Sağlık Kurulunun 'İnfaz Durdurma Raporu'na Rağmen Tahliye Edilmeyen 62 Yaşındaki Duran Doğan İsimli Çiftçi, 9 Ay Kaldığı Metris Cezaevi'nde Hayatını Kaybetti.
Sağlık kurulunun 'İnfaz Durdurma Raporu'na rağmen tahliye edilmeyen 62 yaşındaki Duran Doğan isimli çiftçi, 9 ay kaldığı Metris Cezaevi'nde hayatını kaybetti. Acılı aile, "Ergenekon terör örgütüne üye olanlar sağlık sorunları nedeniyle cezaevinden tahliye oldu. Babamız ise hastanelerin raporlarına rağmen tahliye edilmedi, ölüme terk edildi. Bu mu adalet?" diyerek yetkililere tepki gösterdi.
Yozgat'ın Çekerek ilçesinde 40 yıl önce satın aldığı tarlanın orman arazisi olması nedeniyle 2002 yılında şikayet edilen Duran Doğan, yerel mahkeme tarafından "Orman Kanununa Muhalefet' suçundan 3 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme süreci başladığında İstanbul'da olan ve hakkında verilen mahkumiyet kararından bilgisi olmadığı belirtilen Doğan, 2008 yılının Ocak ayında evine gelen polisler tarafından tutuklandı. Metris Cezaevi'ne konulan Doğan'ın yakalanmadan önce akciğer, kalp ve böbrek yetmezliği hastalıklarından dolayı sürekli tedavi gördüğü belirtildi.
Cezaevine giren Doğan, bu hastalıkları nedeniyle zamanının çoğunu hastanelerde geçirmeye başladı. Doğan, 9 aylık mahkumiyeti sırasında Koşuyolu Kalp ve Damar Hastalıkları Hastanesi'nde Bypass ameliyatı oldu. Daha sonra 3 kez Anjiyo olan Doğan için Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sağlık Kurulu, Doğan hakkındaki infaz kararının bir yıl süre ile durdurulması yönünde rapor düzenledi. Hastalığı iyice ilerleyen Doğan'ın oğlu Cevdet Doğan, sağlık kurulunun raporunu onaylaması için raporu Adli Tıp Kurumu'na getirdi. Babasının mahkumiyet cezasının bir yıl durdurulmasına karar veren sağlık kurulunun raporu Adli Tıp Kurumu'nun onayından sonra geçerlilik kazanacaktı. Ancak Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu, raporu onaylamayarak Doğan'ın tedavisinin hapishane şartlarında devam etmesini istedi. Doğan Metris Cezaevi'nde önceki gün gece saat 22:00 sıralarında hayatını kaybetti. Babasını cenazesini Adli Tıp Kurumu'ndan alan Cevdet Doğan, "Babam için birçok hastanenin verdiği tahliye raporunu onaylamayan Adli Tıp Kurumu şimdi cenazesini bize teslim ediyor." dedi. Duran Doğan'ın küçük oğlu Serdar Doğan ise, "Terör örgütüne üye olmaktan ceza alanlar sağlık durumlarını gerekçe göstererek ellerini kollarını sallayarak çıkıyor. Benim babam için İstanbul'un en iyi hastanelerinin verdiği 'Cezaevinde kalamaz, tedavisi hastane şartlarında devam etmeli' şeklindeki raporlar görmezden gelindi. Bu mu adalet?" diyerek tepkisini dile getirdi. Cezaevi savcısı ve Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu hakkında şikayetçi olacaklarını belirten Doğan'ın çocukları, "Bizim babamız terörist değildi, silahlı terör örgütü üyesi de değildi. Neden hastanelerin verdiği raporlar dikkate alınmadı?" diyerek yetkililere tepki gösterdi.
Bayramın birinci günü cezaevinde hayatını kaybeden Duran Doğan'ın cenazesi, Adli Tıp Kurumu'ndan alınarak Gaziosmanpaşa'da toprağa verildi.
kötü ve liyakatsiz insanlarla en iyi yasalar meriyette olsa bile nafile,iyi ve düzeyli insanlarla yasalara gerek bile kalmadan her şey düzgün gider.HALKI için halkıyla iç içe yaşamayan hayatın gerçekleri ile yüzleşmemiş,köyünde üç beş keçiyi güdemeyecek ve pazarda ekmeğin kaç kuruş olduğundan habersiz masa başı derebeyleri bir zamanlar bir futbol takımımızın halen başkanı olup da o tarihte genç karısını öldüren şimdi rahmetli olan babası için verilen (öldürme anında geçici irade kaybına uğramıştır) adli tıp raporu yine bu haberde öne sürülebilecek hangi savunma noktanıza esas alınabilir.Telefon dinleme neticesi varılan kararlarda biri için izinsiz kanunsuz delil denilerek görmezden gelinip diğerleri için karara yargı kanaati yönüyle mübah sayılan çifte standardı denetim ve yargılama bağımsızlığının neresine koyabiliriz.Demekki önce adam gibi adam olunmalı sonra yetki ve selahiyet kullanmaya başlamalıyız.Milleti gözü küllü zanneden okumuş cahiller kafanızı kumdan çıkarın da bir etrafınıza bakın bakim kim gözü küülüymüş.Önce adam olalım adam gibi adam.