25
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Tartışmaları bitiren fotoğraf!

Hayrünnisa Gül’ün "İlkokul öğrencisinin kendi isteği ile başörtüsü takması gibi bir şey söz konusu olamaz. Bu konuda karar verecek yaşa geldiğinde kararını verir" şeklinde konuşması ve ardından Cumhurbaşkanı’nın da bu görüşlere katıldığını söylemesi bazı kesimleri rahatsız etmişti.

Gül çiftini eleştirenlerden biri de muhafazakar kesimin ağır kalemlerinden Ahmet Taşgetiren'di...

 

Taşgetiren yazısında bu çıkışı şu sözlerle değerlendiriyordu:

MUHAFAZAKARLAR ELEŞTİRDİ

"Acaba Sayın Cumhurbaşkanı ve eşi, böyle ayaküstü söylenen bir sözün, Türkiye'de böylesine bir tartışmaya yol açacağını ve kendilerini, başörtüsü gibi kadim bir sancılı alanda, bugüne kadar geldikleri çizginin dışında bir yere konumlandıracağını hesaba katmışlar mıydı?

Acaba Sayın Cumhurbaşkanı ve eşinde, bu son derece hassas konuda, "Leyla'yı incitmek" gibi bir tedirginlik söz konusu mudur? Acaba Sayın Cumhurbaşkanı ve eşi, gerçekten özgürce bir tasarrufta bulunabilmiş olsalardı, "ilkokulda olmaz, bu bir cehaletin ürünü" gibi bir yaklaşım sergilerler miydi?

Acaba Sayın Cumhurbaşkanı ve eşi, çocuğun gerçekten 18 yaşına kadar, hiçbir moral değerle buluşmaması ve ancak 18 yaşında tercihler yapması gibi bir yaklaşımı, her şeyden önce pedagojik buluyorlar mı ve sonra kendi değerler dünyasında bu yaklaşımın bir karşılığının olduğunu düşünüyorlar mı?..Doğrusu ben hem Sayın Hanımefendi'nin sözlerine hem de Sayın Cumhurbaşkanı'nın sözleri desteklemesine çok üzüldüm. Bana göre bu, onların çizgisi değil.Ben, söylenenlerin inanarak söylenmiş olmalarını düşünmezdim."

TAŞGETİREN DÜZELTME YAPTI

Gül çifti Taşgetiren’in yazdıklarından duydukları üzüntüyü Taşgetiren’e bir şekilde ulaştırdılar.

Taşgetiren bunun üzerine yeni bir yazı kaleme aldı. Yazısında Gül ailesinin aslında ilkokulda türbana karşı olmadığını söylüyordu:

“Hayrünnisa Hanımefendinin bizzat kendileri büyük zorluklar yaşamışlardı. Ayrıca Hanımefendi, kendi çocuklarının ilk yaşlarından itibaren manevi değerlerle yoğrulacak şekilde yetişmelerine itina etmişti. Çocuklarının okula geç başlayıp, Kuran eğitimini tamamlamalarını bile istemişti. Böyle bir insanın, okul öncesi ve sonrasında çocukların manevi değerlerle buluşmasına karşı çıkması düşünülebilir miydi?”

Kısacası Taşgetiren, Gül çiftinin bizzat kendi çocuklarını ilkokul öncesinde dahi dini değerlerle büyüttüğünü aksine ilkokulda türban takılmasına karşı olmadığını söylüyordu.

KÜBRA TÜRBANLI DEĞİLDİ

Ama bu fotoğraf, Gül çiftinin söyledikleri ile yaptıkları arasında tutarlılık olduğunu gösteriyor. Gül çiftinin kızları Kübra o yaşlarda türbanlı değildi. Gül çifti çocuklarının türban takması için çocukken bir karar vermemişti.

...
Yayın Tarihi : 16 Kasım 2010 Salı 17:43:33
Güncelleme :16 Kasım 2010 Salı 17:53:45


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
banker IP: 82.174.228.xxx Tarih : 17.11.2010 19:47:05

