25
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Tarih önünde sorumlu olurlar!

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin TBMM Grubu'nda konuştu...

İŞTE ERDOĞAN'IN KONUŞMASINDAN SATIRBAŞLARI:

AK Parti'nin kitabında milletle aracılar vasıtasıyla konuşmak yoktur. Halkı ve milleti seçimden seçime hatırlayanlardan olmadık. Kibir böbürlenme gurur bizim kapımızdan girmedi. Kibir ve gurur batağına saplanmadık. Önemli olan milletin teveccühü ve takdiridir. Önemli olan milletin takdiridir. Önemli olan milletin düşüncesi ve hissiyatıdır.

Ekonomiyi halkın içinden, dış politikayı dünyanın dört bir yanından takip ediyoruz. Bizi anlamayanlar milletle nasıl gönül bağı kurduğumuzu anlamayanlar hayal kırıklığı yaşayabilir.

Elbette eleştirileri önemsiyoruz. Kimin neye dikkat çekmek istediğini pür dikkat dinliyoruz. Biz herkesten aynı düşünmesini beklemiyoruz.

Hükümet politikalarına yön veriyorken toplumun her kesiminden insanların görüşünü alıyor.

Dün gece gerçekten çok sevdiğim değerli dostum kardeşim, Özhan Canaydın’ı kaybettik. Gerçekten spor dünyasında bir beyefendiydi. Örnek bir insandı. Kendisini tanıdığım andan itibaren karşılıklı dostluğumuz, görüşmelerdeki beyefendilik, kelimeleri seçerken oradaki tarzı her türlü takdirin üstündeydi.

Ama geçirdiği önemli rahatsızlık ki, ilk dönemde kendisini ziyaret etmiştim. Son dönemde de yine bir telefon görüşmem olmuştu. Ama bu gelişmelerde tabiî ki kaderi ilahi neyse, hepimiz bunun tadacağız göreceğiz. Ben kendisine Allah’tan rahmet diliyorum.

Hafta sonu Cumartesi günü İstanbul’da sinema ve tiyatro sanatçılarıyla, ardından da radyocularla bir araya geldik. Bunlar bu tür kapsamlı görüşmeler, Türkiye’de ilk kez yaşanan olaylar. İlk kez bir hükümet toplumun farklı kesimleriyle düzenli olarak bir araya geliyor. Biz sanatın ve sanatçının görülemeyeni gördüğüne, söyleyemeyeni söylediğine inanıyor ve ülkenin geleceği için, can yakıcı meseleleri için onların katkılarının hayati derecede önemli olduğuna inanıyoruz.

Cuma günü biz bu nevruzu farklı kutlamak istiyoruz demiştim. Vatandaşlarıma ve güvenlik güçlerine anlayışları için teşekkür ediyorum. Nevruz'un ülkemizde dostluğun pekişmesine vesile olmasını temennni etmiştik. Bunun gerçekleşmesinden memnuniyet duyduk.

Bazı alanlarda haddi aşan sloganlar ve pankartlara şahit olduk. Ancak bu Türkiye genelindeki kutlamaları gölgeleyemedi. Bundan sonraki nevruzlarda bu tavırlara alet olmuş insanların üzerlerindeki vesayetten kurtulmalarını diliyorum.

Nevruz heyecanı Türkiye'nin demokratik görünümüne katkı sağlamıştır.
Sanal korkular üretenler açılımın durduğunu iddi edenler milletin nasıl kenetlendiğini daha iyi görmeliler.

Olumsuz örneklerden yola çıkarak, milli birlik ve kardeşlik sürecini eleştirenler, önce kendi öz eleştirilerini yapsınlar

Yıllarca milletin üzerinde tehdit gibi tutulan korkuların yersiz olduğu bugün daha iyi anlaşılıyor. Açılımla ilgili fırtınaların yersiz olduğu daha iyi anlaşılıyor. Türkiye sanal korkuların baskısından kurtuldukça, kardeşliğini pekiştiriyor.

Açılımın durduğunu, hız kestiğini iddia edenler, Türkiye’nin nasıl değiştiğini daha iyi görmelidirler. 7 Mart’ta Şanlıurfa’da hem dünya kadınlar gününü kutladık, hemde açılışlar yaptık. GAP’ın nasıl bir umut kapısı araladığını, bölgeyi nasıl değiştirdiğini ve buna devam ettiğini yerinde gördüm.

SODES’le hayatları değişen çocuklarla tanıştığım çocuklar oldu. Tinerci olan çocuklarımızın nasıl topluma yeniden kazandırıldığını gördüm. İlk kez köyünden çıkan, bulunduğu ili gezen, sinemaya ilk defa giden çocuk gördüm. Şimdi SODES’i Türkiye geneline hitap eden bir programa dönüştürüyoruz.

