Türk Hava Yolları, İstanbul-Trabzon seferini yolculara haber vermeden İstanbul-Ankara-Trabzon olarak değiştirince mahkemelik oldu. Uçağın yolcu almak için zorunlu olarak Ankara’ya inmesi yüzünden Trabzon’a geç ulaştığını gerekçe gösteren bir yolcu, Tüketici Hakem Heyeti’ne yaptığı müracaatta haklı bulundu.

THY, bundan sonrası için de emsal teşkil edecek karar gereği yolcuya bilet fiyatının yüzde 80’ini geri verecek.

Türk Hava Yolları yetkilileri ise karara itiraz edecek. Ancak heyet kararının mahkeme kararı gibi geçerli olduğu ve THY itiraz etse dahi icra sürecinin durdurulamayacağı belirtiliyor.

THY’nin, korozyon (madenlerde aşınma) arızası sonrası seferden çektiği RJ tipi uçaklar yüzünden birleştirdiği seferler sorun olmaya devam ediyor. Birleştirilen seferler ve yaşanan uzun süreli rötarlar yolcularla kurumu sık sık karşı karşıya getirmiş, yolcular hava limanlarında uzun süre beklemek zorunda kalmıştı.

RJ’lerin arızalanması sonucu mayıs ayında birçok seferini iptal eden THY, bazı seferleri de birleştirerek biletli yolcuları mağdur etmemeye çalıştı. Ancak, yeni uygulama direkt uçuş yapan yolcuları mağdur etti. Direkt uçuş için uçağa binen yolcular, aktarma yapılınca THY’ye tepki gösterdi.

THY’nin 5 Mayıs’ta saat 06.20’deki İstanbul-Ankara seferini yapacak olan TK 104 sefer sayılı RJ tipi uçağı, yakıt sisteminde meydana gelen arıza nedeniyle uçuştan çekildi. Ankara yolcuları ise TK 546 sefer sayılı İstanbul-Trabzon uçağına aktarıldı. Atatürk Hava Limanı’ndan direkt olarak Trabzon’a gitmek üzere 158 yolcusuyla saat 07.00’de havalanan uçak, Esenboğa Hava Limanı’na tarifede olmayan zorunlu bir iniş gerçekleştirerek Ankara yolcularını bıraktı. THY uçağı, yaklaşık 1 saat sonra Ankara’dan 11’i business class olmak üzere toplam 99 yolcusuyla havalanıp saat 10.20’de Trabzon Hava Limanı’na indi. Trabzon yolcularından İsmail Altunsoy, uçağın Ankara’ya inmesi yüzünden Trabzon’a geç gittiğini belirterek, Küçükçekmece Kaymakamlığı Tüketici Heyeti’ne başvurdu. Altunsoy, müracaatında, ’THY’nin ayıplı mal ve hizmet satışı yaptığı, tüketici olarak da şahsını yanılttığı için bilet fiyatının yüzde 80’lik kısmının (maddi-manevi tazminat hakları saklı kalmak kaydı ile) iadesini’ talep etti. Küçükçekmece Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı da, yaptığı tahkikat sonrası, ‘Altunsoy’un şikayetini oybirliği ile haklı gördüğü için uçak biletinin yüzde 80’lik kısmının iade edilmesine’ karar verdi.

Uçaklardaki arıza sebebiyle bazı seferleri birleştirmek zorunda kaldıklarını belirten THY yetkilileri ise yolcuların mağduriyetlerine hak verdiklerini söyledi. Karara itiraz edeceklerini ifade eden yetkililer, “Burada paranın tutarı önemli değil. Ancak, bu olay emsal teşkil edebilir. Bu yüzden karar için her türlü hukuki mücadele yapılacak.” dedi. THY’den Tüketici Hakem Heyeti’ne gönderilen savunmada ise kurumun Tüketici Kanunu’na tâbi olmadığı öne sürüldü.

Bir süre önce Yargıtay da, bir yolcunun meteorolojik şartları gerekçe göstererek rötar yapan THY’ye açtığı davada, şirketi, tazminata mahkum etmişti. Nuray Yalçınkaya adlı yolcu, bir seyahat acentesinin New York’a düzenlediği gezi programına katıldı. THY’nin 29 Mart 1999’da 23.50’de kalkacak Ankara-İstanbul uçağına bilet alan Yalçınkaya, uçağın rötar yapması yüzünden İstanbul’a uçamadı. Yalçınkaya, İstanbul’a ancak sabah 06.00’da hareket edebildi. Bu nedenle 06.10’da İstanbul’dan Amsterdam’a giden KLM Havayolları’na ait uçakla, Amsterdam’dan New York’a giden uçağı da kaçıran Yalçınkaya, gezi programının ücretini ödediği iki gününden yoksun kaldı. Yalçınkaya tatil dönüşü THY aleyhine 2 milyar liralık tazminat davası açtı.

Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2002’de THY’yi 1 milyar lira tazminat ödemeye mahkum etti. THY ise karar sonrası temyize başvurdu. Ancak Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, yerel mahkeme kararını onadı. Gerekçeli kararda, uçağın Gaziantep’ten Ankara’ya inip yolcu alarak İstanbul’a gitmesi gerektiği, ancak teknik yapısı uygun olmadığından Ankara’ya inemediği kaydedildi. Kararda, THY’nin, teknik yapısı uygun bir uçağı yolcuların hizmetine sunarak, yolcuları bekletmeyebileceği ifade edilirken, bu nedenle tazminat ödenmesi gerektiği kaydedildi.