18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Türk heyetinde hayal kırıklığı

Avrupa Birliği’nin müzakereler başlamadan önce Türkiye’nin Kıbrıs Rum Kesimi’ni fiilen tanıması isteği, Türk tarafında hayal kırıklığı yarattı.

Türk heyeti, Türkiye’ye verilen, net ve tam üyelik perspektifi içeren müzakere tarihini olumlu bulmakla birlikte, dün ulaşan son taslağı genel olarak ’’hayal kırıklığı’’ olarak niteledi. Dün gece AB Dönem Başkanı Hollanda’nın Başbakanı Jan Peter Balkenende’yle görüşen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Güney Kıbrıs’ın tanınmasının Türk halkına anlatmanın zorluklarından bahsetti.

Başbakan Erdoğan Balkenende ile bu gece yaptığı görüşmede sıkıntıları dile getirirken, AB’nin Kıbrıs konusundaki beklentilerinin metinde yer aldığı şekliyle kabul etmenin mümkün olmadığını söyledi ve Kıbrıs konusunda BM’nin inisiyatif alması gerektiğini belirtti.


İngiltere devrede

Bu arada Türkiye’nin AB içindeki en büyük destekçilerinden İngiltere, tartışmalı Kıbrıs sorunu için devreye girdi. İngiltere’nin ek protokolün bugün parafe edilmesi isteğinin daha sonraya bırakılması önerisini getirebileceği belirtiliyor. Nihai metin üzerinde uzlaşma çabaları sürüyor.

Ankara Anlaşması’nı paraf etmek için 24 saat

Serbest dolaşım ve Kıbrıs konularında nihai kararın bugün verilmesi bekleniyor. Ancak AB, Türkiye’den, Ankara Anlaşması’nı 10 üyeye genişletecek uyum protokolünü 24 saat içinde paraf etmesini bekliyor. Taslağa göre, üyelik garantisi verilmeyen müzakereler açık uçlu, hedef tam üyelik olacak.
Taslakta, "müzakerelerin başarısız olması halinde, Türkiye’nin Avrupa Birliği kurumlarına kenetlenmesi için bir yol bulunacak" ifadesi de yer alacak.

Erdoğan dönüyor

Milliyet yazarı Taha Akyol, görüşmelerde yer alan bir büyükelçiden aldığı bilgiyi aktardı: Görüşmelerde ilerleme sağlanamadı, Kıbrıs konusundaki kriz bitmedi, Kıbrıs sorununda gelişme yaşanmazsa Başbakan saat 15:00’te düzenleyeceği basın toplantısından sonra Türkiye’ye dönüyor.

Ankara Anlaşması nedir?

Türkiye ile müzakerelerin 3 ekim 2005’te başlamasını öneren Avrupa Birliği, Türkiye’nin Ankara Anlaşması’nın ek protokolünü 10 yeni AB üyesini de içine alacak şekilde imzalamasını şart koşuyor.

Bu protokolün imzalanması AB’nin yeni üyelerinden Güney Kıbrıs’ın dolaylı da olsa tanınması anlamına gelecek. Peki, Ankara Anlaşması nedir?

12 eylül 1963’te Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) ile imzalanan Ankara Anlaşması, Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkilerin hukuki temelini oluşturuyor. Anlaşmanın amaçları şöyle sıralanıyor:

Türk ekonomisi ve Avrupa Topluluğu (AT) üyesi devletler ekonomileri arasındaki açığı kapatmak .

Türk halkı ile AT üyesi ülke vatandaşları arasında sıkı bağlar kurmak .
Türk halkının yaşam seviyesinin yükseltilmesi çabasına destek vermek suretiyle Türkiye’nin ileride topluluğa ‘tam üye’ olmasını kolaylaştırmak .

Bir ‘son kullanma tarihi’ bulunmayan Ankara Anlaşması, Türkiye-AB ilişkilerinin anayasası niteliğini taşıyor.

Ankara Anlaşması’na göre Türkiye, AB’yi bir bütün olarak kabul ediyor. Müzakerelerde seçicilik hakkı olmayıp, bütün üyelerle eşit şekilde müzakere etmesi ilkesi öngörülüyor.
Örneğin, anlaşmanın dokuzuncu maddesi taraflar arasında uyrukluk dolayısıyla uygulanabilecek her türlü ayrımı yasaklıyor.

21’inci maddesi ise, üçüncü memleketlerin ileride AT’ye katılmaları veya ortak olmaları halinde karşılıklı çıkarlarının korunmasını sağlamaya elverişli bir danışma usulünü hazırlama konusunda yükümlü kılınıyor.

İşte bu iki maddeden yola çıkılarak, anlaşmanın kapsamının genişletilmesi, Güney Kıbrıs’ın dolaylı da olsa tanınması gerektiği sonucunu doğuruyor.

AA - MİLLİYET
Yayın Tarihi : 17 Aralık 2004 Cuma 12:56:49
Güncelleme :18 Aralık 2004 Cumartesi 01:02:05


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?