19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Tarihi düello sona erdi!

AKP'li Mir Dengir Fırat ile CHP'li Kemal Kılıçdaroğlu arasındaki tartışma başladı.

Tartışmayı yöneten gazeteci  Uğur Dündar, iki tarafı da üslup konusunda uyardı.

Uğur Dündar'ın yönettiği büyük düello Meclis'te 14.30'da başladı.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat ile CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, 50 televizyon kamerasının önünde canlı yayında birbirilerine yönelttikleri suçlamaları ispatlamaya çalışıyor.

DÜNDAR: 7'ŞER DAKİKA VERECEĞİM

Toplantı öncesi Uğur Dündar kameraların önüne çıkarak tartışmanın nasıl yapılacağını anlattı. Dündar ilk sözü Kılıçdaroğlu'na vereceğini ve iddiasını anlatmasını isteyeceğini daha sonra mikrofonu Fırat'a bırakacağını söyledi. Dündar sözlerini şöyle sürdürdü:
"5 ve 7 dakikalık konuşma süreleri düşünüyorum. Ancak belgelerin açıklanması için yeterli zamanı vermek gerek. Bu bir basın toplantısı olmadığı için soru soramayacaksınız.
Ben medeni bir üslubun olacağına inanıyorum."

VEKİLLERE 'DIŞARI ÇIKIN' RİCASI KARŞILIKSIZ KALDI

Açıklamanın ardından Kılıçdaroğlu, Dündar'ın yanında yerlerini aldı. Bu sırada AKP'li bir milletvekili bazı arkadaşlarının salonda yer kalmadığı için içeri giremediğini söyledi. Dündar ise bu konuda yetkili olmadığını ve kendisinin elinden bir şey gelmediğini söyledi.

Bir süre sonra Dündar, milletvekillerinin salonu terk etmesini rica etti. Ancak kimse salondan ayrılmadı.

Saat 14.30'da Fırat salona geldi ve tarihi oturum başladı.

MÜFTERİYİM MÜFTERİYİM MÜFTERİYİM DESİN
Fırat ise Kılıçdaroğlu'na şöyle yanıt vermişti:
"Benimle ilgili iddia ettiği konularda kesin delil sunmasına gerek yok dedim. Şüphe uyandıracak bir ön delil sunar ise, söz veriyorum derhal milletvekilliğine orda istifamı yazıp TBMM’ye göndereceğim dedim. Ama bu olmadığı takdirde ve ben bunun aksini ispatladım takdirde sayın Kılıçdaroğlu’nun milletvekilliğinden istifa edecek bir karaktere sahip olmadığını bildiğim için böyle bir talepte bulunmayacağımı, ancak televizyonda 'Ben müfteriyim, müfteriyim, müfteriyim' (Müfteri: İftiracı) demesini istedim."


İDDİALARIN NETLEŞMESİNİ BEKLİYORUZ

Söze ilk olarak Dündar başladı ve şöyle konuştu:

"Son günlerde AKP’li Fırat ile CHP’li Kılıçdaroğlu arasında çok ağır iddialar hatta ithamlara varan tartışmalar yaşandı. Her iki deneyimli ve değerli siyasetçinin bu tartışma boyunca kullanacakları üslup gerçekten kendilerine pek yakıştıramadığımız bir üsluptu. Yüce Meclis’in çatısı altında belki de medya tarihimizde ilk kez gerçekleştirdiğimiz açık oturumun amacı iddiaların netleşmesi için yapıyoruz. Ben tartışma boyunca her iki siyasetçinin siyasi etik sınırlarını zorlamayacaklarını ve kırıcı olmayan bir üslup kullanmaya özen göstereceklerine inanıyorum."

BİRİLERİ HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRARSA ŞİMDİ ÖZÜR DİLERİM

Dündar daha sonra sözü Fırat'a bıraktı. Fırat şunları söyledi:

"Böyle bir imkan verildiği için sayın Kılıçdaroğlu’na teşekkür ediyorum. Sizin de bunu kabul ettiğiniz için teşekkür ediyorum. Halkımız bu tartışmaya kilitlenmiş vaziyette. Birileri şunu bekleyebilir çok sert bir tartışma olacak. Biz düello yapmıyoruz. Biz siyasetçiyiz. Belli bir adap içerisinde konuşuruz. O bakımdan birileri belki hayal kırıklığına uğrarsa özür dilerim."

TÜYÜ BİTMEMİŞ YETİMİN HAKKINI ARAYACAĞIZ

Dündar daha sonra sözü Kılıçdaroğlu'na bıraktı:

"Ben de size ve sayın Fırat’ta teşekkür ediyorum. Bu bir düello toplantısı değil. Siyasette ahlakı egemen kılma toplantısı olacaktır. Sokaktaki vatandaşın sorularını rahat sorduğu bir toplantı olacak. Bu toplantıda siyasette yalanın uzun ömürlü olmayacağını göreceğiz.
Tüyü bitmemiş yetimin hakkının nasıl arandığını göreceğiz."

Dündar ilk sözü Kılıçdaroğlu'na verdi. Kılıçdaroğlu da iddialarını anlatmaya başladı:

"İlk iddiam Sayın Fırat sizin iftira attığınızı Başbakan’ın imzasıyla kanıtlarsam ne yaparsınız ? İlk iddiam buydu.
Yaşamım boyunca hiç kimseye iftira atmadım. İftira sözcüğü benim kitabımda yoktur. Söylediğim her şey belgeye bağlıdır. Mutlaka o belgenin orjinalini alırım. Hepiniz hatırlarsınız dişli olayını gündeme getirdiğimde iftira atıyor dediler. Deniz Feneri olayını iftira atılıyor deniyor, olay dalga dalga yayılıyor. Mehmet Gürhan ile Zekeriya Karaman ile olan ilişkiyi ortaya koydum. Dolayısıyla söylediğim her şeyin belgesi vardır. İftira atmadım öyle bir alışkanlığımda yoktur."

"Bu belge bir ihbar dilekçesi. Dilekçenin altında Fırat’ın ismi yazıyor.
Adı geçen kontrolor, servet beyanı karşılaştırıldığında izah edilemeyecek haksız bir varlığa sahip olduğu, mal varlığı akrabalarının üzerine geçirdiği görülecektir deniyor.
Fırat sıradan bir milletvekili değildir. AKP’nin ikinci adamıdır.

Bu dilekçe Ukrayna hükümetinin Türkiye Cumhuriyet Gümrük İdaresi’ne yazı yazıyor. Burada MENAS faturalarının sahte olabileceğini yazıyor.