Sürecin karşısında duran her türlü kişi de tarih karşısında sorumlu olacaktır. Anayasa Mahkemesi ve HSYK’nın üye yapısı da evrensel normlar çerçevesinde değişiyor. Ben bazı şeylere şaşıyorum. Metni mi okumadılar? Parlamento HSYK’yı düzenleyemez. HSYK’nın içinde parlamentonun onayıyla oraya gelecek bir tane üye yok. Kim var? Sadece bugüne kadar olduğu gibi, AB normlarında olduğu gibi Adalet Bakanı ve müsteşar var. Bu dün de vardı, bugün de var. Şimdi yapılan yeni düzenlemede ise, birinci derecedeki mahkemelerden de burada yine onlar seçecek.

Burada yüksek yargının rahatsız olduğu bir konu var. Sadece ben diyorlar, biz diyorlar. Olmaz böyle bir şey diyorlar. Bunu ancak biz belirleriz diyorlar. Birinci derecedeki savcı hakimlerin sizden farkı ne? Dünya bunu zaten böyle yapıyor. AB ülkelerinin çoğunda bunu göreceksin. İlginç olan da şudur, oralarda bunun seçimini parlamento yapıyor.

Hep batı batı batı diyorsunuz, onlar böyle yapıyor bunu. Hepsinde durum bu. Şu anda taslak metinle, geçici 15. madde Anayasa’dan çıkarılıyor. Bu ve benzeri düzenlemelerle, Türkiye Cumhuriyet Anayasa’sı yeniden ele alınmış oluyor. Bu taslak kişisel beklentilerle politik hesapların değil, mantıkla hazırlanmıştır.

Gerilim olsun istemiyoruz. Bundan bile rahatsız oldular. Düşünebiliyor musunuz? Yargı kendi içindeki ilk dereceli mahkemeleri hazmedemiyor. Bak İtalya’ya. Onlar seçimini yapıp oraya getiriyor.

Bu taslak güçlü bir ülkenin önünü açacak bir taslaktır. Yasaları ve Anayasa’yı siyasi partiler yada hükümetler değil TBMM yapar. Uzlaşma komisyonunda bir taslak hazırlanmadığı için, hazırlanamadığı için Ak Parti olarak biz hazırladık ve bunu TBMM’nin gündemine taşıyoruz. Peki taşıyanlar kim? Milletvekilleri. Uzlaşmaya yanaşmadıklarına yönelik elimizde belgeler var. Biz yine de diyoruz ki uzlaşma diyoruz. Gelin uzlaşalım, gelin katkınızı verin diyoruz. Kapıları çalan yine biziz. Olur ki diyoruz onlar da buna katkı verirler.

Şimdi ne diyorlar. Daha okumadan. Bu tasarı niçin Meclis’te hazırlanmadı? Başbakanlık’ta, Ak Parti Genel Merkezi’ Başbakanlık dediğiniz nedir? Neresidir? Türkiye’nin dışında bir yer mi? Adalet Bakanlığı’nın her türlü bakanlığın bağlı olduğu makam. Benim bu tür bir çalışmayı yapmamdan daha doğal ne olabilir? Ayrıca ben ve arkadaşlarım milletvekili değil miyiz? Sen bunu nasıl görmezden gelirsin? Uzlaşma komisyonu kendilerinden eleman ister vermezler.

İnceleyeceğiz ama biz bu işi seçimden sonra düşünüyoruz diyorlar. Hepsi ipe un seriyor. Ama bizim ne ipe un sermeye, ne de bu kadar uzun süreye tahammülümüz yok.

Bu bir taslaktır, tasarı değildir. Daha önce siyasi partilerce, STK’larca, farklı kesimlerce dile getirilen hususlar dikkate alınmış raporlar ve çalışmalardan yararlanılmıştır. Bunun içinde aslında CHP’nin, MHP’nin, STK’ların söyledikleri de var bunun içinde.

Her türlü eleştiriye, katkıya, ilavelerine hafta sonuna kadar biz açığız ve hazırız. İstiyoruz ki daha ne önerdiğimiz belli olmadan, toptancı bir şekilde bu çalışmaya karşı tavır takınılmasın. Ama dün gördük, verilir verilmez buna başlandı.

Arkadaşlarım dün bu turlara başladılar. Arkadaşlarım hepsini ziyaret ediyor. Daha ne yapacağız arkadaşlar? Milletvekili olsun olmasın, bu ülkede bu Anayasa’ya katkısı olabilecek herkese gidiyoruz. İstiyoruz ki katılımcı bir Anayasa’yı ortaya koyalım.

Dün akşam medyanın Ankara temsilcileriyle, 41 medya temsilcisi dün akşamki toplantıya katılmışlardı. İstiyoruz ki her kesim bilgi sahibi olsun. Siyaset bugün bir kez daha samimiyet sınavındadır.

Anayasa’nın değişmesini her zaman vurgulayanların katkılarını bekliyorum. Bu Meclis anayasa yapamaz demek, Meclis’i ve kendisini inkarıdır. Anayasa değişikliğini belirsiz bir tarihe ertelemek Türkiye’ye zarar verir.

