18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Türkiye için AİHM'nde kritik gün

Myra Ksenides-Arestis adındaki Rum vatandaşının Magosa bölgesindeki taşınmaz mallarına ilişkin 1999 yılında yaptığı şikayetin kabul edilebilirlik duruşması bugün Strasbourg’da yapılacak.


Ankara bu şikayet paralelinde AİHM’den Kıbrıslı Rumların Türkiye’ye karşı mülkiyet şikayetlerini, “iç hukuk yollarının tükenmediğini gerekçe göstererek” KKTC’de kurulan tazmin komisyonuna yöneltmesini istedi. Rumlar ise tazmin komisyonunun yasadışı olduğunu ileri sürerek, komisyon üyelerini Rumlara ait mülkleri kullanmakla suçladı.

ANKARA: HERŞEY DEĞİŞTİ
Duruşma için Ankara tarafından AİHM’ye gönderilen ön savunmalarda Annan Planı ve 24 Nisan referandumlarının sonuçlarıyla birlikte Kıbrıs’ta durumun değiştiği, AİHM’nin yeni durumu göz önünde bulundurarak Rum başvurularını incelemesi gerektiği ifade edildi.
Annan Planı’na ‘evet’ diyen KKTC halkının bağımsız iradeyle karar verdiğini bildiren Ankara, bu durumu adanın kuzeyinin Rumların iddialarının aksine Türkiye’nin kontrolünde olmadığının göstergesi şeklinde yorumladı.
Rumlar tarafından reddedilen Annan Planı’nın 1974 sonrası oluşan mülkiyet sorununa çözüm de içerdiğine işaret eden Ankara, “Rumlar referandumda ‘hayır’ oyu kullanarak mevcut durumun sürmesine neden olmuşlardır.” diyerek AİHM’nin Rum vatandaşlarının Türkiye’ye karşı başvurularını kabul etmemesini istedi.
Ankara savunmasında Rum Yönetimi’nin “Kıbrıs Cumhuriyeti” sıfatıyla 2001 yılında Strasbourg’da Türkiye’ye karşı kazandığı devletlerarası davanın kararında KKTC’de Rumların başvuru yapması için kurulacak tazmin mekanizmalarının iç hukuk yolu olarak kabul edilebileceğine ilişkin yorumlar da hatırlatıldı.

RUMLAR “LOİZİDU” KARARINDA ISRARLI


Ankara 24 Nisan sonrası Kıbrıs’ta politik verilerin değiştiği konusunda AİHM’yi ikna etmeye çalışırken, Rum Yönetimi adanın kuzeyinin Türkiye’nin “kontrolü” altında olduğu tezini işlemeye devam ediyor.
Ksenides-Arestis başvurusunda müdahil taraf olan Rum Yönetimi, AİHM’den 1996 yılında açıklanan Loizidu kararını tekrarlayıcı hükümlerde bulunmasını talep ediyor.
Rumlar tarafından reddedildiği için Annan Planı’nın hukuksal hiçbir değeri bulunmadığını savunan Rum Yönetimi, tazmin komisyonunu da “Türkiye’nin KKTC’nin uluslararası planda tanınması için yarattığı bir mekanizma” olarak niteliyor.


Rumların AİHM’ye ilettikleri belgelerde KKTC’deki tazmin komisyonu üyesi olduğunu söyledikleri Halil Giray, Necat Yazman ve Tamer Gazioğlu’nun Rumlar’dan kalma mülkleri sahiplendiklerini, bu nedenle bağımsız ve tarafsız olamayacaklarını öne sürüyorlar.
Rumlar AİHM’ye, KKTC başbakanı Mehmet Ali Talat’ın 2003 yılında söz konusu komisyonun uluslararası planda tanınmadığın ilişkin gazetelerde yayımlanan beyanlarıyla ilgili kupürler de ilettiler.

GİZLİ MÜZAKERELER VAR

Rumlar ön savunmalarında, kanıt sunmadan “Türkiye Strasbourg’daki Rum başvurularını Avrupa Konseyi birimleri ile gizli anlaşmalarla çözmeye çalışıyor.” iddiasında da bulundu. Rumların bu iddiaları Avrupa Konseyi kulislerinde rahatsızlık yaratmış durumda. Ankara ise söz konusu görüşmelerin “saydam” olduğunu, aynı tip görüşmelerin AİHM tarafından Rumlarla da yapıldığını söylüyor.

RUM YARGIÇLA HİTLER POLEMİĞİ


Ankara bu suçlamalara, AİHM’nin Rum yargıcı Lukis Lukaides’in KKTC’deki tazmin komisyonuna başvurmak isteyen Rum vatandaşlarını “vatan haini” ilan eden açıklamalarını sert bir dille eleştirerek karşılık verdi.
Yargıç Lukaides’in “Politis” gazetesinde 18 Ağustos 2003 tarihinde yayımlanan bir haberdeki, KKTC’deki tazmin komisyonuna başvurmak isteyen Rumlar için “Hitler rejimiyle işbirliğine girenler Avrupa tarafından işbirlikçi olarak görüldüler” ifadelerine Ankara, “Türkiye bu konudaki tutumunu saklı tutmaktadır” yanıtını verdi.
Magosa bölgesinde taşınmaz malları olan Ksenides-Arestis’in başvurusu AİHM tarafından “kabul edilebilir” ilan edildiği takdirde esastan incelenmeye alınacak. Ancak AİHM, Türkiye’nin tezleri doğrultusunda bir karar vererek KKTC’deki tazmin komisyonunu Rumlar için “iç hukuk yolu” olarak nitelerse Rumlar tarafından Strasbourg’da Türkiye’ye karşı yapılan başvurular bu komisyona yönlendirilecek.
AİHM’nin bu konudaki kararını ne zaman açıklayacağı henüz bilinmiyor.

NTV-msnbc
Yayın Tarihi : 2 Eylül 2004 Perşembe 10:53:00


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?