Teziç soruşturmasına izin vermedim

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, eski YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç hakkında bakanlığa 72 soruşturma talebi geldiğini; ancak hiçbirine izin vermediğini açıkladı.

Kanal 7'nin Başkent Kulisi programına katılan Bakan Çelik, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan hakkında soruşturma izni vermeyecek olmasının eleştirildiğini; ancak eski YÖK başkanlarına karşı da aynı tutumu takındığını kaydetti. Teziç hakkında, 55'i başörtüsü konusunda mağduriyete neden olduğu, 12'si görevi ihmal, öğretim üyelerinin 'üniversitemde yolsuzluk var' iddiası ile gönderdiği dilekçelere cevap bile alınamaması gibi farklı gerekçelerle toplam 72 ayrı dosya geldiğini aktaran Çelik, "Bunlar mahkemelerden takipsizlik kararı alınarak bana gönderildi. Yusuf Ziya Özcan'a ne yapıyorsam, onlara da aynısını yaptım. Kemal Gürüz'le ilgili de 2 ayrı dosya geldi. Onlara da aynısını yaptım." dedi. "Çok ciddi bir şey olsa zaten üstüne gidilirdi. Aleni bir şey olsaydı, paralar batmış, kamu malına zarar verilmiş olsaydı zaten göz yummazdım." ifadesini kullanan Çelik, o dönemde bakanlığın ve hükümetin YÖK'e karşı cephe aldığı eleştirilerini de hatırlatarak, bunun doğru olmadığını kaydetti.

CHP'nin, YÖK Başkanı Özcan hakkında, 'hükümetin taşeronu' yakıştırması yaptığını hatırlatan Çelik, şu eleştiride bulundu: "Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) Başkanı, sürekli CHP'yi sevindirecek açıklamalar yapıyor. Bizden biri çıkıp da 'ÜAK Başkanı CHP'nin taşeronu' dedi mi? Böyle bir söylem ülkeye yarar mı sağlayacak? Bu, ayıp bir kere."

Üniversitelerde başörtüsünün serbest bırakılması ve rektörlerin tavırlarıyla ilgili 'kanunların değiştirilebileceğini; ancak kafaların değişmesinin zaman alacağını' ifade eden Çelik, aslında olmayan bir yasağın keyfi ve fiili olarak yıllarca uygulandığını dile getirerek, anayasa değişikliğinin tereddütleri giderdiğini söyledi. Danıştay'ın din kültürü ve ahlak bilgisi dersiyle ilgili kararının 'uygulanma imkanı olmadığını' söyleyen Çelik, Anayasa'da 'zorunlu' yazdığı sürece kimsenin bu dersi kaldıramayacağını kaydetti. Çelik, şu an gündemde olmamakla birlikte zorunlu bir din kültürü dersiyle birlikte seçmeli bir din eğitimi dersinin düşünülebileceğini bildirdi.