18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Türk Bayrağı Yakılmak İstendi

Nevruz kutlamalarına, ‘Öcalan’ gölgesi düştü. Mersin’de Türk bayrağı yakılmak istendi. İzmir’de 9 şişe molotof kokteyli ele geçirildi.


İstanbul’da Nevruz’u kutlamak amacıyla çeşitli kitle örgütlerince Kazlıçeşme Meydanı’nda düzenlenen mitingte izdiham yaşandı..

Mitinge katılmak üzere otobüslerle gelen gruplar, polisin oluşturduğu kontrol noktalarında aramadan geçirildikten sonra alana alındı.

Alanda olan bazı gruplar, üzerlerinde “Savaşa hayır”, “Yaşasın Nevruz” ve terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan lehine sloganlar yazılı dövizler taşırken, bazı kişiler de Öcalan’ın büyük boyuttaki bir posterini açtı.


MERSİN’DE TÜRK BAYRAĞINI YAKMAK İSTEDİLER

Mersin’de, DEHAP İl Örgütü’nün düzenlediği Nevruz kutlaması sonrasında, bir grup Türk Bayrağı’nı yakmak istedi.

Metropol Miting Alanı’ndaki kutlamaların ardından, dağılanlar arasındaki Mesudiye Mahallesi Mehmet Akif Ersoy Caddesi’nde yürüyüş yapan bir grupta bulunanlar, Türk Bayrağı’nı yakmak istedi. Sivil polis memuru, müdahale ederek bir bölümü yanan bayrağı gruptakilerin elinden aldı. Bu arada gruptakiler, taş atmaya başladı.

Başına taş isabet eden CHA muhabiri Köksal Yıldırım hafif şekilde yaralandı. Kurdali Mahallesi’nde seyir halindeki polis aracının taşlanması sonrasında bir polis memurunun da hafif şekilde yaralandığı bildirildi.

Alandaki kutlamalar sırasında ise Nevruz ateşini, geçtiğimiz günlerde, terörist elebaşı Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye getirilişinin yıldönümünde yapılan protesto gösterileri sırasında ölü olarak bulunan Ümit Gönültaş’ın annesi Emine Gönültaş yaktı.

DEHAP Genel Başkan Yardımcısı Naci Kutlay’ın da katıldığı kutlamalar sırasında bazı kişilerin terörist elebaşı Abdullah Öcalan’ın resimleri astıkları görüldü.

Halk Müziği Sanatçısı Seher Dilovan, konser sonrasında sahneden ayrılırken yaşanan izdiham nedeniyle baygınlık geçirince, Mersin Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

İZMİR’DE 9 MOLOTOF KOKTEYLİ

İzmir’de Nevruz Bayramı nedeniyle 1. Kordon’daki Gündoğdu Meydanı’nda miting düzenlendi. Etkinliğe katılanların geçtiği Cumhuriyet Meydanı civarındaki bir çöp bidonunda, 9 adet molotof kokteyli bulundu.

Aralarında DEHAP Konak İlçe Örgütü ve bazı partilerin de bulunduğu kalabalık, 1. Kordon’daki Gündoğdu Meydanı’ndaki miting alanına Cumhuriyet Meydanı’ndan giriş yaptı.

Mitinge katılanlar, polis barikatında tek tek aranarak alana girdi. Daha sonra gelen, ellerinde terör örgütü PKK Kongra/Gel’i temsil eden işaretler ve terör örgütü elebaşının posterlerini taşıyan grup, Cumhuriyet Meydanı’nda polis tarafından durduruldu.

Terör örgütü lehinde sloganlar atan grubun alana giremediğini öğrenen miting alanındaki kalabalık, gruba destek vermek amacıyla Cumhuriyet Meydanı’na döndü.

Burada polis ve göstericiler arasında kısa bir gerginlik yaşandıktan sonra, grubun miting alanına doğru yürümesine izin verildi. İki grup birleştikten sonra da terör örgütü elebaşı lehinde sloganlara atıldı.

Bu arada, Cumhuriyet Meydanı yakınındaki bir çöp bidonunda 9 adet molotof kokteyli bulundu.

Molotof kokteyller incelenmek üzere Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından alınarak, Bozyaka Hizmet binasına götürüldü.