Muhalefetin ve muhalefet partilerinin yaptığı ilk açıklamaları aceleci gördüğümü ifade etmek, kapıların henüz kapanmadığına ben inanmak istiyorum.Biz kişisel düzenlemeler yapmıyoruz. Kendi taslağımızı dayatmıyoruz. Hiç kimseyi, hiçbir kurumu etki altına almaya çalışmıyoruz. Böyle bir şey asla söz konusu olamaz.

TBMM, Anayasa değişikliği yapma iradesi, hakkı ve kabiliyetine sahiptir. Kendini bilen kimse millet iradesini yaralayan ifadelerde bulunmaz. Parlamentonun görevi yasa, Anayasa yapmaktır. Biz Meclis iradesine gölge düşürmedik, bundan sonra düşürmeyeceğiz.

Kimse Türkiye'nni kendine özgü şartları var diyerek bu ülke ve milleti ileri demokrasiden mahrum bırakamaz. Gelişmiş dünyada ne tür standartlar varsa burada da onlar olacak. Biz birilerini imtiyazlı halae getirmeye değil Türk milletini imtiyazlı hale getirmeye, hukukunu korumaya çalışıyoruz.

Her fırsatta siyasetçi gibi konuşan bir kısım yüskek yargı mensupları da önce kuvvetler ayrılığına saygı göstersin. Yargı ile dalga geçiyorlar gibi nezaketten ve ağırbaşlılıktan uzak açıklamalar çok talihsiz bir yaklaşım.

Bu millet artık uyandı. Bu tür kandırmacalar artık prim vermiyor. Gösterilen tahammülsüzlük AK Parti'ye değil millet iradesine, demokrasiyedir. Türkiye'de artık ideolojik hesap ve statükoyla değişimin, gelişimin önünü kimse kesemez.

Referanduma kalmadan Meclis'te çözülmesini istiyoruz. Eğer mutabakat olmazsa söz sahibi milletir der, milletin takdirine meseleyi sunarız. Bunlar Türkiye'nin geleceğini aydınlatan son derece önemli gelişmelerdir.

.
Yayın Tarihi : 23 Mart 2010 Salı 15:00:04
Güncelleme :23 Mart 2010 Salı 15:04:19


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
İBRAHİM ÇAKICI IP: 88.240.38.xxx Tarih : 23.03.2010 15:29:33

SEN VE SANA KUL MEDYA GÜNDEMDEKİ HER DAVADA HEM SAVCI HEM HAKİM EDASIYLA YARGIYA VERİP VERİŞTİRİRKEN YÜKSEK YARGI HAVADAN SUDAN MI SÖZ EDECEKTİ? TABİİ KARŞILIK VERİYOR. SÖYLEDİĞİ DE NE; " YARGI KUŞATMA ALTINDA "... ŞİMDİ BU SİYASİ Mİ OLUYOR? HALBUKİ SİZİN SÖZLERİNİZ VE HATTA EYLEMLERİNİZ AÇIKÇA YARGININ YERİNİ ALMAK.

YÜRÜTME SENİN ELİNDE! YASAMA SENİ PEYGAMBER GÖREN VEKİLLERDEN OLUŞUYOR. ORDUYU " ÇETE " YAPTIN. MEDYA KULUN KÖLEN OLMUŞ, DAHA NE İSTİYORSUN ALLAH AŞKINA! BARİ YARGIMIZA DOKUNMA!...


Cevdet Üstündağ IP: 85.105.190.xxx Tarih : 23.03.2010 15:52:29

Evet, tarih önünde sorumlu olacak ve hesap verecekler var, ama kim? Ermeni açılımı fiyasko, Kıbrıs açılımı çıkmazda, Kürt açılımı içler acısı... Neyi çözdünüz pardon? Yandaş zenginler, yandaş medya ve şimdi de yandaş yargı mı hedefleniyor? Satılmadık birşey kalmadı. Sahilde mezar yerimiz kalmadı. Anayasanın değişiklik maddelerini tek tek getiriyorlar mı TBMM'ne? Demokratikleşme olayı paketle olmaz, uyanık olmaz isek hepimizi paketlerler!


vatandaş58 IP: 95.15.25.xxx Tarih : 23.03.2010 20:36:01

"Kibir böbürlenme gurur bizim kapımızdan girmedi" diyor sayın başbakanımız.hem kibirliler hem  de" gururlu" lar.her zaman kendilerine müslümanlar.başkalarına hiç şans tanımazlar,adaleti de kalkınmayı da sadece kendilerine uygularlar.kendileri gibi düşünmeyenleri hainlikle,provakatörlükle suçlarlar.işte akp gerçeği bu.altında akp imzası olan hiç bir şeyi desteklemem.çünkü onlara güvenmiyorum.