20
Mayıs
2024
Pazertesi
ANASAYFA

Türk, 'demokratik özerklik' istedi

1947’de İtalya 20 bölgeye ayrılmış, 5’i de farklı kültüre sahip olduğu için özerk olmuş. Genel bütçeden pay ayrılması esas olmuş. Demokratik özerklik projemiz budur. Etnisiteye dayalı bir özerklik değil

DTP Grup Başkanı Ahmet Türk, sınır ötesi operasyonların çözüm olmadığının görüldüğünü belirterek “demokratik özerklik” önerisini tekrarladı. Türk, bu konuda İtalyan modelini örnek gösterdi. DTP’nin solcu bir kitle partisi olduğunu ve dini siyasete alet etmediğini kaydeden Türk, “PKK’yı terör örgütü olarak kabul etmelerinin” kendilerini halktan koparacağını söyledi. Meclis’teki makamında VATAN’ın sorularını yanıtlayan Türk şöyle konuştu:

Operasyonla ilgili gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sayıların o kadar çok konuşulmasına ben gerçekten bazen çıldırıyorum. Her insanın ölümüne üzülüyorum. Askere, annelerin çığlığına üzülmemek mümkün mü? Ama görsel medyada ’Şu kadar öldürdük’ diye adeta ölümlerden haz alınarak yayınlar yapılıyor. Karşıdaki Kürt yurttaşın duygularını hesaplamıyor musun? Birliği beraberliği bununla mı sağlayacaksınız? Operasyon yaptınız 200-300 kişi öldü. Peki bu sorunu çözdü mü? Senin yurttaşının duygularını, düşüncelerini, bu operasyona nasıl baktığını hesapladın mı? Bir AKP milletvekili bile ’Bölgede halk operasyona karşıdır’ diyordu.

Bizim işimiz kolay değil

Türkiye’de belli bir bölüm insan 24 şehit var diye üzülürken belli bir bölüm insan da 200 şehit verdiği duygusunda mı?

Tabii ki. Uzaydan gelmediler ki. Her aileden, her aşiretten bir insan var, ölümü o aileyi derinden etkiler. Şiddet dışındaki yöntemlerin gelişmesi konusundaki çabalarımızdan vazgeçmeyeceğiz. Tam tersine bunu daha güçlü hale getireceğiz. Ölümler, acılar bizi etkiliyor, ama siyaset mantığımızın duygularımıza hakim olmasına izin vermeyeceğiz.

Bu sorunun çözümü için sizin somut önerileriniz nedir?

Hep söylüyoruz ama birileri görmek istemiyor. Oysa bu tüm ülkenin sorunu. Türkiye’nin bütünlüğüne zarar verecek bir çözüm önermiyoruz. Demokratik yöntemler, değerler, standartlar, normlar ile yaklaşırsak çözülmeyecek bir mesele değil. Kürtler Türk halkı ile birlikte, kültürel, kimlik haklarının, demokratik yönetimlere katılma olanaklarının sağlanmasını istiyor. Sayın Cumhurbaşkanı da Başbakan da ’farklılıklar zenginlik’ diyor. Hatta askerler bile ’inkar etmekle yanlış yaptık’ dediler. Yeni Anayasa’da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları farklı kimlikleri ile kendilerini özgürce ifade edebilirler. Azınlık Rum, azınlık Ermeni demekten çekinmiyoruz. Ama sizinle birlikte bin yıldır kader birliği yaşamış bir halkın kimliğini görmezden geliyorsunuz. Çatışmanın şiddetin olmadığı 6 ayı 1 seneyi yaşayalım, kinin, öfkenin ortadan kalktığını görürsünüz.

Türk halkı ile birlikte yaşamak istemeyen bir Kürt yoktur. ’Kuzey Irak’taki Kürt devleti tehlikedir’ mantığından uzaklaşmazsan olmaz. Onlar senin yurttaşlarının kardeşlerin. Senin de yurttaşlarındı geçmişte. Oradakilerle kucaklaşma Türkiye’yi güçlendirir.

