Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yarınki Brüksel ziyareti, Türk Ceza Kanunu Tasarısı’nın geri çekilmesiyle yaşanan sancılı ortamda hayati önem kazandı. Ziyaret öncesi görüşlerini dile getiren Joost Lagendijk, Daniel Cohn Bendit, Emma Bonino gibi isimler, tasarının bir an evvel yasalaşması çağrısı yaptı. Türkiye’nin üyeliğine destek veren bu isimler, Başbakan Erdoğan’ın Brüksel ziyareti sırasında reformların aynı kararlılıkla sürdürüleceği ve TCK’nın AB müktesebatına uygun şekilde çıkarılacağına dair bir taahhüt beklentisine girdi. AK Parti hükümetinin son 2 yıldır yaptıkları ile kazandığı “büyük reformcu parti” imajının tartışma ile yaralandığını savunan söz konusu çevreler, sonuca çok az kala ortaya çıkan “zina” tartışmasını anlamanın mümkün olmadığını vurguluyor. Avrupa Birliği Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu komiseri Günter Verheugen’in müzakerelerin başlamasını tasarının kanunlaşmasına bağlamasıyla yükselen gerginlikte, Erdoğan’ın Brüksel gezisinin önemi arttı.

Avrupa’daki bu havaya rağmen dünkü Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulunan Adalet Bakanı Cemil Çiçek, TCK konusunda hükümetin tavır değiştirmeyeceğini ima etti. TCK’nın 6 Ekim’e kadar çıkıp çıkmayacağı sorusu üzerine Çiçek, “İç tüzüğe, Anayasa’ya ve kalan zamana bakın ve ona göre değerlendirin.” dedi. TCK üzerinden Türkiye’ye oyun oynanmak istendiğini vurgulayan Çiçek, konunun daha fazla gündemde tutulmamasını istedi. İsim vermeden AB ve CHP’yi eleştiren hükümet sözcüsü, “Kendi ülkesi üzerinde baskı yaptırma gayreti içinde olanlar var.” diye konuştu.

Zaman’a konuşan komisyon yetkilileri, Erdoğan’ın ziyareti sırasında reformların devamı ve TCK’nın bir an evvel çıkarılacağına dair bir siyasi taahhütte bulunmasının tereddüt bulutlarını büyük ölçüde dağıtacağını vurguladı. Aynı yetkililer tasarının 6 Ekim’den önce çıkmasının kesinlikle İlerleme Raporu’na yansıyacağına işaret etti. Avrupa Parlamentosu ile TBMM arasındaki Karma Parlamento Komisyonu eşbaşkanı Joost Lagendijk, Başbakan Erdoğan’ın Ceza Kanunu konusunda en kısa sürede CHP ile yapılan mutabakata geri dönüldüğünü açıklamasını istedi. Lagendijk, “Tartışma uzadıkça AKP’nin imajına, Türkiye-AB ilişkilerine ve Türkiye’nin son iki yıldaki büyük başarılarına gölge düşüyor.” dedi. AP’deki Yeşiller Grubu Başkanı Daniel Cohn Bendit ise Erdoğan’ın Brüksel’i iknaya gelmemesi için uyardı. TCK’daki zina maddesi ile devletin insanların özel hayatına el attığını savunan Bendit, bu durumun 3 temel AB anlaşmasına aykırı olduğunu belirtti. “Bu, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne, Avrupa Temel Haklar Şartı’na ve Avrupa Anayasası’na aykırı. Meselenin Avrupa’da algılanışı böyle ve bütün siyasi gruplar bu konuda hemfikirler. Bu konuda çok katı bir mutabakat var. Bu mutabakatı sorgulamak ya da delmeye çalışmak hiçbir siyasi grubun onayını almaz. Sadece çok katı Hıristiyan Demokrat gruplardan destek alır ki bu gruplar zaten Türkiye’ye istikrarlı bir şekilde muhalefet ediyorlar." dedi. Erdoğan’ın perşembe günkü ziyaretinde AB’yi ikna etmeye çalışması halinde baştan kaybedeceğini söyleyen Bendit, "Birileri bunu Erdoğan’a söylemeli" dedi. Bendit, AP’nin Türkiye’nin üyeliğini destekleyen Yeşil, Liberal, Sosyalist grupların devletin ferdin özel hayatından elini çekmesini ısrarla savunduklarına işaret ederek "Türk hükümeti bu durumdan gerekli mesajı almalıdır." dedi.

Bağımsız Türkiye raporunu yazan Komisyon’da yer alan AP üyesi İtalyan Emma Bonino ise TCK’nun ıslah edilmesi gereken konulardan biri olduğu konusunda AB ile Türkiye arasında bir mutabakat olduğunu, kanunun kabul edilmeyişi ile Verheugen’ın çok zor durumda kaldığını söyledi. Türkiye’nin en kısa sürede TCK’nın kanunlaşmamasının ne kadar tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini anlaması gerektiğini söyleyen Bonino, "Bunları bir Türkiye dostu olarak söylüyorum. Aniden ortaya çıkan bu zina tartışması Avrupa’daki Türkiye dostlarına hiçbir şekilde yardımcı olmuyor." dedi. Bonino, hükümetin vakit kaybetmeden TCK’yı AB normlarına uygun bir şekilde çıkarması gerektiğini söyledi.

‘Erdoğan bu hafta için söz vermeli’

AP’nin İngiliz üyesi Geoffrey Van Orden ise hükümetin AB’deki Türkiye düşmanlarına yardımcı olmaması gerektiğini söyledi. Türkiye’nin modernleşme konusundaki ciddiyet ve samimiyetini net bir şekilde ortaya koyması gerektiğini söyleyen Van Orden, "Hiçbir şey için geç kalınmış değil. Erdoğan ile AP’de tekrar bir araya gelmeyi dört gözle bekliyorum. Ancak yapılanlar Türkiye dostlarına hiç yardımcı olmuyor. Düşmanları mutlu etmemek lazım. Bu kanunu bir an evvel AB standartlarına uygun geçirmek lazım." dedi. Brüksel’in etkili düşünce kuruluşlarından CEPS’ in Türkiye uzmanı Amanda Akçakoca ise Erdoğan’ın Brüksel ziyareti sırasında TCK’nın bu hafta içerisinde çıkarılacağına dair siyasi bir taahhütte bulunmasının çok önemli olduğunu söyledi.