Tatilciye bayram öncesi şok!

Kurban Bayramı öncesinde yurtiçi ve yurtdışı tur operatörü Bamtur'un iflas bayrağını çektiği iddiaları turizm gündemini çalkaladı!
 

Firmanın Kurban Bayramı için düzenlenen bütün yurtiçi ve yurtdışı turlarını iptal ettiği öne sürülüyor. Gerçekten Bamtur iflas mı etti? Yaşanan son durum ne?

Sabah ajanslara düşen "Türk tatilciler sefil oldu" başlıklı haberde, "İstanbul çıkışlı organizasyonuyla İspanya'nın Madrid, Barcelona ve Mallorca kentlerine gelen 400 kadar Türk tatilci, otel paralarının ödenmemesinden, transferlerinin yapılmamasından ve programlarındaki gezilerin hiçbirine gidememelerinden dolayı mağdur durumda kaldı" denildi.

Hatta haberde yolcuların yaptığı açıklama şu yönde oldu: ''Şirketin üst düzey yöneticileriyle de konuştuk ama bugüne kadar bize hep yalan söylendi. Bize söylenen tur bedelinin yarısını iade edecekleri, otelin parasını karşılayacakları ve dönüş biletlerinin hazırlandığı oldu. İstanbul'a döndüğümüzde sigorta şirketlerini zorlayacağız, şirketin ofisinin önüne gideceğiz'' denildi.

BAMTUR NE DİYOR?

Bamtur'da yetkili bir isim, "Şu anda iflas gibi bir durumumuz yok. Eğer olursa bu açıklamayı yaparız. Ofislerimizde kriz anı ya da panik havası da yok. Şu anda tek hedefimiz müşterilerimizin mağduriyetini engellemek. Bunun için elimizden geleni yapıyoruz" dedi.

Bamtur Genel Müdürü Bertan Aner'in kızkardeşi olan Eda Aner Mısır'da yaşanan olaylarda 500 bin euro civarında para kaybettiklerini, Mısır'daki acentelerin kendilerini dolandırdıklarını söylerken, "Son 3 yılda 70 bin turizmciyi taşıdık ve şikayet oranımız yüzde 3.5 düzeyinde. TÜRSAB'ın müşteri şikayetlerine dayanarak aldığı karara bir anlam veremedik ve yanımızda olmalarını beklerdik. Bu zorlukların üzerinden tek başımıza gelmeye çalıştık. Turizm Bakanlığı'nın da devreye girmesini ve bizim yanımızda olmasını beklerdik. İspanya'da yaşadığımız sıkıntıda da Turizm Bakanlığı ve TÜRSAB'a bizzat mail göndererek destek istedim. İş yoğunluğu nedeniyle İspanya'da da bize yardımcı olamayacaklarını söylediler. Bize İspanya'da yaşadığımız sıkıntılı günlerde yardımcı olan tek yetkili İspanya Büyükelçisi oldu" dedi.

Aner, yaşanan maddi sıkıntılar nedeniyle müşterilerini daha fazla mağdur etmemek için Kurban Bayramı turlarını iptal etme kararı aldıklarını açıkladı.

TÜRSAB: 15 EKİM'DE 100 ŞİKÂYET GELDİ

TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Başaran Ulusoy ise HABERTURK.COM Ekonomi Servisi'ne şu açıklamalarda bulundu:

"Yurtiçi ve yurtdışı seyahatlerinin tümünde sigorta mecburiyeti vardır. Seyahati alanın da sigortadan alma hakkı, verecek olan firmanın da sigortayı verme hakkı vardır. Ayın 15'inde 100'e yakın şikâyeti vardı bu firmanın. Bu şikâyetleri sonlandırmak için gazetelere tavsiye mahiyetinde ilânlarının konulmamasını söyledim. Ve Bakanlığa da bildirdim. Biz üzerimize düşen kanuni vazifemizi yaptık. Ama buna dair önüme gelen bir bilgi yok. Turları neden iptal ettiğini açıklamadılar. Vatandaşlar kredi kartlarıyla ödeme yaptıysa- ki bankalar bunu durduracaktır, onların da mesuliyeti var bu durumda. Olay bize intikal ettiği zaman bizim hukuk büromuz müşteri şikâyetleriyle birlikte gerekli kararları acenteye bildirir. Acentenin ödeme güçlüğü varsa bu da onun problemi, onların çözmesi gerekir.
Bizim için önemli olan müşteri. Siz her bakkaldan ürün alıyor musunuz ya da her kasaptan et alıyor musunuz? Muhakkak ki seçiyorsunuz. Burada garanti mecburiyeti
olan bir sigorta güvence paketi var. Altı yıldır devamlı televizyonlara, gazetelere de ilânları durdurma tavsiye kararımızı gönderdim. Bakanlığa da bildirdim. "Müşteri şikâyetleri fazlalaşıyor, bunları bitirmeden ben ilânları durdurmanızı tavsiye ediyorum" dedim. Kanunen durdurma hakkımız da yok. Elimize itiraz yazısı gelmeden bir şey yapamayız"

