29
Mayıs
2024
Çarşamba
ANASAYFA

TFF Başkanı Özgener bıraktı!

Türkiye Futbol Federasyonu başkanı Mahmut Özgener, 29 Haziran'daki federasyon başkanlığı seçiminde aday olmayacağını ve görevi bıraktığını açıkladı.

Bilindiği gibi 29 Haziran'da yapılacak Türkiye Futbol Federasyonu Olağan Genel Kurulu öncesi Mehmet Ali Aydınlar başkan adaylığını geçtiğimiz hafta açıklamıştı. İstanbul Büyükşehir Belediyespor Başkanı Göksel Gümüşdağ da dün adaylığını duyurdu. Tüm bu gelişmeler üzerine TFF Başkanı Mahmut Özgener gündeme dair açıklamalar yapıyor.

İşte Özgener'in konuşması:

"Çok değerli basın mensupları, saygıdeğer dostlarım, öncelikle burada beni yalnız bırakmadığınız için teşekkür ediyorum. Toplantının başında bugün sizlerden çok özel bir ricam olacak. Takdir edersiniz ki bugün yapacağım konuşma benim için çok anlam taşıyor. Bugün yapacağım konuşmada bazı kavramların altını özenle çizmek istiyorumç. Türk futboluna hizmet ederken yaptığım bütün konuşmalarda hep tek bir şeyin altını çizdim; "Futbol ailesi"

Gazetelerde okuduğuınuz, TV'lerde izlediğiniz pırıltılı futbol dünyası çok geniş bir aile. O çok pırıltılı düşündüğünüz futbol ailesi hastane koridorlarından, çamurlu idmanlardan buralara kadar geliyor. Emek vermezseniz, çalışmazsanız rakibinizden daha iyi olamazsanız bu dünyadan uzaklaştırılırsınız. Futbol ailemiz çok büyük bir emeğin yanına biraz da şansı oluşturabilen bir aile. Hep kavga gürültü çekişme görüyor olsanız bile bu ailenin büyük bir bölümü bu işi büyük bir zevkle yapıyor. Futbol ailesini oluşturan unsurların başında çok büyük fedakarlıklar geliyor. Bu tanımı oluşturan futbol ailesinin içindeki herkese teşekkür etmek istedim. "

"SIRTIMIZI KURALLARA DAYADIK"

"2010-2011 sezonuyla birlikte 3.5 yıllık görev süremizi geride bıraktık. Bu sürede pekçok kez bir araya geldik. Maalesef çoğu kez tansiyonu yüksek ortamlarda biraraya gelmek zorunda kaldık. Belki çoğunluğun sevmediği ama olması gereken kurallarla oynanan futbolda bu kurallara uyma özverisini göstermek zorundayız. Futbol güzel bir oyun. Bu güzelliğin büyük bölümünü kurallar sağlıyor. Biz 3.5 yıl boyunca hem yazılı ve yazılı olmayan kuralları uygulamaya çalıştık. Görev dönemimiz boyunca sırtımızı kurallara dayadık."

"Görev süremiz boyunca bu kuralları hiçe sayanları da gördük. Özellikle bazı yöneticilerimiz kişisel hırslarıyla açıklamalar yaptılar. Bunların sayısı çok az ama olduklarından büyük görünüyorlar. Asıl emekçiler sessiz ve sessizleştirilmiş çoğunluklar. Bazı yöneticiler ise arkalarındaki taraftar desteği ile ne yaptıklarını bilmiyor, kitleleri böyle etkilemenin ucunun nerelere varabileceğini hayal bile edemiyorlar. Her sezon segiledikleri tiyatrolarla sessiz çoğunluğun ve gerçek emekçilerin takdir edilmelerini engelliyorlar. Çoğunlukla kendi hevesleri için yaptıkları açıklamalarla en önemli sorunumuz olan şiddeti sürekli körüklüyorlar."