Bu olaydan sonra sayın Fırat gümrük kontrolorünü şiyaet ediyor. Başbakan Erdoğan onay veriyor. Evet inceleyin diyor.
İnceleniyor. Kendisi kardeşleri küçük çocukları da dahil onlar, bu kontrolor arkadaşın 7 sülalesi inceleniyor. Sonunda iki müfettişin vardığı sonuç şu.
Yapılacak işlem bulunmadığı, soruşturma yapılmasına gerek olmadığı kanısına varılmadığı diyor, Başbakan’da onaylıyor."

"Ben şunu sormak isterim. Muhbir ben değilim şikayetçi ben değilim. Ama olayın çıkmasını isteyen sayın Fırat. Ortaya çıkan belge, bu kontrolor arkadaşın, başbakanlık müfettişleri tarafından aklanmış olması.

KONTROLÖR BERAAT ETTİ

Bu arkadaşımızı görevini kötüye kullanmaktan ötürü mahkeme verdi Fırat. Kararın bir bölümünü okuyorum
“Düzenlemiş olduğu raporla Dengir Mir’i hedef alarak, iddiaların dosyadaki bütün iddialar birlikte değerlendirdiğinde, somut hiçbir delilin kesin olmadığından, beraatına karar verilmiştir”

Size sormak isterim. Kim müfteridir kim müfteri değildir. Benim söylediklerim doğru çıktı. Sadece bir olayda farklı çıktı.

Fırat katıldığı kanalda konuşurken, bir sanatçının açtığı davayla ilgili bu dava duruyor dedi, ancak mahkeme çoktan bitti. Arkasından malvarlığı ile ilgili bir olay oldu oda düzeltildi.

Kılıçdaroğlu'nun ardından Uğur Dündar iddialara cevap vermesi için Fırat'a söz verdi:

MUHBİR DEĞİL MÜFTERİ DEDİM

Bir şeyi düzeltmem lazım. Ben hiçbir zaman muhbir demedim. Ben müfteri değil. Muhbir ihbar edendir, müfteri iftira atandır. İkincisi Kılıçdaroğlu bir iddia da bulundu. Hayali ihracat.
Bir şirketin eroin kaçakçısı olduğunu söyledi. İlk önce bunlar söylenmişti.

Ben siyasetçi olmanın dışında, her vatandaş gibi T.C vatandaşıyım ve anayasanın bana verdiği yetkileri kullanma hakkına sahibim.

KONTROLÖR CHP'DEN İKİ KEZ MİLLETVEKİLİ ADAYI OLDU

Ben Kılıçdaroğlu’na sormak istiyorum . Bu tahkikatı yürüten kişi kendi partisinin Diyarbakır Aday adayı mıydı ? 2007 seçimleri yine aynı kişi yine Diyarbakır CHP aday adayı mıydı?

Benim hakkımda olan bir iddia haksız olan bir iddia da şikayet hakkımı kullandım. Belgelerin devamını okumuyor. Ne diyor bu belge:

Mal beyanı yönünden bir suç oluşmadı fakat haksız yere beni suçladığından dolayı mahkemeye sevkine karar verilmesi gerektiğini söylüyor. DEmekki ben şikayet hakkımı kullanıyorum, bir tahkikat yapılıyor, benim söylediklerimden birisi uygun bulunmuyor diğeri uygun bulunuyor mahkemeye sevk ediliyor.

Ama adı geçen şahıs bu sefer kendisi eşi ve çocuğuyla beraber mahkeme başvuruyor.
Sayın Fırat yaptığı konuşmalarda ve ihbarlarda bizim şahsiyetimizi zedelemiştir.
Ankara 26. Asliye Hukuk mahkemesi, dava manevi tazminat.

Anayasal hak arama özgürlüğü tüm özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız değildir. Kişi istediği şartta, sırf başkasına zarar vermek için bu hakkı kullanamaz.
Bu hakkın korunabilmesi için şikayet edenin şikayet edenin cezalandırması yeteri kanıtların olması zorunlu değildir. Şikayet hakkı, şikayeti haklı gösterecek bazı olguların olması yeterlidir. Sonuç reddine karar veriyor.

HAYALİ İHRACATI BELGEYLE İSPAT ETSİN

Ben hayali ihracatla itham ediliyorum. Hangi belgeye dayanarak bu ithamda bulunuyor. İddia edeni önce bir dinleyelim, ispat etsin. Bunu ispat edilirse, istifa mektubumu size sunacağım. 

Fırat'ın açıklamalarının ardından Kılıçdaroğlu, iddialarını anlatmak üzere söz aldı:

EVET KONTROLÖR CHP'DEN ADAYDI

Aday adayı olduğu doğrudur. Halka yalan söylemeyiz. Eğer Başbakanlık Teftiş Kurulu bir yazı üzerine mir müfettişin bir kontrolörün yedi sülalesini inceleyip mal varlığı ile ilgili bir şey bulamıyor.

Kim bu mal varlığından bir şey çıkmadı diyor Başbakan söylüyor.
Tazminat davalarında yansıma olmaz. Bu hukukun genel kuralıdır.

HAKSIZ İŞLEMLE KARŞI KARŞIYAYIZ

İddiam şuydu: AKP’li Fırat’ın ortağı olduğu MENAS şirketi hayali ihracat yaptı mı dedim. Fırat Hayır böyle bir şey yok dedi.

MENAS Mersin’de kurulu. İhracat yapıyor. Bunun içinde KDV iadesi, yada merkez bankasından teşvik alıyor. Bir olay oluyor ihracat yapılıyor fakat ihracattan sonra beklenen dövizler Türkiye’ye gelmiyor. Olaya bir arkadaş Hazine Kontrolörü Orhan Tur olayı soruşturuyor. Düzenlediği rapor sonucunda diyor ki:

İhracat yapılmış gibi gösteriliyor. Döviz gelmiyor. Dövizi içerden topluyorlar. Mersin’de toplanan hesaba yatırıyorlar. Böyle olduğu için merkez bankası’na götürüyorlar ve teşviki alıyorlar.

Bu iş MENAS yönetim kurulu başkanı’na soruluyor. Biz bu konuda Merkez Bankasını mahkemeye verdik. Haksız bir işlemle karşı karşıyayız ve bu parayı alacağız diyor.

Dava açılıyor. Mersin İdare Mahkemesi’nde. Sonucunda son paragrafta “İhracata ödenen parasal ihracat teşviklerine dair, gerçekte ihracat işlemi yapmadan para transferleriyle,

Firma karara itiraz ediyor.

DANIŞTAY DA KARARI ONAYLIYOR

MENAS A.Ş davalı idarenin eksik ve yanlış soruşturmasının birleşmesi sonucu deyimi yerindeyse hayali ihracat yapan bir ticari kişilik haline getirilmiştir diyor. İtiraz ediyor. İtiraz Danıştay’a gidiyor. İstemin özeti aynen şöyle:

İhracata ödenen parasal teşviklerden olan primin, gerçekte ihracat yapmadan para transferleriyle, haksız kazanç elde ettikleri ortaya çıkıyor.

