Antalya Emniyet Müdür Yardımcısı Mustafa Özgür, ’Terörizm’ çalışmasında, gecekondularda yaşayan insanların işsizlik, sosyal adaletsizlik gibi nedenlerle içine düştükleri boşluğu, dini istismar eden gruplar ve terör örgütlerinin doldurduğuna dikkat çekti.

Çalışmaya Cumhuriyet gazetesi bugünkü sayısında birinci sayfadan geniş yer verdi. İlhan TAŞCI imzalı haberi alıntılayarak aktarıyoruz:

ANKARA - Antalya Emniyet Müdür Yardımcısı Mustafa Özgür, dini motifli terör örgütlerinin, cemaat ve tarikatlardan insan kaynağı temininde yararlandıklarını vurguladı. Özgür, gecekondularda yaşayan insanların işsizlik, sosyal adaletsizlik gibi nedenlerle içine düştükleri boşluğu dini istismar eden gruplar ve terör örgütlerinin doldurduğuna dikkat çekti. Özgür, terör örgütlerinin, yurttaşların iş, eğitim, sosyal ve sağlık yönlerinden hizmet alamamasını fırsat bildiklerini belirtti.

Antalya Emniyet Müdür Yardımcısı Mustafa Özgür, ’’Terörizm’’ başlıklı çalışmasında, terörün beslendiği kaynakları, legal alanlardaki faaliyetlerini ve dinci örgütlerin çalışma yöntemlerini irdeledi.

Ortak tavır gerekli

Terorizmin yalnızca güvenlik sorunu olmadığına dikkat çeken Özgür, ’’Aynı zamanda, ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasi nedenlere de bağlı bir olgudur. Bu nedenle, terörle mücadelede bütün kuruluşların ortak tavır takınmaları ve bu konuda üstlerine düşen görev ve sorumlulukları en iyi şekilde yerine getirmeleri gerekmektedir’’ dedi.

Yurttaşların büyük çoğunluğunun dini değerlere bağlı olduklarını ve herhangi bir oluşumun etkisinde kalmaksızın dini vecibelerini yerine getirmeye çalıştıklarını anlatan Özgür, ’’Ancak şahsi ya da siyasi amaçlarına dini değerleri alet eden bazı gruplar, ağırlıklı olarak legal platformlarda faaliyet göstermektedirler ve dini motifli terör örgütleri, bu kesimden insan kaynağı temininde azami ölçüde faydalanmaktadır’’ dedi.

Dini gruplardan farklı olarak tarikat ve cemaatlerin yer aldığını işaret eden Özgür, şu değerlendirmeyi yaptı: ’’Bunlar Nakşibendi ve Kadiri tarikatları ile Nurculuk ve Süleymancılık gibi akımlardır. Bu kesimin faaliyetleri radikal dini gruplara nazaran farklılık arz etmekte olup geniş tabana sahip olmaları ve faaliyetlerini yasal çerçevede yürütmekte olmalarına rağmen, dini motifli terör gruplarının bu kesimden yararlanabileceği göz önüne alındığında ayrı bir hassasiyet gerektirmektedir. Dini anlayışları itibarıyla da tasavvufi formların ağır bastığı tarikat ve dini akımlar, diğer gruplardaki radikalleşmeye nazaran daha ılımlı görünüm arz etmektedir.’’

Göçle ilgisi var

Terör örgütleri ile göç arasındaki bağı da irdeleyen Özgür, ’’Göç alan illerimizde gecekondulaşma sürecinin hızla yayılması nedeniyle gelen vatandaşların iş, eğitim, sosyal ve sağlık yönlerinden hizmet alamamasını fırsat bilen örgütler, vatandaşlar üzerinde yapmış oldukları çalışmalarda kendilerine taraftar kazanma çabasına girmişler ve bu konularda da başarılı olmuşlardır’’ dedi.