23
Mayıs
2024
Perşembe
ANASAYFA

Teziç'ten Bumin'e destek

Anayasa Mahkemesi Başkanı Bumin ile ilgili eleştirileri değerlendiren Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, "Anayasa Mahkemesi Başkanı Bumin, başörtüsü konusundaki kutsal gerçeği dile getirdi" dedi.

Üniversitelerin sıkıntılarını yerinde görmek ve ihtiyaçları belirlemek için Van’dan sonra Kars’a gelen Teziç, gazetecilere yaptığı açıklamada, Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin’in başörtüsüyle ilgili yaptığı açıklamaları değerlendirdi.

Başörtüsü konusundaki açıklamalarının Anayasa Mahkemesi Başkanı Bumin’in şahsi görüşü olmadığını belirten Teziç, şunları söyledi:

"Bumin’in, türban konusunda yaptığı konuşması, mahkeme kararlarıyla tespit edilmiş hususlardır. Bumin, başörtüsü konusundaki kutsal gerçeği dile getirdi. Onun için bu bir hatırlatmaydı. Ben öyle değerlendirmek isterim."

"Bumin’in türban konusundaki gerçekleri dile getirmesinden dolayı niye eleştirildiğini anlamakta güçlük çekiyorum" diyen Teziç, başörtüsüyle ilgili konunun hukuki anlamda çözümlenmiş bir konu olduğunu, Danıştay’ın, Anayasa Mahkemesi’nin ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararları dayanağında da kamusal alanda simge haline gelmiş giysi biçimlerinin kullanılamayacağının belirtildiğini ifade etti.

AKP'DEN TEPKİ

AKP Yozgat Milletvekili Mehmet Çiçek, "Sayın Anayasa Mahkemesi Başkanımız Mustafa Bumin, geçmişten ibret almamışa benziyor; geçmişte, bu metodu kullanarak, durup dururken, bu konuyu gündeme getiren, taşıyan ve emekli olanlar, belli bir süre sonra, ’kullanıldık ve bir yerlere atıldık’ diye hala bağırmaya devam ediyorlar" diye konuştu.

Çiçek, vekil imam ve hatiplere kadro olanağı sağlayan tasarının TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmesi sırasında, AKP grubu adına söz aldı.

Yapılacak düzenleme ile Diyanet İşleri Başkanlığı’nın çok cüzi bir ihtiyacının karşılanacağını belirten Çiçek, 23 bin cami ve 3 bin Kuran kursunda imam bulunmadığını, bu yerlerde Türkiye Cumhuriyeti’nin temsil edilmediğini belirterek, AB gibi önemli bir hedef öncesinde Diyanet İşleri Başkanlığı’nın sahipsiz bırakıldığını öne sürdü.

Çiçek, şöyle devam etti:

"Dini, ahlaki ve kültürel değerlerimiz, toplum önünde, sorumsuz ve liyakatsiz kişiler tarafından, hala tartışılmaya devam ediyor.

Ülkemizde hiçbir kimsenin, anayasanın ona verdiği yetki ve görevin dışında misyon yüklenerek ortaya çıkması düşünülemez. Başörtüsü, imam hatip lisesi, cami, Kuran kursu gibi konular, zamanlı zamansız, yeterli yetersiz kişiler ve kuruluşlarca, hiç gereği yokken tartışmaya açılmaktadır. Bu bağlamda, Anayasamız, diğer kurumların yetkilerini belirlediği gibi, Anayasa Mahkemesi’nin de yetkilerini belirlemiş ve sınırlamıştır.

Bugünlerde durup dururken başlatılan türban tartışmasının çözümüne muhatap, kesinlikle Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu’dur.

Emeklilik öncesi, bir yerlere yaranmak için yapılan bu işler, geçmişte, hiç kimseye, kar ve iktidar temin etmedi. Zannediyorum, Sayın Anayasa Mahkemesi Başkanımız, geçmişten ibret almamışa benziyor; geçmişte, bu metodu kullanarak, durup dururken, bu konuyu gündeme getiren, taşıyan ve emekli olanlar, belli bir süre sonra, ’kullanıldık ve bir yerlere atıldık’ diye hala bağırmaya devam ediyorlar." 



AA
Yayın Tarihi : 28 Nisan 2005 Perşembe 00:33:34
Güncelleme :28 Nisan 2005 Perşembe 11:45:47


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
DÜRÜSTLÜK IP: 195.175.154.xxx Tarih : 28.04.2005 11:57:18
TARİHİ GERÇEKLERİ BİLMEYENLER GAFLET İÇİNDELER.. EMPERYALİST ÜLKELER GEÇMİŞTE OLDUĞU GİBİ BU GÜNDE ULUSAL DEĞERLERİMİZİ YOK ETMEK İÇİN VE DE ÇAĞDAŞ LAİK SOSYAL DEVLET YAPIMIZI YIPRATMAK İÇİN ELİNDEN GELENİ YAPIYORLAR. BUNLARIN UZANTILARI DA ŞERİATÇI VE İLKEL MİLLİYETÇİLER DİR. SAYIN BUMİN'E KATILIYORUM... ÇAĞDAŞLIK BİZİM YAŞAM TARZIMIZ DIR. İNANCIMIZDA ANANEMİZİN BİR PARCASIDIR. İNANÇLARIMIZ ASLA SİMGELERLE SOKMAK İTEMİYORUZ. BAŞI KAPALI OLAN MI İNANÇLI ? BÜTÜN ÇİRKİNLİKLERİ KİMLER YAPIYOR BASIN DA ÖĞRENİYORUZ.. SORGULAMAYA NE HACET....

Abdullah KAPLAN IP: 85.98.2.xxx Tarih : 29.04.2005 10:16:14
Bu güzelim ülkede çağdaş fikirler birleşmeli bir tek ses olmalıdır.Arapların bedevi giysilerini islamiyetin simgesi gibi insanlara göstermeye sunmaya kimsemini hakkı yoktur.İnanç ve iman giysilerin altında saklı değildir.İnsan beyninin algılama yeteneği,kalbinin sevme özelliği kullanmak yeterlidir. Çağdaş düşünmek çağdaş yaşamı şekillendirir. Bir kere de çağdaş düşünmeyi deneyelim. Saygılar.