20
Mayıs
2024
Pazertesi
ANASAYFA

Terör destekçilerini de vurur!

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, PKK/KONGRA–GEL terör örgütüne destek veren ülkelerin unutmaması gereken en önemli şeyin; terörün, "bumerang etkisi" olduğunu, bugün dolaylı veya dolaysız destekledikleri terörün bir gün onları da hedef alabileceğini belirterek, "Terörün tanımı konusunda mutabık olmamak, terörle uluslararası mücadeleyi askıya almayı gerektirmez" dedi.

Orgeneral Büyükanıt, Savunma ve Havacılık Dergisi'nin Nisan sayısında yayımlanan röportajında, bazı dost ülkelerin terör örgütü PKK/KONGRA–GEL'e dolaylı veya dolaysız desteklerinin nasıl kesilebileceği sorusunu yanıtlarken, terör örgütlerinin dış destek olmadan ayakta kalamayacağının bilinen bir gerçek olduğunu belirtti.

Bu desteğin terör örgütlerinin ülkesindeki yasa dışı bazı faaliyetlerine göz yummaktan, açıktan açığa terör örgütlerini topraklarında barındırmaya kadar değişik şekillerde olabildiğine dikkati çeken Orgeneral Büyükanıt, terör örgütlerine, teröristlere veya bunlara dolaylı ya da dolaysız destek sağlayanların faaliyetlerine göz yumanla, bu faaliyetlerin topraklarında icra edilmesine izin veren her ülke, birey, kurum veya kuruluşun; terör yüzünden akan her damla kandan sorumlu olduğunu vurguladı.

Orgeneral Büyükanıt, şöyle konuştu:

"Bugün itibarıyla, başta BM olmak üzere birçok uluslararası organizasyon, kurum veya kuruluş terörle mücadeleye yönelik kararlar almışlardır. Kısacası terörle mücadele konusunda uluslararası hukuk konusunda bir eksiklik yoktur. Burada yaşanan eksiklik, bazı devletlerin aslında kendilerini bağlayıcı niteliği olan bu kararları, kendi ulusal hukuklarına yansıtmamalarıdır.

Bazı çevreler, terörle uluslararası mücadelede yaşanan sıkıntıları terörün uluslararası alanda kabul edilmiş ortak bir tanımı olmayışına bağlamaktadır. Terörün tanımı konusunda mutabık olmamak, terörle uluslararası mücadeleyi askıya almayı gerektirmez. Bazı ülkelerin, PKK/KONGRA–GEL terör örgütünü dolaylı veya dolaysız destekledikleri doğrudur. PKK/KONGRA–GEL terör örgütü, bugüne kadar 40 bine yakın insanın ölümünden sorumlu olmasının yanı sıra; uluslar arası organize suç örgütleri ile işbirliği içerisinde uyuşturucu ticareti, kara para aklama, insan kaçakçılığı yapmakta, özellikle yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızdan vergi adı altında haraç toplamaktadır.

PKK/KONGRA–GEL terör örgütü, başta Avrupa olmak üzere birçok ülkede yüzlerce vakıf, dernek vb. kuruluşuyla faaliyet göstermekte, bazı ülkelerin sosyal güvenlik sistemlerinden sahte belgelerle sosyal yardım paraları elde etmekte, yarattığı kayıt dışı ekonomi ile vergi kaybına sebep olmakta ve bulundukları ülkenin güvenlik ve asayişini bozmaktadır. Haklarında kırmızı bülten çıkarılmış bazı teröristler müttefikimiz olan ülkelerde serbestçe dolaşmakta; terörü teşvik eden yayınlar yapan örgüte ait basın ve yayın organları, hiçbir kısıtlamaya uğramaksızın bu ülkelerde faaliyetlerine devam etmektedirler. Kaldı ki, bu ülkelerin tamamı PKK'yı terör örgütü olarak kabul etmiş; bu konuda gerekli tedbirleri alacaklarını, üyesi oldukları uluslararası kuruluşların kararları vasıtasıyla da teyit etmişlerdir. PKK/KONGRA–GEL terör örgütüne destek veren bu ülkelerin unutmaması gereken en önemli şey; terörün, 'bumerang etkisi'dir. Bugün dolaylı veya dolaysız destekledikleri terör, bir gün onları da hedef alabilir. Teröristlerden ve terör örgütlerinden sadakat beklemek, yapılabilecek en büyük hatadır.