DTP’nin Meclis’te grup olmasını herkes önemsedi. DTP niye terörle arasına mesafe koyamadı?

Halk bize ’bu devlet çözüm için ne kadar niyetli?’ diye soruyor. Bizim de işimiz kolay değil. Geçmişte 4 binin üzerinde faili meçhul cinayet, sadece kurduğumuz partilerde 175 tane yöneticimiz, il başkanı, milletvekili öldürüldü. Yakılan köyler var... PKK’ye terör örgütü diyebilirsiniz. Bunu söylediğimizde bitecek mi? Faydası olacak mı? Halk üzerinde etkinliğimiz fazlalaşacak mı yoksa azalacak mı? Bütün bunları hesaplamamız lazım. Meseleyi El Kaide meselesi gibi yorumlamak mümkün değil. Siz PKK’yi öyle görebilirsiniz. Ama ben bölgedeki insanların düşüncelerini, duygularını da görerek siyaset yapmak zorundayım. Onları hesaba katarak çözüme katkı yapacak rolü oynamak zorundayım. Her yıl nevruzlarda 2 milyon insan meydanlara dökülüyor. Halkın demokratik, kimliksel taleplerini terörize ederek, çözüme kavuşturamazsınız. Tansu Çiller ’bitti bitecek’ dedikten hemen sonra 5 bin kişi dağa çıktı. İşte bir helikopter kırıma uğradı. Ben de ’helikopterin kırıma uğraması önemli değil ama gönüller kırıma uğrarsa çok tehlikeli’ dedim. Köprüyü tamir edersiniz ama gönülleri tamir etmek kolay değil.

Projeyi bizimle paylaşmıyor

Dağdakileri indirme projesinden bahsetti Başbakan...

Sayın Başbakan bizimle projesini paylaşmadıktan sonra biz ne yapabiliriz? Bize dayatılan bir tek şey var: Çıkın bu kürsüden kınayın. Bu bizi halktan koparmaya yöneliktir.

DTP’nin ’PKK terör örgütüdür’ demesi bu kadar mı zor?

Siz farklı bakabilirsiniz ama milyonlarca insan meydanlara çıkıp farklı bakıyorsa o halkın hassasiyetine saygı göstermemiz gerekir. Sonuçta o halkın insanıyız. Halk Kürt sorunu olmasaydı PKK olmazdı diyor. ’Arapların sorunu olmasaydı El Kaide olmazdı’ diyebilir misiniz? Sorun farklı çünkü.

’PKK olmazsa, sorun daha çabuk çözülür, parlamentoda bir uzlaşma olur’ görüşüne katılıyor musunuz?

Ben tam tersini de söyleyebilirim. Birçok insan ’Eskiden Kürtleri dağ Türkleri olarak biliyorduk’ diyor. Belki, dağ Türkü olarak da kalırdı. Ne dersiniz buna? Olamaz mı?

PKK ve devlet arasında daha tarafsız durmanız muhatap alınmanızı güçlendirmez mi?

Biz demokrasinin, kanın durmasının tarafındayız. Halkın bizden beklentisi bu. Kürtler kadar Türk dostum arkadaşım var bu ülkede. Biz milliyetçiliği falan savunmuyoruz. Etnisiteye dayalı siyaset de yapmıyoruz. Etnik siyasetin halklara felaket getirdiğini de biliyoruz. Ama ortada bir kimlik, kültür sorunu, inkar edilen bir halk var.

Ülkede neden konuşmuyor

Çözüm için bir aşamada şunların yapılması gerekir diye somutlaştırabilir miyiz?

