Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (IISS), Brükselde Aralık ayında yapılan AB zirvesinde Türkiyenin müzakerelere başlaması yönünde karar alınmasını, Türkiyenin kazandığı bir "Pirus zaferi" olarak nitelendirdi.
Merkezi İngilterede bulunan IISSnin 2005 yılı "Stratejik Araştırma Raporu"nda, "Umut fakirin ekmeği" şeklindeki Türk atasözüne atıfta bulunularak, "yıllarca umut ve çaresizlik arasında gidip gelen Türk halkının nihayet 2004 yılı Aralık ayında AB zirvesinde alınan kararla sevindiği ve Türkiyeye AB ile tam üyelik müzakereleri için tarih verilmesinin halkı umutlandırdığı" görüşüne yer verildi.
Türkiyenin Brükselde elde ettiği sonuç, "büyük kayıplarla elde edilen başarı" anlamına gelen "Pirus zaferi" olarak nitelendirilen raporda, bu gelişmenin ardından AK Partinin popülaritesinin yükseldiği belirtildi. Raporda, Türkiyede ekonominin de yıllar süren krizler dönemini geride bıraktığı ve istikrarlı bir büyümeye kavuştuğu kaydedildi.
Bununla birlikte, "2005 yılının Mart ayının sonlarından itibaren AK Partinin enerjisinin tükenmeye başladığı ve partinin bölünme tehlikesiyle karşı karşıya geldiği" görüşünün savunulduğu raporda, "Bu tarihten itibaren hükümeti oluşturan parti ya isteksizliğinden ya da beceremediğinden bir sonraki adım için strateji geliştiremez hale geldi. Bir yandan ekonomik büyüme yavaşlarken ve en az 10 yıl tam üyelik mümkün görünmezken, Türk halkı bazı komplo teorileri ve milliyetçiliğin pençesine düştü" ifadeleri kullanıldı.
Kıbrıs sorununun Türkiyenin AB üyeliğinin önünde büyük bir engel oluşturduğu iddia edilen raporda, Kıbrıs Türk halkının Annan Planına "Evet" demesinin öncelikle büyük bir diplomatik başarı gibi algılandığı, ancak sonucun böyle olmadığının görüldüğü kaydedildi.
Raporda, Kıbrıs konusunun "Türkiye ile AB arasında hala bir sorun olarak kaldığı" da öne sürüldü.
Raporda, "AB ile gergin ilişkiler" yaşayan Türkiyenin ABD ile de "gergin ilişkiler içinde olduğu" öne sürülürken, iktidara geldiği günden bu yana ABD ile pragmatik ilişkiler sürdürme yanlısı görünün AK Partinin "aslında Amerikan karşıtı bir parti" olduğu iddia edildi.
Son dönemde ABDnin özellikle Kuzey Irak konusundaki tavrı ve terör örgütü PKKya karşı etkin bir harekette bulunmamasının, Türk Silahlı Kuvvetlerini de rahatsız ettiğini belirten IISS yazarları, Irakta süren kargaşanın "Türkiyede var olan Amerikan karşıtlığını körüklediğini" savundular. IISS yazarları, dış politikada Türkiyede "giderek artan milliyetçiliğin etkilerinin görüldüğünü, Kıbrıs sorununun yakın zamanda çözülmesi ümidinin bulunmadığını" öne sürdüler.
AK Partinin iktidara gelmesi ile 2004 yılının Aralık ayı arasındaki dönemin "Türkiyede iç politik açıdan en sakin ve en istikrarlı dönem olduğunu", AK Partinin yerel seçim başarısının da diğer partileri gölgede bıraktığını belirten raporun yazarları, "İki yıl süren ve AB ile IMF tarafından yönlendirilen politik ve ekonomik başarının ve Brükselde alınan kararın etkilerinin ardından hükümetin kafası karışmış görünüyor" görüşünü savundular.
AA
Yayın Tarihi :
24 Mayıs 2005 Salı 17:34:48