Emniyet yetkilileri, molotof kokteylleri, terör örgütü lehinde slogan attıkları için Cumhuriyet Meydanı’nda önü kesilen grubun yanlarında getirdikleri ihtimali üzerinde durduklarını söyledi.

Nevruz ateşi yakarak etrafında halay çeken, Türkçe ve Kürtçe şarkılar söyleyen katılımcılar daha sonra dağıldı.

Zana hükümeti eleştirdi

Şanlıurfa’da Nevruz ateşini eski DEP milletvekillerinden Leyla Zana yaktı. Abdullah Öcalan’ın ablası Fatma Öcalan’ın elini öpen Zana, konuşmasında hükümeti eleştirdi.

Erzurum’da DEHAP İl Başkanlığı’nın düzenlediği kutlamalara eksi 8 derece soğuk hava ve yoğun kar yağışına rağmen yaklaşık 500 kişi katıldı. Polisin geniş güvenlik önlemleri aldığı kutlamalarda DEHAP’lı gençler, Kürtçe şarkılar söyleyip halay çekti.

Elazığ’daki kutlamalar ise tren garında yapıldı. Kutlamalara sivil toplum örgütleri ve siyasi parti üyeleri katıldı. Hayal çeken kadınlar Abdullah Öcalan lehine slogan attı. Elazığ’da Nevruz ateşininin üzerinden atlamaya çalışan bir kişi de dengesini kaybedince ateşin üzerine düştü.


VAN’DAKİ KUTLAMALARA 50 BİN KİŞİ KATILDI

Van’daki Nevruz kutlamalarına, 50 bin kişi katıldı. Nevruz Kutlama Komitesi’nin valilikten aldığı izinle Van Kalesi arkasında düzenlenen Nevruz kutlamasına Van ve çevre illerden sabah erken saatlerde gelen yaklaşık 50 bin kişi, Emniyet Müdürlüğü ekiplerince oluşturulan arama noktalarında üzerleri arandıktan sonra alana sokuldu.

Kutlama alanındaki Nevruz ateşini, DEHAP Genel Başkan Yardımcısı Nazmi Gür ile DEHAP Van İl Başkanı Abdurrahman Doğar birlikte yaktı.

Kutlamada konuşan DEHAP Genel Başkan Yardımcısı Gür, Nevruz’un baharın habercisi ve kardeşlik günü olduğunu belirterek, vatandaşların Nevruz Bayramı’nı kutladı.Gür, dünyanın her geçen gün değiştiğini ve Türkiye’de tarihsel bir değişimin yaşandığını, herkesin bu değişime tanıklık ettiğini ve hiçbir statükocu gücün bunun karşısında duramayacağını söyledi.

Irak’taki seçimlere de değinen Gür, Irak tarihinde ilk kez gerçekleşen seçimlerde, Irak’ta yaşayan Arap, Kürt ve Türkmen halklarına Irak’ı yeniden inşa ve demokrasiyi yeniden kurma fırsatı tanındığını belirtti. Gür, “Kürtler, Irak’ta ayrımcılığı değil, özgür iradeleriyle Irak’taki halkla birlikte ülkeyi yeniden kurmaya karar verdi. Bu nedenle Irak’ta birliğin sağlanması, büyük önem taşımaktadır” dedi.

Konuşmaların ardından, yöresel sanatçılar ile Cevdet Bağcan ve Diyar’ın Türkçe ve Kürtçe seslendirdiği şarkılarla coşan vatandaşlar, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan lehine sık sık slogan attı.

HAKKARİ’DEKİ KUTLAMALAR

Hakkari’de Merzan Mahallesi’nde düzenlenen Nevruz Bayramı etkinliklerine, Belediye Başkanı Metin Tekçe, DEHAP Genel Başkan Yardımcısı Hatice Çoban, eski milletvekili Selim Sadak ile terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ın avukatı Doğan Erbaş ve binlerce Hakkarili katıldı.

Diyarbakır Belediyesi Çocuk Korosu ile yöresel sanatçıların söylediği şarkılar eşliğinde halay çeken vatandaşlar, kutlamaların ardından sessizce dağıldı.

MESAJLAR

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer: Anadolu’da, Orta Asya’da, Kafkaslar’da ve Ortadoğu’da geçmişten bugüne coşkuyla kutlanan Nevruz’un, kardeş ülke ve topluluklarla tarihsel ve kültürel bağların seçkin örneklerinden olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi’nden yapılan açıklamaya göre, Sezer, mesaj yayımlayarak, yurttaşların ve Türk dünyasının Nevruz’unu kutladı.