Gecikme faiziyle birlikte geri istenilmesine karar veriliyor.

Karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçe de ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelik görülmeden onanmasına karar verilmiştir diyor.

Bunlar yapıldığı dönemde Sayın Fırat yönetim Kurulu başkanvekiliydi.  

Kılıçdaroğlu'nun suçlamalarının ardından söz Fırat'a verildi:

KILIÇDAROĞLU KARARLARI EKSİK OKUYOR

Biraz önce bu elemanın CHP ile bir organik bağı olduğu ortaya çıktı. İki seçimde milletvekili aday adayı. Ama o müfettişin yani raporunu okuyorum, Kılıçdaroğlu nedense noksan okuyor.

Bu soruşturma raporu devletin bütün kademelerine gidiyor. Mersin Cumhuriyet Savcısına gidiyor.

Başsavcılık, 22.03.2007 tarihinde bunu inceliyor ve kovuşturmaya yer olmadığına dair karar veriyor. Hüküm kısmını bir okuyalım.

MAHKEMENİN KESİN KARARI 'KOVUŞTURMAYA GEREK YOK'

Yukarıda açıklanan nedenlerle, yapılan itirazın reddine, kararın tebliğine, itiraz masraflarının itiraz edenden alınmasına diye bir karar çıkıyor. Bu Tarsus Ağır ceza Mahkemesi’nin Gümrük İdaresi avukatının, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararına itirazdır.

Şimdi peki. Türk yargısına inanıyorlar mı inanmıyorlar mı? Bunu söylemek zorunda. İnanmıyorsa söyleyecek bir şey yok. Ama her vatandaş gibi neden sen bunu şikayet ettin diyor. CHP ile organik bağı olduğu bilseydim, sizin hatırınız için vazgeçerdim. Ben bu karar, ayrıca Tarsus Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararını sundum. Basın mensupları içinde dosyaları koydum.

Siyaset yapıyoruz. Siyaset dürüstlük sanatıdır aslında. Delillere dayanmadan bir kişiye ki ben o şirketin yönetim kurulu üyesi falan değilim. Ben 1999’da yönetim kurulundan çekilmişimdir.

BİZİM TOSUN MÜFETTİŞ KILIÇDARDOĞLU'NU YANILTTI

Ben o tarihte yönetim kurulu üyesiysem bunu kabul edeceğim. O tarihte sadece ben bir anonim şirketinin ortağıyım.

Bu kararda da çok açık olarak yer almıştı. Herhalde ben bunu size göndermiştim.

Bu kadar ciddi bir işlem yaparken bir araştırma yapmadan acaba şu bizim tosun, bizim yakınımız olan müfettiş bunu düzenledi bunun sonucu ne oldu? Bunun mutlaka bir sonucu olacak.

Bu konudaki hükmün ne olduğunu isteseydi. Bu belgeler eline geçerdi ve eminim ki sayın Kılıçdaroğlu bunları iddia etmezdi. Buna eminim.

Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu belgeyle beni suçlamasını haksızlık olarak görüyorum. Ben hiç bir şey mahkeme kararı olmadan iddia etmeyeceğim dedim.

Mahkeme kararı var, savcılık kararı var. Bir suretini keşke benden isteseydi. Bu Mersin Cumhuriyet Savcılığı’nca yapılan soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar burada, Tarsus Ağır Ceza Mahkemesi’nin vermiş olduğu karar da burada.

Dolayısıyla bu iddia asılsızdır çirkindir. O bakımdan ben inanıyorumki bu dosyayı inceleme imkanını bulduktan sonra, benden bir özür dilemesini beklerdim.

Kılıçdardoğlu Fırat'tan sonra tekrar söz aldı:

BEN ELMADAN O ARMUTTAN BAHSEDİYOR

Birimiz elmadan bahsederken birimiz armuttan bahsediyoruz. Ben daha önce açıkladığı rapordan hiç söz etmedim. O rapor gitmiş zaten. Yargı kararlarına sonuna kadar saygılıyım. O giden dosya

Savcılık takipsizlik kararı vermiştir doğrudur. Ama hangi gerekçeyle dosya zaman aşımına uğradığı için.

İki tane bürokrat onu zaman aşımına uğratırsa, geriye dönüp o dosyayı zaman aşımına uğratan bürokrattan hesap sormazmısınız? Peki ne oluyor zaman aşımına uğratanlar terfi ettiriyorlar. Benim sözümü ettiğim, o müfettişin yazdığı raporla ilgisi yok.

RAPORU AÇIKLASIN

Fırat’tan istirham ediyorum.
Orhan Tuğrul’un düzenlediği bu raporu lütfen gazetecilere dağıtın. Ben size Danıştay’ın kararını okuyorum. Ben kesinleşmiş kararları okuyorum. Savcılığa gönderilip zaman aşımına uğratılan dosyadan bahsediyorum. Buraya girmek istedim. Bu başka bir rapor değil.

Fırat Kılıçdaroğlu'nun iddialarına cevap veriyor

HAYALİ İHRACATIN ORTAĞI VE BAŞKAN YARDIMCISI

Müfettiş İngiltere’ye soruyor. Bu mallar oraya geldi mi diye.

İngiltere gümrük memurları gidiyorlar firmaya bakıyorlar. Firmanın hakkında incelemenin yapıldığı maalesef bu şirketin var olduğuna dair bir izin olmadığı, söz konusu faturalarının kontrollerinin yapılmasının mümkün olmadığını söylüyorlar.

Soruşturma yapan gümrük müfettişine söylüyor. Kim bu müfettiş Ali Ortarolan.

1998’de olan bir olay bu. Bu rapordaki bilgi doğru mudur diye baktım.

98 ve öncesinde yapılan hayali ihracatlar var. En büyük ortağı ve başkan yardımcısı.

UKRAYNA'DAN İNGİLTERE'YE NASIL GEÇTİK

Ben çok üzgünüm.
Bu raporda ne diyordu Ukrayna, şimdi nerdeyiz İngiltere. Danıştay kararları diyor. Evet Danıştay 10. dairesi 1994’te yapılan ihracattan bahsediyor. Bu ihracat ne zaman 2003 tarihinde. Peki 2003 tarihinde yapılan bir ihracatı Danıştay nasıl görüp karar bağlamış. Bu kararla mahkemenin karar tarihi de birbirini tutmuyor. Bunu da basın mensuplarına dağıtalım.

Bana yöneltilen suç ayrı şimdi söylenen şeyler ayrı.
Zaman aşımı meselesi çok ayıp. Çünkü burada hemen okuyabilirdim. Sakat sayın Dündar okumayalım dedi.