"Her türlü imkana sahip"

Büyükanıt, terörizm ile mücadele açısından, özel kuvvetlerin ve özel eğitimli/özel teçhizatlı birliklerin önemi ve görevleri hakkındaki soruyu cevaplarken, Özel Kuvvetler Komutanlığı'nın, yüksek muharebe kabiliyetine, gelişmiş öngörüye, üstün bedeni ve fiziki kabiliyete, zor şartlarda müstakil görev yapabilme kabiliyet ve dayanaklığına, ayrıca dünya modern ordularında bulunan malzeme ve teçhizata sahip olarak her ortam ve şartta görev icra edebilme imkanına haiz şekilde teçhiz edildiğini belirtti.

Orgeneral Büyükanıt, bu özelliklerden dolayı terörizm ile mücadele kapsamında; Türkiye'nin resmi kurum ve kuruluşlarıyla müşterek ve koordineli olarak istihbarat temininde, kolluk kuvvetleriyle müşterek olarak iç güvenlik harekatına yönelik planlama yaparak, gerektiğinde kesin istihbarata dayalı nokta operasyonlarının icrasında, terörizm ile mücadele kapsamında bilgi destek harekatında, Hava Kuvvetleri unsurlarınca icra edilecek hava harekatında ileri hava kontrolörü, Kara Kuvvetleri Ateş Destek Unsurlarınca icra edilecek faaliyetlerde ileri gözetleyicilik desteğinde bulunan özel kuvvetlerin, gerektiğinde münferit veya organize suç ve eylemlerde (uçak, otobüs vb. kaçırma ve rehine kurtarma harekatı, uluslar arası sularda ve karasularımızda her türlü kaçakçılık ile mücadele) kolluk kuvvetlerine eğitim verme ve fiili yardım faaliyetlerine iştirak etmede ve emir verilmesi halinde iç güvenlik harekatında görev alacak diğer birliklerin eğitiminde etkin olarak görev icra edebildiğini anlattı.

Öte yandan, terörle mücadelede görevli diğer birliklerdeki profesyonel asker sayılarının da yapılan bir plan çerçevesinde sürekli olarak artırıldığını belirten Orgeneral Büyükanıt, Ayrıca bu birliklerin, çok özel şekilde donatılıp eğitildiğini de ifade etti. İç güvenlik harekatına katılan her personelin, profesyonel olsun ya da olmasın, gerçeğe oldukça yakın koşullarda ve gerçekten çok yoğun bir eğitimden geçtikten sonra bölgeye gönderildiğini vurgulayan Orgeneral Büyükanıt, "Son sınır ötesi harekat göstermiştir ki, birliklerimiz her türlü arazi ve hava koşullarında harekat icra etme imkan ve kabiliyetine sahiptir" dedi.

Terörle mücadelede kalıcı çözüm

Orgeneral Büyükanıt, "Terörizm ile mücadelede büyük fedakarlıklarla yürütülen askeri mücadelenin ardından ne gelmelidir? Kalıcı çözümü nasıl gerçekleştirebiliriz?" sorusuna ise şu karşılığı verdi:

"Terörizmle mücadelenin sadece teröristle mücadele olmadığını daha önce de çeşitli vesilelerle ifade ettim. Terörün güvenlik boyutu yanında, ekonomik, sosyal ve siyasal boyutları da vardır. Bu nedenle, terörle mücadelede başarı sağlanabilmesi, terörün tüm boyutları ile mücadele edilmesi ile mümkündür.

TSK, terörle mücadelenin güvenlik boyutu ile ilgilidir ve bu kapsamda terör örgütünün silahlı unsurları ile mücadele etmektedir. Diğer bir ifade ile TSK'ya verilen görev, terör örgütünün silahlı unsurlarının etkisiz hale getirilmesidir. Bu nedenle TSK, kendi görev alanı içerisinde, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da terörle mücadelesini aynı azim ve kararlılıkla sürdürecektir. Diğer tedbirlerin alınması, devletin ilgili kurumlarının görev alanlarında yer almaktadır."

İrticai Uyarı

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, "Din konusu Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan bugüne kadar bazı çevreler ve oluşumlar tarafından istismar edilmiştir. İrticai unsurlar laiklik karşıtı faaliyetlerini; vakıf, dernek vb. isimler altında bir takım legal oluşumlar vasıtasıyla yurt içinde ve dışında sürdürmeye devam etmektedirler" dedi.

Orgeneral Büyükanıt, bugün karşı karşıya kalınan bölücü terör hareketinin hedefinin, öncelikle ulus devlet ve bilahare üniter devlet yapısının ortadan kaldırılması olduğuna dikkati çekerek, etnik kimliklerinin anayasal güvenceye kavuşturulması talebinin, doğrudan ulus devlet yapısını hedef aldığını, sonraki hedefin ise üniter devlet olacağını vurguladı.