Sezer mesajında, insanın yaşamını doğal koşullar ve olaylar doğrultusunda biçimlendirdiğini, doğadaki değişimlere duyarsız kalamadığını ve düzenlediği çeşitli etkinlik ve törenlerle doğal olaylar karşısındaki tepkilerini dışa vurduğunu dile getirdi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan: Nevruz’un, zengin bir kültür birikimine sahip Türk milletinin yaşayan en önemli geleneklerinden biri olduğunu vurguladı.

Başbakan Erdoğan, Nevruz Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajda, baharın gelişini simgeleyen Nevruz’un, insan ruhununun doğadaki uyanışının kutlandığı bir bayram olduğunu kaydetti.

TBMM Başkanı Bülent Arınç: “Baş döndürücü gelişmelerin yaşandığı günümüzde toplumların varlık ve birliklerini koruyabilmelerinin, kültürel değerlerine sahip çıkmalarını ve bunları sağlıklı bir biçimde gelecek kuşaklara aktarmalarını zorunlu kıldığını” belirtti.

AA / KENTHABER
Yayın Tarihi : 20 Mart 2005 Pazar 19:48:34
Güncelleme :21 Mart 2005 Pazartesi 10:30:59


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
BİLGEHAN IP: 194.27.9.xxx Tarih : 22.03.2005 15:15:33
Ahmet Cebeci  Sözüm Sana!! Hadi dediğini doğru farzedelim. Biz bu bayramını bilmiyodukta sizden öğrendik :) Yıllardır diğer Türk Cumhuriyetleri bunu kutluyor; onlardamı sizden öğrendi. Ayrıca bize ekmek veriyomuşsunuz.Bir ara hatırlatında teşekkür edelim. AÇ KARNINIZI DOYURAN BİR ÜLKEYE ANCAK BÖYLE APTALCA VE KOMİK BİR BİÇİMDE HAKARET EDİLİR. MÜMKÜNSE VERMEYİN !! SİZDEN GELEN EKMEK BANA HARAMDIR. BU TOPRAKLARDAN DEFOLUNDA BARİ TÜRK OLMAKTAN GURUR DUYANLARA EKMEK KAPISI AÇILSIN. YILLARCA TÜRK-Kürt KARDEŞTİR DEDİK AMA ANLAMADINIZ. HAYIR DEĞİLİZ DEDİNİZ .ARTIK BENDE KARDEŞ DEĞİLİZ DİYORUM.İŞTE SİZİN KORKMANIZ GEREKEN NOKTADA BU OLMALI. BENİM GİBİ DÜŞÜNMEYE BAŞLAYANLARIN ARTMASI. SABRIMIZI TAŞIRMAYIN!!!!!!!!!!!!!!!!!

gürkan olcay IP: 81.215.31.xxx Tarih : 21.03.2005 11:17:06
bunlar1n hepsi allahsiz hepsini tutup diri diri yakmak laz1m.ALLAHTAN korkmamzlar.nas1l oluyoki hem o bayrag1n gölgesi alt1nda yasay1n hemde yakma tesebbüsünde bulunun.nankörler...

yusuf yazıcıoğlu IP: 81.215.172.xxx Tarih : 21.03.2005 08:41:25
bu karektersiz insanlar türk bayragını yakmak istiyorlarsa bu ülkede yaşamasınlar bu ülkenin ekmegini yiyip ihanet edenler bir gün o ekmeği yedikleri yerden mermiyide yiceklerdir.

cudi zagroz IP: 81.215.59.xxx Tarih : 26.03.2005 18:37:04
gülsev kardeş,ya sen sayılardan anlamıyorsun yada söyledigin sayıdan 3 4 sıfır atmayı onutmuşsun.söyledigin yıllarda daha ateş bulunmamıştı.en iyisi sen biraz daha araştır ve sonra yorum yap.NEWROZ MAZLUM BİR HALKIN KAN EMİCİ DEHAKA KARŞI KAZANDIGI BİR ZAFERDİR.TÜM İNSANLARA VE İNSAN OLANA KUTLU OLSUN

