Irak’ta El-Kaide örgütü tarafından kaçırılan 3 Türk işçiden 2’si ailelerine kavuştu. Evlerine gelen Türk işçilerin aileleri sevinç gözyaşı döktü.
6 gün önce Irak’ın Samara kentinde El-Kaide örgütü tarafından kaçırılıp dün gece serbest bırakılan 3 Türk işçiden 2’si bugün ailelerine kavuştu. İşçilerden Abdulselam Bakır ve Mehmet Bakır, Habur Sınır Kapısı’ndan geçerek akşam saatlerinde Diyarbakır’daki evlerine geldiler. El-Kaide örgütünün serbest bıraktığı Türk rehineler, evlerine geldikleri sırada sevinç gözyaşları döküldü. Aileleri tarafından gözyaşları arasında karşılanan 2 işçi, Samara kentinde araçları bozulduğu sırada kaçırıldıklarını söyledi.
Serbest bırakılan işçilerden Abdülselam Bakır, "Samara’da aracımız bozuldu. Aracımızı tamir ederken silahlı 10 kişi tarafından etrafımız sarıldı. Daha sonra yüzleri kapalı bu kişiler bizi yere yatırarak yüzümüzü ve ellerimizi bağlayarak bir kamyonetin arkasına bindirdiler. 50 derece sıcaklıktaki kamyonun içinde yaklaşık 45 dakika kaldık. Daha sonra uzun bir yola gittik. Bizi neden kaçırdıklarını sorduk. ABD askerlerinin namuslarına bile el attıklarını söylediler. Bu nedenle bizleri kaçırdıklarını söylediler. Onlar bize kendilerinin de Müslüman olduklarını söyleyip korkmamamızı istediler. Amaçlarının bizi öldürmek olmadığını söylediler. Birlikte namaz kılıyorduk. Bize çok yardımcı oldular. İşkence ve kötü muamele yapmadılar. Bizimle sürekli sohbet ediyorlardı. Bizim Müslüman olup olmadığımızdan emin olmak için bize dini sorular soruyorlardı. Müslüman olduğumuz için çok kolay cevap veriyorduk. Bize Türklerin buraya gelip çalışmamasını istediklerini söylediler. Bundan sonra yakaladıkları Türkleri öldüreceklerini söylediler. Bunu tanıdıklarımıza iletmemizi istediler. Bundan sonra geçimimizi inşaatlarda çalışarak sağlayacağız. Asla oraya gitmeyeceğiz" dedi.
Mehmet Bakır ise, kendilerini kaçıran kişilerinde Müslüman olduklarını ifade ederek, "Bizler de sizin gibi Müslümanız diyorlardı. Müslümanlıkla ilgili bazı sorular soruldu. Bizde cevap verdik. Bizim gibi ellerinde 3 tane Iraklı vardı. Bizden 1 gün sonra 1 kişi daha getirdiler. Onunla biraz garip konuşuyorlardı. Ama ispiyoncu diyorlardı. Onun da kellesinin gittiğini sanıyorum. Biz ellerindeyken 3 ayrı yer değiştirdik. Bizi kaçıranlar aynı adamlardı. Ama yerlerimizi değiştiriyorlardı. Kesinlikle bir daha gitmeyeceğim. Yolları iyi bilen bir arkadaşımız vardı. Bizim yolda arabamız bozulduğu için yakalandık. Bizi kaçıranlar 500 milyon lira verip Türkiye’ye gelmemizi sağladılar. Sürekli bize iyi davranıyorlardı. Banyo yapmamıza imkan veriyor, yemeklerimizi hiç aksatmıyorlardı" diye konuştu.