Şüphelilerden Dengir Mir Mehmet Fırat’ın suç tarihi itıbarı ile yönetimde olmaması deniyor.
Peki burada zaman aşımından bu davanın düştüğüne dair tek ibare var mı ? Bu belgenin aynısını kendilerine sundum. Hayali şeylerle, bir yandan şunu diyeceksiniz başka karar göstereceksiniz. Sonra kalkıp zaman aşımından dolayı dava kapatılmıştır diyorsunuz. Lütfen insanlarımız aldatmayalım. En azından bir özür diler kalkar gidersiniz.

DANIŞTAY KARARI İLE SORUŞTURMAYA GEREK OLMADIĞI BELİRTİLİYOR

Sahte belge göstermeyin yalan beyanda bulunmayın. Ancak burada bir zaman aşımı yok. Cumhuriyet savcılığı soruşturmaya yer olmadığına dair karar veriyor. Tarsus Ağır Ceza Mahkemesi de karar veriyor.

Ben bu konuda takdiri sizlere bırakıyorum. Ama sakın ola bundan sonra bana lütfen evrak sallanmasın. Biraz sonra sayın Kılıçdaroğlu’nun göstermiş olduğu Danıştay kararını lütfen inceleyin. İkisinin arasında bir ilişki varsa haklıdır ama ilişki yoksa bir daha inanmayın.

Daha sonra iki milletvekili arasında şöyle bir diyalog yaşandı:

KILIÇDAROĞLU: Sizin elinizdeki raporun tarih ne numarası nedir?

AKP’Lİ FIRAT: Sayı 21-206/7. 06,12,2006. sizin söylediğiniz itham ettiğini hayali ihracat Ukrayna ile ilgiliydi. Başka bir dosya var ise onu da söyleyin. Ama sakın ola bu dosyayla ilgili gösterip başka bir belge sunmayın.

Kılıçdaroğlu ise sözlerine şöyle devam etti:

BEN ESKİ HESAP UZMANIYIM

Benim hayali ihracat dolayısıyla tespit ettiğim 24 Ekim 200 tarihli rapordur. Bu rapor gizleniyor. O rapora özellikle bakın. Hayali ihracat burada. İddiam, Mehmet Mir Dengir Fırat’ın en büyük ortağı olduğu MENAS şirketi hayali ihracat yaptı mı yapmadı mı?

Buyurun rapor, hayali ihracat yaptı diyor. Size belgeleri de verdim. Ben hiçbir toplantı da Ukrayna’ya yapılan ihracat demedim. Hayali ihracat oldu mu?

Ben eski hesap uzmanıyım. Uzun yıllar bu işlerde çalıştım. Raporlar düzenledim. 24 Ekim 200 tarihli raporda, hayali ihracat yapıldığı, teşvik aldığı belirtiliyor.

Üçüncü raporu ben bilmiyorum. Ama onu da verirse bakarız orada ne var. Ancak orda mahkeme kararı var saygımız var. Ben yargının kesinleştirdiği hayali ihracatın bilgiyi ismini, tarihini, mahkeme kararı, MENAS’ın itirazını, buna dair Danıştayın kararını açıkladım

Fırat, Kılıçdaroğlu'nun iddialarına şöyle yanıt verdi:

ÇOLAK'LA NE KONUŞTU

Ben Kılıçdaroğlu ile ilgili her şeyi biliyorum. Biraz önce, ilk sorusunda. Hani Başbakan’ın imzasıyla yalanlayacaktı ya. Kimdi o? Bayram Çolak adında bir arkadaştı. Peki onun bu raporu düzenlediğini bilmiyor ise, bu dosya üzerine konuşmadığına yemin ederse ben inanıyorum. Ancak dağıtılacak rapora dikkat etmenizi istiyorum. Bu raporların birbiri ile ilgisi var mı yok mu?

Bayram Çolak’ın benim hakkımda düzenlemiş olduğu raporu biliyor mu bilmiyor mu? Bilmiyorsa neden bu kadar çok ilgilendi?

Fırat'ın ardından Kılıçdaroğlu uyuşturucu kaçakçılığıyla ilgili iddialarını dile getirdi:

MENAS'A AİT TIR UYUŞTURUCU İLE YAKALANDI MI

Ben yine 24 Ekim 200 tarihli raporu haine müsteşarlığından alınıp basın mensuplarına dağıtılacağına dair söz ediyorum. Bu raporu getireceğine söz versin.

Benim buradaki ikinci iddiam şuydu: Fırat’ın en büyük ortağı olduğu MENAS A.Ş’nin ürünlerini götüren TIR’da eroin yakalandı mı yakalanmadı mı? Başbakan’dan da rica ettim bunu sorarmısınız diye.

27 Şubat 2008’de yakalandı tarih kesin. Bu olay Vatan gazetesi’nde yayımlandı. Ne zaman 10 Mayıs 2008’de. Ben bu haberi okudum. Sayın Fırat’ın da açıklamaları vardı ayrıldığını söylüyordu. Ayrıldıktan sonra çıkar çıkmaz bizim sorunumuz değil.

FIRAT'IN BELGEDE İMZASI VAR

Fakat bir belge elime geçti. Gümrükler Genel Müdürlüğü’ne yazılmış bir belge. Belgenin altında

Az önce sayın Fırat’ın söylediği, beraat ettiğini söylediği,

İdaremizden, engelleyici her işlemin durdurularak sonucunda yazılı olarak tarafıma bilgi verilmesini.

Bizim ürünlerimiz sınırdan geçerken aramayın. Biz beraat ettik. Bize engelleyici işlem yapmayın diyor.

Yazının altında Abdulkadir Gürbüz’den sonra, Fırat geliyor, MENAS geliyor vekili olarakta arkadaş imzalıyor.

Ben iktidardaki bir partinin genel başkan yardımcısı isem, benim adımı bir yazıya kim hangi gerekçeyle koyabilir ? Bunu alan memur diyecek, bir dakika diyecek, bu iktidardaki partinin çok önemli adamı diyecek.

Bu yazı sadece MENAS olsaydı bir sorun yoktur. Sayın Fırat burada siyasi nüfusunu kullanmıştır.

Sayın Fırat ben 01,07,2007’de ayrıldım diyor. Ayrılma yazısı burada. Bir daktiloya yazılmış. Hisselerimi satacağım ayrıldım diyor. Sonra ne oluyor.

Yönetim kurulu toplanıyor. 01,07,2007’de ayrılmıştır diye karar alıyorlar.

8 ay sonra. 10 Mayıs’ta. Soruyor gazeteci arkadaş. Ben oradan ayrıldım diyor. 8 ay sonra 9 Mayıs’ta notere gidilip, ben şu tarihte ayrıldım deniyor.

Ayrıldığınız neden 8 ay sonra notere gider ? Siz tereddüt etmez misiniz ? Sonra ne oluyor. Ticaret sicil gazetesini de bulduk. Hisselerini devredildi. Ne zaman 4 Haziran 2008. 1 Eylül 2007 – 4 Haziran 2008.