GÜLSEV EYÜBOĞLU İRHAN IP: 85.99.44.xxx Tarih : 20.03.2005 20:16:11
NEVRUZ 10000 YILDIR TÜRK DÜNYASININ BAYRAMIDIR.MERAK EDEN ORTA ASYA TÜRK CUMHURİYETLERİNİN BÜYÜKELÇİLİKLERİNİ SİTELERİNİ ZİYARET ETSİNLER.BİRİLERİ NEVRUZ KUTLAMAYA ÇALIŞANLARI KANDIRMIŞ.AKIL HOCALARI ARTIK İLETİŞİM ÇAĞINDA OLDUĞUMUZU BU ALTATMACANIN TUTMAYACAĞINI GÖRSÜN ÇOK KOMİK OLUYORLAR.AMA İYİ NİYETLE KUTLAYANLARI VE TÜM TÜRK DÜNYASININ NEVRUZ BAYRAMI KUTLU OLSUN.

Ahmet Cebeci IP: 193.232.254.xxx Tarih : 21.03.2005 14:31:15
Birincisi; Turk milletinin 10000 yillik bir tarihi yok. Ikincisi; Kurtler bu bayrami kutlamaya basladiginda bircok Turk bunun ne oldugunu dahi bilmiyordu. Ama son yillarda kendilerine mal etmeye calisiyorlar. Ucuncusu; Kimse bu ulkeden ekmek yemiyor, bilakis calisarak bu ulkeye emek veriyor. Zavalli durumundakiler bu bayrami kendine mal edenlerdir. Allahtan korkmayabilirler cunku onlar KOMUNIST'ler. Dorduncusu; Bayrak yakma olayini bende kiniyorum. Cok yanlis bir olay, ne olursa olsun bir milletin bayragina saygi duyulmasi gerek.

GÜLSEV EYÜBOĞLU İRHAN IP: 85.99.44.xxx Tarih : 20.03.2005 20:19:53
TÜRK BAYRAĞI KUTSALDIR.BU ZAVALLILARI AZDIRANLAR SABRIMIZIN SINIRINDA OLDUĞUMUZU BİLSİNLER.O BAYRAĞI YAKANLARIN GENETİK KODUNU SİLERİZ.

ONUR TÜRKER IP: 85.98.6.xxx Tarih : 22.03.2005 18:49:35
BU BAYRAM BİZİM TÜRKLERİN BAYRAMIDIR.OSMANLIDAN BİZE KALMIŞ BU YÜCE ULUSUN BAYRAĞINI KİMSE YAKAMAZVE YAKTIRMAYIZ BU GİBİ İNSANLARA BU İMKANLARI VERENLERİN YAKASINI ŞEHİTLERİMİZ BIRAKMAYACAK BU BÖYLE BİLSİNLER ULU ÖNDER MUSTAFA KEMAL ATATÜRKÜN EVLATLARI VE TAKİBCİSİ OLARAK BUNLARA BU VATANI DAR EDECEĞİZ ALLAH TÜRKÜ KORUSUN. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE

Halil İbrahim Akçınar IP: 81.213.238.xxx Tarih : 21.03.2005 11:32:07
yüzyillardır orta asya ve anadolunun kutladdığı nevruz,şimdi birkaç kişinin rant kapısı yapılmaya çalışılıyor.hangi haklarda, dünyanın hangi güçlerinde bayrağı yakılmaya çalışılan bir insanın cezalandırılmadığı:.. bu hak hukuk geğil,tamamen çifte standarttır.

