Prof. Dr. Tuğrul Tankut ile Prof. Dr. Türker Gürkan, Prof. Dr. Turgut Tümer ve Prof. Dr. Cemal Saydam tarafından yapılan yazılı açıklamada, TÜBİTAK Bilim Kurulu'nca daha önce seçilen başkan ve Bilim Kurulu üyeleriyle ilgili işlemlerin tamamlanmayarak 'yapay bir bunalım oluşturulduğu ileri sürüldü. Tüm kurumlarda olduğu gibi, TÜBİTAK'ta da bir yönetim değişikliği olmasının olağan bir gelişme olduğuna temas edilen açıklamada,şu ifadelere yer verildi:
"Ne var ki, izlenen yaklaşımın hukuk ve etik ilkelerine uygun olduğunu ileri sürmek kolay değildir. Kuruluş yasası gereğince, özerk bir bilim kuruluşu olana TÜBİTAK, yapılan uygulamalar sonucunda siyasal etki altına alınmıştır. Bilim Kurulu yeni üyelerinin, bilimsel yaklaşımın gerektirdiği ve Bilim Kurulu'na öteden beri benimsenmiş olan farklı görüşleri dinleyip değerlendirerek objektif karar verme yaklaşımı yerine, konuları önyargı ile sonuçlandırma yaklaşımını seçmeleri, bu siyasal etkinin bir göstergesidir. TÜBİTAK'ın önceki yönetimi, kurumda yönetim değişikliğini doğal karşılamakla birlikte, bu özerk bilim kuruluşuna uygulanan ve hem kuruma hem Türk bilim, teknoloji ve sanayii dünyasına çok olumsuz yansımaları olacağı düşünülen bu uygulamaları önleyebilmek amacıyla çaba göstermiş, çözüm arayışları için ortam hazırlamaya uğraşmıştır. Bugün gelinen noktada, bu tür çabaların artık sonuç vermeyeceği kanısına ulaşan yöneticiler ve diğer bazı kurum çalışanları, TÜBİTAK'taki görevlerinden ayrılmaya karar vermişlerdir".
Öte yandan, Başkan Danışmanlığı yapan eski Bilim Kurulu üyelerinden Atilla Candır ile Avrupa Birliği'nin başlattığı 6. Çerçeve Programı konusunda Türkiye adına çalışmalarıyla bilinen Makina, Kimyasal Teknolojiler, Malzeme ve İmalat Sistemleri Araştırma Grubu Yürütme Komitesi Sekreteri Prof. Dr. İsmail Tosun'un da istifa ettikleri öğrenildi.