3
Mayıs
2025
Cumartesi
ANASAYFA

TBMM'de kıyak tartışması

Sosyal Güvenlik Reformu’na ‘kıyak’ düzenlemelerin girmesine izin vermediği için milletvekillerinin hedefi olan AK Parti’li Özcan, kendi partisinden de gördüğü tepkilere karşı “Eğer inançları varsa, onlara hakkımı helal etmeyeceğim” dedi.

Sosyal Güvenlik Reformu yasa tasarısının TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki görüşmeleri, “milletvekillerine kıyak” düzenleme tartışmasını da bir kez daha gündeme getirdi. Alt Komisyon Başkanı Zekai Özcan, emekli milletvekillerine ‘maaş zammı’ maddesinin tasarıya alınmasına izin vermemiş, milletvekilleri de bunun üzerine, tasarı metninde redaksiyon yapılırken “korsan” olarak bu maddeyi sokmuşlardı. Durum ortaya çıktıktan sonra, bu madde geri çekilmiş; ancak bu kez de, yine korsan olarak “milletvekillerinin sağlık masraflarının da, terörle mücadelede sakatlanan gaziler gibi katkı payı istenmeden karşılanması” maddesi tasarıya konmuştu.

AK Parti Ankara Milletvekili Zekai Özcan, dün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda söz aldı ve AK Parti Isparta Milletvekili Sadi Bilgiç’i kastederek, isim vermeden “bir milletvekilinin kendisini kınadığını ve popülist olmakla suçladığını” belirtti. “Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, 5 yıldır görev yaptığını, burada hiç kimseye saygısız ve düzeysiz bir ifadeyle konuşmadığını” söyleyen Özcan, “Ama geçen hafta bir saygıdeğer milletvekili beni kınamıştır. Niçin kınamıştır? Tutanaktan anlaşıldığına göre, emekli milletvekillerine yapılması gereken zammı rapora yansıtmamışız” diye konuştu.

Özcan, milletvekilinin kendisini kınadığı gün, bir gazetede kendisiyle ilgili gerçek dışı bir haber yayınlandığını, “Milletvekillerini Zekai Özcan gazi yaptı ve bunlar da gazi gibi katkı payı ödemeyecek” dendiğini anlattı. Özcan, “Bizim kınandığımız gün, basın yoluyla beni linç yapmak isteyen bir düzenleme yapılmıştır” dedi.

Komisyon Başkanı Sait Açba ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in “Kınama” kelimesine katılmadıklarını açıklamamalarının da kendisini üzdüğünü ifade ederek, şöyle dedi: “Asla kınandığım için bir üzüntüm yok. Ben şuna inanıyorum; insanları Allah kınanacak duruma düşürmesin. Bu Sayın Milletvekili, Sosyal Güvenlik Kanunu konuşurken, Zekai Özcan’ı karalayarak basında yer almıştır. Bir de CHP Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’dan bravo almıştır. Bu, onun hanesine yazılmıştır. Plan ve Bütçe Komisyonu üyeleri arasında farklı görüşler olabilir. Bu medeni ölçülerde çözülmeli. Bu yapılmadığı durumda milletvekilleri ayıplanacak hale düşer.”

Özcan, “kendisinin düşüncelerini kimse sormadığını, ama hakkında devamlı haksız konuşmalar yapıldığını” savunarak, “Haksız yere eleştirenleri, eğer inançları varsa, ki inanıyorum inançları vardır, onlara hakkımı helal etmeyeceğim” dedi.

Bunun üzerine söz alan CHP’li Aslanoğlu, Özcan’dan, AK Parti’li milletvekilleri arasındaki diyaloğa kendisini karıştırmamasını istedi. Aslanoğlu, “Ben sizin aranızdaki şeyi ‘Kınamış, kınamamış’ bilmem. Biz sadece burada gelip görevimizi yapıyoruz. Böyle bir konuşmanın yapılmasından dolayı üzüntü duydum. Kendi aranızdaki sorunlara bizi karıştırmayın” diye konuştu.

Özcan da, kendisine konunun böyle aktarıldığını, doğru değilse Aslanoğlu’dan özür dilediğini ifade ederek, basınla hiç konuşmadığını söyledi.

“Gazete gazete gezmedim” diyen Özcan, yasada olmayan bir şeyi kendisine sorduklarında “yok” dediğini, “Ama var”dediklerinde de o zaman kendisinin koymadığını söylediğini belirtti. Özcan, “Eğer bu suçsa, ben bunu şerefle taşıyorum” dedi.

...
Yayın Tarihi : 5 Mart 2008 Çarşamba 11:41:06


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Mehmet Tezel IP: 88.242.117.xxx Tarih : 5.03.2008 13:54:56

Malumun tekrar ilamı. Bir son 50 yılda ülkemizin geldiği yere birde yönetimdekilere baktığınızda, gördüğümüz manzaranın bizler için hiç de şaşırtıcı olmaması gerekir. Aksi takdirde "Sosyal Güvenlik Reformu" adı altında yasa hazırlamaya kalkanların, çalışanların haklarını budarken kendilerine bu kadar cömert davranma gayretini göstermeleri beklenemezdi. Batı demokrasilerinde bizdeki gibi parlementerlerin imtiyazlı emeklilik olanaklarını kendi kendilerine yasalaştırdıkları başka bir ülke örneği bulmak imkansızdır. Nüfusunun yarısından fazlası ya fakirlik ya da açlık sınırının altında yaşam savaşı veren ülkemizde milyonlarca işçi ve memur emekliside bu koşullardan nasibini alırken, emekli parlementerler, kendi örgütlenmeleri olan Emekli Parlementerler Derneğinin de aralıksız çalışmaları ile rahat yaşamlarını sürdürmektedir. O kadar ki haklarındaki kamu davaları nedeniyle ülke dışına kaçan eski parlementerlere maaşları ödenmekte ve yakınları sağlık yardımlarından eksiksiz yararlanmakta, parlementoda görev yaparken hem milletvekili hem de emekli milletvekil maaşlarını alabilmekteler. M. Kemal Atatürk döneminde yaptığı incelemeler sonrasında 500 TL. Olan mebus maaşının 380 TL.na indirilmesini indirilmesini istemiş ve kanunlaştırtmıştır. Türk milletinin şapkasını önüne koyup düşünme vakti gelmiş ve geçmektedir. "Secimle kendilerine vekil mi seçiyorlar, yoksa dokunulmazlığı olan imtiyazlı bir seçkin zümre mi" Son 50 yılımıza tekrar bakın cevabını kolayca bulacaksınız.