Jeofizik Mühendisleri Odası Genel Başkanı Uğur Gönülalan, Türkiye’nin son 104 yılda hasar veren 160 deprem yaşadığını, bu depremlerde 92 bin 472 insanın öldüğünü, 553 bin yapının da hasar gördüğünü açıkladı.

Gönülalan, bu acı olayların tekrarlanmaması için toplumu depreme karşı hazırlıklı olmaya çağırdı.

Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası’na göre ülkemiz nüfusunun yaklaşık yüzde 70’inin birinci ve ikinci derece deprem bölgelerinde yaşadığına dikkat çeken Gönülalan, "Bu alanlar ülke yüzölçümünün yüzde 66’sını kaplamaktadır. Ülkemizde 1900-2004 yılları arasındaki son 104 yılda 160 hasar yapan deprem meydana gelmiş ve 92 bin 472 can kaybı ile 553 bin 827 yapının yıkık veya ağır hasarlı duruma gelmesine neden olmuştur. Bu değerler bize, ülkemizde depremler nedeniyle ortalama her yıl 889 can kaybı ile 5 bin 325 yapının ağır hasara uğradığını veya yıkıldığını göstermektedir.” dedi.

Avrupa Acil Tıp Birliği (EUSEM) 2. Başkanı Ülkümen Rodoplu da, deprem konusunda herkesin ‘kişisel eylem planı’ olması gerektiğini belirterek, “Bu sayede deprem anında nasıl davranacağınızı bilir ve soğukkanlılığınızı koruyabilirsiniz.” dedi.

Deprem sonrası profesyonel yardım gelene kadar geçen zamanın, insan yaşamı için çok önemli olduğuna işaret eden Rodoplu, ‘altın saatler’ denilen bu zaman diliminde temel ilkyardım uygulamalarının çok önemli olduğunu bildirdi. Türkiye’nin hastane afet planları konusunda ne yazık ki gerekli çalışmaları tamamlayamadığını kaydeden Rodoplu, afet ve afete hazırlık konusunda bütünlük ve ulusal bir çalışma sergilenemediğini belirtti.

Hacettepe Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. K. Erçin Kasapoğlu da yaptığı yazılı açıklamasında Marmara Depremi’nin üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen, depremlerle mücadele konusunda bir arpa boyu yol alınamadığını savundu. Kasapoğlu, depremlerle mücadele için gerekli olan yasa ve düzenlemelerin ‘politik baskılar nedeniyle yürütme iradesinin zafiyete uğratılması sonucu, istenen ölçüde yaşama geçirilemediğini’ belirtti.