Bunları maddeler halinde de sıraladık ama dikkate alınmadı. Devlet pazarlık yapmaz denildi. En önemlisi tüm yurttaşların farklılıklarının Anayasal güvence altına alınmasıdır. Kürtler, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşıdır. Yani vatandaş bağı ile bağlı herkes Türk değildir. Vatandaşımızdır ama farklı kimliğe sahip olabilir. Tek ırk mantığı ile yaparsanız çözüme katkı olmaz. Türkiye’de toplumsal realite tek ırk mantığı değildir. 85 yıl önceki Meclis tartışmalarında Kürtlerle ilgili bazı şeylerin yapılması için kanun teklifleri var. Mustafa Kemal’in açıklamaları var. Bugün 85 yıl önceki konsensüsü yakalayamıyoruz. Sayın Başbakan Almanya’da ’bir insan anadilini iyi öğrenemezse başka dili iyi öğrenemez. Asimilasyon insanlık suçudur’ diyor. Sen bunu ülkende niye yapmıyorsun? İşte Kürtlerin istediği de dilini eğitimde, kamusal alanda kullanmak. Kosova’da bir dil yüzde 5’in üzerinde nüfusa sahip ise kendi bölgesinde resmi dil olarak kullanabiliyor. Türkçe ve Arnavutça levhalar var. Bu Kürtlere de tanınmalı.

Cumhuriyeti oluştururken İtalya’nın ceza yasalarını almışız. Ama 1947’de İtalya 20 bölgeye ayrılmış, 5’i de farklı kültüre sahip olduğu için özerk olmuş. Kuzey bölgesi ’her bölgenin bütçesi kendisini idare etsin’ demiş. Ama parlamento ’geri kalmış yerler daha da ezilir’ diye hayır demiş, genel bütçeden pay ayrılması esas olmuş. Bizim demokratik özerklik projemiz budur. Etnisiteye dayalı bir özerklik değil.

Türkiye, İran olmaz

DTP’nin Diyarbakır mitinginde bir imamın Kur’anla kürsüye çıkması laiklikle çelişmiyor mu?

Bu olay nasıl gelişti tam bilemiyorum. Biz sol değerlere inanan bir partiyiz. Kitle partisiyiz ama kadrolarımızın çoğu sosyalist hareketlerden gelen, ona inanmış insanlardır. İnanan insan da DTP’ye oy veriyor, sosyalist de. Türban kaldırılırken de siyasi İslam’a ve şeriata karşı olduğumuzu ama bir hak olarak gördüğümüz için karşı çıkmayacağımızı söyledik. Türkiye İran’laşacak görüşüne katılmıyorum. İran nasıl İslam Cumhuriyetine dönüştü? Ordu gitti, istihbarat gitti, rejim gitti, her şey birden gitti. Türkiye’de böyle bir şey olabilir mi?

Bölgede dinin etkisini nasıl görüyorsunuz?

Bölgede insanlar dindardır ama dinci değildir. Bugün tarikatların merkezileştiği yer büyükşehirlerdir. Bu tarikatlar, cemaatler üzerinden, okullar vasıtasıyla tekrar bölgeye gidildiğini görüyoruz.

Baykal ne kadar demokrat?

Devletin zirvesi ile temasınız var mı?

Cumhurbaşkanı, Başbakan, Meclis başkanı ile resmi yazıyla olmasa da randevu talep ettik. Bu önemli süreçte hem düşüncelerimizi aktarmak, hem de kendilerinin tavsiyelerini alma ihtiyacı duyuyoruz.

Eski siyaset arkadaşlarınız olan CHP ile temasınız var mı?

Baykal’ın ne kadar demokrat olduğunu görüyorsunuz. ’Ameliyat yaparken içerde parça bırakmamak lazım’ diyor. Yani ’kökünü kazıyın öyle dönün’diyor. CHP sosyal demokrat bir parti olamadı. Resmi ideolojiyi savunan ve kendini devletin çekirdeği mantığından kurtaramayan bir parti.

Kınamadık diye yargılanacağız

Anayasa Mahkemesi’ndeki kapatma davasını nasıl görüyorsunuz?

Dünyada ’bunu söylemedikleri için, bunu kınamadıkları için, bunları yapmadıkları için’ dava açıldığı görülmüş müdür? Hangi hukuk mantığı söylemediğiniz şey için yargılar sizi? Eski Yargıtay Başkanı Sami Selçuk diyor ki ’fikir ve düşüncesi farklı olduğu için fikir ve düşünceyi farklı yorumlayan maalesef yargıçlar var’.