UYUŞTURUCU BARONLARININ YAKALANDIĞINI GÖRDÜNÜZ MÜ?

Ben o firmadan ayrıldım diyor. Bu iki belgenin eğer ayrıldıysanız niye 8 ay bekliyorsunuz da uyuşturucu olayından sonra notere götürüyorsunuz ?

Ve diyor ki sayın Fırat, bu işin suçluları bulundu, şoför itiraz etti hapistedir.

Siz bugüne kadar uyuşturucu baronlarını yakalandığını Türkiye Cumhuriyeti’nde duydunuz mu?

Van’da, bir baronun karakol basıp polisin burnunu altın kabzalı silahıyla krııldığını duydunuz mu?

Şoför ne yapsın. Suçu al üstüne, çocuklarına bakarız deniyor. Sen bunları uyduruyor musunuz diyeceksiniz.

TBMM uyuşturucu komisyonu raporu:

Jandarma narkotikten davet edilen birinin beyanı soruyorlar neden yakalayamıyorsunuz diye. Diyor ki “Bizim yakalayabildiklerimiz sadece kuryeler pazarlamacılar taşıyıcılar. Onların üzerindekilerle ilgili delil ve veri elde edemiyorsunuz. Geri plandan bu işi yönetiyorlar.

FİRMAYI KIRMIZI HATTAN ÇIKARIN İSTEĞİNDE BULUNDU

Gümrükte bir deyim var. Sarı hat yeşil hat kırmızı hat.

Yeşil hattaki firmalar hiç aranmazlar. Sarı hattaki firmaların evrakları incelenir. Kırmızı hattaki firmaların ise tamamı aranır. Didik didik edilir.

MENAS kırmızı hatta olan bir firma. Kırmızı hattan çıkarın diyen bir belgede sayın Fırat’ın adı var. Peki bunun için neden sayın Fırat’ın ismi yazılır. Benim itiraz ettiğim konu bu. Bu ciddi bir baskı anlamına gelir.

Sayın Fırat’ın söylediği açıklamalar vardı. Kılıçdaroğlu’nun iddialarını ispat etmesine lüzum yok şüphe uyandıracak deliller ortaya koyarsa, milletvekilliğinden istifa edeceğim. Ancak bu olmazsa, ben müfteriyim desin dedi.

Benim söylediklerimin tamamı belgeye dayanıyor. Asla belgesiz yok. Eroin yakalandı mı yakalandı, yazı var mı yazı var. 8 aydan sonra notere götürdü. Sizin aklınıza kuşku gelmezmi?

Kılıçdaroğlu'nun ardından Fırat iddialara yanıt verdi:

VATAN GAZETESİ İSTEDİĞİ İÇİN NOTER'E TASTİK ETTİRDİM

Birincisi en büyük ortak diyor. Yüzde 30 ortağıydım. Bunun bütün delilleri belgelerde var. Biirşey sormak istiyorum. Vatan gazetesi’nde

Ben yurtdışındaydım, Vatan Gazetesi’nin Ankara temsilcisi bana ulaştı, böyle bir olayı olduğunu sordu. Bende hemen MENAS A.Ş’ye telefon ettim, noter tasdikli Ankara temsilciliğine gönderilmesini rica ettim. Acaba doğru mu değil mi?

Ben orada banka, havale mektuplarını gösterdim. Bazıları hisse senedi alıp satıyor. Ama ben o tarihte sattığım ile ilişkili 300 bin doların bankadaki hesaplarına geldiğini görebilirsiniz. Belge var orada. Dolayısıyla ben 01,09’da ayrıldım.

Velev ki ayrılmadım deyin. MENAS A.Ş’nin bu işlerle uğraştığını tenzih ediyorum. Ortağım bir avukat bende öyle.
MENAS’ın hikayesini de anlatayım.

İkimizde hukuk fakültesi mezunuyuz. İkimizde geçimimize çiftçilikle sağlıyoruz. Hala da öyle. Tabi ürünleri bir tüccara satıyoruz. İki arkadaş bir araya geldik.

İhracat için paketleme tesisi almamız gerekti. Menas Kooperatifi2nin bir tesisi vardı. Gittik satın aldık. 1993’te kuruldu.

Biz malları dışarıya ihraç etmeye başladık. 1999’a kadar üyeydim.

Ancak 1998’de siyasete gireceğim için kusura bakma ortak ben bu işi bırakıyorum dedim.

BEN BARON DEĞİLİM

Paketleme tesisimiz var, buna bir kiralama fiyatı koyalım, bana kirayı ödeyin bundan sonra da siz işletin dedim. Ama son ihracattan dolayı 500 bin dolar kaybım oldu. Ondan sonra da zaten kira falan alamadım.
MENAS sadece narenciye ihracatı yapar.

Ortak değilim ama velev ki ortağım. Bir şey söylerken ağanızın yere basması lazım.

Eroin yakalandı mı yakalanmadı mı? Baron baron diyor. Benim baron değilim ben Mir’im bey demektir.

Ben haram bir kuruş parayı boğazımdan geçirmedim.

Ben avukatlıktan para kazandım demedim. Benim dedemden babamdan neyse gelir.

Takip edilen bir şoför. Geliyor, yüklüyor. Kapıkule’de çekiyorlar hemen malı çıkartıyorlar.

İddianame hazırlanıyor, mahkemeye çıkıyor, tevkif ediliyor.

İfade veriyor diyor ki. Ben Irak’a yük götürmüştüm. Geri dönerken Urfa civarında birileri bana bu yükün yükleneceğini söylediler. Hollanda’ya vardığım zaman para vericeklerdi diyor. Eğer bunu söylersem seni öldürürüz dediler, diyor.

VATAN GAZETESİ'NE DAVA AÇAMADIM

Eroin çıktı mı? Kardeşim basın mesela Finlandiya’dan kağıt getiriyorsunuz. Aradılar kokain çıktı. Peki gazete patronları mıdır bunun suçluları?

Vatan Gazetesi dediğiniz doğru. Dava açamadım. Devamında, eroin tırı diyor, benim resmimi basmış.

Arkasını çeviriyorsunuz. Dengir Fırat 1999’da ayrılmıştır bir ilgisi yoktur diyor. Yapılan araştırmada bunun şoför tarafından yapıldığını söylüyor. Her cümlesinde beni ve Menas’ı aklıyor.

Allah’tan korkun. Bir haberi söylüyorsunuz. Devamını söylemekten neden çekiniyorsunuz?

Bunun aksini ispat etmediğini sürece bunun bir karalama mekanizma olduğunu ve sadece bana yönelik bir mekanizma olmadığını, partinizin genel mekanizması olduğunu iddia edeceğim.