M.Köylü IP: 80.201.42.xxx Tarih : 1.04.2005 15:03:57
Her kim milliyetini tasidigi milletin bayragini yakar... kendini yakmis olur. M.Köylü Nevruz'un Türk Dünyasındaki İsimleri Türk dünyasında, Hunlardan bazen farklı isimlerle günümüze kadar ulaşan tabiatın ve millî uyanışın birleştirilmesi anlamını taşıyan Nevruz (Yeni Gün) şenliklerinin şu isimlerle kutlandığı biliniyor: Nevruz, Navruz, Novruz, Sultan-ı Nevruz, Sultan-ı Navrız, Navrez, Nevris, Naorus, Novroz, Navrıs Oyıx, Nevruz Norus, Ulustın Ulu Küni, Ulusun Ulu Günü, Ulu Kün, Ergenekon, Bozkurt, Çağan, Babu Marta, Kürklü Marta, İlkyaz Yortusu, Yeni Gün, Yengi Kün, Yeni Yıl, Mart Dokuzu, Mereke, Meyram, Nartukan, Nartavan, Isıakh Bayramı, Altay Ködürgeni, Bahar Bayramı, Yörük Bayramı, Mevris Nevruz'un Tarihi Kaynakları En eski Türk bayramı olan Nevruz, Türkler aracılığıyla Avrasya'ya yayılmıştır. Eski Doğu geleneklerinin devamı olarak yaşamıştır. Çin kaynaklarına dayanarak Hunların milattan yüzlerce yıl önceleri 21 Mart'ta hazır yemeklerle kıra çıktıklarını, bahar şenlikleri yaptıklarını, bugün Nevruz kutlamalarındaki geleneklerin o zamanda da yer aldığını biliyoruz. Aynı gelenekler, Hunlardan sonra Uygurlarda da görülmüş ve bugüne kadar uzanmıştır. Çağdaş Uygur resminde Uygurların Nevruz kutlamalarını temsil eden tablolar yapılmıştır. Nevruz'u İran geleneğine bağlayan Firdevsi'nin Şehnamesi ve diğer kaynaklar yanıltıcıdır. Çünkü Nevruz hakkındaki bilgiler orada XI. yüzyıldan itibaren görülür. Milâttan önceki yıllarda Nevruz hakkında İran metinlerinde herhangi bir iz ve kayıt yoktur. Ancak Hunlarda bu kayıtlar mevcuttur. Nizamü'l-Mülk de XI. yüzyıl yazarı olarak Siyasetnâme adlı eserinde bu bayramdan söz eder. Bu bayramın aynı zamanda yılbaşı olduğunu belirterek Nevruz geleneklerini anlatır. Aynı zamanın yazarlarından Kaşgarlı Mahmut da Divân-ı Lügati't-Türk'te Türklerde yıl başlangıcının Nevruz olduğunu ifade eder. Ayrıca, 12 Hayvanlı Türk Takvimi'nin başlangıcının da 21 Mart olduğu bilinmektedir. Selçuklularda Nevruz bayramı eğlencelerinin kutlandığı, şenlikler yapıldığı, özel yemekler pişirildiği, özel hediyeler alınıp verildiği de bilinmektedir. Selçuklularda yılbaşı, güneşin koç burcuna girdiği gün olan Nevruz günü olarak kabul edilmiştir. Osmanlı devrinde de Nevruz, çok canlı biçimde kutlanmaktaydı. Osmanlı ailesini çıkarmış olan Kayı Boyu'na mensup Karakeçililerin, Karakeçili aşireti mensuplarının 21 Mart tarihinde Ertuğrul Gazi'nin türbesi etrafında toplanarak burada bayram yaptıklarını biliyoruz. Bu bayramın bir diğer adı da "Yörük Bayramı"dır. Osmanlı Devrinde 21 mart günü özellikle padişahın yani sultanın nevruz tebriklerini kabul ettiği, halkın Nevruz'unu kutladığı, Nevruz şenliklerinde bulunduğu gün olmak hasebiyle, 21 Mart tarihinin Nevruz-ı Sultanî, yani sultana mahsus, sultan tarafından veya sultanın katılmasıyla kutlanan Nevruz günü olmak bakımından böyle bir isim aldığı söylenilebilir. Osmanlı devrinde kutlanan Nevruz kutlamaları Cumhuriyetin ilk yıllarında da resmî olarak devam etmiştir. Bu konuda Prof. Dr. Reşat Genç şu bilgileri veriyor: "Geri planlarda bırakılmış ve unutulmaya yüz tutmuş olan Türk insanına kendi kültür kimliğini, kişiliğini, benliğini, hüviyetini kazandırmak hareketi Atatürk'ün başlattığı bir hareketti. Bu ne ile mümkün olurdu? İşte bu, öze dönmekle, kendi kültürel değerlerimize, örfümüze, âdetimize, geleneğimize dönmekle mümkün olurdu. Bu yüzden Atatürk diyor ki "Bilelim ki, kendi benliğine sahip olamayan milletler başka milletlerin şikârıdır", yani yaşayamaz. O yüzden, yine, Atatürk der ki, "Gençlerimize, çocuklarımıza görecekleri eğitimin hududu ne olursa olsun en evvel ve herşeyden evvel kendi geleneklerine, millî ananelerine ve Türkiye'nin bağımsızlığına düşman olan unsurlarla mücadele etmek lüzumu öğretilmelidir." Millî hareketin özü bu. Diğer taraftan kendi kimliği, kişiliği, millî benliği kazandırılmış olan millete çağdaş olma yolunu açıklamak da Atatürk hareketinin temellerindendir. İşte bu öze dönme, kendi tarihine, kültürüne dönme hadisesi millîciliğin özü idi. Bu yüksek idrakinin icabı olarak , O'nun milli kültür unsurlarının her biri üzerinde, en küçük ayrıntısına kadar çok büyük bir dikkatle durduğunu biliyoruz. Nitekim, Nevruz ile ilgili hassasiyeti bunun bir göstergesi olmuştur. Bilindiği gibi Atatürk 22 Mart 1922 tarihinde Ankara'nın Keçiören semtinde Nevruz şenlikleri düzenletmiş ve kendisi de bu şenliklerde hazır bulunmuştur. Netice itibariyle görülmektedir ki, kaynağı neresi olursa olsun M.Ö. 3. Yüzyıldan, Mete Han zamanından beri Türklerde var olan bir bayram, bir bahar bayramı geleneğidir. Özellikle 1200 yıldır öbür Türk gruplarının hemen hiç birisi ile ilgisi kalmamış olan Saha yani Yakut Türklerinde Nevruz geleneklerinin izlerinin kuvvetli bir şekilde bugün de var oluşu dikkate değer. Doğrusu, eğer Nevruz batı kaynaklı bir gelenek idiyse, bu, Nevruz bayramının Sahalara kadar nasıl gittiğini ve 1200 yıldır, diğer Türk boylarıyla ilgisi olmayan bu Sahalara nasıl etki ettiğini de tarihî olarak, kaynaklara müracaat ederek açıklamak gerekir. Değilse şimdi kaynak Hunlar olarak veya daha eski bir tarihte Türkler olarak ağır basar görülmektedir. Ama neticesi itibariyle bugün Afganistan'da da yaşatılmaktadır, İran'da da yaşatılmaktadır, Irak'ta, Suriye'de en azından belli kesimlerde ve bütün diğer Türk dünyasında; Çin Seddi'nden Adriyatik'e kadar, Hindistan'dan, Afganistan'dan, Yakutistan'a, Çuvaşistan'a, Tataristan'a, Moldova'ya, Macaristan'a ve Balkanlara kadar geniş bir coğrafyada bugün canlı bir şekilde yaşamakta ve yaşatılmaktadır. Kaynak:Hatice Emel AŞA, Yeni Avrasya Dergisi, Mart-Nisan 2000