Türkiye olarak; ulusal güvenliği sağlamak maksadıyla, 17 Ekim 2007 tarihinde TBMM'de kabul edilen tezkere kapsamında; PKK/KONGRA-GEL terör örgütüne karşı Irak'ın kuzeyinde gerçekleştirilen hava ve kara harekatının, terörle mücadeledeki kararlılığı bir kere daha gözler önüne serdiğini ifade eden Büyükanıt, şöyle devam etti:

"Irak'ın siyasi birliği, toprak bütünlüğü ve bağımsızlığı, tüm etnik ve dini gruplara eşit yaklaşılması, doğal kaynakların ve gelirlerin tüm Irak halkı tarafından adil şekilde paylaşılması, güvenlik, istikrar ve huzurun Irak'ın bütününde en kısa sürede sağlanması, bölge ve dünya barışı açısından büyük önem arz etmektedir. Bu arada, Irak'la aramızdaki terörle mücadele anlaşmasının tamamlanmasını bekliyoruz.

Türkiye olarak, Irak ile askeri alanda iş birliğinin geliştirilmesinden büyük memnuniyet duyarız. Bu kapsamda; her türlü çalışmaya hazır olduğumuzu özellikle ifade etmek isterim. Komşularımızla ilişkilerimize yön veren, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün, 'Yurtta Sulh, Cihanda Sulh' ilkesidir."


Bölücü terör ve dinin istismarı
Orgeneral Büyükanıt, "İçinde bulunduğumuz zaman diliminde Türkiye'nin karşı karşıya olduğu tehdit, risk ve diğer güvenlik sorunlarıyla ilgili bir değerlendirme yapabilir misiniz?" sorusunu da şöyle yanıtladı:

"Sınır komşumuz olan Irak'ın kuzeyine PKK/KONGRA-GEL terör örgütü yerleşmiştir. Kafkaslardaki kırılgan güvenlik ortamı belirsizliklerle doludur. Aynı zamanda, Türkiye'nin doğu komşusu İran hakkındaki nükleer silah teknolojisi iddiaları ve uluslararası toplumla arasındaki gerilim devam etmektedir. Bu konuların tümü, bölgesel bir güç olan Türkiye'nin güvenlik politikalarını şekillendirirken dikkate almak zorunda olduğu faktörlerdir.

Bugün karşı karşıya kaldığımız bölücü terör hareketinin hedefi, öncelikle ulus devlet ve bilahare üniter devlet yapısının ortadan kaldırılmasıdır. Etnik kimliklerinin anayasal güvenceye kavuşturulması talebi, doğrudan ulus devlet yapısını hedef almaktadır. Sonraki hedefin üniter devlet olacağına hiç şüphe yoktur. Ülkemize yönelik bölücü tehdidin merkezi durumundaki PKK/KONGRA-GEL terör örgütü, 40 bine yakın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının ölümüne neden olmak yanında, diğer bölge ülkeleri için de tehdit olma özelliğini sürdürmektedir.

Diğer taraftan, din konusu Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan bugüne kadar bazı çevreler ve oluşumlar tarafından istismar edilmiştir. İrticai unsurlar laiklik karşıtı faaliyetlerini; vakıf, dernek vb. isimler altında bir takım legal oluşumlar vasıtasıyla yurt içinde ve dışında sürdürmeye devam etmektedirler.

Ayrıca, ülkemizdeki etnik ve dini yapı ve bu konudaki kültürel zenginliğimiz de son dönemde bazı dış destekli çevreler tarafından istismar edilmeye çalışılmaktadır. Bütün bunlar göz önüne alındığında, Türkiye Cumhuriyeti'nin çeşitli risk ve tehditlerle karşı karşıya olduğu kolaylıkla anlaşılmaktadır."


NATO-TÜrkiye ilişkileri

Büyükanıt, "NATO'nun bugünkü yapısı itibariyle üstlendiği görevler ve hedefleri bağlamında bir değerlendirme yapar mısınız? NATO'nun işlevi nedir? Türkiye'nin NATO'ya katkıları ve NATO-Türkiye ilişkileri konusunda neler söyleyebilirsiniz? NATO, Türkiye'nin terörle mücadelesine ne ölçüde destek olmaktadır? Türkiye, NATO'ya ne ölçüde destek olmaktadır?" sorusunu ise şöyle yanıtladı:
"Türkiye, yarım yüzyılı aşkın bir süredir üyesi bulunduğu NATO'nun önemli bir müttefikidir. NATO'yu, kendisinin de ayrılmaz parçası olduğu, Transatlantik güvenliğinin bir dayanak noktası olarak değerlendirmektedir. Bu kapsamda Türkiye, NATO'nun; Afganistan, Kosova ve Akdeniz'de icra ettiği operasyonlara önemli katkılar sağlamaktadır. Türkiye ayrıca, NATO'nun komşumuz Irak'ta güvenlik güçlerinin eğitilmesine yönelik oluşturduğu Irak Eğitim Görevine de katkıda bulunmaktadır.

