Terör tanımı değişti mi?

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok, başsavcının terörle ilgili yeni bir tanım getirmesinin son derece yanlış olduğunu belirterek “Terör bellidir, terörün tanımı bellidir. Ben iddiaları kanıtlayacak yeterli kanıt yok kuşkusu gördüm” dedi.

Özok iddianamenin kesinleşmiş ve yargı tarafından kabul edilmiş bir iddianame olmadığını belirterek bilgilendirme amacıyla yapılan bu açıklamanın hukuki dayanağı olmadığını söyledi.

TBB başkanı Özdemir Özok şunları söyledi:
“Ben tabi bugün hayret ettim neden böyle bir açıklama ihtiyacı duydu. Çünkü henüz üzerinde konuştuğu iddianame kesinleşmiş mahkeme tarafından kabul edilmiş bir iddianame değil. Kaldı ki mahkeme tarafından kabul edildikten sonra zaten bu konuda bir açıklama yapamaz.

AÇIKLAMANIN HUKUKİ DAYANAĞI YOK
O konudaki bütün tasarruf dava açılan mahkeme heyetine ve o mahkeme yargılamasını yürüten sayın başkana ait. Sanıyorum bu son derece önemli Türkiye’nin gündemine oturan ulusal ve uluslararası medyanın ilgisini çeken bütün halkımızın üzerinde yoğunlaştığı bir konuda İstanbul cumhuriyet başsavcılığı ciddi bir rahatsızlık hissetmiş. Tamamen bilgilendirme amacıyla yapılmış bir basın açıklaması diye düşünüyorum. Bunun hiç bir hukuki dayanağı yok kişisel kanuna göre.

YENİ TERÖR TANIMI ÇOK YANLIŞ
Ve yine bir bana göre olmaması lazım gelen bir konu. Sayın savcının hem en ağır suçlamaları ve iddiaları sanıklar ve şüpheliler hakkında söyledikten sonra bu kez terörle ilgili yeni bir tanım ve yeni bir açıklama getirmesi de son derece yanlış. Terör bellidir terörün tanımı bellidir. Cebir ve şiddet varsa bu düşünülüyorsa bu hedefleniyorsa ve bu cebir ve şiddet yoluyla düşünülen kafadaki o düşünce gerçekleştirilmeye çalışılıyorsa burada terör vardır.

SORUŞTURMA NET BİÇİMLENMEMİŞ
Bunu Güneydoğudakiler farklı, bunu yapan insanlar son derece saygıdeğer gibi tamamen insani ve vicdani bir duyguyla bunu ayırmak, bu soruşturmanın çok net ve çok açık bir biçimde kafalarında oluşmadığı, biçimlenmediği ve kendilerinin de bu konuda çok yeterli bir yoğunluk taşımadıklarını gösteriyor.

Doğrusu ben en çok ona üzüldüm. Bizim hep iddia ettiğimiz şey Türkiye’de dağda koyunlarını otlatan çobanla Çankaya’da oturan cumhurbaşkanına da yargı gitmeli ama yargı gibi gitmeli. Soruşturma yapılmalı ve gerçekten bağımsız özgür ve insanlara güven veren tamamen kamu adına iddiada bulunan bir savcılık kurumu gibi gitmeli.

SUÇ VE CEZA HERKESE EŞİTTİR
Yani biz bu suçlamaları yapıyoruz ama bu suçlamalardaki çok ağır ithamlar bu kamuoyundan çok saygın insanlar için değil. Ben böyle bir şey görmüyorum. Suç ve ceza herkes için eşittir. Buradaki insanlar kim olursa olsun.

Tek koşul vardır bu iddia ettiğini suç gerçekten o kişi tarafından yapılmış mıdır yapılmamış mıdır? Siz bunu vicdanen ve önünüzdeki evraktaki bilgile ve belgeler doğrultusunda buna kanaat getiriyorsanız artık bu terör örgütü bu şekildeydi bu böyleydi o sizi ilgilendirmez. O yasa koyucunun sorumluluğudur bu konuda iddialar ciddi iddialardır.

YETERLİ KANIT YOK KUŞKUSUNU GÖRDÜM
Bu iddiaları kanıtlayacak, bunun arkasında bilgi belge kanıt delil yoksa gerçekten, ben bu kuşkuyu gördüm, en çok beni üzen tarafı bu oldu. Mutlaka yargı herkesin yakasına yapışmalı ama öncelikle kendisi inanmalı buna. Kendisi bu konudaki suçluları ve zanlıların sanıkların bu fiili bu eylemi yaptığına iddia makamı inanmalı kendisi inanmadan kamuyu inandıramaz kendisi inanmadan mahkemeyi inandıramaz. Nitekim şu son iddianamenin iadesi kurumu gelmiş olmasına karşın Türkiye’deki son yapılan istatistiklerde 100 tane davadan 36 tanesi beraatla sonuçlanıyor.

Şimdi bu kadar insanların kişisel haklarının özgürlüklerinin lekelendiği yani lekelenmeme hakkının yerle bir edildiği bir soruşturma sonucunda eğer bu insanlar 3-5 yıl sonra 2 yıl sonra beraat ederlerse peki bu savcılık kurumu bunun nasıl altından kalkacak ya da nasıl kalkmalı. Dolayısıyla benim ilgilendiğim taraf bu. Biz işin hukuki yanıyla ilgileniyoruz.

KİŞİLERİN SAYGINLIĞI HUKUK İÇİN ÖNEMLİ DEĞİL
Kişilerin kişiliği saygınlığı Türkiye’de belirli makam ve kurumlarda olması, hukuk için önemli değildir savcılık makamı için önemli değildir önemli olan eylemin yapılıp yapılamadığı. Önemli olan bu eylemin o kişi tarafından işlenip işlenmediği. Herkes kanun önünde eşittir. Dolayısıyla siz eğer bu insanların gerçekten bu suçu işlediğine inanıyorsanız hiç bir tereddüt etmeden terör tanımını değiştirmeden yumuşatmadan açarsınız. İddianamenizin arkasında durursunuz diye düşünüyorum ben.