"FİRMA PARA KAYBEDEBİLİR, MÜŞTERİNİN NE KABAHATİ VAR?"

Başkan Ulusoy, "TÜRSAB olarak üzerimize düşen görevi yaptık. Bundan sonraki süreç önümüze gelecek olan evraklara bilgilere bağlı" derken, şunları da ilave etti: "Bu evraklar, bilgiler gelince Bakanlığa bildiririz. Belgesinin iptali gerekiyorsa bunu Bakanlık yapacaktır. Eğer savcılığa gidilecekse onu da müşteri bizzat kendisi yapacak. Sigortanın ödeme yapması gerek müşteriye. Firmanın kanunen sigorta yapma mecburiyeti var.

Firma para kaybedebilir. Müşterinin ne kabahati var? 7 gün içinde karşı taraftan savunma isteriz. Cevabı gelince, durumu Bakanlığa bildiririm. "Ayakta kalacağım" diyorsa kendi firması, kendileri bilir."

"BURADAKİ SIKINTI BAŞKA"

Gazete Habertürk Yazarı Güntay Şimşek de Bloomberg HT'de katıldığı yayında bu konuya değindi.

"Benim turizmcilerden öğrendiğim Bamtur'un Mısır'da para kaptırmasından ziyade,
kruvaziyer gemi kiralamış oldukları. Orada o şekilde, Mısır'da bir kayıpları olmuş. Sadece Mısır ile ilgili değil" derken şunları söyledi: "Yaklaşık 7- 8 yıldan bu yana TÜRSAB, işin bu tarafını yani gönderdiğimiz müşterilerin, yurtdışına giden Türk vatandaşı turistlerin sigorta konusu üzerinde büyük hassasiyet gösteriyor. Çünkü daha önce de buna benzer sıkıntılar yaşandı. Şu anda Bamtur'un üretebileceği bir gerekçe makul ve mantıklı olamaz. Yani neye göre kaydediyorsunuz. Eğer bir sıkıntı varsa zaten iptal ettiğinizde makul bir gerekçeniz olduğunda devreye sigortanız giriyor ama buradaki sıkıntı başka. Daha önce TÜRSAB, Bamtur'un yöneticilerini çağırıp uyarıyor, şikâyetler olduğu konusunda. Bundan sonra da Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın devreye girmesi gerekiyor."

"BAMTUR TARAFININ SAMİMİ OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM"

Şimşek, sözlerine şöyle devam etti: "TÜRSAB üzerine düşen görevi yapıyor. Bamtur tarafının samimi olduğunu düşünmüyorum. Siz hem iptal ediyorsunuz, hem "İflas yok" diyorsunuz, hem müşteriyi mağdur ediyorsunuz.

Türkiye turlar, turizm, outcoming ve incoming konusunda bir adım attı. Bamtur örneğinde görüp seyahat acentelerinde nasıl bir düzenleme yapmamız lazım onu düşünmek gerek. Incoming tarafında Ruslar trafik kazası yapmıştı. İki tarafa da düzenleme yapmamız lazım. Türkiye'de yeni yeni yurtdışına seyahat imkânları rahatladı. Kredi kartına taksit yapıyorlar, sigorta yapıyorlar, havayollarının ağları genişledi. Önceden gruplar halinde gidip imkân, avantaj sağlamak istenirken seyahat acenteleri sizi üç yıldızlı otelde yatırırdı ya da oteliniz şehir içinde zannederken şehir dışında çıkardı. Bu konularda eğeyce mesafe aldık, markalaşmış isimler oluştu. Eğer bu tür bir sorun yaşıyorsak daha düzenlememiz gereken ve açık olan yerler var. Olayla ilgili ne kadar kişiye para ödendi, ödenmedi bilmiyoruz. TÜRSAB'a ödenmediği yönünde şikâyetler gidiyor. Henüz erken.