18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

TRT Genel Müdürü kendine ihale vermiş

TRT Yönetim Kurulu tarafından bütçesi onaylanmayan Genel Müdür Şenol Demiröz hakkındaki yolsuzluk iddialarıyla ilgili Başbakanlık Teftiş Kurulu’nun soruşturma açmasına Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yeşil ışık yakması, bazı basın organlarında övgüyle karşılandı.

Oysa Şenol Demiröz ile ilgili ’’yolsuzluk’’ iddiaları yeni değil.

’’Benim adamım yok’’ mantığıyla hareket ettiği savıyla övgüler düzülen Başbakan Erdoğan’ın, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde Kültür AŞ Murahhas Azası Şenol Demiröz’le birlikte görevi kötüye kullanmak suçundan soruşturma geçirdiği ve ’’Rahşan affı’’ ile yargılanmaktan kurtulduğu ortaya çıktı.

TRT Genel Müdürü Şenol Demiröz’ün İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı görevini yaptığı dönemde ortağı olduğu İlta AŞ’ye spot filmler yaptırarak belediyeden kaynak aktardığı iddia ediliyor.

Eski CHP İstanbul İl Başkanı Mehmet Bölük’ün piyasaya yeni çıkan ’’Mecburen’’ adlı kitabında yer alan Mülkiye Başmüfettişi Mithat Dumanlı tarafından hazırlanan rapor, BRT ile Yeni Dünya AŞ arasındaki kira sözleşmesi ve İlta AŞ’nin ticaret sicil belgesine göre olay şöyle gelişiyor:

Nurettin Sözen’in İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde belediyeye ait bir televizyon kurulması için 5 milyon dolar değerinde radyo ve televizyon yayın ve yapım cihazları satın alındı. BRT’nin (Belediye Radyo-Televizyon) işletmesi belediye iştiraki olan Kültür AŞ’ye verildiğinden cihazlar da bu şirkete devredildi.

27 Mart 1994 yerel seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na RP’den Recep Tayyip Erdoğan seçildi. Erdoğan’ın başkan seçilmesinden iki hafta sonra TBMM’de kabul edilen 3984 sayılı ’’Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun’’ un 29. maddesinin a bendine göre, belediyelerin radyo ve televizyon kurmalarına engel getirildi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan, BRT’nin 5 milyon dolara mal olan cihaz, link ve vericilerini aylık 200 milyon TL karşılığında 1993 yılında 100 milyar lira sermaye ile kurulan ve aralarında Recai Kutan, İsmail Karahan ve Azmi Ateş gibi RP’li yöneticiler ile Kombassan Yönetim Kurulu Başkanı Haşim Bayram ’ın ortak olduğu Yeni Dünya AŞ’ye kiraladı. BRT’nin adını Kanal 7 olarak değiştiren kiracı Yeni Dünya AŞ adına sözleşmeyi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Zekeriya Karahan imzalarken, belediye adına ise İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile belediyenin Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı ve BRT’nin bağlı olduğu Kültür AŞ’nin Murrahhas Aza ve Genel Müdürlüğü görevini yürüten Şenol Demiröz imzaladı.

Kira sözleşmesinin hükümlerine göre Kanal 7 adıyla yayın yapacak Yeni Dünya AŞ, teçhizatlar için belediyeye ayda 200 milyon TL kira ödeyecek ve ayrıca belediye çalışmaları, İstanbul tarihi ve kültürel birikimleri, kentteki kültürel ve bilimsel faaliyetler, halkın yaşamını ilgilendiren hava durumu, yol, ulaşım, elektrik, su, altyapı haberleri konusunda düzenli yayınlar ve tanıtım filmleri yapıp yayımlayacaktı.

1 Temmuz 1994 tarihinde yapılan kira sözleşmesinde, kiracı Yeni Dünya AŞ’nin bu filmleri ’’kiralama karşılığında yerine getirilmesi gereken hüküm’’ olarak yayımlanması öngörülüyor. Ancak İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 1994-1997 yılları arasında Kanal 7 televizyonunda yayımlanması için 240 adet spot filmi belediye bütçesinden para ödeyerek özel film şirketlerine yaptırdı. Bu filmler için davet usulüyle yapılan ihale, belediyenin kendi iştiraki olan Kültür AŞ’ye verildi. Spot film yapım ihalesini alan Kültür AŞ, daha sonra bu film yapım işini İlta İletişim ve Tanıtım Hizmetleri AŞ’ye verdi.

İhaleyi alan ve daha sonra bunu İlta AŞ’ye devreden belediye iştiraki Kültür AŞ’nin Murahhas Azası olan, şimdiki TRT Genel Müdürü Şenol Demiröz, aynı zamanda 240 film yapım işini alan taşeron firma İlta AŞ’nin hem ortağı hem de eski yönetim kurulu üyesi.

Şenol Demiröz’ün ortağı ve eski yönetim kurulu üyesi bulunduğu İlta AŞ’ye Aralık 1994 tarihi ile Mart 1997 tarihleri arasında ödenen para KDV hariç 80 milyar 945 milyon TL. Kültür AŞ’nin Demiröz’ün eski ortağı olduğu şirkete ödediği paranın ortalama dolar kuru baz alındığında bugünkü karşılığı 993 bin dolar, yani yaklaşık 1 milyon dolar.