Başbakan yanlış yaptı

“Diyarbakır’ı da alacağız” diyen Başbakan’ın yerel seçimlere ilişkin iddialarına ne diyorsunuz?

Sayın Başbakan çıtayı yükselterek bence yanlış yaptı. ’Ben istiyorum’ diye zorlayarak, bazı imkanları ortaya koyarak, halk üzerinden dünyaya mesaj vererek siyaset yapmak doğru değil. Halk hakemdir, karar verir. Halkın son dönemde AKP’nin siyasetinden tedirgin olduğunu görüyoruz. Yüzlerce insan bizi ’Elimiz kırılsaydı da AKP’ye oy vermeseydik’diye arıyor.

İtalyan modeli nedir?


İtalyan modelinin oluşumu tarihin ilk dönemlerine kadar dayanıyor. İtalya’nın bulunduğu yarım adada 19’uncu yüzyıla kadar ayrı ayrı şehir devletler vardı. Sardunya, Sicilya adaları ile kuzey bölgeleri ayrı ayrı güç merkezleriydi, hatta kendi anayasaları bulunuyordu. Sanayileşme süreçlerini ve zenginleşmeyi de hepsi ayrı ayrı yaşadı. Milliyetçi hareketlerin güçlenmesinin ardından 1870’de Roma’yı başkent kabul eden İtalya Krallığı kurulabildi. Ülkenin savaşta olduğu yıllarda bölgeler kendi halklarının yönetiminde güçlü olmaya devam etti. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra cumhuriyet ilan edildiğinde bölgelerin yetkileri de kesin olarak belirlendi. 1948 Anayasası’nda İtalyan yönetiminin 20 ayrı bölgeye bölünmesine, tarihsel olarak güçlü yapıları bulunan Sardunya ve Sicilya gibi beş bölgeye ise otonomi verilmesine karar verildi. Bu yapının detayları şöyle:

İtalyan Anayasası’nın 116’ncı maddesine göre ülkede 20 ayrı bölge bulunuyor. Bunların her birinin kendi parlamentoları, hükümetleri ve halk tarafından direkt oyla seçilen bölge başkanları var. Bu başkanlar hem bölgelerinin iç işlerini düzenliyor hem de seçmenlerini merkezi hükümette temsil ediyor. Ayrıca her bölgenin bir anayasası ve bayrağı da bulunuyor.

İtalya’daki 20 bölgeden 15’i iç işlerinde serbest olmakla birlikte finansal konularda ve dış politikada merkezi hükümete bağlı hareket ediyor.

Sicilya ve Sardunya’nın da aralarında bulunduğu 5 bölge ise otonom statüye sahip. Bunlar dış politikada yine merkezi hükümetle birlikte hareket ediyor ancak finansal açıdan bağımsızlar.

Mesela toplanan vergilerin yüzde 60’ını hatta bazı bölgelerde tamamını kendilerine saklayıp harcamalara da diledikleri gibi karar verebiliyorlar.

Otonomi sahibi bölgelerin ana özelliği ya ada olmaları ya da Fransızca, Almanca gibi azınlık dillerini konuşan halklara ev sahipliği yapmaları... Sardunya ve Sicilya’de bölgeye has diller konuşulmasına rağmen bunlar resmi dil kabul edilmiyor. Ancak sokaklara iki dilli tabelalar asılabiliyor.

Vatan
Yayın Tarihi : 2 Mart 2008 Pazar 08:26:58
Güncelleme :2 Mart 2008 Pazar 17:13:38


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
ugur IP: 78.42.134.xxx Tarih : 2.03.2008 15:27:32

senden baska guneydoguda yasayan deyisik kökende insanlarda var.!!! sen kimsin kimin adina konusuyorsun !!!sen bu devletin korumasi altinda hayatta kaldigina sükret o guneydogudaki fikirlerini benimsemiyen insanlar seni bir kasik suda bogar bende onlardan biriyim.bu kadar demokrasi hic bir yerde yok !!!aldiginiz oy potansiyeliyle ne kadar gücünüz oldugu ortada ...