Fırat'ın ardından sözü Kılıçdaroğlu aldı:

ŞÜPHELİ ŞOFÖRÜ NEDEN ÇALIŞTIRIYORSUNUZ

Fırat çok önemli bir şey söyledi. Şoför şüpheli dedi. Düzgün bir firma neden bu adamı çalıştırır?

Yeşil hattaki firmaların aranmadığını söyledim. MENAS’ın kırmızı hatta alınmasını ben istemedim. Ukrayna burada sahte fatura vardır dedi.

Sayın Fırat’ta dedi çift fatura kullanılıyor. Sayın Fırat çift fatura kullanıyorsa, acaba sayın Unakıtan ne düşünüyor?

Siz bunu hiç çekinmeden sesleniyorsanız bu felaket bir şey arkadaşlar

Biz siyasette ahlakı egemen kılmalıyız. Ortağı olsam ne olur dedi Fırat. Dağıtılan bir pirincin küflü olması nedeniyle bakan istifa ediyor Çin’de bir bakan.

Doğru olmazdı.

Anayasa Mahkemesi’nin verdiği karardan bahsetti. O harcamaların yapılmadığı anlamında bir şey yok. Harcamalar yapıldı. Örneğin uçak biletleri alınırken, CHP Genel Merkezi denilmediği için bunu Anayasa Mahkemesi kabul etmiyor.

Bu şekilde bir suçlamayı dile getiriyorsanız bu ahlaki değil.

Fırat ise sözlerini şöyle sonlandırdı:

ÖNCE PARTİLERİNİ SOYANLAR HESAP VERSİN

Ben hiç bir şey söylemeyeceğim. Her şey açık. Sadece Anadolu'da anlatılan bir fıkradan bahsetmek istiyorum

Köyde analarımız hamur yoğurup ekmek yapar. Bir hanım ekmek yapıyor, karşısında kocası oturuyor.

Hanım ekmek yaparken gaz kaçırıyor. Kocası dönüyor neden yaptın ayıp değil mi diyor.

Kocası da diyor ki peki geçen sene, bizim baltanın sapını neden kırmıştın onu söyle?
Bizim tartışmamız da böyle. Biraz önce hayali ihracatı bitirdik yine oraya döndük. Siyasete seviye getirmek istiyorsanız, belge olmadan konuşmayın.

Sizinle ilgili bir çok belge var ama hiçbir zaman açıklamadım. Bu müfteriliktir. Araştırırım belgesini bulurum. Sonra çıkarım derim siz böyle böyle yapmışsınız.

Usulsüzlük nedeniyle istifa gerekiyorsa, önce ben kendi partisini soyanların istifa etmesini isteyeceğim.

Kenthaber
Yayın Tarihi : 25 Eylül 2008 Perşembe 14:25:52
Güncelleme :25 Eylül 2008 Perşembe 16:47:34


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
HALİT DEMET IP: 88.231.118.xxx Tarih : 25.09.2008 20:12:36

KILIÇDAROĞLU DERSİNE ÇALIŞMAMIŞ TAMAMEN ÇOCUKLARI DAHİ İNANDIRAMAYACAK ÖZELLİKTE İDİ KULAKLARI KIPKIRMIZI,YÜZÜ SİMSİYAHTI UĞUR DÜNDAR IN A SORULARINA B CEVAP VERMEYE ÇALIŞTI DENİZ BAYKAL BU ŞAHISTAN ÜMİDİNİ KESMELİ DENİZ FENERİ DAVASINI GENE BU TAKİP ETTİ ŞİMDİDEN BOŞ ÇIKACAĞI ANLAŞILDI. ZAFER DENGİR MİR FIRAT IN


hüseyin gedik IP: 88.241.138.xxx Tarih : 26.09.2008 02:13:33

işte bu güzel bir gelişme şeffaflığa gidişin göstergesidir bazi şeylerin etkisi ile karar verenler oy verenler tercihlerini kullananlar böyle gerçekleri belgeler ile alalen bire bir olayların içinde olumlu yada olumsuz düşen kişilerin yüz ifadeleri zorlanmaları terlemeleri kimsenin gözleminden kaçmıyor kaçamaz dolayisi ile kişiler artık etkisi altında olduğu konuların tasirinden kurtulmuş görsel tesire girer . evet AKP biz yolsuzluk yapanlar ile mücadele edeceğiz demiş bu vaati seçimlerde propaganda olarak kullanmıştı AMMA!!!!! biz yolsuzluk yapmayacaz dememişti ki !!!!!! HAAAA peki nedemek istemişti bizden başka yolsuzluk yapanlarla mücadele edeceğiz. sayin kılıçtar oğlu mualefetin gereğini yaptı ve hukuki belgeleride halkımızın gözleri önünde ibraz etti bunedenle kendilerini kutluyorum benim merak ettiğim bu belgeler yüzeye çıkmadan söz düellosunda CHP ve akp arasında idialarını ispat etmeyen ŞEREFSİZDİR gibi karşi taraftan ortaya atılan sahipsiz sözler kamin tarafına kaldı ?bu şeffaf karşilaşmada kim şerefli kim şerefsiz belli oldumu? ???anlayanlar kuşkusuz anlamışlardır zira toplumda herkes ayni anlayışa sahip değil anlamayanlar veya anlayamayanlar adına diyorumki taraflar arasında aşaalayıcı onur incidici kişiliklere saldırı tarzında olan ve taraflar arasında ortada kalan adi şerefsiz gibi sözleri sahiplenip efendim bu karşılıklı belge gösterisinde milletimiz görmüştür ki ŞEREFSİZ BİZMİŞİZ DEMESİ gerekmezmi artı milletten ve taraflardan özür dilemesinede lüzüm kalmaz saygılarımla hüseyin .


Serdar Işık IP: 88.249.71.xxx Tarih : 25.09.2008 19:00:40

Ben şahsen Kılıçdaroğlu'nun anlattıklarına inandım.. Belgeler gayet net anlatım gayet net oldu..Duello'nun galibi Kılıçdaroğlu'dur. Dengir Fırat bence perişan oldu...


Yilmaz IP: 91.65.76.xxx Tarih : 26.09.2008 00:18:15

Eyy Yorumcu Kemal Dinc.Yahu bu akp lilermi sabit fikirli yoksa beyinleri isleyip kulaklarimi duymuyor,yada gözleriniz körmü,yahu kör olsaniz kulaginiz,sagir olsaniz gözlerinizle aydinlanmali degilmisiniz,sen ne diyon be ,burasi neresi ermenistanmi sandiniz,ayiptir be halan nato kafali olarak kendinizi gösterip devleti sömurme düsüncelerinden vaz gecin.Bu topraklar mezar degil cukur olur.


kemal dinç IP: 78.184.104.xxx Tarih : 25.09.2008 16:55:32

helal olsun sayın Dengir Mir Mehmet Fırat Beye kılıçdaroğlunu yere serdi resmen durmak yok yola devam arkanızdayız ak gençlik


mehmet ersindigil IP: 84.62.50.xxx Tarih : 25.09.2008 18:44:05

Kac gündür tarihi diellodan bahsediliyordur.Bastan sona kadar,da izledim.Tek tarafsiz bir konuya kanaat getirdim,O da Sayin Ugur Dündar,in Tarafsiz bir sekilde dielloyu bitirisi.Gerisi hepsi yalan geldi bana.Iki deyerli milletvekillerimiz birbirilerini suclamaktan öteye gitmediler.Bu gidisle Türkiye Cumhuriyetine biz Halk olarak sahip cikmayacagimiza kanaat getirdim.Cünkü Hürriyetlik,Bagimsizlik,Özgürlük,diye birsey kalmamistir.Basini kaldirana al assagi ediliyor,Kafasini kaldirana darbe iniyor.Kendimizi kime savunduracagimizi bilmemekteyiz.