Kanal 7’ye de 142 milyar ödeme yapıldı

Erdoğan ve Demiröz ikilisinin belediye kasasından kaynak aktardığı tek kurum İlta AŞ değil. BRT’nin cihazlarını 200 milyon lira gibi düşük bir bedelle Kanal 7 televizyonuna aktaran Erdoğan ve Şenol Demiröz, İlta AŞ’ye hazırlattıkları 240 adet spot filmin yayını için aynı televizyona ayrıca 142 milyar 485 milyon TL ödeme yaptı. Kanal 7’ye ödenen bu paranın ortalama dolar bazındaki bugünkü karşılığı 1 milyon 750 bin dolar.

Para karşılığı film yayımlatılan bir diğer televizyon da Flash TV.

Bu televizyona belediyenin ödediği paranın bugünkü değerle karşılığı 550 bin dolar. Film yapım ihalesini alan ve İlta AŞ’ye devreden belediye iştiraki Kültür AŞ’ye ödenen para ise 36 milyar 815.5 milyon TL. Böylece 240 spot filmin yapım ve yayını için belediye kasasından çıkan toplam para KDV hariç 305 milyar 32.5 milyon TL.

Ortalama dolar kurundan bugünkü değerle 3 milyon 750 bin doları belediye yandaş kuruluşlara aktarmış.

İstanbul Belediyesi’nin kaynaklarının yandaş kuruluşlara kaynak aktarması bununla da sınırlı kalmıyor.

İETT ve İSKİ gibi özel kanunla kurulmuş belediyeye bağlı kuruluşlar ile İsfalt AŞ, İGDAŞ, Ulaşım AŞ, İston AŞ, İsbak AŞ, Halk Ekmek AŞ, İDO AŞ, Hamidiye Kaynak Suları AŞ, Belbim AŞ, İstaç AŞ, Bel-Pet Ltd. Şti, KİPTAŞ AŞ ve Beltur gibi belediye şirketleri de spot filmler yaptırarak aynı televizyon kuruluşlarına yayımlatmış ve karşılığında da 602 milyar 713 milyon TL ödenmiş.

İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişleri’nin raporunda, Belediye Bütçe Muhasebe Usulü Yönetmeliği ve Sayıştay kararlarına göre, belediyelerin para karşılığı radyo ve televizyon aracılığıyla tanıtım yaptıramayacakları hükmüne karşın İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin buna aykırı davrandığı belirtiliyor.

Müfettişler, spot filmin yapım ihalesi ile ihalesiz iki televizyonda yayımlatılması konusunda da pek çok usulsüzlük saptadılar.

Film yapım ihalesinde açıklık ve rekabetin sağlanması ilkesinin çiğnendiği, işin spot film işiyle iştigal etmeyen firmaya verildiği, film yapım işinin Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı ile birlikte İstanbul Kültür AŞ Genel Müdürlüğü görevini de yürüten Demizöz’ün ortak olduğu İlta AŞ’ye, yayın işinin de Kanal 7’ye yaptırılması için gerekli ortamın yaratılması amacıyla başvurulmuş yöntemler olduğunu rapor ettiler.

Müffettişler, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Erdoğan, Genel Sekreter Kahraman Emmioğlu, Genel Sekreter Yardımcısı İdris Naim Şahin ve Demiröz’ün görevlerini kötüye kullandıkları kanaatine vararak milletvekili olması nedeniyle dokunulmazlık haklarına kavuşan Emmioğlu dışındaki diğer üç sanığın TCK’nin 240. maddesine göre yargılanmaları için lüzumu muhakeme kararı verilmesini talep etti. Ancak Erdoğan, Şahin ve Demiröz’ün imdadına Rahşan Ecevit yetişti. Danıştay 2. Dairesi, sanıklara atfedilen suçların TCK’nin 240. maddesi (görevi kötüye kullanma) kapsamında olduğuna, ancak 4616 sayılı erteleme yasası nedeniyle dava açılmasının ertelenmesine karar verdi. Böylece kamuoyunda ’’Rahşan affı’’ olarak adlandırılan affın çıkmasıyla sanıklar ceza almadan kurtuldu.

Söz konusu usulsüz sözleşme, spot film yapım ve yayın işinin taraflarından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan bugün Başbakan, Kültür AŞ Murahhas Azası ve Genel Müdürü Şenol Demiröz TRT Genel Müdürü, Kanal 7 televizyonunun bağlı olduğu Yeni Dünya AŞ’nin ortağı Azmi Ateş TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu Başkanı, İstanbul Belediyesi Genel Sekreteri İdris Naim Şahin de aynı komisyonda başkan yardımcısı olarak görev yapıyor.


CUMHURİYET GAZETESİ
Yayın Tarihi : 15 Şubat 2005 Salı 09:23:40
Güncelleme :15 Şubat 2005 Salı 09:28:39


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?