"Maalesef yaptığımız araştırmalarda hep bir konu ön plana çıktı. Türk futbolunun en önemli sorunu şiddet. Türk insanına futbol dendiğinde akla gelen ilk kelime şiddet. Bazı yöneticilerin yaptığı açıklamalar maalesef stadyumlara giden taraftar sayısını etkiliyor. Dünyadaki en önemli gelir olan tribün gelirleri maalesef ülkemizde yerlerde sürünüyor. Bu konuda önemli bir yasa çıkarılmış ve medyamız son derece duyarlı davranma çabasındayken bazı yöneticilerin çok geri kaldığını üzülerek izliyoruz."

"Bugüne kadar yaşadıklarımı ve yaşananları göz önünde bulundurarak ülke futbolunun en denetimsiz bölümü maalesef budur. Bugün herkes kendini geliştirmek için mücadele ediyor. Hakeminden, sporcusuna, teknik adamından, basınına kadar. Ancak yöneticilerimizin kendilerini geliştirmek için çaba harcadıklarını görmüyoruz. Onların amacı da çok sevdikleri kulüplerini korumak ama bir çoğu konuştukça hem kulüplerine hem de futbola zarar verdiklerini göremiyor. Bu ülke bu sorunu çözmeden diğer sorunları çözemez."

"HERKES TARAFSIZLIK İSTİYOR AMA..."

"Herkes tarafsız bir yönetim bekliyor. Kurumların tarafsızlığı bekleniyor. Buna rağmen en küçük bir hakem hatasında koca kurumlar taraf ilan ediliyor. Herkesi karşı taraf olarak görme alışkanlığı en çok hakemleri etkiliyor, onların tarafsız olması hazmedilemiyor. Hakemlerin üzerinde olağanüstü bir baskı kurup, sonra da “niye hata yaptı!” diye kızıyorlar. Bazı yöneticilerimiz mikrofonların arkasında geçince maalesef kendilerini durduramıyor. Orhan Pamuk’tan, Fazıl Say’dan daha çok tanınıyor ve izleniyorlar. Böyle olunca da kendilerinden başka bir insan havasına giriyorlar. Tarafsızlık isteyenlerin çoğu samimi değiller ve en fazla da kendilerini aldatıyorlar."

Geçen süre zarfında bana ve federasyona olan katkılarından dolayı futbol ailesine teşekkür ediyorum. Bırakacağıma dair haberler çıktıktan sonra gerek yaptığı ziyaretler gerekse de telefonarıyla bana destek veren seçkin fertlere teşekkür etmek istiyorum. Hem hükumette hem de muhalafette bulunan siyasilerimizle birçok kez biraraya geldim. Bu görüşmelerin hepsinde her siyasinin futbola içten hizmetlerini gördüm. Başta Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Spor Bakanımız Faruk Özak’a bir kez daha teşekkür etmek istiyorum.

"Görev sürem boyunca en çok eleştirildiğim konu medya ile sıcak sohbetlerim ve yakınlığım oldu. Medyaya doğru ve gerçek bilgileri aktarmanız gerekiyor ve ben de tüm yönetimim boyunca bunu yapmaya çalıştım. Beni kararımdan döndürme konusunda yayınlar yapan çok değerli medya kuruluşlarına ve yazarlarımıza da teşekkür etmek istiyorum. "

BURAYA KADAR

"Buradan hepinizin huzurnda sevgili aileme teşekkür ediyorum. Tribünlerde milyonlaca kişi rahmetli anneme küfür ederken onlar yaptığım işin doğru olduğunu gösterek arkamda dimdik durdular. Ve görevimin sona geldim. Buraya kadar diyorum. 29 Haziran'da yapılakca Türkiye Futbol Federasyonu Olağan Genel Kurulu ve Seçim Genel Kurulu'nda aday olmayacağım."

 

....
Yayın Tarihi : 14 Haziran 2011 Salı 15:30:06
Güncelleme :14 Haziran 2011 Salı 15:50:10


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?