ElSalud IP: 88.242.231.xxx Tarih : 25.09.2008 22:47:03

Bir tarafta elindeki belgeleri ve bunlara ait detay bilgileri veren Kamal Kılıçdaroğlu, diğer yanda ise demogoji yaparak zevahiri kurtarmaya çalışan, açıklamalarına ait tarih bilgileri çelişen, şirketlerinde şüpheli bir şöför çalıştırdıklarını ve ihracaat işlemlerinde çift fatura kullandıklarını itiraf ve kabul eden Dengir Mir Mehmet Fırat vardı. Yolsuzluklara damardan girdiklerini iddia eden bir partinin genel başkan yardımcısına ait bu belgeler kolayca bulunabiliyorsa, gerisini varın siz düşünün. Mustafa Kemal ATATÜRK, "Dünyada her millet icraatına tahammül ettiği iktidarın mesuliyetine ortaktır." derken, sanki kurucusu olduğu Türkiye Cumhuriyetinde olabilecekleri, yıllar öncesinden sezmiş.


M.SALİH ÖZBEY IP: 88.245.11.xxx Tarih : 25.09.2008 16:41:35

KEMAL KILIÇDAROĞLU, BELGE gösterdi! DİNGİL MIRRR,MEHMET FIRAT, Hamur yaparken, GAZ çıkaran, Kadın, fıkrasını, ANLATI ! Şimdi, Bu AKP ,yalakaları, bu Tartışmaya, NASIL bir YORUM, getirecekler ! Çok Merak ediyorum ! Bir görelim ! Bakalım Konuşmaları anlamışlar mı ! Yani pek çoğunun ALGILAMA sorunu varda ! Dingil Mırrr ,FIRAT, Suçluluk, PİKOZU, içinde, Kapana Sıkışmış… gibi kıvranıp durdu ! ! Kurtuluşu Tİpik, şarlatanlık, Hünerlerini kullanarak geçiştirmek istedi ! Açıkçası Olayı, Saptırmaya Çalıştı ! Sonuç, FIRAT, MENAS nasıl kurduklarının, HİKAYASİ ile. GAZ, çıkaran Kadını, SAVUNMASININ, TEMELİ, olarak,Tartışmaya, GARGARA’YA getirmek istedi ! Çünkü, Gerçekten, kemal KEMAL KILIÇDAROĞLU’NUN BELGELERİ, Belgeleri, FIRAT'I MAT etti ! Benim gözlemim öyle ,! Bakalım, AKP’ nin yağdanlıkları ne diyecek !


nadir IP: 78.188.13.xxx Tarih : 25.09.2008 11:46:06

keşke her konuda böyle tartışsalar;alın size örnek;benim askerim neden ölüyor ne yapmamız lazım.ab gelişim süreci nasıl hızlanmalı.uluslararası pazarda kar markajımızı nasıl yükseltiriz.neden gençler hep işsiz.vb.bunlar için düello yapın iç çekişmeyi bırakın sayın vekillerim.


engin AYGÜN IP: 85.110.66.xxx Tarih : 26.09.2008 09:43:33

her ikisinede inanmadım çocuk mu kandırıyorsunuz ben bunlara hadi be ordan hadi be ordan diyorum ömrümden 1 saat sizi dinlemekle boşa geçti


İBRAHİM ÇAKICI IP: 88.240.14.xxx Tarih : 25.09.2008 23:49:53

YAPTIĞIMIZ YORUM YAYINLANMAMIŞ. YENİDEN FAKAT KISACA YAZALIM... ŞİMDİ; BU SİYASİNİN BİR ZAMANLAR, HAYALİ İHRACATTAN MAHKUM OLAN VE -HADİ ŞÖFORU DİYELİM- UYUŞTURUCU KAÇAKÇILIĞI YAPAN FİRMANIN KURUCU ORTAĞI OLMASI SONRADAN AYRILMASI KENDİSİNİN -HUKUKİ DEĞİLSE BİLE - SİYASİ SORUMLULUĞUNU ORTADAN KALDIRIYOR MU? AKP TARAFTARI ARKADAŞLARIN BUNA DİKKATİNİ ÇEKMEK İSTİYORUM. YAHU KİMSE KİMSEYİ HAPSE ATMIYOR; BU HUKUKİ BİR SÜRECİN SONUNDA SUÇLU GÖRÜLÜRSE KARŞILAŞACAĞI SONUÇTUR. ( KALDI Kİ DOKUNULMAZLIK DOLAYISIYLA KONU YARGIYA TAŞINAMAMAKTADIR.) BURADA ASIL VURGULANMASI GEREKEN SİYASİ SORUMLULUKTUR. ŞİMDİ BU İŞİN BİR SİYASİ SORUMLULUĞU YOK MUDUR? HADİ GENELLİYELİM ; SON DÖNEM YOLSUZLUKLARIN ALTINDAN NEDEN BİR ZAMAN AKP LİDERLERİNİN ORTAK YADA KURUCU OLDUĞU ŞİRKET YADA FİRMALAR ÇIKIYOR? NEDEN İSİMLERİ BU FİRMALARLA ANILIYOR? ŞÖYLE TEMİZ BİR FİRMADA İŞ KURAN BİR AKP Lİ İLE NE ZAMAN MÜŞERREF OLACAĞIZ?... BİR DE ŞU KAÇAKÇILIK VE HAYALİ İHRACAT KONUSUNDA İLAVE ETMEK İSTİYORUM. BU YAKALANAN OLAYDIR. YAKALANMAYAN OLAY YOK MUDUR? BU OLAY BİR KEZ VE O DA SAYIN FIRAT'IN ORTAKLIKTAN ÇIKTIĞI DÖNEMDE Mİ OLMUŞTUR? YAKALANIRSAN SUÇLU, YAKALANMAZSAN BEYEFENDİ Mİ OLUYORSUN?... İYİ, OLSUNLAR O ZAMAN!... VATANDAŞ NİYE FERYAT EDİYOR Kİ O ZAMAN?!...