Yorumcu OZGUR: Hic bir kimse zorla kizina turban tak demez. Dinimizin emrilerini anlatir, kiz kendi istegile takmak istere takar. Zaten takmak istemiyene, zorla guzellik olmaz misali takmaz! Ayrica demokratik laik Turkiye'ye ait ise, biz avrupali olarak sizden cok geride kaldik desenize. Artik kimlere LAIK olmaya calisiyorsunuz bilemiyorum ama, avrupada DIN ozgurlugu vardir. Birde demokratik diyorsunuz, insanlarin ozgurluklerini ellerinden almak bumu demokratik. Nereye kime LAIK olmaya calisiyorsunuz? Biz Hollandada istedigimiz gibi okula ve resmi yerlere istedigimiz KIYAFETLERLE girip cikabiliyoruz. Allaha laik bir kul olamiyorsaniz, avrupadaki din ozgurlugunu ORNEK ALIN!!!


ahmet IP: 88.242.45.xxx Tarih : 17.11.2010 03:30:26

bu kafayla iranın bile pabucunu dama atarız adam bulsa kundaktaki kıza giydirecek kafaya bak   tüm türkiye cumhuriyetini temsil eden Cumhurbaşkanı ilk okulda türbana karşı değilmiş Türkiye bir din çatışmasının  içine çekiliyor  buna mani olması gerekenlerde bir konuşup bir susarak kafaları dahada fazla bulandırıyor 


ÖZGÜR IP: 95.65.168.xxx Tarih : 16.11.2010 19:36:26

ilkokulda ve lisede türban olamaz. öğrencinin karar verebilme yaşı 18dir cünkü bir insan 18 yasına gelince cocukluktan cıkar. kendimden ve arkadaslarmdan biliyorm. ve şayet ilkokul ve lisede türban serbest bırakılırsa, kızlar kendi istekleriyle değil, babalarının baskılarıyla türban takar. bu da demokratik türkiye cumhuriyeti ilkesine aykırı.


radyodergisi IP: 88.244.73.xxx Tarih : 17.11.2010 02:20:19

dini vecibeler buluğ çağında başlar. (Buna literatürde Akıl-baliğ çağı da denir.)Bu yaş, kızlarda  yaşanılan coğrafya(sıcak-soğuk ülke farkı) ve kişinin  anotomik ve fizyolojik özelliklerine göre  genelde 12-13,  (adet görme yaşı) erkeklerde 14-15 dir. Bazen bu yaş. birkaç yıl ileri veya geri gidebilir. 18 yaş kanuna göre reşit sayılma yaşıdır. Dinen bu yaşa bakılmaz.Akıl-baliğe bakılır.Avrupada ve ABD'de ilkokuldan üniversiteye kadar ne başörtüsü sorunun ne de herhengi bir kıyafet dayatması yoktur.Kamuda çalışan personelede böyle bir dayatma yoktur. Kıyafet serbestisi devlet ile vatandaşın arasını arasındaki buzları eritir.. Devlete olan mesafeyi ortadan kaldırır. Devlete olan güveni perçinler.Bir yasak konulacaksa  kanunla konulur. Şu anda kanunla konulmuş böyle bir yasak da  yoktur.


gökşin yıldırımer IP: 88.228.118.xxx Tarih : 16.11.2010 22:40:50

türbanlı kadınların aslında neredeyse tamamı türban takmak istemiyor bu durumu gelenek ve erkek eğemenliğinin bir sonucu olarak yapıyor zira bu kadınların tamamı kendi kızlarını karşı cinsin farkedeceği yaşa gelene kadar tokalarla kurdelelerle cicili bicili kıyafetlerle süsleyerek büyütüyorlar ve kendileride türban altında evlerinin içinde modayı yakından takip ederek yaşıyorlar,  bu kadınlar erkek olmayan yerde süse düşkün her kadın gibi yaşadıklarından düşünmek lazım erkek baskısı ve hurafeler olmasa kendilerini ve küçük kızlarını süsleyip püsleyip yaşamak yerine zoraki kapanırlar mı, süslenmek güzel görünmek tarihi bir gelenektir kadın için niye kendini sıkı sıkı kapatsın boydan ayağa kumaşla erkek varlığının baskısı olmasa, içinden gelmese süslenmek niye erkek baskısı ile kapanmak çağına gelene kadar kızlarını incik boncuk süslesinler


Yılmaz Uyar IP: 78.190.72.xxx Tarih : 3.03.2012 18:27:10

Benden önceki yorumculardan bazıları ilköğretim ve lisede türban olmaz diyorlar ama ilkokulda nasıl bale oluyor? Küçücük çocukların ayak parmakları ağrıyıp ağlamalarına rağmen neden anneleri babaları ısrarla dinen bir gereklilik ve vecibe olmadığı gibi başka yönden de olmazsa olmaz olmayan "bale" eğitiminde ısrar ederler?