Türkiye; NATO'nun mevcut operasyonlarına sağladığı desteğin yanı sıra, NATO'nun dönüşüm çabalarını da aktif olarak desteklemektedir. Türkiye bu çerçevede, İstanbul'da yüksek hazırlık düzeyinde bir kolordu karargahı teşkil etmiştir. Söz konusu karargah, İttifakta yer alan yüksek hazırlık düzeyindeki toplam yedi karargahtan biridir. Türkiye aynı zamanda, İzmir'deki Hava Unsur Komutanlığı karargahına da ev sahipliği yapmakta; bunun yanı sıra, NATO ortak bütçesine maddi katkı sağlamakta, NATO Zirvesi ve NATO Tatbikatlarına ev sahipliği yapmaktadır. Türkiye; dönüşüm faaliyetleri kapsamında, NATO'nun eğitim faaliyetlerine de önemli katkılarda bulunmaktadır."

PKK KONGRA-GEL'in, NATO için 1991 yılından beri terörist bir örgüt olduğuna işaret eden Orgeneral Büyükanıt, "Ülkemizde yaşanan terör eylemleri ve PKK KONGRA-GEL terör örgütü; en üst düzeyde, NATO Genel Sekreteri tarafından yapılan basın açıklamaları ile kınanmıştır. NATO ayrıca tarihinde ilk defa, terörle mücadele için Washington Anlaşmasının kolektif savunmayı öngören 5'inci maddesi kapsamında; Akdeniz'de icra edilmekte olan 'Aktif Çaba Harekatını' başlatmıştır. Türkiye, bu harekata da başlangıcından beri iştirak etmektedir" dedi.

aa
Yayın Tarihi : 4 Nisan 2008 Cuma 14:07:29


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
kiraz IP: 163.156.240.xxx Tarih : 4.04.2008 18:13:52

buyukanit baba cok haklisin hemde oyle bir vuruyorki destekcisini aynen amerikadaki ikiz kulelerin vuruldugu gibi ingilterede tern ve otobuslerde patlayan bombalar gibi.bir zamanlar bu iki devletde el kaideye (usama bin ladin)ne destek vermislerdi. para ve silah yardimi yapmistilar.rusya ve cecen savasinda ama o zamanlar gayeleri rusyayi bolmek demir perdeyi yok etmekti.birgun yardim ettikleri kisilerin kendilerine doncegini bilemediler.bilselerdi bush ailesi ve usama bin ladin ailesi petrol sirketleri ortaklari olurlarmiydi.ingilizler bilselerdi ikiz kulelerin yerle bir olmasindan 1 hafta once bin ladin ailesi kraliyet sarayina davet edilirmiydi,prens charles ile aksam yemegine oturtulurmuydular.allahin izni ile bizde pkk lilara yardim ve yataklik edenlerin dustukleri halleri gorcez.


ismail kalay IP: 81.214.177.xxx Tarih : 4.04.2008 23:17:48

sayın genel kurmay başkanım abd ve abdeki bir çok ülkenin bunlara destek verdiğini bilmeyenmi var peki bizdeki bu terör yandaşlarının polisimize askerimize taşla molotofla saldırılarında askerimizin polisimizin eli kolu bağlı bir şekilde bunlara bir şey yapmamasıda terörü desteklemek prim vermek olmuyormu dışa eleştiri yapacağımıza yaptırıma gidilmesi daha doğru olmazmı neden terörü bitirmek için bitirici çözümlere gidilmiyor ben inanıyorumki bunlara daha büyük eylemler yapmaları için çanak tutuluyor ve ben inanıyorumki bu millete bölünmek için zemin hazırlanılıyor yoksa bu asker polis bu kadar acz içine düşürülemez neden terör yasaları çıkmıyor neden dış ülkelere yaptırım yok neden bunlara bu kadar yardım yapılıyor neden bunların bu kadar nüfus çoğunluğunu ele geçirmek için doğurganlıklarına bir sınırlama getirilmiyor neden askere polise saldırmalarına göz yumuluyor neden ama neden saymakla bitmez genel kurmay başkanımdan bunlara zahmet olmazsa bir cevap beklerdim