureyi ve ailesini tanıyorum. İnegöl'de buluşup lokantaya gitmiştim. Ben meşhur ve tanınmış bir kişi olduğumdan herkes beni tanır, selamlaşır. Sarılıp öper. Özdilek Alışveriş Merkezi'nde yemeğe gittiğimde, tanımadığım kişiler istememe rağmen bana kola içirdiler. Hatta yediğimiz yemeğin parasını da ödediler. Kolayı içtikten sonra benim midem bulandı. Rahatsızlandım. Daha sonra B.Ç, annesi Livaze ve ben Mudanya'ya gittik. Ben eve gelince ikisini lokantaya gönderdim. Saat 19.00'da yanlarına geleceğimi söyledim. B.Ç.'ye cinsel istismarda bulunmadım" dedi.

B.Ç VE ANNESİ DE SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİLER

Mahkemede kızına cinsel istismarda bulundurmak suçundan yargılanan Livaze Ç. yöneltilen suçlamaları kabul etmedi. Hüseyin Üzmez'in İstanbul'daki evine kızıyla gittiklerini, Üzmez'in kızı ile yalnız kalmadığı gibi kızının bu konuda kendisine şikayet yapmadığını belirten Livaze Ç., yakalandıkları gün Üzmez'in Mudanya'daki evine gittiklerini, burada 20 dakika birlikte kaldıktan sonra, Üzmez'in kendilerini lokantaya gönderdiğini lokantada yanlarına gelince polis tarafından yakalandıklarını bildirdi.

Bekir Ç.'nin Hüseyin Üzmez ve eşinden şikayetçi olmadığını, artık duruşmalara katılmak istemediğini söylediği yargılamada söz alan B.Ç., Hüseyin Üzmez'in cinsel istismarıyla karşılaşmadığını, annesinin suçsuz olduğunu söyledi. Annesiyle Üzmez'in İstanbul'daki evine gittiklerinde iddia edildiği gibi cinsel istismarla karşılaşmadığını belirten B.Ç.,"Daha önceki soruşturmalarda verdiğimi ifadeleri kabul etmiyorum. Sanıklardan şikayetçi değilim. Davaya katılmak istemiyorum" şeklinde konuştu.

B.Ç.'nin ifadesinden sonra söz alan Hüseyin Üzmez ise, "Bugün tarihi bir gün. Suçu işlemediğime inanan bütün dünya bu kararı bekliyor. Allah'ın izniyle davadan beraat edeceğim" dedi.

Yaklaşık 40 dakika süren yargılama, tanıkların dinlenmesi, eksik evrakların beklenmesi için 28 Ekim gününe ertelenirken, sanıkların tahliye talepleri ise kabul edilmedi