Red_White IP: 81.215.114.xxx Tarih : 22.03.2005 15:30:24
İlk öncelikle söylemek isterim'ki Nevruz sadece ve sadece Türk'lerin bayramıdır. Bunu kendilerine mâl etmek isteyenler mevzu bahis olan ırktır. Avrupa birliği şimdi Türkiye'yi bölme çalışmalarına Amerika'nın da desteğini alarak hızla devam etmektedir. Türkiye'nin güneydoğusuna öykesine bir imaj yapıyorlar'ki sanki orası mevzu bahis olan ırk'a aitmiş gibi. Bu aşağılık bir anlayış empozesidir. AB'nin attığı zarflar mevzu bahis ırk tarafından hemen kapılmaktadır. Ayrıca mevzu bahis olan ırk'ın üyeleri artık seslerini daha'da yükselterek içinde bulunulan durumu değerlendirmekle bir Şerefsizlik yapmaktadırlar. Bu Şerefsizlik boyutlarını öylesine bir safha'ya getirmişlerdir'ki, artık altında zorla'Da olsa yaşadıkları TÜRK bayrağını yakmaya kalkışacak kadar.. Sonuç'ta ne olsursa olsun bu ülke mevzu bahis olan ırk'a yaptığı aşağılık eylemlerden dolayı gününü gösterebilecek güçte ve kudrettedir. Bir zamanlar Çanakkale'de Avrupa'ya ve Dünya'ya gününü gösteren Kahraman Türk milleti kolaylıkla bu aşağılık (TERÖRİST) grubu'da haklayacaktır. HADDİNİZİ BİLİN! BURASI TÜRKİYE! ''TÜRKİYE TÜRKLERİN'DİR.'' K.ATATÜRK