gökçe güntepe IP: 88.228.21.xxx Tarih : 2.03.2008 09:39:45

Seni niye hala konuşturuyorlar ki mecliste.Yada senin sözlerini medya niye millete yayıp adamların canını sıkıyor.Ülkemin vatandaşı 2 kuruşluk olmayan adamın sözlerini niye ciddiye alsın.Biri asker yapar biri terörist mecliste otururlar hala daha demokrasi demokrasi.Al başbakan ol dicen ki ancak bunların demokrasisi olsun.Türkiye olmasa ırakta soyunuzu kurutacaklardı geldiniz...


Tayfun YILDIRIM IP: 78.163.118.xxx Tarih : 2.03.2008 11:25:43

Konuş Ahmet TÜRK,top sizde...Beceriksiz-Basiretsiz ve Milli duygudan yoksun palavracı politikacılar sizin değirmeninize su taşıyor sürekli,artık herşeyi meşrulaştırdınız açık açık mayanızı ortaya döküyorsunuz buna hakkınız var...Lozan delindi-topraklarımız-gelir kaynaklarımız-Milli üretim merkezlerimiz hep yabancılar elin de-doğru dürüst ne içimizde ki ne de dışımızda ki bölücü faşist akımlara karşı mücadele edebiliyoruz-bağımsız devlet değiliz yani,tıpkı işgal güclerinin osmanlının son yıllarında ülkemize saldırdıgı ortamdayız,senin gibi yalaka hainler konuşmayacakta veya senin gibi yalaka hainlerle uzun uzun ropörtaj yapmayacakta arabulucu gazeteler bizimle mi yapacak,nasıl olsa hükümetin başı gaflet ve delalet içerisin de faydalanın bundan hepiniz...papucumun solcusu Ahmet TÜRK,daha solculugu bile kavrayamamışsın,konuşmayı-yazmayı bilmiyorsun ki kavrayasın,konuş bakalım,ya ayrılır kazığa oturursunuz ya da ayrılmadan oturursunuz bu gidişle,Emperyalistler sizin gibi bakir gelin arıyor çünkü...Sen şimdilik konuş hele...


neslişah IP: 88.244.72.xxx Tarih : 2.03.2008 12:54:26

it ürür kervan yürür zırvala bakalım ama biraz haddini bil sen kim oluyosun bu vatan için bayrak için şehit düşmüş 27 askerimizle o 240 tane ne olduğu belirsiz asalak ve salyalı köpeklerle bi tutuyosun haddinizi bilin nankörler neyin mücadelesi veriyosunuz rahatmı batıyo bu ülkede yaşayıpda hangi haktan mahrum bırakıldınız zavallı yaratıklar nankörler kendi aklınızı bile kullanamıyorsunuz onun bunun maşası olmuşsunuz zavallı asalaklar topunuzun canı cehenneme tabi cehennemde kabul ederse sizin gibi nankörleri beğenmeyen çeker gider sizi burda zorla tutan yok rahmetli saddam ne ileri görüşlü bi adammış ki size gerekli cevabı en güzel şekilde verdi ama turgut özal sayesinde bu ülkenin aşı ekmeği sayesinde bugünlere gelebildiniz ama sizde vefa ne arar oda şimdi mezarında 30 bin vatan evladını katledenleri koruduğu kolladığı için rahat yatabiliyomu acaba orasıda mechul


oflu@ fatih IP: 88.78.190.xxx Tarih : 2.03.2008 19:26:52

Bütün yorumlari beraberinde okutum YA su utanmaz Vatan hailerine en iyi cevabi vatndasim veriyor hebsine Tesekkür etiyorum neslisah kardesime aynen katiliyorun süper nidelendirmis DTP nin gercek kimligi savcilar neredesiniz SEHITLER ÖLMEZ VATAN BÖLÜNMEZ O BAYRAK ASLA INMEZ indirecek olanin anlini karislariz oflu fatih Deutschland