Mazlum Güvenir IP: 88.229.161.xxx Tarih : 25.09.2008 16:51:00

Tartışmayı başından sonuna izledim. Sayın Fırat'ın ortagı oldugu MENAS Şirketi 2000 yılında kesinlikle hayali ihracat yapmış. Sayın Fırat, Avukatı veya ortagı kırmızı hattan gitmesi gereken tırları, yeşil hattan geçmesini sağlamışlar. Bence sonuç şüphe uyandırmakla kalmıyor, resmen belgeleniyor. Sayın Fırat'ın verdigi sözü tutması ve istifa etmesi gerekiyor.


İBRAHİM ÇAKICI IP: 88.240.14.xxx Tarih : 26.09.2008 00:13:00

BAZI ARKADAŞLAR BU TARTIŞMANIN GEREKSİZLİĞİNDEN - MEMLEKETİN BAŞKA SORUNLARI OLDUĞUNDAN DEM VURMUŞLAR Kİ; DOĞRUDUR. KATILIRIM. ANCAK BÜTÜN O SORUNLARIN ALTINDA -SEÇMENİN 5 YILDA BİR OYUNU O GÜNÜN ŞARTLARINA GÖRE VE YANILARAK VERDİĞİNİ BİR KENARA BIRAKIRSAK- TÜRK SİYASETİNDEKİ, KİRLİLİĞİN YATTIĞI DA VAKIADIR. ASLINDA BU TARTIŞMA SİYASETE KİMLERİN NİYE GİRDİĞİNİ ANLATMAYA YETER DE ARTARDI BİLE. FAKAT BAZI ARKADAŞLARIN YORUMLARINDAN KÖR BİR İNATLA BUNUN KAVRANMAMAKTA DİRENİLDİĞİNİ GÖRÜYORUM. BENİM TARTIŞMADAN ÇIKARDIĞIM SONUÇ ŞUDUR; HER NE KADAR BENİM OY VERDİĞİM PARTİDEN DEĞİLSE DE BİRİLERİ SİYASETE, YOLSUZLUĞU SİLMEK İÇİN GİRMİŞ. BUNA KILIÇDAROĞLUNU ÖRNEK GÖRDÜM. VE BAZI PARTİLERDE DE SİYASETİ, KURDUKLARI FİRMALARINA DAHA FAZLA GELİR KAZANDIRMAK İÇİN TERCİH EDEN KİŞİLER VAR. BUNA ÖRNEK GÖSTERMEYECEĞİM: ZATEN HERŞEY ORTADA! BUNLARIN ŞU ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE ÇIKACAK SOSYAL GÜVENLİK YASASINDAKİ İŞÇİ EMEKÇİ DÜŞMANLIĞI DA BURADAN GELİYOR DEMEK Kİ. YAHU HEPSİ FİRMA-ŞİRKET SAHİBİ. EMEKLİLİKLE, SOSYAL GÜVENLİKLE NE İŞLERİ OLSUN? MEMURİYETTEN GELEN KILIÇDAROĞLU İLE FİRMA-ŞİRKET SAHİBİ FIRAT'IN TARTIŞMASINA BİR DE BU GÖZLE BAKMAK GEREK!...


Remzi CANGÜVEN IP: 78.166.9.xxx Tarih : 25.09.2008 21:46:39

BARONLAR,BARONLAR,BARONLAR.TEPEDE,SUYUN BAŞINDA,HER YERDE AMA GÖZÜKMEZLER.AT YALANI SEVSİNLER İNANMAYANI MİSALİ.HALK VE DEVLET KİMİN NE OLDUĞUNU,GEÇMİŞİNİ BİLİYORDU VE BU BİLGİLERİNE YİNİLERİ EKLENDİ YENİLERİNİ DE HALK ÖĞRENDİ.DÜELLO GÜZELDİ.


rüzgar ADA IP: 88.231.61.xxx Tarih : 25.09.2008 17:51:02

Sayın KILIÇDAROĞLU na bizleri aydınlattığı için teşekkür ederiz.Bu ülkede namuslularda namussuzlar kadar Cesurmuş....bunu bize ıspatlayan cesur politikacılarda varmış.bu gerçeklere rağmen halen şu kadarcık bir şeref-onur-haysiyet i var ise (sanmıyorum ama ) Dengir Fırat intihar etmelidir.Onurszca yaşamaktansa onurlu bir şekilde ölmek daha iyidir.


sezgin kınay IP: 85.105.62.xxx Tarih : 25.09.2008 18:48:03

Önce kemal kılıçdaroğlu yine altta kaldı hatta hiçbişeyi ispat edemedi öle ortada kala kaldıMAZLUM GÜVENİR ARKADAŞIMIZ KENDİNDEN NE KADAR EMİN KONUŞUYORSUNUZ İNAN BANA SEN VEKİL SEÇİLMESLİSİN O KADAR HARİKULADE KONUŞUYORSUN Kİ :)))


z.celik IP: 84.62.130.xxx Tarih : 26.09.2008 00:28:13

Bende izledim ve objektif olarak degerlendiriyorum her ikisinde yeterli bulmadim derslerine iyi CALISMAMISLAR...


Mazlum Güvenir IP: 88.229.156.xxx Tarih : 25.09.2008 13:44:22

Bir saat sonra 20 Tv kanalının canlı olarak yayınlayacagı herkesin sabırsızlıkla beklediği büyük düello var. Bence bu büyük maç 0 - 0 biter. Yarın gazete ve televizyonlarda tartışmalar aynı hızla devam eder. İki gün önce Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun gösterdiği noter belgesi sahte çıkmıştı, bence olay dahada vahim hale geldi. Çünkü belgeyi veren 10'uncu noter AKP Milletvekili aday adayı olmuş, kardeşi AKP Belediye Başkanlığı yapıyormuş eger bu bilgiler dogru ise, bu AKP bizlere şok üzerine şok yaşatıyor. Bence kesinlikle AKP yokuş aşağı hızla kaymaya başladı. Arkasındaki halk desteği kesinlikle azalacaktır.


SURULLAH KUŞ IP: 88.229.229.xxx Tarih : 25.09.2008 17:08:27

belgelere vede bilgilere bakılırsa kılıçdaroğlu haklı,makama vede gövdeye bakılırsa dengir haklı.ama ben belge ve bilgiye bakarım gövde ile makam ile işim olmaz.tır şoförünün şüpheli ve takip altında olduğunu biliyorduda tehlikeli adamın menas ta çalışmasına niye izin verdi.vatandaşa soruyorum.siz sakıncalı olduğunu bildiğiniz insanı yanınızda çalıştırırmısınız.biz dengirden menas ın hikayesini anlatmasını beklemiyorduk.çok ta merak etmiyoruz.milletin kafasını karıştırmadan öteye gidemedi.